invisible string' taekook

By adorekimh

197K 21.9K 4.7K

omegaverse* twin* ''beni çeken bir ip tüm bu yanlış yollardan, doğruca kasaba barına tek bir altın iplik beni... More

bir, chains around my demons
iki, i don't miss it, i'm lost
üç, but you're so close to heaven
dört, i hope for a trace lead me back home from this place
beş, i should've known we'd be coming down
altı, and those who fear are lost
yedi, i tought it was dark outside
sekiz, babe, you look so cool
dokuz, babe, like we stood a chance
on, this can't be our story end
on bir, ican't escape
on iki, with the right amount of sugar
on üç, such a lovely place
on dört, underneath the chandlier
on altı, then healing me fine
on yedi, the violin, the poet's hand
on sekiz, fast forward to the end
on dokuz, take it for me now
yirmi, the smile that you gave
yirmi bir, just don't call me yours
yirmi iki, i wanna see sunrise
yirmi üç, one love, one house
yirmi dört you're the one that i want
yirmi beş, i'm burnin' through you
yirmi altı, one step closer
yirmi yedi, wide blinking eyes look at me the same way
yirmi sekiz, i don't need anything, i just want you
yirmi dokuz, but i will hold you here forever if i can
otuz, but i'm a tell you what true love is
otuz bir, there's a dark secret in me
otuz iki, maybe we got lost in translation
otuz üç, i was your favourite
otuz dört, ending ascending and then...
otuz beş, a tiny war inside your head
otuz altı, i just wanna hold you tight down the avenue
otuz yedi, i'll be loud for you
otuz sekiz, shores of love get beaten by the waves
otuz dokuz, i know that my train can take you home
the final, all along there was some invisible string tying you to me?
special edition, i'm still trying everthing to keep you looking at me

on beş, cold in my king size

5.3K 609 48
By adorekimh

senin sessizliğin benim favori sesim
onlara boyun eğdirişimi izle*

billie ellish, you should see me in a crown

Adım seslerini duyduğunda arkasına bakmak yerine patika boyunca ilerlemeye başladı fakat onun peşinde gelen kişinin gergin feromonları hafif rüzgarın etkisi ile etrafa yayılıyordu.

Zor, acı ve adapte olmaya çabaladığı bir kızgınlık dönemi bir anda onu bulmuştu ve birden neden birçok kurt özelliğinin geldiğini anlamakta zorlanıyordu.

Feromonları ortaya çıkmazdı, kızgınlık geçirmezdi; en alt tabakadaki bir kurttan bile daha vasıfsız bir haldeyken ona neler olduğunu çözmek zordu, bunun anlatılan lanetler ve hikayelerle bir ilgisi olup olmadığını bilmek istediğine emin değildi.

"Beni daha ne kadar takip edeceksin?"

Olduğu yerde durdu ve arkasını dönerek kahverengi saçlı çocuğa baktı. Saçları rüzgarın etkisi ile dağılmış, gözleri altları morarmış ve kızarmıştı. Ona üzülmek ile bunu hak ettiği arasında gidip gelirken omuzlarını düşürdü. Yapması gereken işler için kasaba kütüphanesine gitmek istiyordu sadece.

Ona doğru atılan adım ile kaşları çatıldı, "Jeongguk, seninle konuşmak istiyorum, lütfen beni dinle." Taehwan'ın çaresiz çıkan sesi ile arkasını döndü ve bir şey demeden ilerlemeye başladı. Onu takip eden adım sesleri yeniden ona katıldığında bir şey demedi, konuşmak istiyorsa konuşabilir ve ardından onu rahat bırakabilirdi.

Geniş çardağa kendini bırakarak bağdaş kurdu, Taehwan'ın yanına otururken yaşadığı tereddütü izlemek canını sıkıyordu. Nasıl bu hale gelebilmişlerdi? Kendisini beş yaşından beri tanıyan ve hiçbir zaman yalnız bırakmayan en yakını, nasıl olmuştu da arkasından iş çevirecek kadar onu gözden çıkarmıştı?

"Özür dilerim."

Taehwan'ın kısık sesini duyduğunda başını yana eğdi, "Özür istemiyorum. Sadece neden suçsuz olduğum halde beni suçladığını bilmek istiyorum." dedi Jeongguk, başını yeniden düzeltti ve yapraklarını döken sakura çiçeklerine çevirdi başını. "Seninle evlenmek ilk başta aklımın ucundan bile geçmemişti, biliyorsun bir alfa ile evlenmek hiç istemiyordum. Onlar etrafta iken omegalar her zaman kenara atılıyorlar." Bu doğru değildi, Taehwan bunu iyi biliyordu. "Bunu asla anlamıyorum, omegalara her zaman güvenilir. Bir alfanın yetkilerinde olmaması onların küçük görüldüğü anlamına gelmez. Kasabadaki en önemli rollerin birçoğu omegaların elinde." diye itiraz etti yanındaki arkadaşına.

Bakışları birleştiğinde devam edip etmesini istediğinden emin değildi, "Emin misin, Jeongguk? Neden her zaman alfa ve omega eşleşmeleri yaşanıyor?" Bu konuşmaya daha fazla devam etmek istemiyordu. "Omegaların kurdu daha uysaldır, sakinlikleri alfa kurtların öfkelerini uysallaştırır. Bir alfa-omega ilişkisi sağlıklı ve iki kurdun da çıkarına bir ilişkidir. Sen olaya insan ilişkisi içinde bakarsan kaybedersin, Taehwan, bu senin kurdun ile alakalı olan bir şey." Yanındaki gencin kendini dinlediğinden emin değildi, bu yüzden devam etmedi. Taehwan her zaman kurt yanını inkar etmeyi ve onu yok saymayı severdi.

"Olay bu değil, bizim aramızdakiler."

Ona baktı, devam etmesi için bekledi. Kütüphane kapanmadan orada olmak istiyordu ama Taehwan sözcükleri ağzından çıkarmamak için her yolu deniyordu. "Bir alfa ile eş olmak ve onun gölgesinde olmak istemiyordum. Babam konsey haberini verdiğinde mutlu oldum çünkü..." Onu durdurdu Jeongguk, "Benim kurdum alfa özellikleri göstermediği için benim gölgemde kalmayacaktın." Ayağa kalktı, gitmek için birkaç adım attı fakat üzerindeki hırkanın koluna yapışan Taehwan buna izin vermedi. "Senden hoşlandım Jeongguk; seninle evlenme fikrinden, seninle olma fikrinden ve senden. Hala hoşlanıyorum. Eşleşmek benim suçum değildi, elimde olsa engel olurdum." Kolunu Taehwan'dan kurtardı.

"Sorun senin eşleşmen mi sanıyorsun? Ben sadece bir eşin olduğu halde o gece, neden beni suçladığını soruyorum?"

Taehwan başını salladı, havada kalan ellerinden birini saçına götürerek dağılmış olan saçlarını daha çok dağıttı. "İstemediğim bir eşleşmenin içindeydim, konsey seni benden almaya kararlıydı ve herkes bunu istiyor gibiydi, sen de dahil. Sana çok kızdım, Taehyung'a çok kızdım ama en çok da, onu o gece gönderdiğim için kendime. Aramıza girmesine izin verdim ve sen de hayır demedin. Ben eşleşmemiş olsaydım bile beni bırakacaktın onun için." Gözlerini kısa bir anlığına yumdu, geri açtı. Taehwan'ın dolu gözleri ona sarılma isteği ile dolmasına sebep olsa da yapmadı, "Seninle aramda arkadaşlık dışında hiçbir şey yoktu, ben senin değildim ki biri aramıza girsin ve beni alsın? Ben sadece kendime aidim ama sen, sana aitmişim gibi davrandın. Daha fazla dinlemek istemiyorum seni, ben gidiyorum." Arkasından adının seslenilmesine aldırmadı, meydan boyunca ilerlerken ona selam veren insanları görmezden geldi.

Kasaba kütüphanesine adım attığında cüzdanında olan kartı çıkardı ve girişteki makinaya okuttu, sakin olan raflar arasında ilerleyerek efsaneler ve mitler bölümüne geldi. Çok fazla kitap olmasına rağmen kurt efsanelerini anlatan kalın kitapları bulmak zor değildi onun için, her birini alarak boş masalardan birine geçti. Hepsi kurt adamların ortaya çıkış hikayelerini anlatıyordu, bazıları oldukça saçma geliyor olmasına rağmen birçoğu da Beyaz Kurt'un genç bir kızı hamile bırakmasını anlatıyordu.

Efsanelerin neredeyse hiçbirinde Siyah Kurt'a değinilmiyordu, sanki yazıya geçirilirken bu efsane tamamen geri plana atılmıştı. Tek bir kitapta Siyah Kurt hakkında yazı vardı ve o da sadece, "Eşinin ihaneti üzerine ölümünü beklemek için Baekdu Dağı'nı aştı." diyordu, Seokjin'in bahsettiği efsanelerden biri de buydu.

Başının ağrıdığını hissettiğinde gözlerini kapadı, gözünün önünde yalnızca kurtlar beliriyordu ve ne yapacağını bilemez haldeydi. Kendi ile ilgili gerçeği ilk defa bu kadar çok öğrenmek için deliriyordu. Neden diğer alfalar gibi değildi, neden atalarının lanetini devam ettirmek zorundalardı?

"Jeongguk?"

Taehyung'un kısık sesi kulaklarına dolduğunda başını kaldırdı ve ona baktı, üzerinede krem rengi bir kazak ve altında koyu yeşil bir pantolon vardı, alnı açıktı. Endişeli gri gözleri üzerinde gezinirken bir şey demesini bekliyordu ama Jeongguk'un zihni son birkaç günün anıları içinde dolanırken pek cevap verecek gibi durmuyordu. Taehyung yeniden ona seslendiğinde omuz silkti, "Merhaba." dedi yavaş bir sesle, yanaklarının şimdiden yanmaya başladığını hissediyordu.

Karşısındaki bedenin sandalyeyi çekerek oturuşunu izlerken bakışlarını yeniden kitaba çevirdi. "Ne yapıyorsun burada?" Taehyung'un sorusu omuz silkmesine sebep oldu. "Efsaneye dair bir şeyler bulabiliriz diye düşündüm." Taehyung başını salladı, "Buradaki tüm kitaplar konseyin elinden geçiyor Jeongguk, bir şeyler olsaydı zaten onlar bilirdi." dedi Taehyung, "Biliyorum ama belki gözlerinden bir detay kaçmıştır?" Bir şey demedi, Jeongguk yeniden kitabın sayfalarına gömülürken başını koluna yaslayarak onu izlemeye devam etti.

Esneme ve mızmızlanma sesleri duyduğunda başını kaldırdı Jeongguk, büyüğü kolunu masaya koymuş ve onun üzerine yatmıştı. "Çok acıktım." dedi Taehyung, onun bu haline gülümseyerek masanın üzerindeki kitabın kapağını kapadı. "Bunları yerine yerleştirdikten sonra yemek yemeye gideriz." dedi, ayağa kalktı ve kalın kitapları üst üste koymaya başladı.

Yerinden kalkmadan onu izleyen Taehyung'u arkasında bırakarak kitapları aldığı rafa ulaştı, her birini yerleştirmenin ardından arkasını döndüğünde Taehyung'un arkası dönük biri ile konuştuğunu gördü. Arkası dönük olmasına rağmen o kişinin festivaldeki omega olduğunun farkındaydı, oraya gitmek ve kütüphaneyi terk etmek arasında kalmış olsa da ilkini yaptı ve adımlarını Taehyung'a yöneltti.

Bir gerçek adımlarının durmasıne sebep oldu, Taehyung hiçbir şeyi değildi. Onunla bir gece geçirmiş olması ya da kızgınlığı boyunca yanında kalmış olması hiçbir şeyi göstermiyordu çünkü bu konuda hakkında konuşulmamıştı. Aralarındaki ilişki arafta kalmıştı. Parmakları saçları arasında gezinirken ikili arasında bir hareketlilik olduğunu gördü, Taehyung ayağa kalkmış ve kendisine bakıyordu. "Jeongguk, Hansol ile tanış." diyerek kendisini çağırdığında kütüphaneden gitmiş olmayı diledi.

Hansol sevecen bir çocuk gibiydi ama gözleri bir an olsun Taehyung'u terk etmiyordu ve bu, oldukça sinir bozucuydu Jeongguk için. Feromonlarının kontrolünü kaybetmek istemiyordu ama onları nasıl zapt edebileceğinden de emin değildi. "Aç olduğunu söylemiştin." diye mırıldandı Taehyung'a, biraz daha kalıp bu çocuk ile sohnete devam etmek istemiyordu.

Normal bir zaman dilimi içinde bulunan normal bir insan bunu duyduğunda artık gitmesini gerektiğini anlayabilirdi ama bu omega, böyle değildi. "Ben de sizinle yemeğe gelebilir miyim?" diye soracak cesarete sahipti, Jeongguk bakışları ile adam öldürebiliyor olsaydı, bunu şimdi yapardı. Feromonlarının kotrolden çıktığını hissediyordu, bunun en büyük sebebi Taehyung'un parmaklarının kolunun üzerinde giderek sıkılaşmasaydı. "Hansol-ah, bunu isterdik ama bir arkadaşımıza davetliyiz. Haberleşelim." Taehyung ona gülerek söylemenin ardından veda etmiş, Jeongguk'u da peşinden sürükleyerek kütüphaneden çıkarmıştı.

Araba sessizdi, emniyet kemerini takmış bir halde arkasına yaslanmış ve gözlerini camdan ayırmıyordu Jeongguk. İçindeki öfke azalmıştı ama neden öfkelendiğini de bilmiyordu. Taehyung üzerinde hiçbir şeydi ve ona bir şey de diyemezdi. Sıkıntılı bir şekilde nefesini bıraktığında yanında araba süren büyüğünün gerginliğini hissettiğinin farkındaydı. "Bir sorun mu var?" diye sordu Taehyung, onu geçiştirerek bir şeyi olmadığını söylemesine rağmen arabayı kenara çekti, emniyet kemerinden kurtularak bedenini tamamen Jeongguk'a çevirdi. "Ne olduğunu söylemek ister misin?" diye sordu nazik bir şekilde, koyu gri gözleri o kadar güzel bakıyordu ki ona, dilinin tutulduğuna emindi.

"Hansol ile aranda ne var?"

Sorusu Taehyung'un gülümsemesine sebep oldu, "Hiçbir şey." dedi omuz silkerek, parmakları uzandı ve Jeongguk'un elini kavradı. "Biraz farklı ilerlediğimizin farkındayım ama Jeongguk, bizim aramızdakileri hafife alma. Sözlü dile getirilmemiş olmaları ruhumuzun birbirine ait olduğu gerçeğini değiştirmiyor." Bir eli Jeongguk'un elini bırakarak onun yanağına çıktı. Başparmağı yara izinin üzerinde gezinmenin ardından dudakları yara izini öptüğünde kirpikleri titredi, gözleri kapandı. Taehyung'un sıcak dudaklarını gözlerinde hissetti bu kez ve iç geçirdi, onun tarafından bu kadar güzel seviliyor olmanın tadını çıkardı.

gizlarity

Continue Reading

You'll Also Like

8.5K 1.7K 7
jeon ve kim ailesi birbirlerine düşmandı. vampir jungkook~ avcı taehyung enemies to lovers
25.4K 2K 32
᯾𝐓𝐄𝐗𝐓𝐈̇𝐍𝐆᯾ Raslantıyla sanılan karşılaşmanın sonucu beklenmedik durumlara yol açtı. Kim Taehyung, 3 yıldır plotonikti; Jeon Jungkook ise sevgi...
214K 8.8K 38
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
24.3K 2.6K 12
"Biliyorsun bebeğim, benden başkasına ihtiyacın yok." text, düz 210923