Sorular

8.6K 294 34
                                    

Elinde yemek tepsileriyle geldiğinde yüzüne bakamadım. Tepsiyi önüme koydu ve karşıma oturdu. Kızarmaya başladığımı biliyordum. O gelene kadar aklımda hep beni kabinde nasıl öptüğü aklıma geliyordu.

“Bir şey mi oldu?” diye sordu.

“Beni oyuna getirdin” dedim sessizce.

“Benden utanmanı sevmediğimi biliyorsun” dedi gülerek. Evet gayet net bir şekilde biliyordum.

“Telefonunu kullanabilir miyim?” diye sordum. Konuyu değiştirmek iyi fikirdi yoksa utanıp kızarmaya devam edecektim ki bunun bana hiç bir yararı yoktu. Gülümsemesi birden soldu ve bir iki saniye telefonunu kurcaladı.

“Tabi” dedi ve telefonu verdi. Masadan kalktım ve bir iki adım uzaktaki banka oturdum. Hemen yıllar önceden ezberlediğim numarayı tuşladım.

“Alo?”

“Katniss. Benim Tess” dedim. Sesim çatlıyordu. Ağlayacaktım. Zor tutuyordum kendimi.

“Tess. Nerdesin sen kaç gündür? Seni ne kadar merak ettiğimden haberin var mı senin?” Kızmıştı tabi. Haklıydı. Normalde bir gün bile konuşmadan geçirmezdik. Telefonumu almamıştım ve uzun süredir konuşmuyorduk.

“Özür dilerim”  ağlamaya başladım.

“İyi misin? Bir şeyin mi var?”

“İyiyim. Çok iyiyim.”

“Neden ağlıyorsun Tess? Bir problem mi var!”

“İyiyim gerçekten” ağlayarak söyleyince inandırıcı gelmiyordu tabi ama iyiydim gerçekten.

“Kötü giden bir şeyler mi var Tess? Nerdesin? Tess konuş artık beni korkutuyorsun! Aklıma bin bir şey geliyor!”

“Kötü giden hiçbir şey yok. Her şey iyi. Bana göre biriyle tanıştım ve sanırım aşık oluyorum. Endişelenmene gerek yok. Gerçekten. Beni nasıl olduğunu bilmiyorum ama çok iyi tanıyor. Burada evimde olduğumdan daha mutluyum. Daha huzurlu.” Dedim ağlayarak. Durduramıyordum kendimi.

“Peki neden ağlıyorsun?” dedi.

“Sana ihtiyacım var”

“Sana kötü bir şey mi yapıyor Tess? Neredesin?”

“Hayır Kat bana bir şey yapmıyor. Sadece seni çok özledim.”

“Bende seni çok özledim Tess.”

“Seni seviyorum”

“Bende seni”

“Şimdi kapamalıyım. Ararım tekrar”

“Tamam, ara mutlaka” dedi ve kapattık.  Dakikalardır konuşuyorduk ve Zack yemeğini bırakmış beni izliyordu. Hemen yanına gittim ve yerime oturdum. Telefonunu ona verdim.  Keşke karıştırsaydım biraz. Resimleri ve belki mesajları. Kaçırmıştım şansı.

“Neden ağlıyordun?” diye sordu. Ağlayınca çok çirkin olurdum. Ama defalarca onun yanında ağlamıştım ve hala yanımdaydı.

“Bu gün güzel bir gün” dedim geçiştirici bir cevapla. Yemeğimizi bitirdik ve masadan kalktık.

“Kimle konuştun?”

“Ne yapacaksın?”

“Merak”

“Etniss” Lise 1 de sınıfımıza kısa süreli gelen bir çocuktu. Çok yaramazdı. Notları da kötüydü. Sonuç olarak ilk dönemi bitirmeden okul değiştirdi.  Yakın da değildik. Önemli biri de değildi.

TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin