Lise Belası 2

31.Bölüm "Rüzgar geldi!"

"Yaprak"

Diye mırıldandı Tuna.

Onların evinde koltukta yayılmış oturuyorduk. Fotoğraflarımızın çekiminden tam olarak iki gün geçmişti. Babam Allahtan o resimleri görmemişti yoksa ne Tuna'yı nede diğer mankenleri yaşatmazdı.

"Efendim."

Diyerek kafamı eğdim. Kucağımda yatmıştı ve sürekli oflayıp duruyordu. Muhtemelen canı sıkılmıştı.

"Sıkıldım."

Doğru tahmin.

"Napabilirim Tuna Bey?"

Diyerek saçlarıyla oynamaya başladım.

"Birşeyler yapalım"

Diyerek gözlerini bana dikti. Şuan gözüme küçük bir çocuk gibi gelmişto hafifçe sırıttım. Çok tatlıydı.

"Ne yapıcazki?"

Diyerek sordum. Düşündü alnını kaşıdı. Ve yüzündeki sinsi sırıtış oluşunca kesin istemediğim bir şeyi istiyeceğini anladım.

"Denize gidelim."

Diyerek yine bana baktı. Bu sanki soru sorar gibi değilde emir verir gibi olmuştu cümlesine devam etti.

"Hem seni tekrar o halde görmek istiyorum ."

Iyice sırıtmaya başlayınca yanağına vurdum. Utanmıştım.

"Pisliksin."

"Biliyorum bebeğim. Gidiyoruz hadi kalk"

Dediğinde tip tip ona baktım. Kalkmam için üzerimden kalkması gerekiyordu.

Bana anlamsızca bakarken konuştum.

"Kalkmaya zahmet edersen bende hazırlanabilirim."

"He"

Diye güldü ve kalktı. İyice salak olmuştu bu çocuk.

Tuna'nın odasına gittim burada onun dolabımda kıyafetlerim vardı ve bunlar ne ara buraya bu kadar birikmişti hiç bir fikrim yoktu. Işime yarıyordu ama.

Üstüme Tuna'nın dolabında olan siyah düz bikinimi giyip onun üzerine elbisemi geçirdim.

Aşağı indiğimde Tuna elindeki plaj çantasıyla beni bekliyordu. Beni süzdü ve kaşlarını çattı ahh başlıyorduk.

"Vazgeçtim gitmeyelim bu ne lan!?"

"Tuna salakmısın denize gidiyoruz herkes böyle"

Göz devirdi ve elimi tuttu.

"Yanımdan ayrılırsan seni boğarım."

Dediğinde kıkırdadım.

Tuna'nın arabasına bindik ve halka açık olan plaja gitmeye başladık.

"Çekimler çok iyi degilmiydi sencede?"

Diyerek sessizliği bozdu bir an o verdiğimiz pozları düşündüm. Hepsinde kalbim bin beş yüz atmıştı.

"Evet harikaydılar."

"Adam bana resimleri attı telefonumdan bak."

Dediğinde arabanın yan tarafında duran telefonunu aldım ve önüme çıkan şifreyle bakıştım.

"Şifre senin adın"

Dediğinde şaşkınlıkla ona baktım cidden bunu beklemiyordum. Sırıttım ve adımı yazarak telefonu açtım galerisine girdiğimde ise bizim fotoğraflarımız ve kendi çektiği resimler vardı genel olarak. Bana telefonunu verip güvenmesi hoşuma gitmişti. Verdiğimiz pozlara tekrar tekrar baktım. Gerçekten şu dergilerdeki mankenler gibi bir çift olmuştuk.