17.Bölüm SEN VE BEN

3.7K 227 73
                                    

SONA YAKLAŞIYOR MUYUZ NEYİZ ?

MEDYA / EBRU

MEDYA / MURAT BOZ -UÇURUM (Murat Bozun sevdiğim iki şarkısından birisi.)

BÖLÜMLER KISA MI OLUYOR?

İki arada bir derede herkesin yaptığından ben de eksik kalmayayım değil mi?Karaktere sorular bölümü yapalım mı? Yapalım derseniz sorularınızı bekliyore.

O zaman bir klişeye daha imza atıyorum.tam tamına 50 yorum,50 oy,geldiği an yeni bölüm paylaşılacaktır.ngvrngvujgvnrıgvnbır klişelerden beslenelim biraz loo.

HATALARIM VARSA AFFOLA...

--------------------------------SİZİ --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------SEVİYOREE---------------------------------------------------------------------------


Çıkacağız.Hiç bir yara almadan.Sadece sen ve ben._EJDER ATEŞ_

Aşk bu kadar basit olsaydı her aşık insan acıyla bir bütün olmazdı._B.BATMAZ


Seni seviyorum...Seni seviyorum...Seni seviyorum.Az önce dudaklarından çıkan bu iki kelime benim tam kalbimde bir şeylerin canlanmasına neden oldu.Gözleri öyle güzel bakıyordu ki kalbimin çıkacağını hissettim.Bana seni seviyorum demişti.Ağzımdan bir gülüş çıkarken onun dudaklarına tüm tutkumla kapandım.Ellerim ensesini bulurken beni belimden tutup kendine çekti.Öpüyordum onu.Kalbinden gözlerinden.Bana sevgiyle dokunuyordu.Koruyordu.Daha önemlisi beni seviyordu.''Ben de seni seviyorum.'' Dedim nefes nefese.Alnı alnımdayken öylece bir birimize bakıyorduk.

''Oldu o zaman biz çıkalım gençler.''Arthurun imasıyla kendime gelip ondan ayrıldım.Onlar kıkırdarken Güneş yanıma gelip yanağıma dokundu.''Kız gözlerin kızıl olmuş ya.'' Birden aklına bir şey gelmiş gibi gözleri şokla irileşti.Sonra arkasını dönüp Amoranın yanına gitti.Yüzündeki muzır ifadeye bakılırsa bir şeyler söyleyeceği belliydi.Sonunda dayanamadı ve bastı kahkahayı.''Kız biz olmasak kim bilir neler neler.Uvvvv.Allahtan biz varız he.''Ne dediğini başta anlamadım ama Arthur ve Amora gülmeye başlayınca elimi yakama götürüp çekiştirdim.Ejder kolunu omzuma doladı.Yüzünde çarpık bir gülüş vardı.

''Hadi gidelim artık.''Odadan çıkıp içeriye adımladık. Herkes coşmuşa benziyordu.Güneş önümüzü kesti.''Ya şu cadolozdan kurtulmamızın şerefine bir iki kadeh yuvarlasak fena olmaz be.''Ejdere yavru kedi bakışları atarken Ejder kafasını salladı.Yerimize geçip oturduk.Garson ne istediğimizi sorunca Ejder.''Sert olmasın.'' Diyerek uyarmıştı.Gözlerimi devirdim ve bir şarap istedim.En azından diğerleri kadar sarhoş etmiyordu.Güneş orta derecede bir içki istedi.Tahminlerime göre kör kütük sarhoş olacaktı.Çünkü arada bir odasına gizlice sokra ve her doğum gününde içerdi.Sonra saçma sapan konuşur uyurdu.

''Güneş çok içme.'' Omuz silkerek yerinde yayıldı.Ejderin kolunun altına girip kafamı göğsüne yasladım.İçkiler geldiğinde güneş kıkırdayarak içkisini aldı.Ona yavaş içmesini söyleyip şarabımdan yudumlamaya başladım.Güneş kısa sürede yedi bardak içki içti.Ben daha bardağımın yarısına bile gelmemiştim üstelik.Kendi kendine konuşmaya başlamıştı.Biz onun hareketlerine gülerken Ejder Arthura döndü.

''Eve götür.Biz de geliyoruz.''Arthur kafasını sallayıp Güneşi kolundan kaldırdı.Güneş huzursuzlansa da onunla birlikte kapıdan çıkıp gittiler.Amora izin isteyip kalkınca Ejder ile ikimiz kalmıştık.Sıkıntıyla Ejdere döndüm.''Beni seviyorsun.'' Dedim kıkırdayarak.Bana bakıp gözlerini devirdi.Eliyle ağzımı kapatınca öylece yüzüne baktım.Allah aşkına ne yapıyordu.

İKİ DÜNYA ARASINDA - EJDERİN YUVASI-Onde as histórias ganham vida. Descobre agora