OYUN ZAMANI *Bölüm 11*

20.6K 686 131
                                    

Yeni bölüüm :D Multi'de Nil. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar :)

Yanağımdaki küçük yaşı silip telefonumu tekrar yerine bıraktım. Kalbim fazla hızlı çarpıyor sanırım. Bunun için ilaç falan var mı? Mutfakta bir kaç dakika dikilip kendime geldikten sonra salona geri girdim.

"Ne oldu?"

"Mesaj gelmiş."

"Ne mesajı?"

"Bilmem.. Güzel bir mesaj işte." Meriç başını eğip gülümsedi. Daha önce de bu kadar tatlı mıydı bu şey ya?

"Getir de okuyalım."

"Hayır."

"Neden?"

"Sence bana güzel mesaj atan var mı? Aveacığım mesaj atmış bana. Okuyacak mısın?" Tunç yüzünü buruşturunca zaferle gülümsedim.

"Hayır."

"İyi." bir kaç dakika önce kalktığım yerime geri oturdum. 

"Ee akşama kadar ne yapacağız?"

"Kahvaltıyı zaten 2'de ettik. Saat iki buçuk. Onlar muhtemelen dokuz gibi falan gelirler." bekle babam bekle.

20.30

Zilin çalmasıyla herkes birbirine baktı.

"Ben ve Meriç hariç herkes saklansın. Mum ışığı der, fantezi der ışık açtırtmayız hadi." herkes karanlık olacak veya görünmeyecekleri bir yere saklandı. Meriç ve Tunç kapıyı açmaya gittiklerinde derin bir nefes aldım. Eğer ışık açılmazsa beni asla göremeyecekleri bir yerde duruyordum. Tabi ben bütün salonu görebiliyorum. Muhteşem dörtlü içeri girdiğinde ikili koltuklara ikişer ikişer oturdular. Bir kaç bişey sohbet ettikten sonra Ahu Tunç'un Nil'de Meriç'in dudaklarına yapıştı. Meriç elini Nil'in saçlarına daldırıp çekti. Şu an sadece onları izliyor ve ellerimi yumruk yapıyor olmam normal mi? Normal normal. 

"Ne bu acele bebeğim?" o bebeğim senin...

"Yapalım işte.." Meriç'e gerek kalmadan Nil kalkıp soyunmaya başladı. Ahu Nil'in soyunduğunu görünce o da soyunmaya başladı. İkiside çıplak kalınca birbirlerine dönüp gülümsedi. Lan bu ne biçim arkadaşlık? Anladık yani gizliniz saklınız yok. Kızlar tam bizimkilere geri yöneldiğinde Güney'e işaret yaptım. İkisi saklandıkları yerden çıkıp bizim orospuları kucakladılar. Kuzey şu an yararlanmıyorsa benim adım Gece değil. Onlar kızları çıkarırken kızlar da avaz avaz bağırıyordu. Pardon çığlık atıyorlardı. Bizimkiler tam salonun kapısından çıkacakken Nil'in saçına asılıp kulağına eğildim.

"Bir dahakine daha dikkatli olun. Ne Tunç ne de MERİÇ sizi istemez." saçını bıraktım. Meriç'in üstüne basa basa söylemiştim ama neden yaptığımı bilmiyorum. Kapı dışı edildiklerinde çığlıkları sitede yankılanıyordu. Gerizekalı bunlar. Bunların çığlığına biri gelecek sonra bunları çıplak görecek sonra da tecavüz edecek. Kızlar hala bağırırken kendimi salondaki üçlü koltuğa bıraktım. 

"Oh be. Güzel hissettiriyor." Su yanıma oturunca yumruklarımızı tokuşturduk.

"Aynen öyle."

"Biraz çocukça değil miydi?"

"Evet Tunç zaten küçük çocuklarda sevmedikleri insanları çıplak bırakıp dışarı atıyor." ayağa kalktım.

"Nereye?" işemeye Su geliyor musun?

"Odama. Dizi izleyeceğim." kafasını sallayıp oturduğu yere yayıldı. Biliyordu tek başıma izlemeyi sevdiğimi. Tam Grimm'e dalmıştım ki kapım çat diye açıldı. Ağzımdan

YAZ ÖPÜCÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin