Medya: Gece
UZUN BİR BÖLÜMLE MERHABA DİYORUM
MUSMUTLU VE BOL KAZANÇLI BAYRAMLAR DİLİYORUM. <3
Hayat ve tatiliniz nasıl gidiyor?
KISA BİR DUYURU: bir tane daha kitap yazmaya karar verdim. Aklıma gelen kısa sahneleri betimle olmadan not defterime kaydediyorum. Bu demek değil ki abilerim mi? Kitabını bırakıyorum. Tamamen bu kitaba odaklanacağım. Onda dediğim gibi kısa sahneleri not alıyorum.
Altta yazdığım birkaç alıntı var mesela
"Peki kız seviyor muymuş Ali cabbarı" hikayesini çok fazla bilmiyordum ama bir yerden duymuştum çok azını
"Seviyordur"
"Seviyorsa ne diye gitmiş?" Kendi sorduğum soruyu kendim cevapladım "Belki de gitmek zorunda olacağı bir şey olmuştur?" Dedim, gökyüzüne bakarak. İstanbul'da yıldızlar bu kadar belli olmuyordu. Çok güzellerdi "belki de sevgisinin önüne engel çıkmıştır olamaz mı? Yoksa severdi"
"Olabilir. Belki de hafıza kaybı geçirmiştir. Yoksa severdi"
"Seni tanıyor muyum? Geçmişten biri misin?"
"Sanmıyorum"
"Madem tanışmıyorduk" dedim ve gözlerinin içine baktım "o zaman bana bakarken neden için gidiyor, neden içli içli bakıyorsun söylesene"
~~~
"Şarkınının hikayesini biliyor musun"
"Hayır. Biliyorsan anlatır mısın? Kardeşime her gün hikaye anlatıyorum ve anlattıktan sonra yatıyor. İkimize anlatmış olursun"
"Ali Cabbar, ailesinin geçimini sağlamak için düğünlerde gırnata çalarmış. Ali cabbarın sevdiği bir de kız varmış. Bu kızın babası zengin mi zengin bir köy ağasıymış. Ali cabbar sevdiği kızla evlenebilmek için başlık parasını toplamaya çalışıyormuş. Bir gün sevdiği kız, Ali cabbarın yanına gelmiş ve ayrılmak istediğini söylemiş. Ali cabbar, buna fazlasıyla karşı çıksa da işe yaramamış ve sevdiği ile ayrılmış. Bundan sadece üç gün sonra Ali cabbarın babası ona "Gırnata'nı al oğlum, akşama düğün var" demiş. Ali cabbar ne kadar üzgün olursa olsun Gırnatasını çalmak zorunda olduğunu biliyormuş. Akşam olmuş ve Ali cabbar hazırlanmış, babası ona y"ürü Ali cabbar" demiş. Ali cabbar oraya gittiğinde diğer çalgıcıların yanına gitmiş ve hazırlanmış. Daha sonrasında gelinle damatın geldiğini duyurulmuş. Ali cabbar girişe baktığında ise yüreğinde olan en büyük acı hissetmiş çünkü düğününe gırnata çalmaya geldiği kişi sevdiği kızmış. Onlar karşı karşıya geçtikten sonra Ali cabbar çalmaya başlamış. Ali cabbar çalarken "bu ne derttir, bu ne sınavdır?" diye düşünmeye başlamış. Düğün bittikten sonra Ali cabbar eve gelmiş ve annesinin ağladığını görmüş hemen yanına gitmiş ve ne olduğunu sormuş, annesi ona "askere gidiyorsun" demiş. Birkaç hafta sonra Ali cabbar askere gitmiş. Ali cabbar gideli 6-7 ay olmuş, Ali cabbarın sevdiği kız Ali cabbarın çarşı iznine geleceğini biliyormuş daha fazla dayanamayıp Ali cabbarın evinin yolunu tutmuş. Eve yaklaştıkça ağıtlar ve ağlama sesleri duyuyormuş. En sonunda ne olduğunu anlamış ve koşmaya başlamış Ali cabbarın annesi yerde oturur vaziyette alıyormuş. Ali cabbar şehit olmuştu, Ali cabbarın kaderinde: sevdiği kızla evlenmek ve onunla mutlu bir şekilde ölmek yoktu. Sevdiği kızın düğününde Gırnata çalmak ve şehit olmak vardı"
~~~~
"Vay canına bir şarkı sözünün girmesini bu kadar bekleyecek kadar sabırlı mısın?"
YOU ARE READING
Abilerim mi ?
Teen Fiction17 yıla tonlarca acılarını sığdıran bir kız gerçek ailesini öğreniyor. Hayatı zaten kötüyken öğrendiği gerçekler onu derinden sarsıyor. Konu karıştırılma mevzusu değildi, konu bunun planlı olmasıydı Yaş on yedi... kaç ceset görmüştü sayamamıştı, ka...
