Gezi

20.7K 636 55
                                    

Merhaba sevgili okuyucularım :) Bu işe gerçekten ısınmaya başladım ve gerçekten keyif alıyorum.  Biraz yavaş ve gerçekçi tutmak istiyorum ama genede her şeyi gün gün işler gibi oldum.. bu konuda sizden özür dilerim.

Yorumlarınız ve votelarınız benim için çok önemli. Negatif veya pozitif yorum yaparsanız çok sevinirim. :))

Zack tarafından yazarsam bütün olayı çözeceğinizi düşündüğüm için bir süre erkek tarafı adına yazmayacağım.

Okuduğunuz için teşekkür ederim :)

----------*-------------------*------------------------*------------

"Çünkü izin vermiyorum! O üzerinde ağladığın ceket ne kadardı haberin var mı? Onun kuru temizleme faturasını ödemen gerek! Ve seninle geçen saatlerimin de karşılığını almalıyım" dedi. İçimden bir ses hepsi bahane başka bir şey var altında dese de iyi olabilecek hiç bir şey gelmiyordu aklıma.

Titremeye başladığımı hissettim. Elimdeki çatal sertçe yere düştü. Takındığım maskeyi hala bulamamıştım ama yeni bir maske zamanı gelmiş diye düşünüp yeni bir tane yaratmaya başladım.

" Benden ne istiyorsun?" diye sordum olabildiğince soğuk bir sesle.

" Biraz güzel, kaliteli ve huzurlu birkaç saat istiyorum" dedi. Tam olarak ne dediğini anlayamadım. Huzur istiyorsa beni gönderebilirdi. Güzel ve kaliteli zaman geçirmek istiyorduysa da kendisine bir kadın bulmalıydı. Tabi bunları söyleyemezdim ona..

"Açık konuş" dedim.

"Belki güzel bir film, kaliteli bir gece ve huzurlu bir yemek demek istemişimdir. Belki de sıfatlarla isimlerin sırasını karıştırmışımdır? Sen söyle.." dedi eğlenen bir sesle. Oyun oynuyordu şuan. Ama ben onunla âşık atamazdım. Onun oyununu oynayamazdım. Sıfatlarla isimleri karıştırsam.. Güzel bir yemek kaliteli bir film huzurlu bir gece ya da kaliteli bir yemek huzurlu bir film ve güzel bir gece. İyicene aklım karışıyordu. Ve her seferinde aklıma gece kısmı takılıyordu. Tamam beraber film izleyebilirdik beraber yemek de yiyebilirdik ama gece..

" Seninle yatmam" dedim güçlü çıkarmaya çalıştığım sesimle. Ama bütün şartlar alehime iken fazla güçlü çıkamıyordu.

"Dün akşam senin yüzünden bir afeti kaçırdım! " diye sesini fazla değil ama biraz yükseltti. Pazarlık yapar gibiydik. Tek problem benim elimde oynayabileceğim bir kozum yoktu. Üzerimdeki kıyafetler bile benim değildi.

"Seninle birlikte olmayacağım!" diye kesin bir dille söyledim. Sinir olmuş ama gene de kendini zorlayan yüksek sesli bir kahkaha attı.

"Onun da zamanı gelecek ama acele etmemize gerek yok. Sadece beraber uyumakla başlayalım." Dedi. En azından biraz daha barışçıl ve pazarlığa açık davranıyordu. İçimden bir ses olacak olanı ertelemekten başka bir şey yapmıyorsun dese de savaşmadan pes etmeyeceğim düşüncesi ile onu susturdum.

"Tamam" dedim ama eve şöyle bir göz attım. Her şey alehime iken terslenmenin bir anlamı yoktu. Kaçış planları kuruyordum aklımda. Kaçabileceğim bir pencere ya da kapılardan biri. Mutlaka kaçmalıydım buradan.

Her şey için çok geç olmadan.

Kahvaltı masasını topladı ve ev için bir şeyler alacağını söyleyip çıktı. Bu benim için büyük bir fırsattı hem evi keşfetmek için hemde bir kaçış yolu bulmak için.

Bütün odalara baktım. 4. Kattaydık ve baya bir yüksekteydik. Düşsem sonum ölüm olurdu ama ölerek kolaya kaçamazdım. Yattığım odadaki mac geldi aklıma. Hemen açtım ama şifre istediği için hiçbir işe yaramadı. Odada anahtar bulma umuduyla çekmeceleri dolapları karıştırdım ama hiç bir şey yoktu. Sadece birkaç üniversite kitabı olabileceğini düşündüğüm kalın ciltli kitaplar vardı. Aklıma tercih dönemi gelmişti.  Hep burada mı kalacaktım? Geleceğim bitmiş miydi yani? İşte buna izin veremezdim. Üniversiteyi uzak bir yerde kazanmak istiyordum böylece ailemden ayrılıp daha doğrusu onların kavgalarından uzaklaşıp kendimi bulacaktım eğer..

TutsakWhere stories live. Discover now