x20

4.6K 150 22
                                    

ogedaygirisken: Biz mesafelere alışkınız 💙 @nisabolukbasi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

ogedaygirisken: Biz mesafelere alışkınız 💙 @nisabolukbasi

nisafanclubb: Ogeday fragmanı izledin mi? Nisa'nın bir şeyi var mıymış haber aldın mı lütfen söyler misin?

nisabatulove: Kız orada can çekişiyor hala burada şov derdindesin!

nisabarisreal: Barış orada senden çok korktu! Bizi böyle merakta bırakamazsınız Nisa iyi mi bir şey söyleyin!

—•—
Kaşlarımı çatıp paylaştığım fotoğrafa gelen yorumlara baktım. Twitter'dan da bir sürü etiketlenmiştim. Kalkıp salona gittim.

"Lan, İhsan. Hani fragman yayınlanmamıştı? Herkes bana fragmanı soruyor?"

İhsan bana dönüp sonra bakışlarını kaçırdı.

"Hadi ya, hiç de haberim yok."

"İhsan ver bilgisayarımı."

"Ya izlersin işte sabah falan ne acele git uyu hadi artık sen."

"İhsan dedim."

Oflayıp bilgisayarı uzattı. Sehpaya koyup YouTube'a girdim ve fragman yüklenene kadar sayfayı yenilemeye başladım.

Neden herkes Nisa iyi mi diye soruyordu? Niye ondan haber almamı istiyorlardı? Gerginlikle ayağımı yere vurmaya başladım.

"Sen niye haber vermiyorsun bana fragmanı?"

"Ya abi, tam seni çağıracaktım da işte, sonra izlememen daha iyi diye düşündüm."

İyice gerilmeye başlamıştım. Fragmanın yüklendiğini görünce kapağındaki fotoğrafı idrak etmem biraz zamanımı aldı. Nisa öylece çamurda yatıyordu. (Sema'nın sakatlığı gibi düşünün.)

Fragmana tıklarken kalbimin durduğunu hissettim. Fragmanı başlatınca İhsan da gelip yanıma oturdu.

Adadaki röportajları gösterdiler, birkaç tartışma vardı. Evrim ve Yasin birbirine giriyordu. Oyunu gösterdiler. Dokunulmazlık oyunuydu. Çamur oyunuydu. Birkaç yarışı gösterdikten sonra garip bir müzik çalmaya başladı. Nisa ve Nagihan yarışıyordu. Nisa hızlı bir şekilde basamaklardan inerken birden sendeleyip sırtının üstüne düştü ve aşağı yuvarlandı. Murat düdüğü çaldığında Nisa basamakların sonundaki çamur birikintisinin içinde öylece yatıyordu.

Nefes alamadığımı hissettim. Fragman biterken elimi kazağımın yakasına götürüp çekiştirdim, sanki nefes almamı bu rahatlatacakmış gibi.

"Oge, sakin ol oğlum. Bir şey olsa ararlardı seni."

Cevap veremedim. Beynim uyuşmuştu. Kalbim ağzımda atıyordu. Ciğerlerimi doldurmak ister gibi derin bir nefes çektim.

"İhsan, telefonumu ver."

İhsan dediğimi ikiletmeden koltuktaki telefonumu getirip bana uzattı. Bildirimlere göz gezdirirken önce Jana annenin mesajını gördüm.

*Ogeday, Je Nisa v pořádku? Mluvil jsi s nimi?" (Ogeday, Nisa iyi mi? Onlarla konuştun mu?)

Jana annenin hemen altında Kristin'den mesajlar vardı. Acun medya ile konuşup konuşmadığımı, Nisa'nın iyi olup olmadığını soruyordu.

Birkaç kez Acun Medya'ya ulaşmaya çalıştım ama hat düşmüyordu. Telefonumu İhsan'a uzattım.

"Şu Twitter'a girip durumunu bilmediğimi ve onlar gibi beklediğimi yazar mısın?"

Kafasını sallayıp telefonumu elimden aldı. Kalkıp balkona çıktım. Derin derin nefesler almaya çalıştım.

Yarın akşamı nasıl bekleyecektim?

////

Sınava gidiyorum yolda ancak bu kadar yazabildiiimm devamı da bugün içinde gelecekkk

patience // ognisWhere stories live. Discover now