-14X

5.3K 412 137
                                    

Günler geçiyor, Kyungsoo Chanyeol'e o kurabiyelerden biraz daha yapması için yalvarıyor ve ben zamanın geçtiğinin farkında olan tek insanmışım gibi kafayı yiyordum.

Tanrı aşkına, Chanyeol ciddi anlamda delirmiş gibiydi.

Bir an mutluydu ve diğer bir an aklına bir şeyler beliriyor, üzülüyor, durgunlaşıyordu.

Saçma hareketlerine alışma fikri çok kafamı ağrıtıyordu. Çünkü o benim Chanyeol'ümdü ama değildi.

Hadi ama beni her zamankinden daha çok kokluyor ve kollarının arasından ayırmıyordu. Ama benimle uğraşırken dikkat ettiğini hissediyordum. Sanki, bir itiraf daha istiyordu.

Hey! Onu seviyorum tamam mı? Ama her gün söylüyorum zaten. Her gün bir kere yeter. Günde iki için rüyasında onu ziyaret ederim, belki.

"Chanyeol..." Dizlerime yatmış elimi kokluyordu. Ah, vanilyalı kremi bulan sağ olsun, elim kuru ve cansız değildi ya da o şekilde kokmuyordu.

Ve evet, kremlenmeyen el kuru kokar, siz bilmezsiniz.

"Hı?" iç çekerek sordu. Ellerimi okşamayı da ihmal  etmiyordu, Tanrım teşekkürler.

"Şey, sence de biraz ağır değil miyiz?" Şu an yatakta olmamız gerekiyor, demek gibi oldu bu biraz değil mi? Siktirsin ya. Çok yanlış kelimeler sarf ettim.
(Öhöhöh, :') )

"Ne? Seni yatak odasına mı götürmeyi istiyorsun? Ah, minik kalbin bunu kaldıramaz Baek." Elleri, hızı vücudumu yavaşça sarsmaya başlayan kalbime doğru giderken onu durdurdum.

Öncelikle haklı olması beni biraz germişti ve bakın, bundan bahsediyorum. Lanet olası.

"Kes şunu, neden bahsettiğimi biliyorsun." Homurtular çıkarttı.

"Oh, bir playroom mu isterdin? Canını yakmak istemem." Pekala, bir playrooma sahipse şaşırmazdım.

Onca para sadece faturalara ve eve gidiyorsa bile başka yerlerden para aldığını biliyordum. Acaba cidden öyle bir odası var mıydı?

"Cidden pis bir için var Byun." iç çekti ve ellerimi öptü.

"Ya! Ben değil sen söyledin, kafamın içini okumayı bırak." Suratımı buruşturdum ve dizimi oynatarak Chanyeol'ün kafasını zıplattım.

Küçük homurdanmalar bıraktı ve gülümsedi.

Kafasını vücuduma çevirdi ve ben kalkmasını yada tişörtümün  karnımı gösteren yerini kapatacagını düşünürken, karnıma gömüldü.

"He-" Ağzımı açtığım gibi ısırdı.

Ve ben o an karnımın kasıldığını hissettim. Tanrı aşkına, burnu ile ne yapıyor o?

"Chanyeol, kes şunu-" Bu seferde öptü ve geri çekildi.

Göbeğimle ne sorunu vardı?

"Çok tatlı gözüktü. Dolgun ve yumuş, yumuş." Göz kırparak doğruldu.

Pekala, acilen spor yapmaya başlıyorum. Bu cidden korkunç.

"Chanyeol, kaç yıldır göbeğimle ilgili fantezilerin var?" Kumandasız kapalı  televizyona bakarak iç çekti. Evet kumanda almaya gitmemişti, ben bunu üşengeçliğine vurmuştum.

"Aslında," Gözlerini televizyondan çekerek bana döndü. "vücudunun her parçası ile ilgili fantezilerim var Byun. İnan bana." Biri ona bunu kesmesini söyleyebilir mi? Beni dinlemiyor da.

"Cidden, ben niye yıllardır sana katlanıyordum, hatırlatsana?" Yüzünü aptal bir sırıtış kapladı. Büyük elleri, ince pijamamın üzerinde yavaşça dolaştı ve parmak uçları yavaşça baskı yaptı.

Dazed BoiWhere stories live. Discover now