Tall✔

By Lilliaa0

9.7K 2.8K 1.1K

"Benden uzun birini bulduğum an anında onunla sevgili olacağım." More

Chapter 1
Chapter 2
Chapter 4
Chapter 5
Chapter 6
Chapter 7
Chapter 8
Chapter 9
Chapter 10
Chapter 11
Chapter 12
Chapter 13
Chapter 14
Chapter 15
Chapter 16
Chapter 17
Chapter 18
Chapter 19
Chapter 20
Chapter 21
Chapter 22
Chapter 23
Chapter 24
Chapter 25
Chapter 26
Chapter 27
Chapter 28
Chapter 29
Chapter 30
Chapter 31
Chapter 32
Chapter 33
Chapter 34
Chapter 35
Chapter 36
Chapter 37
Chapter 38
Chapter 39
Chapter 40
Chapter 41
Chapter 42
Chapter 43
Chapter 44
Chapter 45
Chapter 46
Final

Chapter 3

399 105 19
By Lilliaa0

Geçmiş Zaman

10.Sınıfın 1.dönemi

Serbest bırakılan bir beden dersinde mutlulukla ice tea'mdan kocaman bir yudum aldım. Coğrafya sınavının üzerine beden dersi çok iyi gelmişti bana

"Şu oğlanı görüyor musun Hana sana sürekli bakan"

"Woo Ji'den mi bahsediyorsun?"

"Aynen baksana senden hoşlanır gibi bir hali var."

"Hadi ama Ho Min şu tipe kim aşık olmaz ki"

Gülerek karşılaşmıştım onu ama gerçekten benden hoşlanıyor gibi duruyordu. Niye buraya bakıyorsa sürekli en sonunda dövecektim o olacaktı!

"Ya senden hoşlanıyorsa Min?"

"Var mısın iddiaya?"

"Varım"

"Eğer ki ben kazanırsam senden uzun olan biriyle çıkacaksın,çirkin olsa dahi"

"Ho Min asla böyle birşey olmayacak benden uzun erkek yok anla işte"

"Görürüz"

"O zaman ben kazanırsam erkekler tuvaletine girersin"

Parmaklarımızı birbirine kitleyerek iddiamızı doğrulamak amacıyla sözlerimizi söyledik.

"Ben Ho Min eğer girdiğim iddia da kaybedersem erkekler lavobosuna gireceğime söz veriyorum."

"Ben Choi Hana eğer girdiğim iddayı kazanamazsam benden uzun birini bulduğum an anında onunla sevgili olacağıma söz veriyorum."

Şimdiki zaman

Gözlerimi kırpıştırarak ellerimi hareket ettirmeye çalıştım. Bakın sadece çalıştım

Çünkü kolunun üzerinde bir ayı vardı resmen!

"Ho Min!"

"Ho Min uyan"

Normalde sevgilimin bana bakarken uyuya kalması gerekirdi değil mi? Bırakın öyle hayalleri saptım ben sap!

"Ne var Hana?"

"Uyan hadi"

Bir kaç kere mırıldanarak elleriyle gözlerini ovaladı.

"Ah üzgünüm uyuyakalmış olmalıyım"

Saçlarını toplayarak ayağa kalktı.

"Ne zamandır beri buradayım?"

"2 saat olmuştur sanırım"

"2 saat dersten kaytardık"

Beraber gülüşürken ayağa kalkmaya çalıştım.

Başım!

"Başın hala ağrıyor olmalı. Hemşireye haber verip geliyorum."

Min giderken geriye yaslandım. Bir topla bayılacak birisi değildim ben. Basketbola ilk başladığımda kafama fazlasıyla darbe almıştım ve hiç birşey olmamıştı.

Neyseki derslerden bir nebze de olsa kaytarmıştım.Sevineceğim tek nokta bu olabilirdi sanırım

Hemşire ile Min gelirken derin bir nefes verdim. Başım gerçekten fazla ağrıyordu sanki kazan gibiydi. Kazanı alıp başıma geçirmişler gibiydi,o derece ağrıyordu işte

"Daha iyi misin Hana?"

"Hayır Bayan Kang çok kötüyüm. Lütfen bir kaç saat daha kalayım."

Birazcık acıtınasyondan kime zarar gelirdi dimi?

"Peki madem 1 saat sonra gidersin."

Sevinçle el çırptım. Yaşasın be!

Bayan Kang odadan çıkarken sevincim hala zirvedeydi.1 saat boyunca aralıksız telefon oynayacaktım.

"Çok fenasın Hana"

"Eh kimin kankasıyım."

"Kankan için niye izin almadın peki Hana-sshi neyse benim şimdi gitmem gerekecek. Biliyorsun edabiyatçı bana takmış durumda"

"İyi git o zaman"

"Ben gidersem sana kim bakacak?"

"Ben kendime bakarım Min bebek değilim."

"Düz yolda bile düşen bir insansın Hana, o yüzden senin için birini çağırdım."

"Gerek yoktu ama neyse kimi çağırdın?"

"Namjoon"

Tükürüğüm boğazıma kaçarken omzumu patpatladı

"Sevgili olursunuz artık"

"Ne zaman öğrendin Min?"

"Benden kaçmaz"

Göz kırparak yanımdan uzaklaştı. Hadi ama ben o ukalayla nasıl sevgili olurdum ki?

Basketbol da girdiğimiz iddiada umarım ben kazanırdım. Yoksa rezil olmak an meselesi olurdu.

Birde sesimi kaydetmişti o yakın dostum olacak hain!

"Merhaba Hana"

Okula daha bugün gelmişti ve ben onu 3.keredir görüyordum. Sürekli karşıma çıkmasa ne olurdu sanki!

Bir kamyon dolusu küfür edecektim sonunda o olacaktı!

"Seni çok kolay yeneceğim Hana"

"Pardon da senin beni yenmen matematikçinin bana düşük puan vermesiyle aynıdır."

"Merak etme yakında kurduğun tahtı kıracağım."

Ne diyordu bu değişik?

"Algılamadın sanırım yani kısacası okul birinciliğin elden gidiyor."

Bu değişik her dalda bana rakip olmaya felan mı gelmişti?

Değişik işte ne olacak!

"Beni asla ve asla hiç bir şeyde yenemezsin Kim Namjoon!"

"Asla ve asla deme Choi Hana"

"Sen bana bakmaya mı geldin yoksa laf dalaşına mı? Git bana su getir."

"Amaç dersten kaçmak diyelim"

"Benim sayemde dersten kaçmış oluyorsun git ve bana su getir."

"İyi madem getiriyorum."

"Yanında kola ve karışık tost olsun"

Sinirle baş sallamasına gülerek geriye yaslandım. Sanırım bu 1 saat içinde gerçekten eğlenecektim.

Telefonumdan herhangi bir oyuna girdim. Süründürecektim o ukalayı

Bana dediği her bir kelime için pişman edecektim

Aslında ona karşı bir kinim yoktu ama hareketleri ve davranışları bana ters geliyordu, şöyle ağzının ortasına vurasım geliyordu

Bir kaç dakika içinde Namjoon gelirken aldığı eşyaları yanımdaki küçük çekmecenin üstüne koydu.

"Ben telefonla oynuyorum. Yedir bana yemeğimi"

"Gördüğüm kadarıyla elin ve kolun yerinde duruyor. O yüzden kendin yiyebilirsin."

"Hatırlatırım ki benim sayemde dersten kaçt-

"Bir daha bana benim sayemde veya ders lafı felan çıkarsa seni müdüre şikayet ederim"

Yalnız ben bunu döverim! Sen kimsin ki beni tehdid ediyorsun köpek!

"Çok merak ediyorum beyefendi acaba hasta birisini neden durup dururken müdüre şikayet ediyorsun?"

"Hasta olmadığın halde burada yatıyorsun."

Sanırım foyam ortaya çıktı

Ama yalan söylemiyordum ki kafama top gelmişti top hemde eşşek ölüsü kadar ağır olan basketbol topu!

"Ne biliyorsun da konuşuyorsun sen ha, ölecektim ben neredeyse"

"Basketbol topuyla mı?"

"Evet"

"Hiç sanmıyorum, basketbol oyuncusu olarak kim bilir kafana kaç kere top gelmiştir"

Sen her şeyi bilmek zorunda mısın ya!

Gözlerim ona doğru ateş fışkırtırken hiç beklemediğim bir zamanda içeri hızla nefes nefese kalmış Jimin girdi.

Ne işi vardı bunun burada?

"İyi misin?"

Kollarını bana sararak sorduğu cümle sadece bir an yumuşamamı sağlarken anında kendisini çokta hızlı olmayacak şekilde ittim.

"Bu kim?"

"Öncelikle ben bu değilim adım Kim Namjoon"

"Her ne haltsan neyin oluyor? Akraban felansa bir şey yapmayacağım"

İşte şimdi elime düştün Kim ukala Namjoon!

Kollarımı Jimin'e sararak dudaklarımı büzdüm. Bunu yaptığım için kendimden iğreniyorum

Bebeksi sesimle konuşmaya başladım. Eminim itici duruyordum ama Jimin'e göre mükemmel gözüküyorumdur.

"Jimin-sshi bu Namjoon sen gelmeseydin beni öpecekti,senin için bekaretini koruduğum dudaklarımı öpecekti"

Hem ağlayarak hemde bebeksi çıkarmaya çalıştığım sesimle ben bile kendime şaşırmıştım. Oscarlığı cebimden çıkarırdım ben heheyt be!

Namjoon'un gözleri anında pörtlerken Jimin'in yanağına öpücük kondurdum.

"Çok korktum Jimin"

Seni şu an kullandığım için özür dilerim Jimin ama ilk defa işime yarıyorsun

"Beni bekle aşkım ben hemen bu gereksizi halledip geliyorum."

Jimin, Namjoon'a doğru dönerken Namjoon'a göz kırptım.

Bana bulaşmayacaktı kendi kaşınmıştı sonuçta

Eh bana da kaşımak görevi düşüyordu

Şimdi görsün işte ukalalığı!

Çok bilmiş

Bir sonraki bölümde görüşürük aşkuşlarım~💜

Continue Reading

You'll Also Like

6.4M 536K 48
Taehyung, hastalanan evcil hayvanını götürdüğü veterinere ilk görüşte aşık olur ve onun dikkatini çekebilmek için bütün yolları denemeye başlar. önem...
127K 5.1K 60
Onun her şeyini özlemiştim. Mavi-gri gözlerini, sarı ve ipek gibi yumuşak saçlarını hatta kıskançlığını bile... #Dramione 1 / 28.06.2020 #Dramione 1...
376K 34.5K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...