37. BÖLÜM I. PART | On altıncı yaşım

2.4K 122 333
                                    

Hepinize merhaba merhaba ve merhaba!

Konuyla alakası yok ama hava çok sıcak

Evet. Bölümü geciktirmemek için iki part yapmaya karar verdim. Sizin için sanırım iyi ve benim için biraz kötü haberle geldim. Annem ev internetini bu ay ceza olarak ödemeyeceğini söyledi. O yüzden internetle bir işim olmadığı için çabucak bölüm yazacağım. Annemden gizlice bağlandıktan sonra da bölümü yayınlayacağım. Şu an mesela annemden gizlice bağlanıp hemen attım

BİR DE HİKAYEYİ TEK BİR KELİME İLE ANLATACAK OLSANIZ BU NE OLURDU ACEP? (CÜMLE DE OLABİLİR)

Şimdi. Yeni bölüme geçebilirsiniz. Oy vermeyi takip etmeyi ve satır arası yorumları unutmayın diye hatırlattıktan sonra:

İYİ OKUMALAR DİLERİM 🌸🤍

~~~~~~

"Gece"

Gözlerimi aralamaya çalıştığımda göz kapaklarının üstünde tonlarca yük varmış gibi açılmadı. Hafifçe öksürdüğümde omuzlarıma asılan şeyle az da olsa ısındığımı hissettim ama yine de üşüyordum

"Kızım.... Buz gibi olmuşsun uyan hadi"

Kendimi zorladığımda nihayet gözlerimi açtım. Etrafıma baktım. Babam bardaydı. Gözüm toprak abimin mezarına kaydığında gözlerimin dolmasını engellemedim. Babam beni kollarının arasına aldığında başımı göğsüne yasladım. Üzerim hep çamur olmuştu ve saçlarım da ıslaktı.

"Evimize gidelim mi?" Diye sorduğunda cevap vermedim. Gitmek istemiyordum. Burda kalmak istiyordum. Abimle konuşmak istiyordum

"gece ne oldu"

"Annemin babası," dedim, sesim sadece fısıltıdan ibaretti. Ben bile kendi sesimi çok az duyuyordum "anlam veremediğim bazı şeyleri söyledi. Abimin, Efsun'un ve babaannemin neden öldürüldüğünü söyledi"

"Öldürüldüğünü mü?" Diye sordu şaşkınlıkla

Başımı salladım yorgunca "babaannemin öldüğünü gördüm. Yanında bekledim birkaç saat. Buz gibiydi bedenine dokundum" kaskatı kesildiğini hissettim. Bunu beklemiyordu galiba. "Baba," dediğimde aynı anda gözümden bir damla yaş yanaklarımdan çeneme doğru aktı "ben dayanamıyorum. Her şey o kadar üst üste geldi ki ne tepki vermem gerektiğini bile bilmiyorum"

"Bana anlat" dedi, sesi her zamanki gibi güçlü çıkmıyordu. Benim bu halimi görmek Doğan Kılıç'ın dediği gibi babama acı veriyordu. "Beraber çözelim sorunları"

Doğan Kılıç'ın dedikleri geldi aklıma 'Tüm bunlar aileni en çok da babanı içten içe üzüyor. On yedi yıl yaşadıklarına üzülüyor ve bize karşı bir şey yapmıyor, senin iç dünyandaki sorunlarını çözmeye çalışıyorlar.'

Titrek bir nefes aldım. "Bunu şu an anlatıp anlatmamam gerektiğini bilmiyorum. Düşünmem lazım ama öncesinde siz bana nasıl evlendiğini anlatmanız gerekiyor" bana şaşkınlıkla baktığını  hissediyordum. "Ben de o zaman sana Doğan Kılıç'ın dediklerini anlatırım" dedim. Doğan Kılıç anlatmayacağımdan çok emindi. Beni çok hafife alıyordu. Elbette anlatacaktım ama anlattıktan sonra üç maymunu babamla oynamak çok da zor olmasa gerekti.

"Tamam. Biraz daha toparlandıktan sonra konuşuruz"

"İyiyim ben" dedim, hâlâ ağlamaya devam ediyordum ama gece olduğu gibi vücudum titremiyordu "sadece yorgunum" diye devam ettim. Bir miktar yıkıldım, bir miktar da ölmek istiyorum.

Yoksa iyiyim

"Biliyorum" diye mırıldandı ve saçlarımdan öptü "söylemene gerek yok. Sana söylemesem bile her şeyi görüyorum. İyi görünmüyorsun kendini zorlama"

Abilerim mi ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin