x40

4.5K 171 22
                                    

Nisa Bölükbaşı ve Anıl Berk Baki, Berkan Karabulut'u takipten çıkardılar.

Survivor'un büyük dostluğunda yeni gelişme!•

•Anıl Berk Baki'nin olay yorumundan sonra birbirlerini takipten çıkardılar!•

—OGEDAY—

WhatsApp grubundaki kavgadan sonra üçümüz de Berkan'ı her yerden çıkarmıştık. Ve tabii ki biz bunu yapar yapmaz her yere de başlık olmuştu. Nisa şu an odasında ders çalışıyordu, ben de telefonumdan haberlere ve yorumlara bakıyordum. Bize, Anıl'ın yorumuna hak veren vardı tabii. Ama bunların yanında Nisa'yı ne olursa olsun yerden yere vurmak için fırsat kollayanlar da vardı, ve yine tabii ki onu haksız bulmuş, linçliyorlardı.

Oflayıp telefonumu kenara attım. Kaç gündür Nisa hakkında verilen iğrenç röportajları saklamaya çalıştığım yetmiyormuş gibi bir de bunları saklamakla uğraşacaktım. Nisa'nın yazılanları görmesini istemiyordum. Nasıl yapacağımı bilmiyordum ama en azından bugün de sosyal medyaya bakmasını istemiyordum. Ders çalışırken dikkatinin dağılmasını istemediği için telefonu salondaydı. En azından birkaç saat böyle yırtabilirdim. Sonrasında film izleyelim diyebilirdim. Belki resim yapmayı teklif edebilirdim, ya da spor yapmayı? Sonrasında onun için küveti doldurup rahatlatmasını söylerdim. Uyuyana kadar böyle oyalasam, bence bugünü de kurtarabilirdim.

"Ogi!" Nisa'nın çalışma odasından gelen sesi duyunca kalkıp oraya ilerledim.

"Söyle güzelim."

"Bana meyve suyu getirir misin?" Kafasını yana yatırıp gülümseyerek söylediği şeye güldüm. Yanına yaklaşıp saçlarını öptüm.

"Getireyim güzelim." Ellerimi omuzlarına koyup önündekilere baktım. "Ne çalışıyorsun?"

"Kristin bana 6 aydır kaçırdığım bütün notları gönderdi. Onları geçiriyorum aşkım."

"Güzelim, zaten bu yılı tekrarlayacaksın. Niye şimdiden yapıyorsun?"

Oturduğu sandalyeden kalkıp masaya yaslandı, bana döndü.

"Tekrarlayacağım, ama Çekya'da olmayacağım."

Kaşlarımı çattım. "Nasıl yani?"

"Okulla mailleşiyorum, eğer tamam derlerse sadece sınavlar için gideceğim. Onun dışında yanında olacağım."

"Nasıl yani? Gerçekten mi?"

"Evet aşkım, gerçekten. Yani babamların henüz haberi yok ama, olacak yakında." Gülerek söylediği şeye karşılık gülümsedim, dudaklarına öpücük kondurdum.

"Baban beni gebertecek bir gün, biliyorsun değil mi?"

Gülüp boynuma sarıldı, kedi gibi burnunu boynuma sürttü. "Babam bence şükretsin senin gibi biriyle olduğuma."

"Hadi bakalım o zaman, sen dersinin başına dön, ben de meyve suyunu getireyim."

"Mükemmelsin." Yanağıma sulu bir öpücük bırakıp tekrar sandalyesine yerleşip kulaklığını taktığında ben de mutfağa gidip meyve suyunu doldurdum. Telefonumun çaldığını duyunca meyve suyunu Nisa'nın masasına bırakıp hızlıca salona geldim. Anıl arıyordu.

patience // ognisWhere stories live. Discover now