İKİ DÜNYA ARASINDA - EJDERİN...

By viviandsena29

119K 6.7K 1.2K

Ebru ; 23 yaşında , güzel alımlı ve bunun farkında olan bir kızdır. Bir sabah uyandığında odasında üç kapı gö... More

1.bölüm TANITIM
2.Bölüm EJDERİN YUVASI
3. Bölüm ÖZLEMEK
4. Bölüm YAĞMUR
5.Bölüm YÜZÜK
6.Bölüm GÜÇ
7. Bölüm DOLUNAY
8.Bölüm AY GÜZELİ
9. Bölüm KÜÇÜK YILDIZ
10.Bölüm KİTAP
11. BÖLÜM OYUN
12. Bölüm SESSİZLİK
13. Bölüm KELEBEK
14.Bölüm BEKLENMEYEN
15.Bölüm VAY ANASINI BE!
16.Bölüm SON SAYFA
17.Bölüm SEN VE BEN
18.Bölüm HAPŞEVET
19.BÖLÜM GELİNLİK
21. Bölüm HİSSİZLİK
22. Bölüm KADER
23. Bölüm ÇARPIŞMA
24.bölüm KİLİTLİ KALDIM
25.bölüm BENİMLE BİRLİKTE
FİNAL

20.Bölüm GEÇ OLMADAN

2.8K 178 21
By viviandsena29

Merhabalar yeni bölüme hepiniz hoş geldiniz.Sizleri kocaman öpüyore.

Mutlu bir son gerçekten var mıdır?Bütün sonlar ölüm değil midir?O zaman ölülerin hepsi mutlu mudur?_B.BATMAZ_

MEDYA/ Ebru

MEDYA/ Hande YENER _acı veriyor

________________________________________________________________________________

BİR HAFTA SONRA

''Ah!Amora yeter artık! Derim delik deşik oldu bırak artık ya!'' Son bir haftadır uğraştığım iki şey var.

1)Zorunlu ve acımasız bir diyet.

2)Gelinliği barbie bebeklerin girebilecekleri kadar daraltmak.

Ne kadar kendimi acındırmaya çalışırsam çalışayım Amora bıkmadan usanmadan beni zorla diyete sokuyor ve her Allahın günü gelinliği zorla giydirip üzerime yapışıncaya kadar kasıyor.Ha! İğneler gelinliğime mi bana mı batıyor orası tam belli değil.Ve şu an tam da beni öldürmek ister gibi bakıyor.Gözler sonuna kadar açılmış,sağ alt dudak sıkıştırılmış,kaşlar çatılmış ve eli belinde elindeki iğneyi sallayarak bana bakıyor.Korkudan gülümseyerek ona bakıyorum ben de.Her an ne yapacağı belli olmuyor çünkü.

''Seni yolarım Ebru.Seni 190 derecede pişirir fırında unutur yakarım.Beni deli etme.''Tehditleri gözlerimi büyütürken eliyle saçlarını omzundan geriye attırdı.''Sen kraliçesin.Bir barbie bebek kadar güzel olmalısın.Bir bakan dönüp dönüp tekrar bakmalı anladın mı?''Şu an hiç sakin değil.Dişlerinin arasından resmen tıslıyor bana doğru ve gözleri yavaş yavaş parlamaya bile başladı.İşte son bir haftadır böyle bir durumda yapacağım tek bir şey var.

''Tamam canım ne dedim  ki yani ben.Kendi derinmiş gibi batır batır çıkar.Süzek gibi kanımı süzerim bende.Hah! yani bu da önemli mi canım.Al al kendinmiş gibi.''Bana doğrudan bakarken derin bir nefes aldı.Uzattığım kolumu sert bir hareketle tutup çevirdi ve belimi kasmaya devam etmeye başladı.

''Öğle çayını içtin mi?'' Çay mı?O iğrenç şeye çay dersek karadeniz çayına hakaret etmiş oluruz ve bizi dövebilirler bile.Her öğle akşam özel iğrenç bir büyük bardak bir şey içiyorum ve inanın kusmamak için savaş veriyorum.Evet kesin olarak bir haftada elli beş kilodan elli kiloya düştüm ve ben ona göre bu çayları içmeye devam edersem sağlıklı olarak tam formda kalabilirmişim.Güya yani.Oysa yenilebilecek o kadar leziz şeyler varken.

''O iğrenç şeyleri daha ne kadar içmem gerekiyor? Hayır yani meraktan soruyorum.Otuz kilo falan mı olmam gerekiyor.''Bıkkınlıkla yerinde zıplayıp elini alnına götürdü.Bana iflah olmazsın bakışları atıp dudağını yaladı.

''Bebeğim o şeyler senin fit kalman için.Yani kilo almayacaksın ve kilo vermeyeceksin anladın mı?''Gözlerimi devirip işini tamamlamasını bekledim.Gözümün kaşındığını hissettiğimde elimi tam gözüme götürecektim ki Amora hızlı bir refkleksle elimi tuttu.

''Makyajınla saçını bozmaya yeminli misin kızım.Yarım saat daha dayan.Ejder gelinde saraya gideceğiz.Sonra evleneceksiniz.''Oflayarak işini bitirmesini izledim.İşini bitirip gururla bana bakmaya başladı.Parmaklarını silah gibi havaya kaldırdı ve sanki duman çıkıyormuş gibi gülümseyerek üfledi.Bu zararsız haline gülerken kapı tıklatıldı.

''Artık gidebilir miyiz?Hazır mısınız?''Kapının arkasında Ejderin boğuk sesini duyduğumda yutkundum.Şu an bulunduğum ortama bakacak olursak epey gergindim.Özellikle akşam için.Çünkü Amora ve Arthurdan az imalı sözler duymamıştım.Bu da beni şimdi geriyordu.Ben derin bir nefes alırken Amora koşarak kapıyı açtı.Ejderin yere bakan gözleri yavaş yavaş yukarı çıktı.Gülümseyen yüzü şaşkınlıkla soldu.Gözlerini hızlı hızlı kırpıştırdı.Baştan aşağı beni süzmeye başladı.

Elinin kapını pervazından kaymasıyla kendini düşmekten son anda kurtardı.Gözleri şaşkınlıkla bakarken ben de aynı durumdaydım.Lacivert takım elbisesinin içinde bir afet gibiydi.Saçlarını ve sakallarını uzatmıştı.Yapılı saçları ve düzgün kesilmiş sakalları ile muhteşemdi.Ona gerginlikle gülümsediğimde boğazını temizleyerek kafasını iki yana salladı.Eli saçlarına giderken söyledikleri kahkaha atmama neden olacak kadar komik geldi.

''Düğün yapmasak mı acaba?Sen acayip olmuşsun.''Başımı iki yana sallarken elime tutuşturulan çiçekle Amoraya döndüm.Yüzünde gururlu bir ifade vardı.Omuzlarımdan tutup Ejderin yanına kadar sürükledi.Ben saf saf gülerken Ejderin gülümseyerek uzattığı koluna tutundum.Yavaş yavaş salona doğru ilerlerken müzik sesi daha net duyuluyordu.Bu stres üniversite sınavında bile yoktu.

''Ellerin buz gibi olmuş.''Ejderin Eğilerek söylediği sözler üzerine boğazımı temizledim.''Çok heyecanlıyım.''Verdiğim cevaba küçük bir kahkaha attı.Başını sallayıp kulağıma eğildi.''Düğün için mi yoksa gece için mi bu heyecanın.''Söyledikleri nefesimi boğazıma tıkarken boğazıma kaçan tükürükle öksürmeye  başladım.Aynı anda oda gülmeye başladı.

Salona girdiğimiz anda müzik kısıldı ve büyük bir alkış tufanı koptu.Yavaş yavaş bizim için konulan masanın yanına geçip nikah memuruna baktım.Elinde altın kaplama defterle bize heyecanla bakıyordu.Etraftaki fısıldaşmalar gittikçe artarken nikah memuru söze başladı.Tek duyduğum şey ise,

''Evlenmek istiyor musun?''Sorusuydu.Herkes bana pür dikkat bakarken gülümseyip önümüzdeki mikrofona yaklaştım.''EVEEEETTT!''Salon alkışlarla coşarken aynı soruları Ejdere de sordu.

''Evlenmek istiyor musun?'' Ve Ejderin gurur ve mutlulukla verdiği cevap çınladı kulağımda.''Eveeett.''Memur yine altın kaplama bir şeyi Ejdere uzatırken salondan sesler yükselmeye devam ediyordu.Etrafta o kadar çok insan vardi ki adım atacak yer yok gibi görünüyordu.O kalabalığın arasından tek bir şey dikkatimi çekti.Alışveriş merkezinde tedirginlikte bize bakan adam.Boğazım düğümlenirken son bir haftadır yaptığım şeyi yaptım ve gözlerimi kapatıp görmezlikten geldim.

Dans müziği çalmaya başlarken elimden tutan Ejderle dans pistine adımladık.Ellerini belime koydu ve bende onun omuzlarına koydum ve müzikle beraber hafif hafif sallanmaya başladık.Mutluydum işte.Ötesi yoktu.Başımı koyduğum omuz benimdi.Belimi tutan eller ve kalbimi böylesine hızlı attıran kişi de benimdi artık.

''Mutlu görünüyorsun .Hem de çok mutlu.''

''Zaten çok mutluyum.''

Gözlerime bakıp gülümserken müziğe eşlik etmeye çalışıyorduk gözlerimize bakarak


Fikrimin ince gülü
Kalbimin sen bülbülü 
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
Yaktın ah yaktın beni
Yaktın ah yaktın beni .
Ellerin ellerimde
Gözlerin gözlerimde
Ellerin ellerimde
Gözlerin gözlerimde .
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni

Müziğin bitmesiyle gülümseyen gözlerimle etrafta bizi alkışlayan insanlara kaydı gözüm.şu an hayal ettiğimden bile güzeldi.

 Müzisyenler tüm enerjileriyle sahneyi doldururken hızla heyecanlı çiftler pisti doldurmuştu çoktan.Müzik tekrar başladığında ise Ejder ve ben bir birimizin gözlerinde kaybolmuştuk.Nereden nereye gelmiştik.İlk geldiğim zaman saatlerce ağlayışımı hatırladım.Ejderin hayattan bıkmışçasına sakinliğiyle ya da siniriyle bana bağırmasını.Tüm o karmaşanın içinde ona aşık oluşumu hayal ettim.

''Ebru uyuyor musun? Kızım kaldırsana kafanı.''Ejderin bağırışıyla kafamı onun göğsünden kaldırdım.Herkesin bize gülerek baktığını görünce müziğin bittiğini ve pistte sadece bizim olduğumuzu gördüm.Şaşkınlıkla bakarken Ejder göz kırptı.Kahkahalara ben de eşlik ettim.O an unutulmazdı.Ejder elimden tutup benimle birlikte masaya kadar ilerledi.Bense hala gülüyordum.

''Uyudun mu ne yaptın? Kendi düğününde rezil oldun.Abi bu mu kraliçe olacak?''Arthur kendince bana takılırken hepsi birlikte gülmeye başlamışlardı.Gözlerimi devirip sandalyeye oturdum ve kollarımı yastık yaparak kafamı yasladım.''Sizinle,hiç birinizle eve gidene kadar konuşmayacağım.''Parmağımı hepsinin üzerinde gezdirip omzumu silkerek başımı kollarımın arasına kapadım.Son gördüğüm hepsinin şaşkın ama Ejderin daha da şaşkın bakışlarıydı.

''Abi yandın sen.''Arthurun hala takılmaya devam etmesiyle acılı inleyişi bir oldu.''Kes lan sesini.Hepimizi yaktın.''Ejder şaşkın ve sinirli sesiyle söylenirken hala dalga geçiyordu Arthur.Sözümü gerçekten tuttum.Tüm o çabalarına rağmen kimseye tek söz etmedim.Arabada konuşmaya çalıştılar.En güzel teklifleri sundular ama kendimi tutmalıydım.Gözlerini korkutmak için bunu yapmalıydım.

''Ya kolum koptu gaddar gelin.Al şu pastayı işte.''Amora, Arthur ve Ejder pastaneden kek almış ve benimle konuşmaya çalışarak keki uzatıyorlardı.Arabada kek yemek bir yana gelinliğimi az sonra perişan edeceklermiş gibi bir his vardı içimde.Sıkıntıyla ofladım.Kafamı başka yöne çevirdim.Ejder başını koltuğa yasladı.Amora kaşlarını çattı.

''Kızım ,kadın dediğin konuşur durur.Nasıl dört saattir konuşmamayı başardın sen ya?''Gururla omuzlarım dikleşirken güldü.''Ha! Bir de gurur mu duyuyorsun.Ejder sür eve de konuşsun artık.''Ejder başını sallayıp aynadan bana göz kırptı.Dudaklarım kıvrılırken yol onunla bakışarak geçip gitti.Sonunda eve geldiğimizde derince ofladım.

''Arthur sen öldün?Gelinliğime ne yaptın geberteceğim seni!!''Amora ve Ejder şaşkın şaşkın bana bakarken Arthur suçlu çocuklar gibi saçlarını kaşımaya başladı.Gelinliğime kek sürmüştü ve çok iğrenç görünüyordu.Şey gibi.Şey... Bok gibi.Yerimde  zıplayıp önüne geçtim.Tabi boyum yetmediği için omuzlarına tutunup yüzünün hizasında yükseldim.

''Dua et yılan,yakışıklısın.Ama cezayı hak ettin.Bu leke çıkana kadar gelinliğime zarar vermeden elinle ovarak çıkarıyorsun bu lekeyi.''Sinirle ayağımı ayağına vurup hızlı adımlarla odaya çıktım.Üzerimdeki gelinliği çıkarıp yatağa koydum.Kısa bir duş alıp pantolon tişört ikilisini giyip saçlarımı açık bıraktım.Gelinliği elime alıp aşağı indim.Koltukta oturmuş konuşan üçlüye doğru yürüyüp elimdeki gelinliği Arthurun üzerine fırlattım.

''Bembeyaz ve tertemiz olsun.Yoksa...Neyse sen anladın.''Ejder gülerken Amora kardeşinin omzuna vurdu.''Kaşındın kardeşim.''Ejderin yanına gidip yanağına kısa bir öpücük kondurdum.Saat neredeyse 10'u geçmişti.Düğün çok kısa sürmesine rağmen harika geçmişti.

Gecenin geri kalanında Arthuru Amora çekiştire çekiştire götürmüştü.Ejder ve ben ise yalnız kalmıştık.O gece yaşadığım diğer gecelerden farklıydı.Duyguluydu,arzuluydu.O ben olmuştu bense o.Biz olmuştuk sadece.

2 AY SONRA

''Eee sorun ne o zaman?'' Ellerimi alnıma dayayıp yapmış olduğum,ya da yapamamış olduğum pastaya baktım.Bu kaçıncıydı unutmuştum çoktan.Ne kadar uğraşsam da bir türlü eli kolu düzgün ve nefis bir ne tatlı ne de pasta yapa biliyordum.Amora çatalla pastayı incelerken ağzına aldığı diğer lokmayı öksürerek geri çıkardı.Yüzünü buruşturarak bana döndü.

''Bu ne be! Şeker yerine tuz mu koydun buna yoksa.Kızım sen bu adamı zehirleyerek mi öldürmeye falan çalışıyorsun? Bak söyle de bileyim.''Gözlerimi devirip pastayı çöp kutusuna devirdim.Buzdolabından su çıkarıp bardağa koydum ve buz gibi suyu içtim.Gerçekten içim yanmış.

''Kızlar hazır değil mi sofra?''Ejderin sesiyle kapıya döndüm.''Masa hazır içecekleri getirelim biz sen otur.''Öpücük atıp giderken kıkırtıyla önüme döndüm.Bana muzipçe bakan Amorayı aldırmadan içecekleri masaya taşıdım.Bardaklara doldurup hepsine verdim.Tam oturacağım sırada kapının çalmasıyla Ejdere ve diğerlerine baktım.

''Ben bakarım.'' Kapıya doğru yürüyüp kapıyı açtığımda karşımda görmeyi hiç beklemediğim birini gördüm.''K..Kızıl peri?'' Dalgalı saçları ve güzel yüzüyle endişeli gözlerle bana bakıyordu.Kenara çekildiğimde hızlıca içeri girdi.Ejder ve Amora hızlıca ayağa kalkarken Arthurun yediği yemek boğazına kaçmıştı.Kızıl peri Arthurun sırtını sıvazladı.Öksürmesi kesilirken Ejderin kolunu tutmuş bana ve Ejdere baktı.

''Konuşmamız gerek.Hemen!''

Bahçede karşımıza geçmiş derin bir nefes alarak yüzümüze bakmaya bakmaya başladı.Önce benim yüzüme  baktı.Ardından elimi tuttu.''Caxilerin bir tanesi yaşıyormuş.Senin gördüğün rüyanın içine girerek bizi takip etmiş.Şu anda dünyada ve siz tehlikedesiniz.'' 

Nefesim boğazıma tıkanırken endişeyle yüzüne bakıyordum.''Annen erken doğuma alındı.Bebek doğmak üzere.Geç olmadan kapıyı açmalı ve buradan çıkmalısınız.''

''Peki bu nasıl olacak?''Ejderin sorusuyla dolu gözlerimle onları izliyordum.Kim bilir annem nasıldı şu an.

''Çocuklar bir karar verin.Ya ikinizde burada kalıp öleceksiniz,ya da biriniz kendini feda ederek kapının açılmasını sağlayacak.''

Kulaklarım uğulduyordu.Aşk can yakar mıydı?Yakıyordu işte.Mutlu aşk var mıydı?Kime göre mutluydu ki?Şimdi kalbim yerinden sökülecek gibi atıyordu.Karnım ağrıyordu.Terliyordum.Üşüyordum.Her duyguyu bir arada yaşıyordum.Mutlu olamayacak mıydık.Kim kendini feda ederdi.Ben onun için kendimi feda ederdim.Bu yola dünyaya dönmek için girdik.Önemli olan bu değildi.Önemli olan ne yapacağımızdı.Biz mutlu olmak isterken bir bela çıkıyordu bir her bir köşeden.


Sizce ne olacak dersiniz? Önceki bölümlerde bir spoi vermiştim.Onu bulup okuyanlar şanslı.Kİtabın içinde yazmıyordu spoi yorumlarda yazıyordu.

Neyse hatalarım varsa affola.Kendinizi koruyun ailenizi koruyun.Sizi seviyorum.

Tahminler varsa buraya...

B.BATMAZ



Continue Reading

You'll Also Like

247K 15.5K 38
"Ne zaman bırakır, beni?" Benim için bile artık yabancı olan sesimi bir tek o duyuyordu. O da benim gibiydi. Bir insandı.. o da kraliçe olmak zorunda...
5.9K 345 41
Çocukluğunda babasından ağır şiddet gören Murat, hayatı boyunca babasına benzememek için çabalar. Hayali yerine koyduğu hedeflerini böyle bir babaya...
244K 9.6K 40
Kendi şirketine çalışmaya giden Eliza, başına neler geleceğinden habersiz bir şekilde yeni ortakları ile tanışır. ------------------------ Ona çıkış...
11.4K 1.1K 16
İnsanlar klanlar halinde dünyanın dört bir yanına dağılmış halde yaşıyordu. Klanlar genellikle kendi halinde yaşardı. Aralarındaki savaşlar yok denec...