Wayn

2.4K 90 15
                                    

Barıştığımızdan beri her şey daha tuhaf olmaya başlamıştı. Zack barda benimle flörtleşen bir erkek görünce - ki benim yaptığım sadece arkada bardakları yıkamaktı- benim barın önünde veya arkasında bulunmama kızmış ve beni depo kısmına görevlendirmişti. 

Beni zorladığı ve çalışmak istediğim için kabul ettim. 

Ama bu gün Zack gene yapacağını yaptı. 

Depoda benim boyum yetişmediği ve alt taraflarda da rom olmadığı için deponun üst raflarında bulunan raflara uzanamıyordum. Wayn de ihtiyacı olduğu için benim arkamdan rafa uzandı. Benden daha uzun olduğu için rahatlıkla almıştı. Tabi Zackin sert yumruğu ile Wayn bir tarafa Rom bir tarafa düşene kadar. 

"Sen ne yaptığını sanıyorsun!?" diyen Zack'e baktım. Ben daha ne olduğunu anlamadan kolumu tuttuğu gibi beni depodan çıkarıp kendi odasına sürükledi.

"Ama bu yaptığın ayıp Zack! Yardım ediyordu sadece!"

"Etmesin! Yardım edecek bir şey olursa ondan değil, benden iste!" eveet Zack gene kıskanç moda girmişti. Durum böyle olunca ve bende sert tepki verince kavga çıktığı için bu sefer kavga çıkmaması için daha yumuşak karşılayacaktım. 

"Peki hayatım." dedim sakince. Önce bir afalladı. Bana tuhaf bakışlar attıktan sonra konuşmaya devam etmem gerektiğini hissettim. "Daha fazla kavga yok. Seni bu kadar sinirlendiriyorsa... Tamam... Wayn'den uzak duracağım." dedim ve beni zorla soktuğu odasından kolaylıkla çıktım. Arkamdan öylece bakakaldı. 

Depoya gittiğimde Wayn yüzüne kapatıcı sürüyordu. Yerde duran Rom şişesi gözüme çarpınca eğilip yerden aldım ve daha aşağıda  bir yere koydum. 

"Kusura bakma Wayn. Çevremde birilerini görünce hemen sinirleniyor. Ama onu bilirsin.. Fazla.. Korumacıdır..." diyerek hem özür dilemiş oldum  hem de Zack'e kötü bir laf etmedim. 

"O P.ştun yüzünden yüzüm morardı. Benim yüzümden para kazandığımı biliyor olmalıydı!" Diye sinirli tepki verince yanına yaklaşıp sürdüğü kapatıcıya baktım. 

"Merak etme. Kapatıcı güzel kapatmış. Kapatıcı sürmüşsün gibi de durmuyor. Bu rengi böyle tutturmayı nasıl başardın?" diye sordum. Kafasını dağıtıp konuyu değiştirmeye çalışarak. 

"Yetimhane'de öğrendiğim küçük bir hile." dedi gözlerinde yakaladığım ani kararma çok uzun sürmedi. "Rom'u alıp gitsem iyi olacak, müşteriler bekliyordur." dedi ve üst raflarda bulunan romlardan birini alıp gitti. 

Bir yandan depoyu temizlerken düşünmeye/düşünmemeye çalıştım. Wayn demek yetimhaneden gelmişti. Yetimhanede hayatta kalmak zor muydu onun için?

Yoksa yetimhanede niye kapatıcı kullanmayı öğrensin ki?Morlukları, yara izlerini kapatmak için...

Bir diğer gerçek ise annesi ve babası ya ölmüştü yada onu terk etmişlerdi. 

Acaba hangisiydi?

İçimdeki bir ses öldüklerini umdu. Ölmedilerse onu nasıl terk etmişlerdi ! Bu büyük haksızlıktı. 

Bir diğer ses ise ölmemiş olmalarını diledi. Wayn belki bir gün onları bulur ve onlara kendisini niye yetimhaneye bıraktıklarını sorardı. Onları bağışladığını söylerdi belki. 

Tabi onları canlı bulamasa da belki de mezarlıklarını bulurdu. 

Hiç aramış mıydı acaba?

Wayn'i düşününce ne yaptığını veya ne yapacağını kestiremiyordum şuan. Onları aradı mı? Buldu mu? Bulduysa affetti mi? 

Bu şekilde düşünerek depodaki şişeleri temizledim. Saat geldiğinde ve bar kapandığında  Wayn'den gözlerimi alamadım. Ona bütün bu soruları sormak istiyordum.  Bana bir süre baktıktan sonra hoşçakal bile demeden arkasını dönüp gitti. Yanıma gelen Zack'ten uzak durup durmadığını veya uyarı aldığını düşünmek istemesem de emin olamadım. 

TutsakDonde viven las historias. Descúbrelo ahora