Another Day | Seungmin

By cileklisut00

83.4K 6.2K 8.6K

"Gülümsediğinde gözlerinin kaybolmasını seviyorum." [Lise hayatımın sıradanlığı, beden dersinde çıkan kavgayl... More

⚠️⚠️⚠️
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm FİNAL
Özel Bölüm

7. Bölüm

4.4K 357 345
By cileklisut00

7. Bölüm ▪︎Seni Teselli Ettiğim Gün▪︎

Elimdeki sütün kutusunu sıkıca tutarken hayalkırıklığıyla gözlerimi kapattım. Hiçbirimizden ses çıkmıyordu, onlarda üzgündü.

"Niye bir şey söylemiyorsunuz?" dedi Seungmin.

"Sen gitmesen olmaz mı? Bizde kalabilirsin." Hyunjin sorduğunda Seungmin başını sağa sola sallayarak reddetti.

"Zaten sordum bunu ama izin vermediler."

Gözlerim yanmaya başlayınca derin bir nefes alarak ağlamamak için uğraştım.

Seungmin'in anne ve babası boşanıyordu. Annesi başka bir şehire taşınacak, babası ise yurtdışına gidecekti. Kiminle kalırsa kalsın daha fazla bizimle olmayacaktı.

"Konuşmayı bırakmayacağız ki. Hem üniversite için mutlaka geri geleceğim, o zaman reşit de olacağım. Kimseyle kalmama gerek kalmayacak." diyerek bizi teselli etmeye çalıştı.

Jisung gidip Seungmin'e sarılınca diğerleri de beklemeden ona sarıldı. Hepsi birden sarılırken Seungmin ile göz göze geldik. İçim buruk bir şekilde ben de sarıldım. Çok üzgün hissediyordum. Bu çocuklarla takılmaya başlayalı sadece 3 ay olmuştu ama hepsini öyle benimsemiştim ki, sanki yıllardır birlikteydik.

***

Yaz tatili başlamıştı.

Mahkeme kararına göre, Seungmin'in babasıyla kalmasına karar verilmişti. Telefonuma gelen mesajda aşağı inmem yazıyordu. Havalar çok sıcaktı bu yüzden üzerime bir şey almadan aşağı indim. Seungmin kapının önünde beni bekliyordu.

Yanına gittiğimde başıyla yürümemizi işaret edince uyum sağlayarak yanında yürümeye başladım. Birkaç dakika öylece yürüdük ve mahallenin basketbol sahasına geldik. Tribünlere oturduğumuzda bile bir şey söylemediği için konuşmaya karar verdim.

"İyi misin?" Gözlerine bakarak sorduğumda başını sağa sola salladı ve sıkıntıyla iç çekti. "Bana bir şey mi söyleyeceksin?"

"Bilmiyorum. Seni görmek istedim." Sonunda sesini duyabildiğimde önüme döndüm. "Gitmek istemiyorum." dedi.

Ben de gitmeni istemiyorum.

"İki yıl çok uzun bir süre." diye mırıldandım.

"Evet. Ama görüntülü konuşabiliriz."

Başımı sallarken ona çevirdim başımı. "Geri geleceksin, değil mi?"

"Elbette. Benden şüphe mi ediyorsun?" Gözlerini kısarak söylediğinde koluna vurdum.

"Şüphe etmek değil. İnsanlar değişebilir, belki oradaki okulları daha çok seversin."

"Mümkün değil, burada beni bekleyenler var."

Tebessüm ettim. "Arada sırada ziyarete gelemez misin?"

"Babama bağlı. Onun sözünden çıkamam."

"Anneni görmene de mi izin vermez?" diye sorunca, "Anneme kızgın, yani sanmıyorum izin vereceğini."

Anne ve babasının arasında ne geçtiğini hiç anlatmamıştı ama Seoyoon bana söylemişti. Annesi, babasını aldatmıştı. Seungmin belli etmiyordu ama bence üzgündü bu konuda. Kim üzgün olmazdı ki?

"Seungmin, beni her zaman arayabilir ve her şeyi anlatabilirsin. Ciddiyim. Ne zaman istersen ara."

Cevap vermeyince önüme döndüm ve karanlık sahaya baktım. Yanımdaki bedenden burun çekme sesi gelince hızla ona döndüm, ağlıyordu.

Ağlayan insanlara, hele Seungmin'e hiç dayanamıyordum.

Ayağa kalktım ve önüne geçerek sarıldım. Ellerini yüzüne kapatmış ağlarken, bir elim sırtında, diğeri de saçlarındaydı. O hıçkıra hıçkıra ağlarken bir şey söyleyemedim.

"Korkuyorum." dedi titreyen sesiyle. Göz yaşlarım çeneme doğru bir yol çizerken başımı eğip saçlarını öptüm.

"Her şey düzelecek. Bugünler geride kalacak." diye fısıldadım. "Birlikte atlatacağız, yalnız değilsin."

"Ama hiç bilmediğim bir yere gidiyorum." Masum sesiyle söyleyince sarılmayı bıraktım ve ellerini yüzünden çekerek dolu dolu olan gözlerine baktım.

Gözleri çok güzeldi.

"Uzayı düşün. Orayı da bilmiyoruz ama sen çok güzel olduğunu söylemiştin. Orada seni ne beklediğini bilmemek seni korkutuyor olabilir ama bu demek değil ki sadece kötü şeyler olacak. Bilinmezlikte iki ihtimal var; iyi ve kötü. Biz zaten sürekli iyi ve kötü şeylerle karşılaşıyoruz, yani seni sadece kötü olaylar beklemiyor. Güzel şeyler de olacak."

Konuşmayı bitirdiğimde elinin tersiyle gözlerini kuruladı. "Haklısın." derken ağladığı için sesi çatlamıştı.

Bir elimle saçlarını karıştırıp, "Küçük köpecik, korkmana gerek yok. Sen çok güçlüsün." dediğimde gülümsedi.

***

Havaalanına onu yolculamak için beklerken kimseden çıt çıkmıyordu.

Ağlamamak için kendimi kastım ve yumruklarımı sıktım. Gitme vakti yaklaştıkça göğsümdeki ağırlık da büyüyordu. Seungmin'in babası ayağa kalkıp bize döndü. "Vedalaşın, artık gitmemiz lazım." diyince bizimkilere baktım. Hepsi birden ayaklandı.

Seungmin hepsiyle tek tek sarılıp konuşurken sıranın bana gelmesini bekledim. Seungmin ve diğerleri çoktan ağlamaya başlamıştı. Sıra bana gelince ikimiz de birbirimize sımsıkı sarıldık ve birkaç saniye öyle bekledik.

"Teşekkür ederim. Sayende eskisi kadar korkmuyorum." diye fısıldadı kulağıma. Kollarımı gevşeterek çekilirken gözlerine baktım. Bir damla yanağımdan süzülünce parmağıyla sildi. "Sen çok kolayca kırılıyorsun, ben yokken sakın başkalarının seni üzmesine izin verme. Yoksa gelip seni üzeni dövmem gerekir."

Gülümsedim ve burnumu çektim. "Kendine dikkat et. Hastalanma, derslerini iyi çalış ki burada üniversite kazanabilesin. Sabahın köründe pizza gibi sağlıksız şeyler yeme."

"Annemiz başladı yine." diye dalga geçti arkadan Hyunjin. Dalga geçiyor olsa bile sesi boğuk geliyordu, ağlıyordu çünkü. Onu duymazdan gelerek devam ettim.

"Müfredatlar benzerdir, anlamadığın yerleri bana sor. Seni çalıştırırım."

"Hadi Seungmin, gidiyoruz." diye seslendi babası. Diğerleri de geldi ve grupça sarıldık birbirimize. Uzun bir süre bu bedene dokunamayacak, sıcaklığını hissedemeyecektim. "Hadi çocuklar, geç kalıyoruz." diye tekrar uyardı bizi yumuşak bir sesle Seungmin'in babası.

Mecburen ayrıldık ve Seungmin sürekli arkasına bakarak kontrolden geçmeye gitti. Sonra da gözden kayboldular.

Elimin tersiyle gözlerimi silsem de yenileri akıyordu. Hyunjin kolunu omzuma attı ve çoktan çıkışa gitmeye başlayan bizimkilerin arkasından yürümeye başladık.

Hepimizin içi buruktu ve bu burukluk yaz tatili boyunca sürdü. Sonraki okul yılı başladığında biraz olsun alışmıştık yokluğuna, hem Seungmin de oraya alışmıştı.

Haftada en az üç gece grupça görüntülü konuşuyor, her gün mesajlaşıyorduk. Bu görüntülü konuşmaların bazılarında bizimkilere ders anlatıyordum ve hepsinin notlarında gözle görülür derecede yükselme vardı. Bu yüzden kendimle gurur duyuyordum.

***

"Hayat çok zor." dedi Jisung. "Biriniz beni evcil hayvan olarak evine alsın."

Seoyoon kahvesinden bir yudum içtikten sonra gözlerini belerterek Hyunjin'e baktı. "Bu benim istediğim değildi! Yanlış almışsın!"

"Doğrusunu almışım gibi davran o zaman." diyerek omuz silkti Hyunjin.

Felix kolumu tutup beni kendine doğru çekince ona doğru eğilmiştim. Bakışları önündeki test kitabındaydı. "Bu soru yanlış galiba. Baksana bir." dedi ciddiyetle. Soruyu okumaya başladım.

"Hemen git yenisini al." diyen Seoyoon ve Hyunjin'in tartışmasını duymazdan gelerek Felix'in elindeki kalemi aldım.

"Yanlış değil, dikkat isteyen bir soru." dedim ve açıklamaya başladım.

"Ah, doğru ya." dedi anlatmam bitince. Kalemini ona geri verdiğimde hâlâ tartışmaya devam eden ikiliye bıkkınlıkla baktım. İkisi son zamanlarda çok fazla kavga etmeye başlamışlardı.

Jisung istediği ilgiyi alan kadar susmazdı. Sandalyesini alarak Felix'in yanına oturdu ve başını omzuna yaslayarak ona yılışmaya başladı.

Arkama yaslanıp telefonumu çıkardım. Seungmin gruba bir sürü video atmıştı. Bugün okulu onları hayvanat bahçesine götürecekti, öyle söylemişti.

İlk videoyu açtığımda minicik bir sincabı çektiğini gördüm. "Jisung-ah~ Burada ne yapıyorsun?" diye kıkırdayarak konuştuğunda, sesi duyan dörtlü de tepeme dizilmişti. Birlikte videoları izlemeye başladık.

Sonraki videoyu açtığımda bu sefer de bir lama vardı ekranda. "Hyunji-" diyordu ki lama üzerine doğru tükürmüştü. Seungmin geriye kaçarken kahkahalarla gülüyordu.

Gülüşü çok güzeldi.

Hepimiz kahkaha atarken diğer videoyu açtım. Bu sefer çektiği hayvan zürafaydı. "Hepimiz üst üste çıksak belki boyuna yetişiriz." diyip bitirmişti videoyu.

Sıradaki videoda ördekler ve yavruları vardı. "Yongbok, Seoyoon bakın! Bunlar da size benziyor!" diyince Felix kıkırdamıştı.

Son videoya bastığımda tavşanları görmüştük. "Buna bakın, çok sinirli duruyor! Aynı Hyejin gibi!" Sanki çok komik bir şey söylemiş gibi yine kahkaha atarken videoyu sonlandırmıştı. Hepimizin yüzünde salak bir sırıtış vardı.

"Sayesinde beleşe hayvanat bahçesi gezdik."

***

Chaemin'e gözlerimi devirdim, ne sanıyordu bu salak kendini? Prenses falan mı?

"Parasını ödedim farkındaysan." dedim ve elimdeki sütü kendime doğru çektim. İki eliyle yapışmıştı muzlu sütüme.

"Ama bu sonuncusu!" diyince daha kuvvetli çektim ama yok, bırakmıyordu.

"Ya çekil git! Erken gelseydin!" dedim sinirle.

"Hyejin bak gözüme çok batıyorsun, pişman olma sonra."

Alayla sırıttım, "Sen mi pişman edeceksin, kıçımın prensesi." dememle gözleri kocaman açıldı. Bu esnada Hyunjin, Jisung ve Felix kollarını göğsünde bağlamış ikimizi izliyorlardı. Seoyoon hasta olduğu için okula gelmemişti.

"Yuh!" dedi Jisung. "Kıç dedi, siz de duydunuz mu?"

"Videoya çekelim." Bu zekice fikir Hyunjin'den çıkmıştı.

"Kesin sesinizi, savaştayım ve dikkatimi dağıtıyorsunuz." dedim ciddiyetle.

"Duygusuz kütük, ver şu sütü bana!" diye cırlayan Chaemin sabrımı zorluyordu.

"Evet sayın seyirciler, ben sunucunuz Han Jisung. Çok nadir gerçekleşen bir olayı sizin için hayatımız pahasına çekip sizinle paylaşacağız. Lee Hyejin kendi doğal ortamında, gözüne kestirdiği avını-"

"Başlatma kütüğüne de bırak sütümü!" diye bağırdım ve birden kutu patlayarak içindeki süt etrafa saçıldı. Dengemi kaybedip geriye doğru düşmüştüm, saçlarım dahil yüzüm süt olmuştu. Chaemin de benden farksızdı, o da karşımda etrafa şaşkın şaşkın bakıyordu.

Bizimkiler de gülmekten yere düşmüştü. Hatta Hyunjin yere yatmış yuvarlanıyordu.

"Neyse, ben de kahve içerim." diyip kalktı Chaemin sakince.

Seni boğarım.

Düşüncelerimi gerçeğe çevirmek için ayağa fırladım ve üzerine yürüdüm. "Seni parçalarım!" diye bağırdığımda ürkerek birkaç adım gerilemişti.

Belimden yakalayarak kaldırdı biri. Ayaklarım yere değmezken boşluğa doğru tekme ve yumruklarımı sallıyordum. "Tamam Hyejin, sakin ol." dedi beni tutan beden. Belimdeki kolları iterken, "Bırak beni Felix." dedim.

"Ben sana karşıdaki markette süt alırım, tamam mı?" diyerek beni ikna etmeye çalıştı.

"Tamam alırsın ama önce şunu döveyim bir kere."

"Gel de döv bakalım. Senin popüler çocuklarla takıla takıla götün kalkmış ama ben indirmesini bilirim." Chaemin özgüvenle konuşunca Felix'in kollarından kurtularak Chaemin'in üzerine atladım.

"Sen kimsin ki beni yargılıyorsun?" derken saçlarını yolmakla meşguldüm. Birileri aramıza girmeye ve beni geri çekmeye çalışıyordu. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama epey boğuştuktan sonra bizi ayırmayı başarmışlardı. Üstelik ayrıldığımızda müdür de buradaydı ve çok sinirliydi.

Sonuç olarak, hayatımda ettiğim ilk kavgada okuldan uzaklaştırma almıştım. Çantamı alıp okul çıkışına yürürken arkadaşlarım beni yalnız bırakmamıştı.

"Sen kapıdan çık, güvenlik sana bir şey demez. Biz arka taraftaki duvardan atlayacağız." dedi Felix fısıltıyla. Başımı salladım ve onlar arka tarafa giderken bahçeden çıktım. Okulun arka tarafına gittiğimde daha yeni çantalarını bu tarafa atmışlardı.

İlk önce Hyunjin atladı, sonra da Felix. Jisung da atladığında yürümeye başladık. "Nereye gideceğiz?" dedi Hyunjin.

"Eve gitmem lazım, babama haber verdiler çünkü. Biraz bekleyin dışarıda, izin alırsam atari salonuna falan gideriz." Hepsi onayladıktan sonra dalga geçmeye başladılar.

"İçinden ne çıktı senin öyle? Biz daha ağzını bozmanı sindiremeden aslan gibi saldırdın."

"Neyse ki bu anı ölümsüzleştirdik. Gruba attım, izlersin sonra."

Somurturken omuz silktim. "Tamam üzülme ya. Şuradan süt alalım sana." dedi Hyunjin alayla.

"Of, git başımdan. Süt içecek heves mi kaldı?" diye terslediğimde kolunu omzuma atmış ve başımı eğdirerek koluyla onun arasında sıkıştırmıştı. Diğer eliyle de saçlarımı karıştırınca zorla kurtuldum pençesinden.

"Öküzsün. Ben senin askerlik arkadaşın mıyım?" dedim sinirle soluyarak saçlarımı düzeltirken.

"Askere gitmediğim için henüz askerlik arkadaşım yok." dedi. Koluna bir yumruk geçirdiğimde de, "Yetişin komşular, kolum kırıldı!" diye ortalığı ayağa kaldırmıştı. Felix ve Jisung ikimize bakıp sırıtırken ofladım.

Eve gidince babam henüz evde olmadığı için sorgum kısa sürmüştü. Annem de bana çok kıyamazdı bu yüzden diğerleriyle gitmeme izin vermişti. Üzerime rahat bir şeyler giyinip tekrar dışarı çıktım. Apartmanın önüneki basamaklara oturmuş beni bekliyorlardı.

"Geldim." dediğimde dönüp bana baktılar.

"Sonunda, götüm düzleşti burada oturmaktan." dedi Jisung ayağa kalkarken.

"Sizin okuldan kaçtığınızı anlayınca ceza verecekler." dedim.

"Nefes alsak ceza veriyorlar zaten, bari keyfimize bakalım." Felix umursamazca konuştuğunda ona hak verdim.

Yakınlardaki bir atari salonuna girdiğimizde hemen oyunlara daldık. "Seungmin olsaydı şimdi bu makineleri ağlatırdık." dedi Hyunjin gömleğinin kollarını sıvarken.

"Seoyoon'a mesaj attım, o da geliyormuş." diyen Jisung'a karşılık, "Hani hastaydı?" diye sordu Felix. Jisung'un cevabı ise çok tatmin ediciydi(!). 

"Ne bileyim ben."

°°°°°°°°°°

Bütün Mallar Toplandık

Jisung
{VIDEO}
AJXISKGKWNSUCISNANCIFKSBSHCISJS
Uzaklaştırma almana değdi Hyejin
Ne güzel dövmüşsün
Kaç saattir aralıksız izliyorum
Of JDUSIGIENSUFISH
BİR DE YERE DÜŞÜŞÜN VAR
AŞIRI KOMİK
AJCISOFKWHSUCIEBWUDIFBW

Seoyoon
Altı üstü bir gün okula gelmedim
Bir gün
Nasıl bensiz döversin

Hyejin
Anlık gelişti
Yoksa yapar mıyım


Hyunjin
AIFHSOCMSNXJXKS
OF
ÇOK KOMİKTİ
CHAEMİN'E DEDİ Kİ
KIÇIMIN PRENSESİ
SCJZKSKCIDBSUCISCOXGCD

Felix
Harbiden
Video baya iyi shciskvksbhkdhegzivn

Seungmin
NE
OHA
HYEJİN NAPTIN SKDNAKCIDYSJSN
Chaemin yaşıyor mu bari bodbsyv

Hyejin
Ya abartmayın
Oldu bitti işte
Zaten babam uzaklaştırma aldığım için
Çok kızdı
Ceza olarak bir ay boyunca
Okuldan sonra bir yere gidemeyeceğim
Doğruca eve gitmem lazım
:(

Seoyoon
Ne
Hayır ya
Ne demek bir ay
Sensiz ne yapacağım ben

Seungmin
Ders çalışma bahanesiyle
Hyejin'in evine gidin her gün

Jisung
Oha
Baya iyi fikir yalnız

Felix
Her gün gidemeyiz ki
Biz her gün okul çıkışı bir şeyler yapıyorduk

Hyejin
Yapacak bir şey yok
Yalnız başıma ağlarım
Gelmediğiniz günler

Hyunjin
Acıdım lan

Seoyoon
Tek ağlama
Görüntülü ara birlikte ağlayalım

Jisung
İşte arkadaşlık dediğin böyle olur

Hyejin
Beni duygulandırıyorsunuz
:(

Hyunjin
Tamam ağlama hemen
VİDEO GELDİ AKLIMA AJXJSKXMSIVOD
KIÇIMIN PRENSESİ SJXJAICKSMXUCUSJSICORNDGSUVJSNCHDUCJSNXHUCIENBXUVOWJSGVUOENBSYCIDKWBXYVIEJSHCUOAJBGBRUSUCISKSHCUONEBSGCOKWNAVCUKRNRVZYCIEKSBSUOFRKBSYD
gözümden yaş geldi resmen

Hyejin
Sadece gözünden gelmedi bence
Oturduğun yeri bir kontrol et
Belki altına işemişsindir

Seoyoon
OHA SJFKSKCUEHAIVKENSUCIR

Jisung
Kullanırım ben bunu nshciskgnehsjvdty

Felix
Kapak sesini duydunuz mu
JKDHSUCISKSKFO

Seungmin
Bu şakayı biliyorum jdjzicjsbciskanhciskavxyvifk

Hyunjin
Yine üzerime geliniyor
:(

Hyejin
;)

▪︎

Continue Reading

You'll Also Like

158K 12.8K 46
" Haneul ilk defa paranoya hastalığına ve sakinleştirici ilaçlarına minnet duydu...o gün otobüsteki tek boş koltuğa oturmasaydı...Bangchanla asla tan...
33.1K 2.8K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !
54.8K 4.1K 12
"İnsanları kalıplara sokmamalısın, onları dışarıdan gördüğün kadarıyla tanıyorsun." Kapak: @stay_rsn ♡♡
77.2K 8.1K 32
Bir deniz fenerini izleyerek hayallere daldık. Bir gün bu evden, bu cehennemden kurtulacağımıza inandık. Başta yardım istedik o fenerden. Ama tüm umu...