Lise Belası 2

15.Bölüm "Bana anlatabilirsin"

Yaprak Soykan

Geçen Bölümden Hatırlarma ;
Ilk öpücüğümü alan , ilk defa benimle uyuyan , bu deli çocuğu nasıl unutacaktım ? Her şeyi unutsam bile o harika erkeksi kokusunu nasıl unutacaktım? Benim üzerime büyük bir yük bırakarak gidiyordu. Ben onu sevebileceğime inanmıştım. Benim yarımımı doldurabileceğine inanmıştım. Aslında başlamadan bitmişti ama bana neden bırakmak bu kadar zor geliyordu ? Ona bu kısa sürede nasıl bu kadar alışmıştım?

"Senden son bir şey isteyebilirmiyim?"

Diyerek sordum. Kafasını anlayışla salladığında tutkunarak sordum.

"Sana son kez sarılabilirmiyim?"

2 HAFTA SONRA

Tamı tamına 2 haftadır hayatım normal akışında gidiyordu. Tuna olmadan iki hafta geçmişti. O gün ona son kez sarılmıştım ve gerçekten dediği gibi ciddi anlamda hayatımdan çıkmıştı. Şuan ise tamamiyle yalnızdım. Rüzgar gitmişti , Tuna gitmişti ve buradada gerçek anlamda pek arkadaşım yoktu. Hala gidip Rüzgar'ı oynatan kızla , Ecem'le konuşacaktım.

Babam iş seyahatinden bugün geri dönecekti ve onu oldukça özlemiştim. Meriç Dayım ve Batu Abim ise aynıydılar. Tuna gittikten sonra fazlasıyla garipsemiştim. Okulda görmüyordum. O gidince birden sakin bir yaşama girivermiştim. İlk hafta sanki sevgilisinden ayrılmış kızlar gibi triplere girmiştim. Ama benimle oynadığından dolayı Tuna'dan nefret ediyordum onu daha fazla düşünmek istemiyordum. Artık o yoktu ve ben yoluma devam edecektim.

Kapının klik sesini duymamla yerimden hızlıca kalktım. Babam gelmişti ve onu çok özlemiştim.

"Baba!"

Adamın üzerine resmen çıkmıştım ne yapayım ama iki haftadır görmüyordum.

"Prensesim"

Diyerek belimi sıkıca kavradı babam ardından saçlarımdan öptüğünü hissetmiştim.

"Nasılsın bakalım?"

"Seni çok özledimm!"

Diyerek tekrar sımsıkı sarıldım. Şu hayattaki tek korunduğum kolların arasındaydım aslında.

Aklıma birşey geldiğinde beklentiyle babama baktım.

"Baba uzun zamandır yoksun beraber dışarıda vakit geçirelimmi ?"

"Olur prensesim ben duşa gireyim sende hazırlan"

Diyerek odasına gittiğinde bende sevinçle odama çıktım. Üzerime ne giyeceğimi düşünüyordum. Sonunda kot pantalonum ve pudra pembesi bir kazakta karar kıldığımda üzerime geçirdim. İşim bittiğinde babam hala duştaydı bende oyalanmak için telefonumu kurcalamaya başladım. Ama dikkatimi çeken Tuna'nın paylaştığı resimdi. Bu bendim. Nerede yakalamıştı bilmiyorum ama yüzümü yakından alıp önüme bakarken çekmişti ve altındada 'masum güzellik' yazıyordu ve neredeyse benim takipçi sayım kadar beğenisi vardı. Sadece iki gün önce paylaşmıştı. Tanrım benimi takip etmişti? Resmimi çekmişti? Ve şimdide paylaşıyordu? Amacı neydi?

Kafama çok takılmıştı ona o kadar çok sormak istiyordumki ama bunu yapamazdım. Aramayacaktım. Zaten yüzüm çok görünmüyordu. Paylaşırsa paylaşsındı.

"Yaprak hadi!"

"Geliyorum baba!"

Diyerek seslendim. Telefonumu hızla cebime koyarak montumu giydim ve kapıya indim.

"Hazırsan gidelim"

"Gidelim"

Kapıdan çıktık babamın koluna girdim. Babam arabaya yönlenirken onu durdurdum.