9. BÖLÜM | Demir ve Mahalle

10.2K 373 142
                                    

Hepiniz hoş geldiniz

İyi okumalar 🌸

~~~~~~~

"Neyse ben çıkıyorum" dediğimde annem tereddütle "saat biraz geç olmadı mı" diye sordu. Kolumda her zaman takılı olan saatime baktığımda saatin 21.57 olduğunu gördüm. Ne ara? Daha demin sabahtı. Nasıl bu kadar uzun bir zaman duş aldım ben!

Ne demem gerekiyor? Ben hiç izin almazdım evden çıkarken. İstediğim saate dışarı çıkıyor istediğim saatte eve geliyordum. Şimdi birinin bana bunu söylemesi cidden çok tuhaf geliyordu.

Telefonumu çıkararak Alyaya mesaj attım.

Gönderilen: Anında dedikodu
kanka ben gelmiyorum.

Birkaç saniye sonra görüldü oldu, yazıyor. Ben anlamadım bu telefon başında mı bekliyor? Ne zaman mesaj atsam hemen görüldü oluyor.

Gönderen: Anında dedikodu
Tamam

Sadece tamam mı! Yazıklar olsun sana verdiğim emeklere. İnsan merak eder öldü mü? Kaldı mı? Diye. Belki başım belada. Soru sorduğunda 'kısa kes' diyorsun gece.

Neyse.

Tebessüm ederek başımı kaldırdım. telefonu cebime koyarken "yarın öğleden sonra giderim" dedim ve kendimi boş bulduğum poyrazın yanına attım. "Naber yakışıklı bu gece boş musun"

Poyraz ilk şaşırsa da gülerek "Çok talibim var. Kusura bakmayın" dedi.

Omuz silkerek "sen kaybedersin" dedim ve devam ettim "beni ne doktorlar, ne avukatlar, ne mühendisler, ne hakimler, ne savcılar istedi de ben gitmedim"

Bana 'tabi tabi' bakışı atarken oflayarak arkama yaslandım. Herkes bir şeyle uğraşıyordu ama ben! Sıkıntıdan patlıyordum. Şuan alemlere akmam gerekiyordu.

"Bir şeyler yapalım ya" dedim kafamı kaldırmadan. "Çok sıkıldım"

Can oflayarak "bende sıkıldım ama yapacak bir şey yok. Telefonunla uğraş" dedi.

"Telefon çok sıkıcı. Tik tok sarmıyor artık" dedim, can gibi oflayarak. Ardından kafamı kaldırıp alaine baktım "kuzen yarın İskender gömmeye gidiyoruz değil mi?" Diye sordum.

Sırıttı "tabi ki" En azından Yarın eğlenceli olacak.

Arın merakla "şuan önceki hayatında ne yapıyordun" diye sorunca ona bakmadan kafamı tekrar arkaya yasladım "alemlere akmıştım" dedim ve devam ettim "kulüp, bar tarzı"

"Yaşın tutmuyor daha" dedi, psikolog abla. Hadi ama yaş mı? Yaş mı kaldı bu devirde.

"Yaşa bakmıyorlar benim gittiğim yerler"

"Peki önceki, yani önceden sana bakan annen ve baban kızmıyorlar mıydı" dedi, merakla.

Sana bakan anne ve baba mı? Evet evet yemek olarak dayak, makyaj olarak morluklar. Gerçekten çok güzel bakıyorlardı! Ah nerdeyse unutuyordum. Bronzlaşmak için de karanlık oda. Hatta daha fazlası. Cidden ama bakın bedava bronzlaşmak, bedava yemek, Bedava makyaj. Zaten iyi kapatan bir kapatıcı olmuş 40 TL. Bedava yaşayıp gidiyoruz bu olsa gerek.

"Gittiğimden veya geç saatte geldiğimden haberleri bile olmuyordu" dedim sırıtarak.

Cem eve gelmeden ben evden çıkıyordum. Böylece arada dayak yemekten kurtuluyordum. Bu gibi iyi yanları da vardı. Buna şükretmek lazım.

Sakince "Anladım" dedi Aslı abla. Anlamış! Anlamış! Güzel ve kaliteli bir yalan, ama maalesef çok demode ya. Anladımmış.

Hissetmediğin bir şeyi anlayamazsın

Abilerim mi ?Where stories live. Discover now