Krizantem(Wattys 2019)

By _-Cansukaya_-

126K 4.4K 1.6K

"Sen benden herşeyimi çaldın. Önce arkadaşımı sonra sevdiğimi . Ben senin kardeşini seviyorum. Benden uzak du... More

1.Bölüm
Karakterler
2.Bölüm
Duyuru!!!
3.Bölüm
Duyuru!!!
4.BÖLÜM
5.Bölüm
6.Bölüm
Karakterler
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
DUYURU
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
Duyuru
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.BÖLÜM
23.Bölüm
KARAKTERLER
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
YENİ BÖLÜM DEĞİL
26. Bölüm
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
Kapak
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.Bölüm
33.Bölüm
Kapak Değişimi
34.BÖLÜM
34.Bölüm(Alıntı)
35.BÖLÜM
35. BÖLÜM SPOİ
DUYURU!!!
36.BÖLÜM(YILBAŞINA ÖZEL🎄🎉)
37.Bölüm
38.BÖLÜM
Duyuru!
39.BÖLÜM
40. Bölüm
41.Bölüm
42.Bölüm
43.BÖLÜM
Duyuru

44.BÖLÜM

2.9K 113 129
By _-Cansukaya_-

60 yorum 120 oy sınırı var! Ne kadar çok oy ve yorum gelirse bölümler  o kadar  erken gelecektir!💋
Keyifli okumalar.

Pera-Sevdiğim Kadın-

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından arada uçurum;
İnsanlar, evler aramızda duvarlar gibi

Sen bay Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi...

Ey dost ne söyleyebilirim ki halim yağmurlu
Senin omuzundaki gözyaşlarım gibi...

Korkuyorum! Başımı ellerinin üzerine koyarsam evinin çatısı yıkılır diye...

Ne zamanki kalbindeki dertler çoğalır
İşte o zaman az geliyor merhemler (ilaçlar)...

Bazen delirmek istersin
Şehirdeki akıllıların çok olduğunu gördüğünde

Ayrılıklar birbirinden farklı
Biri aşkla gelip, yorgun bir vuruşla gider
Diğerleri ise sen elinden kaçırırsın ama
Sanırsın ki kendisi elinden kayıp gitti.

Kırmaktan kırmağa da fark var Bazen sadece üzüntüye boğar
Bazen de pencereye taş atarlar ve her atılan taşla bin parçaya bölünürsün...

Sinem nasılda aşktan boşalmış
Çölde giden dağ gibi...

Kardaki ayak izlerini takip ediyorum
Ama görüyorum ki, eriyip ırmağa akıyor
Kalbim sıkılıyor, olmayan şeyler için
Kalbim sıkılıyor, olan şeyler için...

    (Şiir bana ait değil.)

Elimizden kayıp giden onca güzel şeyin kıymetini bilemiyoruz ve hasret çekerek bunun bedelini ödüyoruz. Günler gelip geçiyor sıradan bir şekilde ve biz gün geliyor o sıradan günleri özlüyoruz.

Ey Aşk! Sen nasıl bir duygusun ki deliye dönüyoruz sana kapılınca.

Adam, uyuyan karısına bakmaya doyamazken onu ne kadar çok özleyeceğini şimdiden hissediyordu. Aralık olan dudaklarında aldığı nefese mahkum etmek istedi kendini. Beyaz çarşafa serili olan ipeksi şaçlarını doya doya kokladı.

Aşkı yoğun bir şekilde gözlerinden okunuyordu ve o göz göre bu aşkı idam ettiriyordu.

Kadın ise her şeyden habersiz açtı gözlerini. Karşısında bir haftadır ona mükemmel günleri yaşatan kocası duruyordu. Esnedi ve ardından gerindi. Kocasını süzdü bir müddet. Yine gözlerinde anlamlandıramadığı yoğun duygular mevcuttu. Üzerine bordo tişört giymiş, saçlarını dağıtmıştı. Yoğun bir şekilde parfümümü doldu burnuna.

"Günaydın güzelim."
"Burası harika Akın, İstanbul'a dönmesek mi?"
"İşlerim var güzelim."
"Bir daha gelir miyiz buraya?"

Dudaklarını büzerek sorduğu soruya ne cevap vereceğini bilemedi adam. Ne diyebilirdi ki! Karısını Karadenizdeki harika bir bağ evine getirmiş bir hafta boyunca Karadeniz'i gezmişlerdi. Şimdi de karısı her şeyden bihaber ona "Tekrar gelecek miyiz?" diye soruyordu.

Yutkundu sadece adam. Bütün her şeyi yuttu ve sadece belli belirsiz kafasını salladı. Karısı bu harekete memnun olmuş olacak ki bir hamlede kocasına sarılmış ve yanağına sayısız öpücükler bahşetmişti.

"Seni seviyorum."

Bu iki kelime ilk defa canını yaktı. Defalarca duymak istediği bu iki kelime o gün adamı boğdu sanki. Ölmek istedi. Ölse daha iyiydi! Ki gidecekti ve her gün ölecekti.

Zoruna giden şey gidecekti ve bunu karısına söylemeyecekti. Sadece üç ay diye kendini avuttu adam. Üç ay nedir ki! Bazılarına ölümdür o üç ay!

***

Adam merkeze geldi ve soğukkanlılığını koruyarak kapıyı çaldı. İçeriden gür bir sesle gir komutunu alır almaz kapıyı açtı. İçeriye girer girmez siyah deri koltukta yayılmış bir vaziyette oturan amirini gördü.

Yaşlı adam krem rengi kazağının altına giydiği siyah kotuyla, düzgün fiziği ve sürekli boyattığı gür saçlarıyla şimdiki gençlere taş çıkarırdı. Her ne kadar genç gözükmek için uğraş verse de boynundaki kırışıklar yaşını ele veriyordu.

"Geç otur bakalım Akın. Bu gece görevin başlıyor kendini nasıl hissediyorsun?"

Akın, kendini gergin hissediyordu. Buraya bu görevden ayrılmak istediğini söylemeye gelmişti. Karısını ve doğacak çocuğunu bırakıp gitmekten vazgeçmişti.
Siyah deri koltuğa oturdu ve yutkunduktan sonra derin bir nefes aldı.

"Amirim, ben..."

Söyleyeceklerine devam edemedi. Sanki boğazı kurumuştu. Karşısındaki adamın tepkisinden çekiniyordu.

"Rahat ol oğlum anlat hadi."
"Ben bu görevden ayrılmak istiyorum."

Yaşlı adam karşısındaki gencin vazgeceçeğini biliyordu. Ama en doğru adam oydu ve bir sözleşme imzalamışlardı!

"Şaka yapıyor olmalısın. Bu görevi seneler önce kabul ettin evlat. Sana nelerle karşılaşacağını anlattım öyle değil mi? Sen de ne olursa olsun ülken için her şeyi yapabileceğini söylemiştin. Şimdi ne değişti?"

Lanet etti adam. Evet doğruydu! Lanet olsun ki yaşlı adamın söylediği her söz doğruydu. Seneler önce kabul etmişti evet ama bu işin bu derece ciddi olacağını tahmin etmemişti. O adamları yakalayacaklarından o kadar emindi ki! Ama lanet olsun ki bu adamlar bildiği suçlulara benzemiyordu.

Alnına ovuşturan Akın, sanki boğulduğunu hissediyordu.

"Ben karımı bırakamam amirim. Hamile o ve ona bir şey demeden çekip gitmem... Ahh bu haksızlık!"

Amiri pantolonunu biraz yukarı çekti ve sırtını dik konuma getirip oturdu.

"Sözleşmeyi imzaladın bu iş bitene kadar bu görevi yapmak zorundasın. Herkesin ailesi var. Benim de iki çocuğum var seni anlıyorum ama mesleğin bu. Mevkiin yüksek ve geleceğin parlak. Savaşmalısın. Ailene gözüm gibi bakacağımdan emin olabilirsin. Her daim korumalar karını takip ediyor olacak bundan şüphen olmasın."

"Peki ona hiçbir şey söylemeden çekip gidecek miyim?"

"Ailenin bu görevden haberi olmamalı. Yurtdışına gideceğini söyleyebilirsin. Bir yalan uydur."

Adam kafasını salladıktan sonra bitik bir vaziyette ayağa kalktı. Kapı kulpunu çevirirken aslında hayatının seyrini değiştirdiğinden habersizdi. Ayakkabısının çıkardığı ses bile sinirlerini hoplatıyordu. Her yeri yıkıp dağıtmak istiyordu. Kafasını kaşıdı ve ensesini ovuşturdu.

Şimdi eve gidecek ve karısından ayrıldıktan sonra buralardan gidecekti.

Yanına telaşla gelen Ahmet'i görmedi bile. Yürümeye devam eden arkadaşını gören Ahmet, ne kadar dalgın olduğunu fark etti. Dalgın olmasında ne olsundu? Aklında sürekli karısı vardı.

Kolundan tuttuğu arkadaşını kendine çeviren Ahmet
"Bakıyorum artık bizi de takmıyorsun." dedi.

Onunla şakalaşmak, kafasını dağıtmak istiyordu.

Yorgun görünen arkadaşına şöyle bir baktı Ahmet. Göz altları morarmış, uyumadığını belli eden gözleri kızarmıştı.

"Bende seninle geliyorum. Sakın itiraz etme bu görevde yanında olmak için nasıl dil döktüm bilemezsin."

"Elvan'a ne diyeceğim ben."

"Ben bir yalan uydurdum. Hadi gel geç kalıyoruz.

***

"Zeynep Abla kakaoyu koydum şimdi ne yapayım?"

Sebzeleri yıkamayı bırakan yaşlı kadın arkasına döndü ve kek yapmasında yardımcı olduğu Elvan'ın ne yaptığına bakmak için tezgaha yöneldi.

"Kabartma tozunu da koydun mu yavrum?"
"Evet abla. Yumurtayı bile kabuksuz koymayı başardım."

Bu tatlı haline gülerek karşılık verdi kadın.

"Şimdi beş dakika daha çırp.  Sonra da kaba boşalt kızım. Bak yapa yapa öğreneceksin."

"Senin sayende Zeynep Sultan. İyiki varsın."

Yaşlı kadının yanağına sulu sulu öpücüklerini bırakan Elvan işine geri döndü. Çırptığı kek harcına gururla bakarken kapı çaldı.

"Ben bakarım." diyen Zeynep Hanım mutfaktan çıktı. Elvan'da kek fırına koyduktan sonra mutfaktan çıktı.

O çıkarken Zeynep Hanım yanına geliyordu.

"Kimmiş Zeynep Abla?"
"Akın oğlum ve arkadaşı geldiler. Yukarıdalar kızım seni çağırmamı istedi."

Mutlu mutlu olacaklardan habersiz bir vaziyette yukarıya çıktı Elvan. Neşeliydi bugün. Bir haftadır çok mutluydu ve kocasına kendi elleriyle yaptığı keki yedirmek için sabırsızlanıyordu.

Kapıyı çalmadan açan Elvan, kocasının valizine kıyafetlerini koyduğunu gördü. Şaşırmıştı ve gördüğü manzara alnını çatmasına sebeb olmuştu.

"Ne oluyor Akın?"

Korkarak söylemişti soruyu. Karısına şimdiden özlemle bakan Akın onun ne kadar güzel olduğunu düşündü.

Mavi kotu kusursuz bacaklarını sımsıkı sarmış siyah tişörtü o güzel kalçalarını saklamıştı. Ördüğü saçları özgür olmak istercesine dağılmıştı sanki.

Ahmet olaya el atmak istedi.

"Yenge ani oldu kusura bakma hepsi benim suçum."

"Ne oluyor Ahmet? Akın niye valizini hazırlıyorsun? Nereye gidiyorsun?"

"Gidiyoruz. Gel şöyle yenge."

Eliyle gösterdiği koltuğa Elvan'ı oturttu. Elvan sorgulayıcı bakışlarını bir an olsun Akın'ın üzerinden ayırmıyordu.

"Babam fenalaştı. Akın'ı da çok sever. Ben gelme dedim ama Akın çok ısrar etti kusura bakma yenge sana da haber veremedik. Zonguldak'a gidiyoruz."

Yalanına devam etmek istese de sanki Elvan onu dinlemiyordu. Ah kadınlar!  Ne zeki varlıklardı. Söylediği yalana inanmışa benzemiyordu.

Karısının yanına gelen Akın önünde diz çöktü ve iki elini de avuçlarının arasına aldı.

"Erken döneceğim söz veriyorum."
"..."
"Bakma bana öyle Elvan. Ahmet'i yalnız bırakamam."
"Ne zaman döneceksin?"
"Bilmiyorum. Erken dönmeye çalışacağım. Sen beni düşünme olur mu? Çocuğumuza iyi bak. "

Gözleri dolan Elvan içindeki sıkıntının tekrar gün yüzüne çıktığını hissediyordu. Sanki veda ediyordu kocasından. Bu histen nefret ediyordu. Kek yapmıştı onun için. İlk defa kendi elleriyle kek yapmıştı ama kocası daha kek pişmeden gidiyordu. Ürperdi bir an. Vücudunun üşüdüğünü hissetti.

Bölüm sonu...

Continue Reading

You'll Also Like

1.7M 28.8K 34
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
YUVA By _twclr

Teen Fiction

536K 28K 49
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
96K 2.9K 37
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz nie peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öde...
697K 21.7K 54
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!