Allah'ın Emriyle

100 22 234
                                    

Esselamu aleykuum...

Multide bulunan neşidi sesini fazla açmadan dinleyerek okumanızı tavsiye ederim...

Aklıma gelen anılarla kendi kendime güldüm. Üç yıl be zalımın kızı. Üç koca yıl geçti seni sevmeye başlamamın üzerinden. Benim kalbim sana kördüğüm oldu. Üç yıldır gözüm senden başkasını görmez oldu. Sen hâlâ benim seni kardeşim gibi gördüğümü sanıyorsun. Arkamdan gelen şiddetli öksürük sesiyle aklıma yeni dank eden şey kafamı kırmak istememe sebep olmuştu. Yoksa dışımdan konuşmuştum ve öksürüğün sahibi beni duymuş muydu?
------------------------❤❤❤------------------------
Eymen'den

Arkamdan gelen sese doğru yavaaaş yavaş filmlerdeki gibi bitmeyen bir ağır çekimle döndüm. Görmeyi düşündüğüm en son yüz bile değildi şuan karşımda bana sırıtarak bakan ve öksürükten kızarmış iki surat.
Umeyr ve Usame. İyide bunları buraya kim çağırdı?

Umeyr: "Ooo fındıklı soğuk baklavam Azra yengeye aşkını her yerde her alanda itiraf etmeye başlamışsın?"

Usame: "Takılma oğlum adama. Baksana utançtan domatese dönmüş."

Ve bir öksürük sesi daha...

Usame ve Umeyr'in hemen arka çaprazında bulunan Azra idi bu sefer ki sesin sahibi. Usame ve Umeyr bana bakarak endişeyle dudaklarını dişlediklerinde onlara en ölümcül "Bittiniz oğlum siz" bakışlarımı gönderiyordum. Usame Umeyr'in koluna vurdu ve tedirginlikle söylendi:

Usame: "Al qırdın qırdın ahmak kardeşim benim."

Onun bu sözü üzerine dudaklarını büzerek cevap verdi Umeyr:

"Neden öyle diyorsunuz beyefendi? Alındım, gücendim."

Bu sözü üzerine Usame gülerken ben hâlâ göz ucuyla Azra'ya bakıyordum. Kız öksürmekten eminim pancar kesilmiştir. Su var mı diye etrafıma bakınırken elinde su şişesiyle bize doğru koşan Hifa'yı farkettim. Yanımızdan geçerken peçesini delip geçen alevli kızgın bakışlarıyla bizi kül etmeyi ihmal etmemişti hanımefendi.

"Azra! İyi misin kuşum? Al al da iç şu suyu." Azra suyu alıp içerken Hifa da bize doğru yaklaşmıştı. Arkası dönük olan Usame'yi farketmedi mi öfkesi fazla olduğundan unuttu mu bilmiyorum ama Umeyr ve bana bakarak sinirle saydırdı:

"Kız burada ölüyor su bile vermiyorsunuz. Vicdansız insanlar!"
Durdu ve işaret parmağını Umeyr'e doğru sallayarak konuşmaya devam etti.

(Hifa)"Seen... sen birşey dedin de öksürmesine sebep oldun dimi canım sütten abim benim?"

Nerden bildi diye sormayın kendisi Sherlok Holmes'in yandan çakması olur. Hatta onun kardeşi Enola Holmes olacakmış da bayağ bir yıl arayla nasıl olduysa hastahane de felan karışmışlar. En azından ben bundan şüpheleniyorum. Bunların hepsi bir yana Umeyr'in boşboğazlılığını çok iyi biliyor kendileri.

Umeyr Hifa'nın bu çıkışıyla elini "teslim oldum" dercesine (-bu kelimeyi her kullandığımda da aklıma Selami Ferses geliyor ha-)kaldırdı ve masum bakışlarını takınarak konuştu:

Umeyr: "Hifa'm benim kaymaklı lokumum, lokumlu bisküvim, bisküvili pastam valla yeng- aman işte Azra'nın arkamda olduğunu bilmiyordum konuşurken."

Hifa Umeyr'e doğru bir iki adım daha atmıştı ki Umeyr'in yanında bulunan Usame'nin boğazını temizleme sesiyle gözleri kocaman açılmış olarak geriledi.

"S- sizde mi buradaydınız?"

Usame arkasını dönmeden "Evet" cevabını verdi. Hifa'nın Umeyr'e gönderdiği bakışları gördüğümde eve gittiğimiz zaman onu, Hifa'nın elinden kurtaracak kimse olmadığına emin olmuştum. Hem arkadaşını bayıltasıya öksürtmüş hem de rezil olmasına sebep olmuştu. 

TEVHİD'İN SEDASI (ASKIDA! DEVAM EDECEK!)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon