x48

3.1K 121 84
                                    

Bugünkü ödülde kıskanç Ogeday'ı görmek beni mutlu etti ve yaralarımı sardı.

--NISA--

"Ogeday gelmeyecekmiş, hazırsanız biz çıkalım."

Anıl kaşlarını çattı. "Niye gelmiyormuş?"

"Başım ağrıyor dedi."

"Niso sen emin misin aranızda bir şey olmadığına?"

"Eminim Anıl, dünden beri keyfi yok anlamadım."

"İyi peki, gelmeyeceğim dediyse gidelim biz hadi."

Ben önden evden çıkarken Anıl ve İlayda da peşimden geliyorlardı. İçimde kötü bir his var gibiydi, ama neden olduğunu anlamıyordum. Derin bir nefes alıp verdim. Ogeday'ın iki gündür soğuk yapmasından kaynaklıydı büyük ihtimalle.

Arabaya bindiğimizde İlayda ve Anıl önde sohbet ederken arka koltukta tek başıma oturmuş dışarıyı seyrediyordum. Ogeday olsaydı kendi arabamızla yol çok eğlenceli geçerdi. Kendimi üçüncü tekerlek gibi hissediyordum, tüm gün böyle olmazdı umarım. 

Sonunda arabadan inip dünkü beache geldiğimizde eşyalarımı şezlonga bıraktım. 

"Anılingo, İloş, ben sörf grubunun yanına gidiyorum."

"Tamam Niso." Onlar da şezlonglara yerleşirken dünkü grubun yanına ilerledim. 

-- -- 

--OGEDAY--

Evden çıktıklarından beri sürekli sayfa yeniliyor, hikaye paylaşmalarını bekliyordum. Acaba gitse miydim? Ben yokum diye o adam iyice cesaretlenir miydi ki?

Oflayıp rehbere girip Anıl'ın numarasını buldum ve aradım. Birkaç çalıştan sonra açtığında hemen konuya atladım.

"Nisa sörfçülerin yanında mı?"

"Aynen kanka, orada. Neden ki?"

"Sarışın bi' yavşak var mı yanında? Süleyman adı."

"Evet, var. Rüzgar sörfü yapıyorlar beraber. Sen niye soruyorsun?"

"Geliyorum ben de." 

"Oge-" Anıl'ın sözünü bitirmesine izin vermeden odaya çıkıp üstümü değiştirdim ve evden çıktım. Ne kadar sinirli ve keyifsiz olsam da orada olup varlığımı hissettirecektim. Nisa farkında değildi olanların belki, ama o çocuğun gayet farkında olduğuna emindim. 

Hızlıca arabaya binip dün gittiğimiz beache sürdüm. Anahtarı valeye uzatıp şezlonglara ilerledim. Anıl tek başınaydı. Yanındaki şezlonga oturduğumda bana döndü.

"Hoşgeldin kanka."

Cevap vermeden kafamı salladım ve etrafa bakındım. "Nerede kızlar?"

"İlot yüzüyor, Nisa da şuradaki grupla rüzgar sörfü yapıyor."

Gözlerimi kısıp dikkatlice gösterdiği tarafa baktım. O çocuğu yine Nisa'nın dibinde görünce ofladım. Anıl baktığım yere bakıp bana döndü.

"Şimdi anlaşıldı senin derdin."

Anıl'a döndüm. "Ne?" 

"Sen kıskandığın için mi triplerdesin lan?" 

"Sus Anıl, gerginim zaten, patladığım kişi sen olma." 

Anıl gülüp arkasına yaslandı. "Vay amına koyayım."

-- -- -- 

İlayda ve Anıl beraber suya girdiklerinde tek başıma oturmuş hala Nisa'yı izliyordum. Bu tarafa asla bakmıyordu, geldiğimin farkında değildi. Yeni arkadaşıyla çok eğleniyor gibi görünüyorlardı. 

patience // ognisWhere stories live. Discover now