Yeni bir düşman...

1K 28 6
                                    

Hayat küfretmeye değer bir oyundu. Bir yanda canını dişine takıp üç kuruşluk ekmek parası için canını vermekten çekinmeyen insanlar varken, bir yanda tam burada tüm rezilliklerle bir hayvandan farkı olmayan her baktığımda içimi bulandıran, para ve uyuşturucu için her kılığa giren insanların olduğu bu hayat her türlü kötü sözü hak ediyordu.

Kim daha acizdi, yerin altına girip ailesine ekmek parası kazanan o insanlar mı, yoksa yine yerin altına girip fuhuş, uyuşturucu ve daha birçok rezillikle kendilerini hayvan yerine koyan insanlar mı? Sorunun yanıtı basit olsa da bu dünyada ekmek parası kazananlar hep ikinci sınıfa atılıyordu, bu lanet dünyada önemli olan dürüstlük, doğru olmak, alın teriyle ölünceye kadar çalışmak değildi. Bu dünyada önemli olan para, ün, şöhret ve güçtü. Bende bu lanet kesimin içindeydim. Her saniye bu bataklığa sürüklenip, kendimi hayvan konumuna sokarak insanlığımı unutuyordum.

Dün hastaneden kaçar gibi çıkıp, sokak sokak dolaşıp, kendimden farklı insanları izlemiştim. Bana benzer birini bulmak umuduyla, belki beni anlayacak kişiyi, bağıra, bağıra babamdan istediğim o kişiyi bulmak umuduyla ve en çok da neden onlar gibi olmadığımı anlamaya çalışarak saatlerce dolaştım. Ayaklarım ağrıyıncaya kadar, kurumuş kanla kaplı ellerim ceplerimde, Devrim’in aynı benim gibi hırsla aynayı parçalayıp ardımdan söylediği sözleri hatırlayarak ve babamın hatırasını unutmaya çalışarak yürüdüm. Sonsuzluğa gider gibi, başka bir dünyada adım, adım uçurumun kenarına yürür gibi…

Yürüyemeyecek hale geldiğimde ilk gördüğüm banka atmıştım kendimi. Sonra dünyayı başka bir gözle izlemiştim. Çocukların ellerinden tutan anne ve babaları, ellerinde telefon önlerine bakmadan yürüyen tek derdi okul ve sevgili olan yaşıtlarımı, işten eve, evden işe koşanları, ekmek parası için soğukta simit tezgâhının önünde saatlerce müşteri bekleyenleri, kolay yoldan para kazanmaya çalışan dilencileri ve daha bir sürü çeşit insanı farklı bir gözle izlemiştim. Neler düşündüklerini anlamaya çalışmış, acaba onların hayatlarında nasıl acı senaryolar var diye düşünüp, bu dünyada tek acı çeken insan ben değilim diye kendime defalarca bu durumu hatırlatıp, artık bir şeyler yapmam gerektiğinin farkına varmıştım.

Aslında çok uzun zaman önce acı çekmeyi, babamı geride bırakıp hayatıma devam etmem gerektiğine karar vermiştim. Fakat ne yaparsam yapayım acı çekmekten kurtulamıyordum. Acıyı terk edip, babamı affedersem benden geriye bir şey kalmayacaktı. Bu yaşıma kadar yaşadığım her şey bir yalandan ibaret kalacaktı. Savaş’ın, Dedemin hatta Devrim’in istediği bir kişi olacaktım belki de ama ben olmayacaktım. Herkesi sevmek için kalbimi açtığımda asıl sevgim, babama olan duygularım yıkılıp gidecekti. Bunu yapmazdım, bunu yaparsam ölürdüm. Bunu yaparsam babam sonsuza kadar giderdi. Ne korkunç hayali ne de bana yansıttığı hislerden kurtulursam yaşamak için bir nedenim kalmayacaktı.

Bütün gün bu şekilde düşünüp, hava kararıncaya kadar hep aynı şeyi içimden tekrarlamıştım.’Acı çekmem lazım, babam için…’ kendimle baş, başa kaldığım bu anlarda bu kelime bir anda benim nihai amacıma dönüşmüştü. Artık ne yapmam gerektiğinin farkında olmak, şu anda bulunduğum iğrenç ortamda kaçmadan durmama yardımcı oluyordu. Etrafıma bakıp, dedemin beni gönderdiği bu yerde gördüğüm şeylere kusmadan bakmamı sağlıyordu.

Zorlukla eve gelir gelmez makasla kısaltabildiğim kadar kestiğim saçlarımın arasında elimi geçirip, yeni bene alışmaya çalıştım. Sonra önümde neredeyse sevişen yarı çıplak çifte bakıp yüzümü asarak bakışlarımı kalabalığa doğru çevirdim. Dedemin istediği kişi olmaya karar vermiştim. En kötü insan, bu gün dışarı da gördüğüm hayatla küçük nedenlerle savaşan insanlardan farklı biri, onların nefret edeceği kişi, bu yer altında cehennemi kanıyla süsleyecek kişi, bu şekilde Devrim’in, Savaş’ın ve diğer etrafımdaki insanların beni yalnız başıma bırakıp kaçmasına sebep olacak kişi, Devrim’in savaşmak için can attığı kişi yani dedemin torunu olacaktım. Babam bu dünya girmek yerine ölmeyi tercih etmese de ben bu dünyaya girmekle kalmayıp herkese ölümüne kendi acılarımı çektirecektim. Yalnız kalmamın cezasını bu insanlara ödetecektim.

Aşkın Sessiz AdımlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin