Bölüm 15

561 30 2
                                    

Bu hikâyeyi yakan ben toparlayan sen oldun

Bütün geceyi yıldızlar altında sessizce geçirdik. Gün doğmasına yakın ben kalkıp eve gittim çünkü sabah annem beni arayıp yaygara koparabilir. Evliyken beni üç günde bir arayıp farklı bir şeyin yerini soran kadın, eve döndüğümden beri günde üç yüz kez arar oldu.

"Leyda çamaşır ipini gördün mü? Kızım babanın yeni aldığı pilleri nereye koydun? Leydaaa tarağımı bulamıyorum? Gözaltı kremimi sen mi götürdün?"

Sana da merhaba anne, sağ ol ben de çok iyiyim. Ben eve bir aydır uğramamışım sence herhangi birinin yerini bulabilir miyim? Zaten geldiğim de odamda duruyorum. Beni çok mu seviyor yoksa hiç mi önemsemiyor anlamıyorum.

Sabahın körü denilen vakitte eve girdiğim için odama kapattım kendimi ve yatağa üzerimi bile değiştirme zahmetinde bulunmadan atladım. Sabah zaten yine aynılarını giyeceğim niye değiştiriyorum ki üzerimi?
Aynen aynen hep sabah saten disko elbisesiyle uyanırım ben, bu olmazsa olmazımdır.
Kırmızı ruj sürmeden güne başlayamam, tırnaklarım törpülenmeden kahvaltıya bile oturmam.

"Leyda sen bu uyuma işini fazla mı ciddiye alıyorsun acaba?"

"Bence direkt uyumayı iş olarak görüyor."

Bilin bakalım tepemde yine hangi ikili var. Tabii ki Mine ve Fulya. Bunlar birbiriyle mi kardeş acaba ya? İki insanın huyu suyu bu kadar mı benzer birbirine?

"Ne var yine çayır gülleri? Bi düşün yakamdan ya! Ben Nermin sultanın yanındayken daha mutluydum. Temelli onun yanına taşınacağım sonunda!"

Zorla yatağımdan kaldırılıyor ve gece neler olduysa bir bir anlatıyorum. Daha çok onların araya girip 'aaa, eee, yaa' sesleri çıkıyor ve kendi yorumlarını katıyorlar ama ne yapalım.

"Bu adamın kötü alışkanlığı var mı?" Diyerek iğneleyici bakışlarını sabitliyor yüzüme Mine.

"Yok."

"Gece gezmesi, arkadaşlarla takılacağız modu?"

"Yok."

"Yanında yakınında çapkın arkadaşı? Parasını gereksiz harcaması? Saygısızlık? Hadsizlik? Köpeklik?"

"Yok yok yok."

"Böyle olmaz yani mümkün değil. Çok tehlikeli bu. Saman altından su santrali bile kurmuş olabilir."

Tam diyorum doğacak güneşim bunlar üfleyip söndürüyorlar. Adamın bu kadar iyi olmasının neresi kötü? İnsanlar arayıpta bulamıyor ben bulmuşum layık görülmüyorum. Kendileri böyle birine denk gelse koşa koşa nikah günü alırlar.

"Siz bana dost gibi değilse düşmanmışsınız gibi geliyor ama hadi bakalım."

"Saçmalama istersennn! Her insanın kusuru olur! Biz mükemmel varlıklar değiliz ve Çınar da değil. Yani ya çok iyi gizliyor yaptığı şeyleri ya da seni manipüle ediyor. Diskoda birine yüz vermedi diye gemiyi limandan yeniden mi çıkaralım?"

"Ay yine mi tatbik tetkik işlerine gireceğiz?"

"Bu defa ben devralıyorum her şeyi. Harika bir ev kiralayacağım, yemekler falan hazır olacak bakalım Çınar bey bu yemeklere ne tepki verecek?"

İkisi birbirine bakıp güldüğün de bunun sıradan bir yemek olmadığını herkes anlar bence. Bunlar acaba geceleri ispirto falan mı içip yatıyorlar? Bu kafanın çalışma şekli normal değil. Ay bir de sinsiler ki sorma gitsin. Bırakalım akışına, adam zaten denyonun biriyse mutlaka açığa çıkar demek yok illa ki biz kontrol edeceğiz her detayını.

Pırlantaların HanımefendisiWhere stories live. Discover now