41. BÖLÜM | Mercan Kıray

1.1K 72 111
                                    

BEN GELDİMMM NASILISNIZ BAKALIM

Hayat + oruç + aile + okul + psikoloji + ruh hali + sınavlar nasıl gidiyor?

Şuraya ruh halinizi anlatan bir emoji alırım o zamann

İyi okumalar

~~~~~~~~

Babamı arkamda bıraktığımda nereye gittiğimi bilmiyordum ama burdan çıkmaya çalışıyordum. Bu lanet ormandan çıkmaya çalışıyordum.

Cem'in küçükken beynime aşılattığı şeyler yüzünden aslını bilmeden peşin hüküm vererek uzak mesafeden vurmuştum. Yanında korumalarla gezmezdi o gün de tahmin ettiğim gibi korumaları yanında yoktu, annemle birlikte restorana gelmişlerdi. İkisi baş başa mutlu mutlu yemeklerini yerken ben de çatıya konumlanıp silahımla çıkmalarını beklemiştim. Kol kola çıktıklarında ise vurmuştum

Amacım yaralamak değildi,
Amacım komaya sokmak değildi,
Amacım öldürmekti

Ormandan çıktığımda arabayı durdurup derin bir nefes alarak alnımı direksiyona yaslayıp gözlerimi kapattım. Dudaklarımı dişlerimin arasında aldım gergin bir ifadeyle.

Şimdi ne olacaktı? Bilmiyorum. Söyleyecek miydim? Bilmiyorum. Ne tepki vereceklerdi? Bilmiyorum. Beni istemeyecekler miydi yoksa? Bilmiyorum ben olsam istemezdim. Söylemeli miydim? Ailemi kaybetmek istemiyordum.

Kapalı gözlerimin arasından göz yaşı düştüğünde ağlamaya başlayarak sildim göz yaşlarımı. O gün annemin tepkisini bizzat görmüştüm ve gram pişmanlık duygum olmamıştı. Annemin haliyle, gösterdiği tepkiyle tatmin olmuştum hatta mutlulukla gülümsediğimi bile hatırlıyordum.

Sinirle çığlık attığımda direksiyona üst üste vurarak tüm sinirimi direksiyondan çıkardım. Öldürmek istemiştim. Ölebilirdi.

Bu yükün altında eziliyordum. Nasıl bakacaktım gözlerine. Nasıl hiçbir şey yokmuş gibi konuşacaktım. Çok korkuyordum. Ailemi kaybetmekten deli gibi korkuyordum. Luka'ya karşı bile kendimi az da olsa yakın hissederken kimseyi kaybetmek istemiyorum. Demir annemle babama çok bağlıydı. Babasını öldürmeye çalıştığımı söylersem benimle hâlâ eskisi gibi konuşmaya devam edecek miydi? Cem ve Doğan Kılıç da babamı öldürmek istiyorlardı ve ona düşmanlardı. Ben öldürmeye çalışmıştım.

Kendimi azcık da olsa sakinleşirdiğimde beni merak etmemeleri için geldiğimden yoldan tekrar gittim. Babam aynı yerde beni bekliyordu geleceğimi biliyormuş gibi. Beni kendimle baş başa bırakmak için peşimden gelmemişti.

Gözlerimi silip "sakin ol" diye mırıldandım ve yüzüme kondurduğum gülümsemeyle arabadan indim ve babamın karşısında durdum. Ağlamamak için kendimi çok zor tutuyordum. Dokunsa ağlayacak gibiydim. Dududaklarımın titreyeceğini anladığımda alt dudağımı dişledim

"Bir sorunun vars-"

"Yok" dedim hemen. "Hayır bir sorun yok sadece aklıma bir şey geldi ama çok da şey değildi" diyerek yanından geçip gittiğimde merdivenlerden inip odaya girdim ve içerdeki deri koltuklardan birine oturdum. Babam da benden birkaç dakika sonra gelmişti.

Rüzgar abim, Moruk dede Adnan Yılmaz ile konuşurken yanında Annem ve Leroy abim de vardı. Bir şeyler konuşuyorlardı ve daha çok annem ve Adnan Yılmaz konuşuyordu.

Abilerim mi ?Where stories live. Discover now