Geri Sayım

24.4K 739 180
                                    

merhaba sevgili okurlarim..

yeni bir bolumle daha karsinizdayim. Yeni bolumu telefondan ekledigim icin birkaç hatam olabilir.

Yazim dilimi toparlamaya calisiyorum.

Okudugunuz icin tesekkur ederim. :)) 

Bu hikayeyi icimden geldigi icin yaziyorum. O yuzden ozellikle yorumlariniz benim icin cok onemli !  pozitif veya negatif bir yorum yazarsaniz beni cok mutlu edersiniz :)

simdiden tesekkur ederim.  :) 

---------------*-------------------*---------------------*------------------*-----------------

Gözüm birden yatağa kaydı ve yanımda yatan çocuğa baktım. Yanımda yatıyordu !

Derin bir nefes alıp önce üstüme baktım ve kıyafetlerim üzerimdeydi. İçip içip sonra olanları unutanlar böyle mi oluyordu acaba? Daha önce hiç aşırı içki içmediğim için bilmiyordum. Dün akşam çok mu içmiştim de hatırlamıyordum. Ama bu adamın yanımda yatmasının bir sebebi vardı değil mi ?

"Sana da günaydın pasaklı"

Birden konuşunca panikledim ve yorganı üzerime çektim. Kıyafetlerim kısa veya seksi değildi. Günlük kıyafetlerdi işte. Gene de yorganı sanki çıplakmışım gibi üstüme çekince onun üzerinin çıplak olduğunu gördüm. Bu adam bir de yanıma çıplak mı yatmıştı!

"Üstüne bir şeyler giyin" dediğimde kafamı onun zıt tarafına çevirdim o tarafa bakamıyordum. Bunu da isteyerek söylememiştim içimden geçmişti ama kaçınca yanaklarımın kızardığını hissettim gene.

"Merak etme pasaklı ilgimi çeken kızlardan değilsin." Dedi soğuk ve biraz alınmış sesiyle. Moralimin bozulduğunu hissettim ama umursamadım.

Dün akşam ne olduğunu hatırlamayınca iyicene panik yaptığımı hissediyordum ama en iyisi ona sormaktı. Ne kadar utanç verici! Ama dün bir şey yaşandıysa bile ikimiz arasında yaşanmış olmalıydı ve ben hatırlamadığıma göre onun dün akşam ne olduğunu bilmesi gerekiyordu. Benim de dün akşam neler olduğunu bilmem gerekiyordu.

"Dün akşam...?" diye başladığım sonunun devamını getiremedim. Hem utanıyordum hemde söyleyeceği şeyden korkuyordum.

"Dün geceyi hatırlamıyor musun yoksa? Zevkten o kadar kıvranırken nasıl çığlıklar attığını hatırlamıyor musun?"

Dediği an içimdeki cam bir şeyin parçalanma sesini duydum ve domatese döndüğümden emindim. Hemen yataktan kalktım ve gördüğüm ilk kapıyı açtım. Banyo! Tam ihtiyacım olan şey! Hemen kendimi içeri attım ve kapıyı kilitledim. Yüzüme birkaç kere soğuk su çarptıktan sonra bedenime bakmak aklıma geldi. Hani öyle bir şeyden sonra bedende mutlaka bir iz kalmalıydı değil mi? Boynuma bedenime dikkatli bir şekilde baktım ama ne bir morartı ne de ufak bir kızarıklık vardı. Yalan söylemiş olabilir mi diye geçti içimden ama yalan söylemesinin bir nedeni olamayacağı aklıma gelince o teoriden vazgeçtim. Sonra birden aklıma böbreklerim geldi ve sırtıma baktım. Herhangi bir çizik veya yara olmadığını gördüğümde derin bir oh çektim. Kapıya geçirilen darbeleri görmemezlikten gelme sürem de dolmuşu ve kapıya inen yumrukları duymaya başlayınca paniğim artıyordu.

"Aç şu kapıyı!"  dedi sinirli bir tonda.

"Neden açmalıymışım" dedim güçlü çıkarmaya çalıştığım sesim gene de kısık çıkmıştı.

"Çünkü ben kahvaltı yapmak istiyorum ve sende bana eşlik edeceksin!" Dedi. Aklıma Güzel ve çirkindeki sahne geldi ama güzel ben miyim çirkin o mu diye düşünürken aynaya baktım ve tam tersi olduğunu gördüm. Sismiş ve kızarmış gözlerim bembeyaz suratıma hayalet imajı veriyordu.

TutsakOnde as histórias ganham vida. Descobre agora