fuckmates | styles

By garygoodspeeds

100K 4.9K 12.2K

"İnsan arzularını sever, arzuladıklarını değil." More

asshole
i need you, i don't need you
intoxicated
dazed and confused
canyon moon
shitty feelings
unclear emotions
problems and measures
fuck off
jealous
gloom
wild
unwell
welcoming party
broken
bad liar
love birds
how to disappear
anger
sorry
dinner with new family
she before me
always you
happiness and sadness
falling all in you
to be a family

i hate the beach

5.7K 196 459
By garygoodspeeds

june: kalktı

harry: ne PQHSOQVSKWHSOWGDOANS

june: benimki diyorum, kalktı

harry: genelde ıslandım derler ama kalktı diyenini de görmüştüm

june: siktir git

harry: :))

june: yanında oturan kızın geçen sene dört erkekle grup yaptığını duymuştum

june: duyduklarıma göre HIV kapmış

june: eğer birlikte olursanız haberin olsun xd

harry: yazık oldu bana

june: yoksa

june: çoktan sevişmiş miydiniz

june: bence de yazık oldu

june: kıza

harry: öyle bir şey olmadığını ikimiz de biliyoruz june

harry: ayrıca burada tek yazık olacak insan sensin

harry: sonuçta yatakta nasıl olduğumu biliyoruz

june: doyumsuz piç

june: dün gece az kalsın Zayn yakalıyordu

harry: sen de kendini yatağa kelepçeletmeseydin

june: hoşuna gittiğini itiraf et

harry: o kadar hoşuma gitti ki bu gece bir daha deneyeceğiz

june: BEKLİYORUM

Telefonu kilitleyip çantama koyduğumda göz ucuyla ona baktım. Telefonu hala elindeydi. Parmaklarını hızlı hızlı hareket ettirmesi biriyle konuştuğunu gösteriyordu.

Takmamaya çalışarak Mia'ya döndüm. "Kate Zayn'i fena kesiyor. Haberin olsun." Kate'e kötü kötü bakmaya başladı. Daha doğrusu dışarıdan gören biri kötü kötü baktığını sanmazdı. Tam bir aptal gibi duruyordu.

"Alice neredeyse Harry'nin ağzının içine düşecek. Oğlumu korumam gerek June. Tanrı aşkına herkes onun kasabanın yarısıyla yattığını biliyor. İğrenç."

İnan bana söylediklerine harfi harfi katılıyorum Mia.

Alice'i yaratmak için Tanrı özel bir formül falan kullanmıştı sanırım. Başka türlü bu kadar güzel olması mümkün değildi.

Mia yanımdan kalkıp Harry ve Alice'in ortasına oturdu. Harry'ye iyice sokulurken Alice'e bir şeyler söyledi. Daha fazla izlemek istemediğim için kafamı Luke, Zayn ve Louis'ye çevirdim.

Mia, Harry'ye bana kıyasla daha yakındı. İkiside birbirini çok severdi. Gruba ilk geldiğim zamanlar Harry'nin Mia'yı sevdiğini düşünürdüm. Ancak sonra ilişkilerinin yakın arkadaştan başka bir şey olmadığını anlamıştım.

Harry ben hariç herkesle iyi geçinirdi zaten. Herkese açıktı. Ben hariç. Gruptaki herkes onu iyi tanırdı. Yine ben hariç. Benimle ise sadece sevişirdi. Sadece vücudumu arzulardı. Tek konuştuğumuz konu seksteki pozisyonlarımızdı.

Ben böyle olmasını istemesem de o istiyordu. Dolayısıyla böyle olacaktı.

Bize doğru gelen Ruby ve Madison'ı gördüğümde gülümseyip el salladım.

Madison Louis'ye umutsuzca aşıktı. Louis bunu bilmesine rağmen hiçbir şekilde harekete geçmiyordu. Madison içten içe üzülse de genelde belli etmemeyi tercih ediyordu. Aslında iyi bir çift olabilirlerdi. Eğer Louis isteseydi.

"Toplanın millet. Oyun vakti." diyen Jason'a göz devirdim. Her sahile gittiğimizde mutlaka bir etkinlik yapıyorduk. Yani sürekli.

Deniz kıyısındaki küçük bir kasabada oturmanın tek dezavantajı buydu. Yani sanırım?

"Şu sikiğin oyunlarından nefret ediyorum. Gerçi bu sikikten de nefret ediyorum." dedi Zayn. Eminim ki tek nefret eden Zayn değildi. Luke ve Harry de Jason'a hoş bakmıyordu. Muhtemelen Jason'ın yavşaklığı ve yılışıklığından dolayıdır.

Bikinimin üstüne bol tişörtümü geçirip kalktım. Diğerleri de kalkarken küfrediyordu. Yaklaşık on beş kişiydik.

"Çember şeklinde oturun sevgili yoldaşlarım." dedi Jason. Dediğini yapıp çember şeklini aldık. Sağımda oturan Luke'a doğru yaslandım.

"Kaslarım rahat mı June?" diye sorduğunda solumda oturan Louis kahkaha attı.

"Olmayan kaslarından bahsetme ahmak." Sırıttım. "Gayet rahatlar Luke. Merak etme."

Luke saçımın üstüne ufak bir öpücük bıraktı. Bu çocuğu seviyordum.

"Şimdi aranızdan bir kişi ortaya geçip gözlerini kapatacak ve dönecek. Parmağının denk geldiği kişiye soru sorar. Anlamayan? Anlamayan maldır. Hadi başlayalım."

Ortaya ilk önce Kate geçti. Dönmeye başladığında parmağını tam Zayn'in önünde durdurdu. Hesaplamış kaltak.

"Sevgilin var mı Zayn?" diye sordu. Tanrım! Neyiz biz ilkokul bir mi? Sorduğun soruya sokayım Kate.

"Hayır?" Kate gülümseyip yerine oturdu. Zayn daha yeni bir ilişkiden çıkmışken başka bir ilişkiye giremezdi. Üzgünüm Kate.

Madison, Luke ve Zayn'den sonra Jason kalkmıştı.

Dönmeye başladığında parmağı Harry'nin üzerinde durdu. Kim bilir hangi aptalca soruyu soracaktı.

"Buradan bir kızla yatsaydın, kiminle yatardın Styles?"

Benimle.

Kesin benimle.

Harry'ye baktığımda göz göze geldik. Hadi söyle dercesine göz kırptım.

"Sanırım Alice ile." Ne?

Kahkaha attığımda herkes bana döndü.

"Zaten şu zamana kadar Alice'in seninle yatmaması bir mucize değil mi? Malum herkesi elinden geçirdi." dedim. Pekala. Bunu sesli söylememem gerekirdi ancak sinirlenmiştim.

"Senin de kalmadı ancak yattığımızı hatırlamıyorum June." dedi Harry. Bu gece hatırlatırım merak etme.

"Benimle bir sorunun mu var?" diye sordu Alice masum yüz ifadesini takınarak.

"Evet. Yavşak tavırların hoşuma gitmiyor Alice. Birçok kişinin gitmediği gibi."

"Gerginliğe gerek yok kızlar." dedi Jason. Ona orta parmağımı gösterdim.

"Eminim ki seninde bu sürtükçe tavırların kimsenin hoşuna gitmiyordur ama yapmaya devam ediyorsun."

"Tüh, doğruları söylemenin sürtükçe bir davranış olduğunu bu yaşıma kadar öğrenememişim. Yazık bana."

"Gel gidelim bebeğim." Luke kulağıma fısıldadığında başımı salladım. Kalktığımızda elimi tuttu. "İyi eğlenceler." dedikten sonra çantalarımızı alıp sahilin çıkışına doğru yürümeye başladık.

"Bazen dilini tutman gerek June. Orada hepimizin hoşlanmadığı insanlar var ama hakaret edemiyoruz maalesef." Haklıydı.

"Bazen tutamıyorum işte. Yarın özür dilerim." dedim. Başını salladı.

"Harry benden pis bir dayak yiyecek." Omuz silktim. "Umrumda değil Luke. Senin de olmasın." Aynı şeyi defalarca yapmıştı. Artık takmak istemiyordum. Bugün hakaret edecek, yarın yine bedenimi altında isteyecekti. Bunlar olağan şeylerdi.

"Eğer seninle arkadaşsa insanların içinde böyle söylememesi gerek." Bir de sevişiyorsak kesinlikle söylememesi gerekirdi.

"Boş ver Luke. Cidden önemli değil. Takacağım son insan Harry."

Başıyla onayladı. "Yine de dayak yiyecek."

Gülümsedim. "Bahanen oldu."

Luke'un evine geldiğimizde görüşürüz demek için hazırlanıyordum ki beni de içeri çekti.

"Gitme. Canım sıkılıyor. Film falan izleyelim." Denize girmediğim için üstümü değiştirmeme gerek yoktu. Bu yüzden itiraz etmeden içeri geçtim.

"Yemek de yiyelim." dedim. "Sen mutfağa geç, ben üstümü değiştirip geliyorum." Başımı sallayıp çantamı bir kenara attım ve mutfağa doğru yürüdüm. Buzdolabını açtığımda birkaç şişe içki ve abur bucurdan başka bir şey olmadığını gördüm.

Tamam ailenizle yaşamıyorsunuz anladım da canınız yemek de mi istemiyor?

Yapılabilecek en mantıklı şeyin makarna olduğuna karar verdiğimde bir tencere bulup içine su doldurdum ve ocağın üstüne koydum. Tezgahın üstüne oturduğumda Luke üzerinde bir şort ve tişörtle geri geldi.

"Üstünü değiştirmek istersen dolabımdan bir şeyler alabilirsin June." Başımı olumsuzca salladım. "Böyle iyiyim Lukey."

Yanıma yaklaşıp tencerenin içine baktı. "Makarna mı yapacaksın?" Onaylayan nidalar çıkardım.

"Maalesef ki ev sahibimizin buzdolabı çok sağlıksız şeylerle dolu."

"Louis domuz gibi içiyor. Ne yapayım?" Louis'nin ne kadar içtiğinden hepimiz haberdardık. Su niyetine bira içerdi.

"İlk defa sana hak verdim." Tezgaha kıçını yaslarken kaşlarını meydan okurcasına kaldırdı. "İlk defa mı? Gururumu kırıyorsun June."

"Pardon majesteleri."

Yaklaşık yarım saat sonra oturmuş makarnamızı yiyerek bilmem kaçıncı defa Pulp Fiction izliyorduk.

Yaklaşık yirmi defa izlemiş olsak da hala izlemeye devam ediyorduk.

Makarnamızı bitirdikten sonra tabakları götürüp mutfağa bıraktım. Salona geri döndüğümde tekrar eski yerime oturdum ve Luke'a iyice yaslandım.

"Bazen beni yastık olarak kullandığını düşünüyorum."

"Bu kadar çabuk anlayacağını tahmin etmemiştim."

Gülümseyip ona döndüm. O da aynı zamanda bana döndüğünde garip bir yakınlaşma olmuştu. Gözlerinin dudaklarıma kaydığını hissettiğimde düşündüğüm şeyin olmaması için dua ettim.

Kapının sesiyle Tanrı'nın dualarımı kabul ettiğini anladım. İçeri Louis, Madison, Harry, Zayn ve Mia girdiğinde yüzümü direkt ekrana çevirdim.

"Tanrı sikik Harry'yi korusun." dedi Louis.

"Louis sence bu iyi bir davranış mıydı bebeğim?" dedi Mia. Acaba neyi kaçırmıştık?

Zayn gelip yanıma çöktüğünde diğerleri de öteki koltuğa oturmuştu. "Jason seninle yatmak istiyormuş June." dedi Madison.

Güldüm. Bunu zaten biliyordum. "Garip olan ne peki?"

"Jason'ın kesinlikle HIV virüslü bir sikik olması?" dedi Zayn. Omuz silktim.

"Eminim ki virüsü yoktur."

"Siktir git June. Çocuk nefes alan her canlıya iki santimetre penisini sokuyor. O virüslü olmayacak da ben mi olacağım?" dedi Louis.

Madison "Evet?" dediğinde hepimiz gülmüştük.

Kafamı televizyondan çevirip ona baktığımda onun çoktan beni izlediğini farkettim. "Ne var?" dercesine kafamı salladım.

"Paran mı yok amcık, klimayı açsana. Sıcaktan götüm terledi."

"Kumanda yanında amına koyayım, açsana."

Zayn koltuğun kenarındaki kumandayı alıp klimayı açtığında ayağa kalktım.

Lavaboya gitmek için merdivenlerden çıktım. Girdiğimde ise kapıyı kapatıp klozetin üstüne oturdum.

Takmamaya çalışsam da tam gözümün önünde oturup bana bakınca onu tokatlayasım geliyordu. Onun için seviştiği kızdan başka bir şey ifade etmiyordum, bunu zaten biliyorum ama bunu her geçen saniye yüzüme vurması beni sıkıntıya sokuyordu.

Kapı birden açılınca kaşlarımı çattım. Harry'nin geldiğini görünce ayağa kalktım.

"Ne var?" dedim.

"Sinirlendin mi?" Güldüm.

"Neye Harry? Neye sinirleneyim? Sikik sikik davranışlarına mı yoksa ettiğin laflara mı? Ama pardon buna hakkım yok. Sadece becerdiğin bir arkadaşınım nasıl olsa."

Konuşmam boyunca boş bir ifadeyle bana bakmıştı. Bu beni iki kat sinirlendirmişti.

"Bu konuyu akşam konuşalım."

Madem akşam konuşacağız neden şimdi geldin gerizekalı?

"İstemiyorum. Yine tartışacağız sonra da hiçbir şey olmamış gibi seks yapacağız."

"Neden seni seks yapmaya zorluyormuşum gibi konuşuyorsun June?"

Ona doğru yaklaşıp dudağına ufak bir öpücük kondurdum.

"Öyle konuşmuyorum Harry, sadece sen demek istediğimi anlamıyorsun."

Arkasından dolaşıp lavabodan çıktım. Merdivenlerden inip çantamı aldım.

"Ben çıkıyorum sikikler." dedim. Herkesten görüşürüz lafını duyduktan sonra evden çıktım.

Eve geldikten sonra kısa bir duş aldım. Babamın eve gelmeyeceğini fırsat bilip abur cuburlarımı alıp salona kuruldum ve daha önce bin kere izlediğim dizilerden birini açıp izlemeye başladım.

Akşama doğru telefonum titrediğinde elime alıp baktım.

harry: kapıyı aç

june: tamam

Koltuktan kalkıp kapıya gittim ve kapıyı açtım. Onu görünce girmesi için kenara çekildim ve kapıyı kapattım.

Koltuğa oturunca gidip yanına oturdum. Bir süre ikimizde konuşmadık. Muhtemelen nasıl başlayacağını bilmiyordu.

"Alice'e öyle demen hoş değildi June." Farkındayım.

"Onun adını sürtüğe çıkartarak bir yere varamazsın." Bunun da farkındayım.

"Biliyorum ve dediğim şey için pişmanım." dedim.

Daha sonra ayağa kalkıp kucağına oturdum. Kollarımı boynuna sardım. Ellerini belimde hissedince gözlerine baktım.

"Peki sen Harry? Dediğin şeyden dolayı pişman mısın?" dedim gülümseyerek.

"Yoksa gerçekten herkesin altına yattığımı mı düşünüyorsun?"

Gözleri yüzümün her yerinde dolaştı.

"İkimizde gerçeği biliyoruz June." Asla tam bir cevap vermeyecekti.

"Pekala." dedim.

Ellerimi tişörtünün eteklerine getirdim.

"Yanımda prezervatif yok." Gülümsedim. Amacım seks yapmak değildi.

"Sevişmeyeceğiz." dedim tişörtünü çıkarırken. Ne yapacağımı anladığında sırtını koltuğa yasladı.

Dudaklarımı boynuna yaklaştırdım. İlk önce her yerine ufak öpücükler kondurdum. O da ellerini kalçama indirdi.

Etini dudaklarımın arasına alıp emmeye başladığımda aynı zamanda kalçalarımı yavaşça hareket ettiriyordum.

Kalçamı sıkınca ağzımdan küçük mırıltılar çıktı.

Yaklaşık sekiz kere boynunu emdiğimde her yerin moraracağından emin oldum.

Kalçalarımı hareket ettirmeyi bıraktığımda altımda büyüyen sertliği ancak farkedebilmiştim.

"Siktir."

"Senin suçun June." dedi yutkunarak. Ben mi dedim kalk diye?

Elimi şortunun içine ardından iç çamaşırının içine sokup sertliğini kavradım. Elimi yukarı aşağı hareket ettirirken yüzünün aldığı şekilleri izliyordum.

"Tişörtünü çıkart." dediğinde hızlıca tişörtümü üzerimden sıyırıp bir tarafa fırlattım. İçime iç çamaşırı giymediğim için şükrediyordum.

Kafasını göğüslerime yaklaştırıp göğüs ucumu dudaklarının arasına aldı. El hareketlerimi hızlandırınca ağzından çok da sesli olmayan bir inleme kaçtı.

Dudaklarını göğsümden ayırıp bu sefer ellerini devreye soktu.

"Siktir. Harry."

Dudaklarımı dudaklarına götürüp öpmeye başladım. Bir eli göğsümdeyken öbür elini de bacak aramı okşuyordu.

Alt dudağımı ısırdığında inledim. Parmağını girişimin etrafında gezdirdiğinde kendimi eline bastırdım. Parmağını içime ittiğinde nefes alışverişlerim hızlandı.

Parmağını ileri geri yaparken ikinci parmağını da yanına ekledi.

Penisini daha hızlı çekmeye başladığımda o da hızını arttırdı. Üçüncü parmağı da eklediğinde zevkten ağlamak üzereydim.

"Geleceğim." diye mırıldandı. Başımı sallayıp hareketlerime devam ettiğimde gelmişti. Ondan biraz sonra da ben rahatladığımı hissettim.

Beni her seferinde uçuruyordu.

"Babam gelmeyecek. Burada kal." dedim. Başıyla onayladıktan sonra koltuğa uzandı. Tişörtümü giydikten sonra ben de üzerine uzandım. Sırtıma daireler çizmeye başladığında bu şekilde uyuyakalmıştık.



harrystyles: i hate the beach but i stand in california

junerutherford: watermelon sugar high

lukehemmings: ewww

zaynmalik: i hate louis fucking tomlinson



louistomlinson: dear zayn malik, ilysm

miadowney: 📸 @harrystyles

selaaaam
beğendiyseniz oy ve yorumlarını eksik etmeyin lütfen💞

Continue Reading

You'll Also Like

52.5K 2.5K 15
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...
62.7K 3.2K 42
Komşunuz Barış Alper Yılmaz olursa ne mi olur?
414K 41.9K 61
Taehyung iki yıllık ilişkisini ayakta tutmaya o kadar odaklanmıştı ki yanı başındaki gerçek aşkını fark edememişti bile. |omegaverse| |omegatae&alfak...
43.5K 2.1K 33
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...