Bölüm 31

181 8 0
                                    

Kimsenin kimseye kini yok.

Bazıları hayatın seçimlerden ibaret olduğunu söylüyor ve ben buna canı gönülden katılıyorum. Sen bir adım atmazsan gelişme olmaz ve doğal olarak seçim yapmışta olmazsın.
Yaptığın seçiminde arkasında duracaksın ki hayatın şekil alsın.
Mesela benim hayatım seçimlerimle beraber yuvarlaktan kareye evrilmiş biçimde. Şahsen ben de şaşkınım nasıl böyle bir hâl aldığına.

Akrobatik bir biçime girdiği söylenemez elbette fakat gelişim konusunda fazlaca hızlı olduğu söylenebilir. Bunun sebebi de benim aşırı sabırsız olmam. Birazcık beklesem belki her şey en basit ve kolay hâliyle yola girecek ama ben bekler miyim? Denerim.. dişimi sıkarım.. yok ben beceremem mevzuya direkt ortasından dalarım.

Şimdi olduğu gibi...

"Tamer bey, Tamer bey!"

Adam afallayarak çevirdi başını. Tabii şaşırması normal çünkü daha önce hiç karşılaşmadık.
Adama şöyle yakından bakınca Peri'ye üzüldüm açıkçası. Peri hakikaten adının hakkını veren biri, bu adam ise ne bileyim.. yüzü gözü güzel de pek sevimli değil.
Gidesi var gelesi yok benim gözümde.

"Buyurun?"

Yanındaki esmer hanım cevapladı benim seslenişimi. Daha çok serzeniş gibiydi benim ki ama olsun.

"Adınız Tamer mi? Benim de Leyda çok memnun oldum."

"Hayır ben Ada."

"İkinci adınız mı?"

"Ay hayır ne alaka?" Dedi Ada, çatılan kaşları sözlerine eşlik ederken.

"O zaman neden Tamer dediğim de cevap veriyorsunuz? Size seslenecek olsaydım Ada ya da hanımefendi derdim değil mi?"

İlla bir pürüz çıkacak. Bak ben bu defa kılımı kıpırdatmadım lakin görülüyor ki birileri benim sinirlerimi zıplatıyor.

"Buyurun hanımefendi ne vardı?"

"İnanır mısınız ben de size aynı şeyi soracaktım. Siz gelip benim en güzel düşmanımı rencide ediyorsunuz sonra gelip aynısını siz rahatlıkla yapıyorsunuz. Ne vardı tam olarak aklınızda?"

Biraz şaşırdı sonra şişindi aklınca kendi egosunu gösterebileceği bir vakit yakalamıştı. Kafasını ısırıcam şimdi sinirden haberi yok. Elimin tersini geçirsem sonra bazen elimi kolumu kontrol edemiyorum falan desem yer mi?

"Sizi Peri mi gönderdi?"

"Yaa sormayın! Bir yalvardı, bir üzüldü sonra bana kalk git dedi ben de el mecbur geldim. Beyefendi dengesiz olabilirsiniz de benim dengim değilsiniz işte. Görüyorsunuz ki bu yaptığımdan dolayı kendisi utanç duyuyor ama ben de böyleyim ne yapayım? Ortada böyle yaptığıyla söylediği tutmayanları görünce tutamıyorum kendimi."

Alnımda sözlük falan mı var bu arkadaş bakıp anlamını bulmaya çalışıyor. Ne söylediysem o işte neyi zorluyorsun? Tane tane anlattım açıkça sorumu da sordum. Anlamıyorsan o senin sorunun yani bir de yazılı olarak mı vereyim eline!

"Pardon ya ben bir şey soracaktım." Diyerek Ada girdi konuşmaya.
"Saçlarınız ne renk? Ben de böyle bir şey düşünüyorum da. Boyanızın kodu falan var mı?"

"Turuncu, bakır falan diye geçiyor herhalde benim doğal bilmiyorum kodunu falan."

"Tüh ya! Şey yapsak o zaman birlikte kuaföre gitsek ben göstersem sizi. Yarın uygun mu sizin için?"

"Yani, yeni bir olaya takla atmazsam olabilir."

"Leyda ne yapıyorsun acaba burada?"

Başımı çevirip Çınar'ı görmeseydim bir anlık irkilmeyle karnına dirseğimi geçirebilirdim. Neyse ki ucuz yırttı.

Pırlantaların HanımefendisiWhere stories live. Discover now