10 YIL ÖNCE
Jimin'siz geçen ikinci pazar günümün tüm güzelliği Taehyung'un sabahın erken saatlerinde evime teşrif etmesiyle son bulmuştu.
"Neden geldin?"
"Bak Jungkook,sana yalvarmak gibi bir niyetim yok ama sencede Jimin'in yuvasına dönme vakti gelmedi mi?"
"Busan'ı kast ediyorsan,evet geldi"
"Burayı kastediyorum!"
"Öyleyse gelmedi."
"Jungkook lütfen,bak lütfen diyorum bana yardım et.Jimin durmadan konuşuyor.Şu iki haftada tüm hayatını beş altı defa dinlemişimdir.Başım ağrıyor.Dayanamıyorum artık."
"Neden ondan özür dilemediğimi ve dilemeyeceğimi anlamış olman gerekir."
"Jungkook yalvarıyorum sana,senin hakkında da ne biliyorsa anlattığı için özünde iyi biri olduğunu biliyorum senin.Ne olursun bana yardım et."
"Özünde iyiymiş peh,alnımda kötü yazıyor benim."
Taehyung sinirleri bozulmuş olacak ki bağırmaya başladı.
"Jimin bana,anne ve babasının tanışma hikayesini kendi tanışma hikayesiyle karşılaştırmalı olarak anlattı.Düşünebiliyor musun Jungkook?Tam tamına üç saat bu hikayeyi dinlemek zorunda kaldım.Hayallerim vardı Jungkook,dizi izleyecektim ben.Kaçmak istedim ama başaramadım.Tuvalete girdiğimde bile kapının önüne oturup anlatmaya devam etti"
Taehyung'u çok iyi anlıyordum.Ben de bunları acı bir şekilde deneyimlemiştim çünkü.
"Anlat Taehyung dök içini!Seni anlıyorum!"
Taehyung bunları söylememle daha yüksek sesli bağırmaya başlamıştı.
"Çevremdeki insanlara çok konuştuklarını söylerdim ama bu Jimin'i tanıyana kadardı.Onu tanıdım ve anladım,bu evrende ondan daha düşük çenesi olan biri daha yok.Sen nasıl dayandın Jungkook?"
İçimde kalan son merhamet kırıntılarından birkaçıyla Taehyung'un başına elimi koydum.Bir ileri bir geri...Okşama mı deniyordu buna?Dünyadaki en merhametli insanların başını çekiyor olmalıydım.Çünkü Taehyung'un saçının bitli ya da kirli olma ihtimalini düşünmeden elimi onun o koca başına yerleştirmiştim.Bir ileri bir geri....
Taehyung birden sesini kesti.
"Köpek mi seviyon piç?"
"Sana da iyilik yaranmıyor amına koduğum."
"Bana iyilik yapmak istiyorsan Jimin'in evine dönmesini sağla."
"Sana iyilik yapmak istediğim falan yok."
"Hayır var."
"Nedenmiş?"
"Çünkü...çünkü...çünkü zengin ve yakışıklıyım."
"Taehyung bir siktir git.Tüm pazarımı mahvettin zaten."
"Jungkook Jimin'in eve dönmesini sağlamazsan şurdan şuraya gitmem."
Gitmemesi işime gelirdi.Manzaram güzelleşirdi işte.....
"Sen bilirsin Taehyung,zengin yaşamını bırakıp bu boklu öğrenci evinde zaman öldürmek senin tercihin."
Taehyung hızlı bir şekilde gelip tam önümde durduğunda yutkundum.
"Bana bak Jeon Jungkook,Jimin'i buraya getirmek zorundasın.Yoksa..."
Yüzümü ona biraz daha yaklaştırdım.
"Yoksa ne?"
Taehyung sırıttı ve bakışlarını dudaklarıma çevirdi.
"Öperim seni.."
"Durduğun kabahat öyleyse"
Taehyung'un beni öpmesine ramak kala hiç beklemediğimiz bir şey oldu.
"Jungkook ben geldim!!!"