26." Anlayışsızsın "

7.8K 446 62
                                    

Multimedia : Yaprak.

Yaprak'ın Ağzından ;

Rüzgar sırıtarak bize bakarken bende somurtuk yüzümle ona bakıyordum. Ne güzel öpecekti çocuk beni niye engkelliyorsunki !

"Yani gençler aile var burda izin veremezdim"

Diye tekrardan gülerek omuz silktiğinde omzuna vurarak çemkirdim.

"Salak! Ne ailesi kendini bir çok kişimi olarak görüyosun napıyosun anlamadım ben senin kafanı ya!"

Diye bağrınırken artık Tuna'da gülmeye başlamıştı. Olsun ama onun olduğu yerin hepsi bana huzurluydu , güzeldi. Yerin önemi yoktu. Tuna olsa yeterdi.

Rüzgar'ın telefonu çalmaya başladığında merakla ona baktım.

"Badygard'ın arıyor mavi göz"

diyerek kahkaha attığında göz devirdim.

"Babamın hakkında düzgün konuşn lütfen beyefendi!"

Rügar sırıtarak telefonu açtığından konuştuklarını dinlerken yüzünü inceliyordum kardeşimin.

Büyük bir travnma yaşamıştı aslında. Uyuşturucuyla ölümün kıyısından dönmüştü ki hala göz altları morarıktı. Onu bu hale getiren kızın kafasını duvara sürtüp ateş çıkaetmak isterdim. Çünkü eğer ben Rüzgar'ı kaybetseydim , ne yapardım bilmiyordum. Sırıttım.

Tuna'ya kafamı çevirdiğimde bana gülümseyerek baktığını gördüm. Hızlıca yanağından öpüp geri çekildiğimde beni kolunun altına alıp göğsüne yasladıktan sonra başımın üzerinden öptüğünü hissetmiştim.

Rüzgar telefonunu kapattığında ona diktim gözlerimi.

"Baban eve getir diyor"

"Off! Bu adam beni anlamamakta master yapacak yemin ederim ya!"

Tuna baktı.

"Sorun yok Yaprak. Rüzgar seni çıkartabiliyor zaten buluşuruz yine burda"

"Biliyorum ama şöyle gizli saklı işleride hiç sevmiyorum Tuna. Herkes bilsin rahatça çıkayım istiyorum"

"Baban elbet birgün kabullenecek"

"Umarım"

Diyerek iç çektim ve Tuna'ya sıkıca sarıldıktan sonra ağaç evin merdivenlerinden dikkatlice indim. Hava kararmak üzereydi.

Rüzgar'ın koluna girerek sessizce ilerlerken Rüzgar iç çekti. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda dalgın yürüdüğünü anlamıştım.

"Rüzgar seninle konuşmaya pek vaktim olmadı ama-"

"Bana kimsenin ayıracak vakti yok zaten Yaprak sorun değil"

Dediğinde şaşkınlık ve birazda kızgınlıkla Rüzgar'a baktım.

"O ne demek şimdi Rüzgar?"

"Anladın demek istediğimi Yaprak."

"Bugün bizde kalacaksın itirazı kabul etmiyorum. Ayrıca eve gitmeyede kalkarsan Berk enişteme diyeceğim seni eve almasın. Şimdi yürü eve gidiyoruz"

Diyerek kolundan sürüklemeye başladım. Rüzgar bana 'sen ne tür bir manyaksın' bakışları atıyordu. O söylediği cümle beni sinirlendirmişti ve biraz kırmıştı. Oysaki hal hatrını soracaktım cümlemin devamında.

Eve geldiğimizde babam evimize giren Rüzgar'a bir bakış attı ve sırıttı. Oturma odasına baktığımda Berk Eniştemin ve Ezgi Teyzeminde burda olduğunu görerek gülümsedim. Babam Rüzgar'ı kolunun altına alıp omzunu sıvarlarken konuştu

Lise Belası 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin