8 // whore

12.1K 375 23
                                    

Justin Bieber

Genelde uyandığımda yumuşak bir yerde yatar olurdum. Nereye yattığımı bilmiyordum ama sert bir yerdi burası sanırım. Açmaya üşendiğim göz kapaklarımı zorlukla kaldırdığımda yerde olduğumu fark ettim.

"Geçende dolaba dayıyordun. Şimdi dayama sırası yerde mi?" Harry'nin sesini duyduğumda başımı yerdeki yastıktan kaldırarak, yastığın altına soktuğum kollarımı dışarıya çıkardım.

Oflayarak gözlerimi ovuşturdum. Halâ uykum vardı, doğru düzgün uyuduğumu pek sanmıyordum. Belimi tutarak doğruldum ve oturma pozisyonuna geçtim. Galiba gece uyurken yere düşmüş olmalıydım. Doğru düzgün yattığım söylenemezdi.

Üzerimde hala dünden kalan kıyafetlerim vardı. Pardon düzeltiyorum, sadece pantolonum ve çoraplarım. Sanırım işe duş alarak başlayabilirdim. "Kapa çeneni, Harry. Yoksa çoraplarımı ağzına tıkarım," Dedim ayağımdaki çorapları çıkartırken.

"İşte bunlar hep yokluk." Diye iç geçirdi ve dilini saçma bir şekilde oynattı. Cidden, ne kadar saçma bir hareketti o öyle?

"O dilini koparttırma bana," Homurdanarak mırıldandım. Galiba tek çare banyoya kaçmaktı.

"Dilime elleşeyim deme. Bugün izinliyim. Kullanacağım onu." Muzip muzip gülerken elimdeki çorapları birbirine geçirip top yaptım ve ona fırlattım.

"Defol şuradan," Paytak adımlarımla banyoya ilerleyerek Harry'nin ne diyeceğini dinlemeden kapıyı çarpıp içeri daldım.

"Hayır, Harry, kalkmayacağım!" Banyodan çıktığım gibi iç çamaşırlarımla yatağa atmıştım kendimi. Uyumak istiyordum sadece. Biraz çocuk gibi görünüyorduk sanırım.

"Kıçımın kenarı! O ihtiyar ile ben uğraşamam!" Çalan telefonum ve Harry'nin bana bağırışları çok hoş değil mi?

"Bırak yorganımı!" Dedim Harry'i tekmeleyerek.

"Kalkıp şu telefonuna bakmazsan sokarım sana o yorganını!"

"Benim için sorun yok, adamım,"

"Kalk ve giyin aptal! Eğer on saniye içinde kalkmazsan telefonu açıp sana vereceğim!"

"Götümü yala pezev- Ah günaydın Bay Wilson." Elime telefonu tutuşturmasıyla konuşmak zorunda kaldım öylece. Harry'e 'Görürsün sen' adlı bakışlarımı atarken bir yandan da ihtiyarın dediklerine kulak veriyordum.

"Ofisimiz kül olduğu için yeni bir ofis yapılana kadar başka bir yere geçeceğiz. Haberin olsun. Bu arada okula gitmen gerek,"

Oflayarak yastıkları yumruklamaya başladım. O görevin bittiğini düşünüyordum. "Brad yakalanana kadar gideceksin o okula,"

"Ama Bay Wil-"

"İtiraz yok. Bu görevi sen istemiştin hatırlatırım." Telefonun yüzüme kapatılmasıyla sinirle telefonu bir yere fırlattım.

"O it herif yine lanet okula gitmemi söylüyor! Ah, saçmalık!"

Sıkıntıyla ayağaya kalkarak kenarda duran kıyafetlerimi bir çırpıda geçiriverdim üzerime. Harry ise dağıttığım etrafı toparlıyordu.

Omzuna yumruk atarak ona döndüm. "Gidiyorum ben şu okula. Bu arada başka bir ofise geçiyormuşuz haberin olsun." Anahtarlarımı ve cüzdanımı alarak odadan çıktım.

Okulun kapısından bilerek yavaş adımlarla girdim. Yetişmek istemiyorxum o saçma derslere. Koridorun başını döndüğümde artık derse girildiğini ve geç kaldığımı fark ettim. Gelen mırıldanma seslerine istemsizce dönen başıma engel olamamıştım.

good night miss. terryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin