Bölüm 5

34 6 0
                                    

Aral'la iş yapmak hiç içime sinmiyordu. Kaya her ne kadar onu bize nasıl yardım edebileceğini düşündüğünü söylese de o gerçekten, kabul etmek istemeyeceğimiz kadar güçlüydü belki de ve Kaya'yı yanıltacak oyunlar yapmak onun için zor olmamalıydı.

Emin olduğum tek şey, Buse için endişelendiğiydi. Gerildiğini görebiliyordum.

Koltukta geriye yaslandığımda elimi kulaklığıma götürdüm. "İçeri gel, Baran." Aral gözlerini kıstı. "Başkası olmaz." Oflayarak tekrar kulaklığıma dokundum. "Tesise dön, Baran."

"Hangisi?"

"Tesise."

"Tamam."

Aral gergin bir şekilde ayağa kalkıp volta atmaya başladı. Kaya ise kaşlarını çatarak ona döndü. "Onu en son ne zaman gördün?" Sorusuyla beraber sırıttım. Bu sorunun fazla klişe olduğu hakkında kavga edeli çok olmamıştı.

"5 gün önce. Nişanlısı ile birlikteyken. Onu takip ediyordum ve o da bunun farkındaydı."

Kaya sinirli bir şekilde güldü. "Aylardır kardeşimi takip ediyordun ve sadece o kaçırıldığı anı mı gözden kaçırdın?" Aral kaşlarını çattı. "Birkaç ay olduğunu nereden biliyorsun?"

"Siz ayrılalı birkaç ay oldu da ondan." Kaya o kadar gergindi ki kendimi onun kötü enerjisinin altında kalmış hissediyordum. Bir an önce burada çıkmalıydık. "Hadi biz gidelim artık."

"Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, yardım edebileceğim bir şey...." Ayağa kalktım ama kalkmamla gözümün kararması bir oldu. Sendeledim ama düşmedim veya bayılmadım. Kaya hemen gelip belimden tuttuğunda bir bana bir Aral'a baktı, bakmasıyla bağırması bir oldu. "Ne planı?!" Gözlerimi kocaman açarak ikisine baktım. Kahretsin ki olaylar tahmin ettiğim gibiydi. Aral oyunlar yaparak Kaya'yı şaşırtmaya çalışmıştı ama Kaya bu konuda çok iyi olduğu için bir saniyelik açığını bile yakalamıştı.

Peki ya artık çok geç olduysa?

Bana baktığında bilerek içimden "Dert etme ya, en kötü ölürüm veya ölürüz." diye geçirdim. Gözlerini devirdi ve bana kızgın bir bakış attı. Birkaç saniye içerisinde beni bırakıp ona yöneldiğinde Aral ellerini kaldırarak bize baktı. "Size bir şey vermedim. Sadece zamanınızı çaldım. Bilmediğiniz şeyler var, Kaya. Çok önemli ve hayati şeyler." Kaya kaşlarını mümkünmüş gibi daha çok çattı. "Buse çok güçlü. O kadar güçlü ki-"

"Onun gücü yok!" diye bağırdı Kaya. Aral gülümsedi. "O kadar güçlü ki, ortaya çıktığında yeri yerinden oynatacak, her şeyi birbirine katacak. Tıpkı benim gibi." Kaya sendeledi. Ben de onun gibi sarsılmıştım. Doğru olabilir miydi? Buse'nin şu anda görünürde kesinlikle gücü yoktu, fakat ortaya çıkmayı bekliyor olabilir miydi?

"Oyun oynamıyoruz, Aral! Biraz gerçekç-"

"Aranızdaki en gerçekçi benim!" diye haykırdı Aral. "Hepiniz umursamaz aptallarsınız! Burnunuzun dibindeki şeyi görmüyorsunuz ve güvenilir değilsiniz! Aslında..." dedi, ilk defa duraksadığını ve tereddüt ettiğini görmüştüm. "Buse bunu biliyordu. Benden bu yüzden ayrıldı. Korktuğu için," dediğinde Kaya'nın gözlerinde büyük bir hayal kırıklığı belirmişti. Buse'nin bunu ona söylememesi onu mahvetmişti.

"Onun nerede olduğunu biliyor musun?" diye sordu Kaya sakince. Aral başını aşağı yukarı salladı. "Onu öldürecekler."

Bu bardağı taşıran son damlaydı. Kaya onun üzerine atıldığında Aral'ın karşısında hiç şansı olmadığını bildiğimden anında aralarına buzdan bir duvar ördüm. Kaya resmen köpürüyordu. Aral'ın buz duvardan kurtulması kesinlikle zor değildi fakat hâlâ yeltenmemişti. Kaya'nın koluna asılıp onu peşimden sürükledim. Kapıdan koşarak çıktığımızda arabanın ön koltuğuna zorla oturtup sürücü koltuğuna geçtim. Gaza bastığımda o kadar hızlı gidiyorduk ki evin gözden kaybolması birkaç saniye anca sürmüştü.

Elementlerin VarisiWhere stories live. Discover now