»28.Bölüm«

109K 4.7K 502
                                    

28 ~

Akın'ın sorusuyla Emre, Çiğdem, Cemre ve diğerleri bakışlarını Ulaş'a çevirdiler. Ulaş aralık bacakları ve kısık gözleriyle karşısındaki gençlere bakıyor ve durum değerlendirmesi yapıyordu. En sonunda başını sallayıp "Tamam" dedi.

Çiğdem eğlenceli olduğunu düşünüp Akın'a gülümserken, Emre Çiğdem'i yanlış anlayıp öfkeyle burnundan soludu.

Cemre bunun arkadaşça bir oyun olacağını bilirken, Ulaş tam tersini düşünüyordu. Genç kız Akın'a güveniyordu ve onun artık peşini bıraktığını bu oyun teklifininse gerçekten eğlence için teklif edilmiş olduğunu düşünüyordu.

Patlak 3'lü bir kez bile kendine bakmazken bunu pekte kafasına takmadı. Artık yeni ve -gerçek- dostları vardı. Akın'ın en yakın arkadaşlarından biri Cankan, ilgiyle gözlerini Çiğdem'in üzerinde gezdirirken genç kız bundan habersiz etrafına bakınıyordu. Çiğdem bu ilgili bakışları fark etmezken Emre ve Ulaş fark etmişti. Ne de olsa erkeklerdi ve çoğu zaman bakışlardan neler düşünüldüğü anlaşılabilirdi.

Sarı kafa Çiğdem'e hafif yaklaşıp ona sokulurken bunu neden yaptığını dahi bilmiyordu. Sadece Cankan'ın bakışları hoşuna gitmemişti o kadar. Başka bir sebebi olamazdı. Çiğdem bu yakınlıktan delicesine memnun olsa da hafif Emre'den uzaklaştı.

Cemre ortamdaki gerilimli bakışları görünce kibarca tebessüm etti ve konuştu.

"E başlayalım o zaman?" dedi heyecanla.

Herkes aynı anda başını sallarken Akın takımları açıkladı.

"Karma mı yapalım, yoksa bize karşı siz mi?" dedi Ulaş'a bakarak.

Cemre çoğu zaman merak ediyordu. Önceden çok iyi anlaşan iki dost, birbirine sıkıca bağlı iki kuzen nasıl bu kadar boş ve düşmanca bakışlar atabiliyorlardı?

"Bize karşı siz!" dedi Ulaş net bir sesle. Akın omuzlarını silkip arkadaşlarına dönerken Ulaş da arkasına dönüp Emrelere baktı.

"Bu oyun-," diyecekken Akın'ın sesi sözünü böldü.

"Peki, Cemre bizden olmuyor mu?" dediğinde Ulaş öfkeyle ellerini yumruk yaptı. Ardından sahte bir tebessümle sevgilisinin elini kavrayıp "Cemre'nin yeri, benim yanım oluyor!" deyip son noktayı koydu.

Akın onun bu sözüne tebessüm edip onaylarcasına başını salladı ve tekrar arkadaşlarına döndü. Ulaş da tekrar döndüğünde kesilen sözüne devam etmek yerine tek bir şey söyledi.

"Gereksiz ve önemsiz bir zafer olmayacak bu oyun, tüm yeteneklerinizi ortaya koyun!" dedi net bir şekilde. Herkes başını sallarken Cemre aniden gözlerini sevgilisine dikti.

"Ulaş abartma. Bu sadece basit bir oyun. Akın'ın meydan okuduğu falan yok" dedi sakin bir sesle. Genç adam ise onun sözleriyle kaşlarını çattı.

"Bana Akın'ı mı savunuyorsun?" dedi sessiz fakat tehlikeli sesiyle.

Cemre onun ses tonuna karşı ürkse de geri adım atmayacaktı. Herkesin korkup, karşısında sindiği Ulaş Kayaoğlu bu sefer haksız ve çocukça bir oyun içerisindeydi ve Cemre de bunu ona ispatlayacaktı.

"Sadece bu işi abarttığını düşünüyorum. Biraz olsun içindeki kinini köreltsen? Akın ile ölümüne düşmanmışsınız gibi davranmasan?" dediğinde Çiğdem dâhil oradakiler kaygıyla Ulaş'a bakıp dudaklarını ısırdılar. Ulaş'ın en nefret ettiği şey; kararlarının sorgulanmasıydı ve Cemre şuan onu sorguluyordu. Hem de en açık şekilde.

Başka Bir Lise Hikayesi (1)Where stories live. Discover now