-8X

5.3K 453 149
                                    

Yine o malum tatil günlerinden biriydi. Üniversite gerçekten hızlı geçiyordu ama monotondu. Oh, şu yemekten bir sonraki gün hariç.

Bu sıradanlık birazda benim seçimim olsa da KyungSoo'dan neredeyse dayak yiyecek olmam sıradanlığa ve sadeliğe olan aşkımı fişekliyordu.

Herkes neden KyungSoo'ya maruz kaldığımı biliyor olmalı, hani şu Jongin'e bir şeyler 'çıtlatma' mevzusu. Eveti, o. Her neyse.

Şu an o harika ve geçici tatil günlerimden birini yaşamak, yani yatağımla sevişmek isterdim, tabi ki Chanyeol ile. (fesat anlayanlar için, ben yatağımla sevişirken Chanyeol'ün de benimle yatakta olmasını isterdim diyor. Bilerek cümleyi devirdim, tşk.)

Ama şuan ne yazık ki altımdaki kotun kalçalarımı nasıl gösterdiğine bakıyordum. Sonuçta etrafta bir sürü insan vardı ve Tanrı bu kalçaları bana kendime saklayayım diye vermemişti.(İçimde annemden gizli büyüttüğüm sürtük=Byun, O hep içimde kalacak artık kocamla gerdeğe dlfvsdm Baekhyun'dan da aynı performansı beklerdik biliyorum.)

Sonuçta Chanyeol beni kendi için alışverişe ilk kez ikna edebilmişti. Dikkat çekici görünmeliydim ki bir daha beni yanında sürüklemesin. Ee, sonuçta benimde bir yatağım vardı canım, ihmal edemezdim. Tamam belki Chanyeol'ün ama onun olan benimdir. Onunda benim olduğu gibi.

"Ya! Hala bekliyorum." Salondaki bağıran şahısa göz devirdim. Madem sürüklüyorsun, beklemesini de bileceksin.

"Geldim." Ve ben yarım saat daha-güya yaptığım-hazırlanma çalışmalarını sürdürdüm.

*****

"O gömleği sana giydirecek kadar çok KyungSoo ile takılmadım, çıkar." Bir insan eline gelen her şeyi giyince böyle oluyordu demek ki. Cidden mağazaya girmiştik ve o eline gelenin kendi bedenini alıp kabine girmişti. Ortaya çıkan manzara hoş değildi. Chanyeol'e gömlek seçmeyi yasaklıyordum. Ayrıca giymekte yasaklanmalıydı, kolları ön plana çıkıyordu. Bu karşınızda Jared Padalecki görmek gibi bir şeydi. Ben alışıktım ama çevreye büyük haksızlıktı, sonuçta o kolların arasında olan ve olacak bendim, onlar değil. Boşuna hevese girmelerini kimse istemezdi.

"Pekala, başka mağazaya gidelim. Ama uyarıyorum Byun, eğer bunu seni evden çıkardığım için yapıyorsan. Hoş şeyler olmaz." Bir erkek alışveriş konusunda neden bu kadar ciddi olurdu? Huh?

Çıtımı bile çıkartmadan mağazadan ayrıldık.

Etrafta 'güzel' vitrini olan yerler var mı diye sık sık kontrol ediyordum, sonuçta Chanyeol'e kötü kıyafetler almam yanıma yakışmayacağı anlamına gelirdi. "Şurası güzel değil mi?"

Chanyeol'ün kolunu kavrayarak içerisi gerçekten 'renkli' olan bir yere sürüklemeye başladım. Tabi ki başaramadım. "Saçmalama, ben ergenliği atlatmış bir yetişkinim Baek. Öyle yerlerde ne işim var?" Ciddi miydi? Hayır, bu onuda ciddi olmasına izin vermiyorum.

"Sana yürü dedim Chanyeol. Ne sanıyorsun kendini? Her yere gömlek ve ceket giyecek bir başkan mı? Sen bir grafik tasarımcısın, renkli tişörtlerden başka bir şey giyemezsin." Tekrar onu çekiştireceğim sırada o beni çekiştirdi.

Hızlı çekişi sağ olsun, beni tutmasa az kalsın yerdeki betonla sert bir öpüşme yaşayacaktım. Ayrıca eğer Chanyeol aşağılardan sesler duyarsa, şok diyerek geçiştirebilirdim. Donup kalmamın özellikle Chanyeol'ün beni sertçe kendine bastırarak tutması, hele suratındaki gülüş... Hepsine alışkınım, hatta kalçamı şu an yavaşça sıkıyor olmasına bile. Ama ortalık alandayız, farkındasınız değil mi? Bu kalp ortalık alanda böyle şeyleri kaldıracak son varlık.

"Sen nasıl istersen." Yavaşça beni serbest bıraktı. Önüme döndüğümde kalçamdaki el yok olmuş olsa da belimdeki diğer el hala oradaydı. Çekmesini de istemezdim zaten. 

Dazed BoiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin