Bölüm 14

6 0 0
                                    

Bildirim sesleri.

Durmadan ses çıkaran telefonum yüzünden gözlerimi açtığımda rahatsız bir koltukta uyuduğumu fark edip yüzümü buruşturdum ve doğrulmaya çalıştım. Tesisin acil müdahale bölümündeydim ve babamı bekliyordum.

Titreyen ve uyarı sesleri çıkaran telefonumu elime aldığımda gözüme ilk saat çarptı, 04.56'ydı. Tüm bildirimlerin Kaya'dan olduğunu gördüm, ek olarak 4 arama da Baran'dan gelmişti. Aramalara uyanmayıp da nasıl ufak bildirim seslerine uyandığımı sorgularken birinin eli sol omzuma dokundu. İrkilerek soluma döndüğümde beni uyandıranın telefon değil, Pamir olduğunu görmüştüm.

"İyi misin?"

Ellerimle gözlerimi ovuşturdum, balodan gelince üstümü değiştirmiştim. Tüm makyajımı çıkarmış ve saçlarımı dağıtmıştım, sonra da soluğu babamın yanında almıştım. Durumu iyiydi.

"İyiyim, sağol," diyerek ayağa kalktım ama henüz tam olarak kendime gelemediğim için sendelemiştim. Pamir kolumdan tutarak dengede durmama yardımcı oldu. "Zümra uyanmış."

"Asker arkadaşın mı lan kadın?" dedim agresif ve uykulu bir ses tonuyla. "Zümra Hanım de. Hiç değilse Zümra Aksel." Gözlerimi devirdim. "Zümra dedi ya..."

"Ne deseydim patron, kadının adı bu değil mi?" dediğinde seni öldürürüm der gibi bir surat ifadesiyle ona baktım.

Başını onayla salladı.

Kolumu elinden kurtardım ve asansöre doğru ilerlemeye başladım. Pamir onun kaldığı odanın bilgisini verdi ve birlikte asansörle yukarıya çıktık. Pamir benden 2 kat önce inmişti, başka bir görev için hazırlanması gerekiyordu. 

Kaya ve Baran'ı gördüğümde onlara doğru ilerledim. Kaya beni gördüğü anda yanıma gelip beni kollarıyla sardığında ben de ona sarıldım. İkimiz de bir şey sormadık çünkü cevapları biliyorduk.

"Zümra Aksel uyandı. Biz denedik konuşmayı, bize güvenmese de konu ilgi alanı olduğu için bizi dinledi. Ama bir şey söylemedi, biz de bu yüzden Buse'yi çağırdık." Bilgisayardaki kamera görüntülerini gözlerimle tararken onları gördüm ve izlemeye başladım.

Buse ağlıyordu. Hislerini anlatıyor olmalıydı ki, bu kadar üzgün ve sıkıntılıydı. Zümra ise onu yardımcı olmak ister gibi dinliyordu. Fakat Buse bir anda bakışını değiştirip kelimeler söyledi.

Zümra'nın surat ifadesinin değiştiğini, kızardığını kaşlarını çatıldığını gördüm. "Neler oluyor?" dedim panikle. "Müdahale etmeli miyiz?" Kaya bana öyle bir baktı ki oldukları odaya saniyeler içinde adeta daldım. İkisinin de gözleri bana döndüğünde Zümra daha da karışık bir yüzle bana bakmaya başladı. Buse ise onun aksine sakince bana baktı. O karışık surat ifadesinde seçebildiğim en bariz duygu hayal kırıklığıydı. Tekrar Buse'ye döndü. "Sana yardım etmek istemiştim, korkacaksın da tahmin etmiştim. Bu yüzden kocama anlattım. Aptal katil rolleri içerisine gireceğini bilseydim, asla bahsetmezdim."
Ah, kocasının yaptıklarını öğrendiği için bu kadar sinirlenmişti.

"Bakın, size düşüncelerimi ve tahminlerimi bazı şeyler göstererek anlatmak istiyorum. Evimdeler. Ayrıca, güçlerin tamamen ortaya çıkması için, Buse'ydi sanırım ismin,  saldırıya uğraması gerekiyor ama beklenmedik olmalı, sırıtmamalı. En azından bazı şeyleri göze alması gerekiyor. Hayatı gibi."

Kaya güldü.

"Ne yani, kız kardeşim sırf güçleri ortaya çıksın diye ölüme mi atlayacak?" diye sordu. Kahkaha attı. "Hayatta olmaz."

"Abi, saçmalama-"

"Ben mi saçmalıyorum?!" diye bağırdı Kaya, derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışıyordu. "Dışarı çık, geliyorum."

Elementlerin VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin