12. Bölüm SESSİZLİK

4.3K 249 50
                                    

Yeni bölümden merhabalar can ciğerlerim.Bölümü beğenirseniz oylayın ki beğendiğinizi anlayayım değil mi? 

_Sessizliğin vücut bulduğu bedenlere gelsin.Sessizliğin içindeki sesi duyanlara ve onlara kulak verenlere gelsin.Sessizliğe aşık olanlara gelsin._

''Sessizlik,kalbinin atışını duyabileceğim kadar yakında.'' _EJDER ATEŞ_

Sıcak o kadar sıcaktı ki en ufak bir esinti yoktu.Üzerimde bembeyaz yerlere kadar uzanan ve uçları çamur olmuş bir elbise vardı.Yürüdüm yol çamurdu ve yerlerde küçük su birikintileri vardı.Saçlarım belime kadar dökülmüş ve düzleştirilmişti.Önüme gelen bir tutamı kulağımın arkasına sıkıştırdım.Gökyüzündeki ay dışında aydınlatan hiç bir şey yoktu yürüdüğüm yolda.Ellerimdeki birikmiş teri elbiseme sildim.Çıkan ufak bir esintiyle saçlarım uçuştu ve ferahlayarak derin bir nefes verdim.Yukarıdaki yıldızlar birden parlamaya başlayınca gülümsedim.O kadar güzel görünüyordu ki hayran olmamak elde değildi.

Parmağımdaki sızı ile elimi kaldırdığımda gördüğüm şeyle donakaldım.Parmağımdaki yüzük belirgindi ve kırmızı olan taşları koyulaşarak siyahlaşmaya başladı.Kalbimin sızısını hissederken ağlamak isteyen çocuksu yanımı susturdum.Gökyüzü birden parladı ve önümde kocaman bir ışık oluşmasıyla gözlerim kamaştı.Elimle gözümü kapatıp iki adım geriledim.Işık yavaş yavaş bir insan bedenine dönüşürken tamamlanmayan tek yer kalbinin olduğu boşluk kaldı.Yüzü görünmüyordu.Karanlıktı sadece karanlık.Ama o karanlığın içinde parlayan tek şey kalbinin olduğu boşluktu.

Elini bana uzattığında elimi kaldırıp eline koydum.Sert eli bedenimin titremesini sağlarken yutkundum.Elimi alıp kalbine götürdüğünde bedenim ona doğru çekildi ve elim kalbinin olduğu yere dayandı.Nefes nefese kalmıştım.Hızlı nefeslerimin ardından kalbime bir acı girmesiyle yüzümü buruşturdum ve kafamı arkaya atarak çığlık attım.Bu canımı çok acıtmıştı.Gözümden bir damla yaş geldiğinde acının yerini sızıya bıraktı.Boynuma değen küçük öpücükle kafamı eğip karşımdaki kişiye baktım.Kalbinin olduğu yer dolmuştu.Onun eli kalbime giderken nefeslerinin hızlanmasını kabaran göğsünden anlıyordum.

Diğer eli belime gitti ve beni kendine çekti.O kadar sessizdi ki rüzgar bile durulmuştu. Nefesi yüzümü yalayıp  boynuma ulaştı.''Beni tamamladın.Sessizlik,kalbinin atışını duyacağım kadar yakında.Belki de bir sona yaklaştık.Güzel bir sona.''Kulağımın arkasına küçük bir öpücük kondurup kokumu derince içine çekti ve benden ayrıldı.Elimi tutan eli kayganlaştı.Torak çıtırdamaya başladığında onun bana baktığını ve el salladığını gördüm.Toprak bütünüyle beni içine çekerken son sözlerini duydum.

''Ejder yandı ve küle döndü.Senin sayende yeniden hayat buldu.Hoşçakal  ay güzeli.''


Nefes nefese yataktan doğrulduğumda terden yüzüme yapışan saçlarımı ellerimle toplayıp arkama attım.Damağımın kuruduğunu hissederken dudaklarımı yaladım.Elim kalbime giderken nefeslerimi kontrol etmeye çalışıyordum.Bu rüyada neyin nesiydi şimdi.Yataktan kalkmaya yeltendiğimde olduğum yerde kaldım.Aklımdan tek soru geçiyordu.

Kıyafetlerimi kim çıkardı? Üzerimde beyaz oldukça sade iç çamaşırları vardı ve ben öylece yatıyordum.Kaşlarım çatılırken Dün olanları düşünmeye başladım.En son bayıldığımı hatırlıyordum.Odanın kapısı yavaşça açıldığında gelenin Ejder olduğunu hatırlayınca hızlıca çarşafı üzerime örttü.İçeri girdi ve girdiği anda çatık kaşları düzeldi.Elindeki kupayı dudaklarına götürdü ve yavaşça içti.Eliyle saçlarını geriye yatırıp bana baktı.

İKİ DÜNYA ARASINDA - EJDERİN YUVASI-Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz