-9X

4.9K 434 222
                                    

Uyandığımda hissettiğim şeyleri tarif edecek olursak sadece bacaklarımdaki soğukluktan ve midemdeki boşluktan bahsedebilirdim. 

Açlığımı bastırmak adına karnıma elimi koydum ve yüz üstü döndüm. Bacaklarımı da birbirlerine sürttüm, bu his bana şeyi çağrıştırdı. 

Tatile gitmiş ve her şeyi dört dörtlük planlamıştık. Planlamadığımız şey ise bavulların kaybolmasıydı. Otelin verdiği kıyafetler kaşıntı yapmıştı ve Chanyeol gece uyurken gizli gizli üzerimdekileri çıkartmıştım. O gün ki hissiyat bacaklarımı selamlıyordu. Ve hikayenin geri kalanını merak ediyorsanız, (Pekala bu sefer cidden beni bulup siken çıkar hemen anlattırıyorum efenim)

Söyle ki, sabah kalkmamı sağlayan şey Chanyeol'ün kalçamı mıncırmasıydı. Bunu kesmesi için yataktan çıkmaya çalışsam da odaya kahvaltı çağırdığını ve gelecek görevli kıza nispet yapmak istediğini söyleyerek beni yatakta tutmuştu. Eh, hoşuma gitmedi diyemem.

Ama içeri giren görevli erkek olunca ortam gerilmişti. Domates benzeri kafamı Chanyeol'ün göğsüne gömerken hiç tereddüt etmemiştim. Ayrıca çocuğun 'İyi iş çıkartmışsın.' diye fısıldadığına yemin bile edebilirdim.

Gözlerimi yavaşça araladım, gördüğüm ilk şey bana gülümseyen saatti, bu saatten nefret ediyorum. Her seferinde okula geç kalacağımı yüzüme vuruyordu. Ve şu an yüzüme vurduğu şey sadece 2 saat uyuyabildiğimdi. Harika.

"Chanyeol." İstemsizce adı ağzımdan kaçtı ve yavaşça doğruldum. 

Karanlık odayı inceledim ve yataktan çıktım. Evet, altımda baksırdan başka bir şey yoktu. Üzerimde ise bu gün aldığımız o pijama takımının üstü vardı. Ama bu bana ait değildi. Benimki kalçamın yarısını örtecek şekildeydi. Yemin edebilirdim. Ama bu kalçamın bir karış aşağısındaydı. Büyük ihtimalle Chanyeol'e aitti.

Odadan çıktım ve ışığı takip ettim. Genelde ışıktan sonra elinde patlamış mısırla film izleyen bir Chanyeol olurdu. Bir gün sesimi duymasını ve kapıya bakmakta olan 'Katılmak ister misin?' diye sorarak elindeki mısır tabağını sallayan bir Chanyeol görmeyi dilediğim oluyordu ama bu günde ne yazık ki o günlerden değildi. Ayrıca size onunda üzerinde pijamadan başka bir şey olmadığını söylemeliyim sanırım. Neyse...

Evet Chanyeol'ün elinde her iki durumdaki gibi patlamış mısır tabağı vardı ve yarısı doluydu. Asıl olay bu değil, Chanyeol'ün uyumasıydı. 

Elinde mısır tabağı ile uyumasını geçtim, salyasını koltuğa akıtarak, ayakları masada uyuması da ayrı bir sorundu.

'Koltuğuma nasıl salya bulaştırırsın?!" Triplerine ne yazık ki giremezdim. Bu onun  koltuğuydu. Masa ise her ne kadar benim hediyem olsa da ayaklarını uzatması sorun değildi.Eh, sonuçta bende yapıyordum. 

Elinden yavaşça tabağı çektim ve etrafa bir şeyler dökmüş mü diye baktım. Sanırım pozisyonunu alırken kendini tembihlemişti, etrafta mısır yoktu. 

Televizyonda oynatılan reklamları kapatmak adına etrafta kumandayı aradım. Ardından aklıma Chanyeol'ün kumanda aşkı geldi ve gözlerim önce Chanyeol' kaydı, ardından onun aşağı bölgelerine.

Hemen yanlış anlamayın... Kumandayı namusu misali saklardı ve bunu ya bacaklarının altına ya da sırtının arkasına koyarak gösterirdi.(Bizim televizyon kumanda olmadan kapanmıyor ;-;)

Chanyeol'ün çarpık bacaklarının altına elimi sokmak isteyeceğim en son şeydi. 

Bu yüzden kumandayı bulmak adına hedefim sırtının arkasıydı. Biraz yaklaştım ama bu kollarla almam neredeyse imkansız gibiydi. Hele Chanyeol'ün cüssesini de hesaba katarsak elim oraya girse bile kumandaya ulaşamazdım. 

Dazed BoiWhere stories live. Discover now