Sanırım hepiniz SONUNDA! diyorsunuz. Biliyorum biliyorum. Umarım beğenirsiniz. Tunç&Gece odaklı bir bölüm oldu. İyi okumalar :) Multi'de Meriç.
Bir içkiye bir de Meriç'e baktım. Suratındaki sinsi gülümseme içlikte bir bokluk olduğunu gösterdiği için garsonu çağırıp şarap istedim. Şarabım gelince onu yudumlamaya başladım. Meriç yerinden kalkıp dans pistine -ya da her neyse- yöneldiğinde arkasından baktım. Kızın birinin belinden tutup kendine çekti. Onlar ayakta sevişirken ben iyice sinirleniyordum. Hayır kıza değil Meriç'e sinir oluyorum. Madem onu sikeceksin ne hikmet bana yavşıyorsun be adam! Omzuma atılan kolla dikkatim dağıldı. Kafamı yana çevirince Tunç'u gördüm. Şarabı bırakıp kollarımı Tunç'a sardım.
"Naber esmerim?"
"İyi.."
"Sıkıldın mı?"
"Evet." başımı öptü.
"Sevgilin var mı?" kafamı yüzüne çevirirken kaşlarımı çattım.
"Hayır. Neden?"
"Hiiç. Yarını birlikte geçirelim mi?"
"Yarın mı?" kafasını salladı.
"Yarın ne var ki?"
"Seninle vakit geçirmem için bir şey mi olması gerekiyor?"
"Hayır ama-"
"Geçirelim mi geçirmeyelim mi?"
"Sana hayır diyen ölsün Tunç reyiz." gülüp saçımı öptü.
"Anlaştık. Hadi eve gidelim. Bu gece beraber uyuyacağız." kafamı sallayıp ayağa kalktım. O da peşimden kalkınca beraber kapıdan çıktık.
*Tunç'un Ağzından*
Meriç'i Gece'nin yanında daha doğrusu dibinde görünce sinirlerim tepeme çıktı. O orospu çocuğu benim kardeşim dediğim kıza yaklaşamaz! Bir kaç gün önce attığı mesaj hala telefonumda duruyor. Okuyup okuyup sinirleniyorum. O konuda bende ayrı bir salağım ama.. Gece mesaj geldiğini söylediğinde biliyordum. Eğer bana yolladıysa ona da yollamıştır. Tabi benim mesajım daha az mutluluk verici olsa gerek.
"Selam! :) Gece'nin gerçekten bakire olmadığına inanmıyorsun değil mi? Hepimiz biliyoruz o kızın el sürülmemiş olduğunu. Söylediği her şey yalan. Ama biliyor musun? Ona ilk dokunan sen olamayacaksın. Öpücüğü sende ama kendisi bende olacak. Daha sonra onu terkedecek olmam biraz kötü tabi.. Ama benim iyi olduğumu kim söyledi? Birazdan içeri girdiğinde yüzünde büyük bir gülümseme olacak. İstersen nedenini sor ama söylemeyeceğinden eminim. Gerçi nedenine gerek yok. O gülümseme bir kaç güne tamamen solmuş olacak." o akşam Gece salona girdiğinde neden gülümsediğini değilde ne mesajı geldiğini sordum. Tabi ki göstermeyi reddetti. Hıncımı Meriç'ten o gece çıkaramadığım için kendimi boksa verdim. Gece'yi o kurda yedirmeyeceğim.
Meriç sonunda Gece'nin yanından kalktığında ilk işim yanına gidip kolumu omzuna atmak oldu. Onu bir an önce kendimle yalnız bırakmalıyım. Bir de Meriç'le birlikte olmadığına emin olmam lazım tabii.
"Naber esmerim?"
"İyi.."
"Sıkıldın mı?"
"Evet." başını öptüm.
"Sevgilin var mı?" ne yapayım? Çatlayacaktım neredeyse. Kaşlarını çattığında gerçekten bir sevgilisi olmadığını anlamıştım.
"Hayır. Neden?"
