Sabırsızlıkla reklamın bitmesini bekliyordum. Mailimizi okuyacak gönderdiğimiz fotoğrafı göreceklerdi. Giderken yeni fotoğraf göndermemi tembihlemişti, o yüzden ödülün ne olduğunu öğrenince hemen Ata'ya gidip kafesinde yeni fotoğraf çekilmiştim. Ev halimle gönderemezdim. Sanki ilk randevuya gider gibi özen göstermiştim.
"Oge koş reklam bitiyor!" İhsan'ın sesini duyduğumda çayımı alıp salona koştum. Koltuktaki köşeme yerleşip televizyonun sesini açtım.
Diğerleri mektuplarını okurken gözüm sadece arkada heyecanından düz oturamayan Nisa'yı görüyordu. Sürekli kıpırdanıyordu. Elindeki yastığı önce kucağına koyuyordu, sonra alıp sarılıyordu, sonra rahat edemeyip sağına koyuyordu. Güldüm. Onu böyle gördükçe ben de kıpır kıpır oluyordum.
Nisa koşarak gelip koltuğa oturdu. Gülerek Cemal ve Gizem'e döndü.
"Çok heyecanlıyım bayılıcam şimdi." Onlar gülüşürken Evrim ve Yasin'in sesiyle Nisa kafasını ekrana çevirdiğinde ekranı ikiye böldüler. Bir tarafında benim fotoğrafım ve mailim vardı, yan tarafta da Nisa vardı.
Fotoğrafımı gördüğünde daha çok gülmeye başlarken gözlerinden de yaşlar akıyordu. Ekrana yaklaşıp elini fotoğrafta gezdirdiğinde gözlerimde hazır bekleyen yaşlar akmaya başladı. Ben de ekrana yaklaşıp elimi onun yüzünde gezdirdim. Fotoğrafa yaklaşıp öptüğünde güldüm. O yazdıklarımı okurken dudaklarımı ısırmış onu izliyordum.
Kamera onun yüzüne odaklanınca ellerimi yüzünde gezdirdim. Gözlerindeki yaşları silmek istiyordum. Göz altlarını öpmek istiyordum.
En son hıçkırarak ağlayarak alanı terk ettiğinde elimle yüzümü kapattım. İhsan omzuna dokunana kadar ben de ağladığımın farkında değildim. İhsan sırtımı sıvazlarken kafamı omzuna yasladım. Özleyeceğimi biliyordum, ama bu kadar dayanılmaz olacağını düşünmemiştim.
——
Konsey başladığında biraz da olsa sakinlemiş ve rahatlamıştım. Nisa yerine geçip oturduğunda kafası eğik, elleriyle oynuyordu. Nefes verip sakallarımla oynamaya başladım. Onu böyle görüp yanında olamamak zordu, bu hissi sevmemiştim.
"Evet Nisa, duyduğuma göre sen de ödülde zor anlar geçirmişsin."
Nisa yutkunup yerinde doğrulduğunda yüzünü inceledim. Minnacık gözleri iyice küçülmüştü.
"Evet biraz öyle oldu yani. Fotoğraf görünce o kadar duygulanacağımı düşünmemiştim yani hiç ama yüzünü unuttum artık." Nisa'nın sesi titrediğinde elimle yüzümü kapattım. "Yani yüzünü unuttum, sesini unuttum. Hep diyordum ben özledikçe anılarımızı düşünürüm iyi gelir, ama yani hatırlayamıyorum."
Nisa tekrar ağlamaya başladığında Acun tekrar bir şeyler söyleyip konuyu değiştirdi. Ünlülerin oylaması başladığında telefonumu alıp Twitter'a girdim.
xx: Nisa'yı öyle görmek beni çok üzdü 🥺 Nasıl özlemiş kıyamam ekranı öpmek ekrana dokunmak nedir #survivor2020
yy: Böyle bi fotoğrafa ağlayıp zırlayıp alanı terk edeceksen gelme kardeşim bu yarışmaya. Çok özlediysen çık git evine. —> ogedaygirisken replied: Hayatınızda hiç sevmediğiniz, hiç sevilmediğiniz nasıl da belli. Üzüldüm sizin için.
xy: Yüzünü unutmuşum, sesini unutmuşum nedir kıyamam ben sana merak etme güzelim seni şampiyon yapacağız kupayı beraber kaldıracaksınız mavişinle 🥺 —> ogedaygirisken liked. —> ogedaygirisken retweeted.
—•—
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
ogedaygirisken: Sen hep gül benim miniğim 💙 @nisabolukbasi
nisafanpage: Ogedayyyy mektubun sonunda Çekçe yazan şey neydi? —> ogedaygirisken: Biz pes etmeyiz.
nisabatulove: Nisaya zarar veriyorsun kızın bütün moralini bozdun.
makbulesakalakoglu: Nisa'nın seni ne kadar özlediğine, sevdiğine oradayken birebir şahit oldum. Çok güzelsiniz 💙 —> ogedaygirisken: 💙🥰
j_bolukbasi: Máte velké štěstí, že jste našli tuto lásku. Jsem si jistý, že jsou to slzy štěstí. (Bu aşkı bulduğunuz için çok şanslısınız. Mutluluk gözyaşları olduğuna eminim.) —> ogedaygirisken: Mám to štěstí, že jsem to našel (Ben onu bulduğum için çok şanslıyım.) 💙
