THE OYUN +15? *Bölüm 10*

19.9K 745 140
                                    

Merhabaa :). Kısa olduğunu biliyorum ama tam burada kesmek istedim. Piçlik değil mi aga. Multi'de Ahu var. Lütfen şu daha güzel bu daha güzel falan demeyin. +15 yazdım çünkü tam öyle bir yer yok ama yinede bazı sapığımsı yerler var. Ondan. Neyse. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar :)

Sabah uyandığımda koltuktaydım. Tunç ile televizyon izlerken dalmışız. Sesler duyuyordum. Sanırım mutfaktan geliyordu. Mutfağa girdiğimde Berke, Su ve Mete kahvaltı hazırlıyordu.

"Günaydın?"

"Günaydın."

"Günaydın!"

"Güünaaayydddıııııaıaaıaıağn!"

"Anlıyorum Su. Neden sadece üçünüz varsınız?"

"İhtiyacımız olan şeyler vardı. Liste yapıp ellerine verdik. Kahvaltı hazırlamamak için hepsi kaçtı."

"Ne zaman gittiler?"

"On dakika falan olmuştur."

"Tamam. Bende gidiyorum."

"Ne? Neden?"

"Listede olmayan ama istediğim şeyler var."

"Tamam." odama çıkıp üstüme düzgün şeyler giyip çıktım. Gittikleri marketi bildiğim için yürümeye başladım. Markete vardığımda içeri girdim. Araba alıp içine bir kaç şey doldurdum. Cipsleri ararken biri adımı seslendi.

"Gece!" arkamı dönünce Meriç'i gördüm. Al başına belayı. Yanıma gelip benimle beraber yürümeye başladı. Yanımdan geçen bir kızın

"Zaten hep güzellere bakarlar." dediğini duymuştum. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim bir an. Cipslere geldiğimizde beş paket cips aldım. Boru değil bu. 

"Diğerleri nerde?"

"Alışveriş yapıyorlar. Belli ki benim yokluğumu fark etmemişler. Ya da Gece! diye bağırışımı.." kafamı sallamakla yetindim. Kasaya geldiğimizde bizimkiler ordaydı. Konuşmaya o kadar dalmışlar ki bizi fark etmediler bile.

"Hayır oğlum bizim Gece'yi ben kesin düzerdim." 

"Bende valla." 

"Dikkat edin konuşmalarınıza lan!" Tunç'un kükremesi ardından Meriç'in öksürüğüyle hepsi tek tek bize döndü. Ve yine hepsi tek tek bir 'siktiiir' çekti.

"Gece biz-"

"Dadadada! Duymak istemiyorum. Iğy."

"Sen değil sen değil. Başka Gece."

"He yav he. Ödeyin şu faturanızı. Bu konuşma hiç yaşanmadı. Ben sizi duymadım. Sizde beni düzmek istemiyorsunuz."

"Valla ben istiyorum." Kuzey sen öl.

"Kapa çeneni Kuzey." her şey ödendikten sonra çıktık. İki araba gelmişler. Şuracık yere iki arabayla gelmişler. Tunç ve Güney sürücü koltuklarına geçtiler. Bende Güney'in arabasına Meriç'in yanına oturdum. Giderken iki dakikalık yolu izledim. Geldiğimizde arabadan inip poşetlerden bir kaçını aldım. Kapının önüne gidince sağ elimdekileri bırakıp kapıyı açtım.

"Biz geldiik!" koyduğum poşetleri geri alıp içeri girdim. Mutfağa girdiğimde masa müthiş görünüyordu.

"E siz demediniz mi malzemeye ihtiyacımız var falan? Onun için yollamadınız mı bizimkileri?"

"Valla onun için yolladık ama malzemeye ihtiyacımız yoktu. Bu gerizekalılar fazlalık olsun istemedik." gülüp poşettekileri yerleştirmeye başladım. Diğerleri de diğer poşetleri getirdiler. Hepsi mutfağın ortasına bırakıp gidince kaşlarımı çattım.

YAZ ÖPÜCÜĞÜWhere stories live. Discover now