Bölüm 1

11K 355 9
                                    

Bradford'taki evimizin hemen yanındaki kreşte ilk günümdü. Çığlık atarak koşuşturan yaşıtlarımın aksine en köşedeki pembe ayıcıklı halının üstüne çökmüş yeşil eteğimin ucuyla oynuyordum. Başımı kaldırıp duvardaki büyük saate baktım. Uzun çubukla kısa çubuk henüz üst üste gelmemişti. Sıkıntıyla derin bir nefes verdim. Elime gelen mavi dinazorla oynamaya başladım

-Hey!" kafamı kaldırdığımda bana öfkeyle bakan çocuğu gördüm. Uzun kirpiklerinin çevrelediği gözleri kısılmıştı.

-Efendim?"dedim ürkek bir sesle.

-Benim dinazorumla oynuyorsun."diye açıkladı. Boğazımı temizlerken dinazoru ona uzattım:

-Al. Bilmiyordum." küçük omuzları umursamaz bir ifadeyle indi.

-Adın ne?" gülümsemeye çalıştım.-Dylan." Yüzündeki belli belirsiz ukala gülümseme giderek büyüdü. 

-Benim Dylan isminde bir arkadaşım vardı ama erkekti biliyor musun,ismin bir erkek ismi." Ayağa kalkıp sağ topuğumu yere vurdum:

-Hiç de bile." Şeytanca kıkırdadı,ona öfkelenmenle eğleniyor gibiydi.

-Dylan erkek ismi Dylan Dylan erkek ismi..."diye saçma bir melodiyle yerinde zıplamaya başladı. Sağ topuğumu tekrar yerle buluştururken öfkeyle bağırdım:

-Sen ne anlarsın ki hamam böceği!".

Ve tüm gözler bana döndü. Ne mi oldu? Ceza aldım. Neden mi? O başlattığı halde ona hamamböceği dediğim için. Ne mi yaptım? Verilen 20 sayfalık resim cezamı yaparken bol bol ağladım.

Oysa ben Sadece ilk günümün iyi geçmesini istemiştim

 

*

11.12.2009

-Hadi Dylan!" annemin bağırışları eşliğinde gömleğimin son düğmesini ilikledim ve bordo kravatımı taktım. Gri renkli eteğimi giyerken saçma okul üniformasından nefret ettiğimi belgeleyen küfürler ediyordum

.Londra'da üniforma giyme gibi gereksiz bir saçmalık yoktu.Koşar adım aşağı indim diğer yandan da saçıma yapmaya çalıştığım dağınık örgüyü tokalıyordum. 

-Günaydın."diye seslendim mutfaktaki anneme.

-Sanada bebeğim." direk çantama yeltendiğimi görünce:

-Midene bir şey girmezse seni okuluna ben götürürüm Dylan." 

-Saçmalama anne! Daha ilk günden ana kuzusu diye adımı çıkartacaksın. Veya geç kalan kız diye." elimi poğaça tabağına atarken yerimden fırlayıp kapıya koştum.

-Seni seviyorum anne." diye bağırdım

.Neyseki kafama atılan terlik hedefini bulmadan kapıyı kapatmıştım.Evet okulda yeniyim, ama şehir tanıdık. Babamı geçen yıl kaybettim. 1 yıl daha Londra'da denedik ama olmadı. Annem sürekli:

"Londra gibi büyük bir şehirde dul kalmanın zorluğu yüzünden" gittiğimizi söylese de onu anlıyordum "20 yılını paylaştığı adamla 11 yıldır yaşadığı evde biriken hatıralarla yaşamak zordu. Evet tahmin ettiğiniz gibi 11 yılın ardından tekrar Bradford'tayım. Bradford...Bazen değişen tek şey sizin bakış açınız oluyordu.

*

-Hadi Dylan o kadar da zor değil." kendimi okul kapısının arkasında ikna etmeye çalışıyordum. Okulda yeni olmaktan hep nefret etmişimdir. Başımı kaldırıp tekrar okula baktım. Derin bir nefes aldım:

-Sıradan bir okul günü kızım,ne kadar kötü geçebilir ki." ve ayağımı siyah kapıdan geçirdim,artık çığlık atarak kaçmak için çok geçti.

Ve kötü de başlamadı zaten,sıradan bir biçimde kendimi tanıttım ders dinledim arkadaşım olma çabası içindeki erkeklere sadece gülümseyip tek kelimelik cevaplar verdim.

Taaki son derse kadar...Son ders çoğu öğrenci gibi benim de nefret ettiğim Trigonometriydi. Henüz ders zili yeni çalmıştı. Sınıfta boş olduğunu düşündüğüm en arka sıraya oturdum ve sınıfın dolmasını izledim.

Hani derler ya çocukluk aşkı unutulmazmış diye,gerçekten de öyleymiş. Çocukluk aşkım Zayn Malik kapıdan geçip içeri girdiğinde yüzümde oluşan gülümseyişi engelleyemedim. Gözlerimiz buluştuğunda hala şaşkınlıkla gülümsüyordum,o ise yanıma doğru yürümeye başladı. Dik oturur pozisyona geçtim. Hayatımda yaptığım en akıllıca şeyi yaptım:

-Merhaba."dedim gülümseyerek. O ise elaya çalan uzun kirpiklerinin çevrelediği gözlerini kıstı:

-Benim yerime oturuyorsun." ağzım açık kalakalmıştım. Ne bekliyordum ki aradan tam 11 yıl geçmişti.

Oysa ben sadece ilk günümün iyi geçmesini istemiştim.

Seni Sonsuza Kadar BeklerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin