YILIN BULUŞMASI

31. Bölüm - Güneş Tepede ve Çok Sıcak - Final

Güneş Tepede ve Çok Sıcak

Defne bu akşam kardeşiyle ilgilenme görevini üstlenmişti, annesi ve babasının bugün on sekizinci evlilik yıl dönümleriydi. İlk kez bunu yalnız kutlayacaklardı bu nedenle dışarıya çıkmışlardı. Biraz zor olmuştu, Kerem Efe oldukça huysuzdu ve Defne'nin onunla baş edebileceğinden de şüphelenmişlerdi. Fulya ve Arslan halledebileceklerini de söyleyince anca öyle gidebilmişlerdi. İkisinin de buna çok ihtiyacı vardı. Yaprak gündüzden süt sağıp bırakmıştı, annesine yardımcı olurken de mama yapmayı da öğrenmişti zaten Defne. Bu da Defne için bir deneyimdi, ilk kez bu kadar net bir sorumluluk almıştı en iyi şekilde yerine getirmesi gerekiyordu.

Salonun köşesinde Kerem Efe için bir oyun alanı yapmışlardı, şimdi birlikte oradalardı. Çevresine yastıklar dizerek oturmasını sağlamış ve birlikte onun oyuncaklarıyla oynuyorlardı. Defne onun yanında yüz üstü uzanmış ve bir eliyle kardeşini sararken sesli kitaptan hayvanların taklidini yapıp ona hayvanları tanıtıyordu. Kerem Efe taklitlerini yaparken tükürüklerini Defne'nin yüzüne püskürüyordu daha çok.

"Ne yapsam acaba bebek tükürüğünden maske filan mı üretsem, beklentin bu mu Efe?" dedi Defne kardeşine bakarak. Kerem Efe ablasına bakıp eliyle kitaba vurarak yeniden sesler çıkartırken tükürüğünü kitaba akıtmaya başladı.

"Bak bu fil, Kuzey'e benziyor. Hiçbir şeyi unutmuyor ve her fırsatta minnoş ablanı deli ediyor," deyip filin üzerindeki düğmeye basıp sesini dinlediklerinde Kerem Efe gülmeye başladı. "Bazen beni de güldürüyor ama çoğu zaman sinir ediyor," dedi Defne. "Bakalım neler varmış, işte ben panda! Bu kiloları ne yapacağız? Gelişme çağı deyip beni kandırıyorlar ama Azra da gelişme çağında ve hala sıfır beden nankör. Hadi dinleyelim sesini," deyip düğmeye bastı. Panda oldukça tuhaf sesler çıkarttığında "Bu panda bozuk, kapatalım. Dur başka neler varmış bakalım," deyip yanındaki diğer kitaplara baktı. Kerem Efe bu sırada sıkılıp kendini yüz üstü yere atınca Defne korkuyla hemen onu kaldırdı. Kafası kitabın sert kapağına geldiği için hemen ağlama moduna geçtiğinde "Hayır yok bir şeyin, ne oldu ki? Kardan adam yapalım, burnuna havuç takalım," diyerek aklına gelen ilk şarkıyı söylemeye başladı. Hazır dışarıda da kar yağıyorken, oldukça uygundu. Kerem Efe, ablasının şapşal mimiklerine bakınca ağlamadı ama yeniden huysuzlandı.

Tam bu sırada bahçe kapısının camı tıkladığında gördüğü kişiyle gülümsedi Defne. Kucağındaki kardeşiyle kapıyı açtığında Kuzey hızla içeriye girdi. "Bu ne soğuk ya?! Bu sene de kış yaşanmaz sanıyordum, kar filan yağıyor," dedi.

"Soğuk ama çok güzel görünüyor, karın yağışını izlemeye bayılırım," dedi Defne.

"Bunu öğrendiğim iyi oldu, şöyle seninle baş başa bir kar tatiline çıkarız bir gün ne dersin?" deyip Defne'yi yanağından öptü Kuzey. Kerem Efe'nin yanağını sıkarken "Tabii orada da sana Instagram'dan yazan denyolardan birine denk gelmezsek," dedi. Kerem Efe'yi sevmeye devam etti.

Defne gözlerini devirdi. Yazdan beri bu sorun vardı aslında, gittikçe profilindeki fotoğraf daha ilgi çekici olmaya ve sürekli de aktif tutmasından kaynaklanıyordu. Takipçi sayısı da oldukça yükselmişti, gerçi hala Kerem Efe'ye açtığı hesap kadar yüksek değildi ama yine de iyiydi. Bu sıralar da sürekli tanışmak isteyen erkeklerin ilgi odağıydı. Azra ve Ebru yazanları her gün kontrol ederek oldukça eğleniyorlardı. O malum olaydan sonra Ebru'yla araları çok daha samimi olmuştu ve artık üç arkadaş takılıyorlardı. Kuzeylerle toplu buluşmalarına da geliyordu hatta, onlarla da arası iyiydi. Hatta öyle iyiydi ki Ebru'nun Kuzey'i deli etmek için "Bugün Defnoş'a ne DM'ler geliyor anı yaşandı mı?" dediği andan beri Kuzey'in eli de gözü de aklı da artık Defne'nin DM'sindeydi. Samimi bir poz çekip profiline koyması için baskı yapıyordu ama Barış henüz o kadar da modernleşemiyordu. En fazla arkadaşlarla toplu bir fotoğrafta yan yana olabilirlerdi. Aşk pozu yüklenmedikçe de Defne'nin DM'ler artıyordu. Bundan elbette ki aile büyüklerinin haberi yoktu, yoksa babası da Kuzey'in verdiği tepkinin on katını verirdi.