Bölüm 2

77 9 16
                                    

Selam!
Yeni bölümle geldim, umarım beğenirsiniz!
Cumartesileri bölüm atıyorum, bu şekilde devam edecek bir süre.
Olaylar şu anda yavaş ilerliyor, konudan konuya atlayacağız hatta biraz, umarım okuması keyifli olur.
Sizi seviyorum, oy vermeyi unutmayın!
♡♡

"Peki, bunu tekrar yapabilir misin?"

Kaya'ya oturup her şeyi anlatmıştım. Gördüğüm rüyayı, kafamda oluşturup fiziksel olarak gösterebilmemi, bulduğum notu... O da bunu görmek istediği için tekrar mekanı somut olarak tasarlamamı istiyordu.

"Denerim." Ayağa kalkıp yine odanın tam ortasına geçtim. Yerde su birikintileri oluşmaya başladı, benim yönlendirmemle birikintilerin bir kısmı havalandı ve giderek daha belirgin şekiller aldılar.

Anlattığım şeylere göre sudan yapıyı inceledi, notu tekrar tekrar okudu. Sonradan bir anda gülmeye başladı. "Madem büyükannen geleceği görebiliyordu, o hâlde neden kiminle karşılacağımızı filan da söylemeye zahmet etmemiş?"

Olayın saçmalığına ben de güldüm. "Meydan okumayı seviyormuş demek ki." Yüzünü buruşturdu. "Ben pek sevmem. Kendim hakkında belki, ama senin hakkında hayır."

"Bunu iltifat olarak alabilir miyim?"

"Nasıl istersen, prenses." Beni gülümsetmeyi başarmıştı.

Bir anda kapı açılınca yerimizde sıçradık, Kaya önüme geçti fakat ben girenin kim olduğunu daha hızlı anlamıştım bu yüzden korkmadım. "Merhabalar!"

"Kapı çalmayı sana öğrettiğimi sanıyordum, Buse."

"Üzgünüm abi ama duyguyu pek geçirememişsin gibi gözüküyor." Kapıyı kapattığında odanın içindeki sudan şekli fark etmişti.

"Oha! Bu ne?!"

"Bağırma! İyice abarttın." Elimi salladığımda sular yere döküldü, ardından kayboldu. "Hadi ama!" Ona yaklaştım. "Biraz bekle, tamam mı? Sana söz her şeyi anlatacağım."

Elbette anlatacaktım. Buse çocuksu görünse de oldukça profesyonel ve zeki bir insandı. Evet, çoğu kişinin olmadığı gibi onun da güçleri yoktu. Abisini bu yüzden kıskanıyordu, ailenin alışılmadık özelliklere sahip bir üyesiydi.

"Kaya, benim biraz hava almam lazım. Dışarıya çıkıp dolaşacağım."

"Delfin..." Kaya konuşmaya başlarken dur dercesine elimi kaldırdım ve indirmeden odadan çıktım. Biraz düşünmek istiyordum.

--------

Genellikle yürüyüş yaptığım parktaki ağaçların arasında yürüyordum. Yolun kenarlarındaki banklarda oturan insanlar, evcil hayvanlarını gezdiren çocukların mutluluğu beni gülümsetti.

Belki de babamı aramalıydım.

Bana yardım ederdi, ancak bunu istekle yapacağını zannetmiyordum. Zaten beni sevmemesinin sebebi annemdi, onunla ilgili eski bir konuyu açmak pek yararıma olmazdı.

Yürüyüş yolunun ortasından geri dönmüştüm, araba binmek üzereydim ki bir parlaklık dikkatimi çekti.

Refleksle bana çarpmak üzere gelen bilmem kaç metrelik alev topundan kurtulmuştum. Karşımdaki adam, kolları ve boynu bir sürü ateş dövmesiyle kaplanmış, az önce de anladığım üzere alev elementinin gücüne sahip olan bir kutsanmıştı.

Senin için geliyorlar Delfin... Aile yâdigarımızı koru.

Sen en güçlümüzsün. Anılarımıza sahip çık.

Elementlerin VarisiWhere stories live. Discover now