Süpriz süpriz süpriz aşkııımmm .Adını göklere yazdırdım üzerine yıldız çaktırdım...Süpriz yaptım gençler.Bigisayarıma bile bakamıyordum .Babaannem çok sıkıştırıyor odadan çık bizimle otur diye.Ufak bir kaçamak yapıyorum ve sizi mutlu ediyorum.Benim için gülümseyin.Sevap kazanalım.
Ben bu satırları yazarken ve siz okurken Fransa'ya giden komşumuzun evimize getirdiğimiz kedisi ölmüş bulunmaktadır.Ruhuna el fatiha.
-Geceye bir iz bırakmak istesem şu anda seni öperdim. - Neden öpmüyorsun? - Ay güzelinin gülüşünü izliyorum.
Göğsüme derince doldurduğum nefesimi esneyerek geri verdim.Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda sabah olmuş ve saat 10'a geliyordu.Yataktan yavaşça doğrulup örtüyü ayaklarımla ittirdim.Saçlarımı geriye ittirip yanıma baktığımda Ejderin olmadığını gördüm.Nereye gitmişti ki? Yataktan kalkıp örtüyü düzleyeceğim anda çarşafta gördüğüm leke ile donakaldım.Regl olmuştum ve bu benim tamamen aklımdan çıkmıştı.
Endişeyle dudağımı dişledim.Daha fazla düşünmeden çarşafı toplayıp hızla banyoya koşturdum.Çarşafı makineye atıp çalıştırdım.Elimi alnıma koyup gözlerimi kapattım. Kahretsin! Ben nereden bulacaktım pedi.Hızla merdivenlerden inip mutfakta kahvaltı hazırlayan Ejderin arkasını döndüğü anda kendimi odaya kapattım.Kapıyı kilitlediğim anda kapı zorlandı.
''Ebru? İyi misin?''Ejderin telaşlı sesine karşı kaşlarımı çattım.Ellerim titrerken kapının yanına gidip cevap verdim.
''İ...İyiyim .Birazdan gelirim.'' Sıkıntıyla söylediğim sözlerin ardından bir şeyler söylese de duymadım.Daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi.Hızla banyoya girip iç çamaşırımı ve geceliğimi çıkarıp yeni bir iç çamaşır ve gecelik giydim.Allahım 5 gün boyunca buradan çıkmasam mı acaba?Kapıdan 5 dakika sonra tıkırtılar gelirken kapı açılıp kapandı.Gözlerim hızla açılırken dudaklarımı dişlemeyi bırakıp banyonun kapısını açtım.Kulpunda gördüğüm siyah poşeti elime aldığımda gözlerim şokla irileşti.Bunlar ped poşetiydi.
Utançla sıcaklarken zaman kaybetmeden geri içeri girip kapıyı kapattım.İşimi halledip odaya geçtim.Nasıl çıkacaktım dışarıya? Yüzüne nasıl bakacaktım şimdi? Ben beklerken kapı iki kez tıklatıldı.Ardından onun sesini duydum.
''Müsait misin?Bak giriyorum.''Biraz bekledikten sonra içeri girince kafamı yana eğdim. Kapının pervazına yaslanmış bana bakıyordu.
''Utanmamalısın. Bu senin elinde değil.Şimdi gel yanıma kahvaltı yapalım.''Kafamı usulca sallayıp kalktım.Doğru söylüyordu.Mutfağa girip kahvaltımızı yaptıktan sonra mutfağı toplayıp salona geçtik.
''Bu gün düğüne gideceğiz.''
''Ne düğünü?'' Dedim şaşkınca.Kafasını bana çevirip saçlarını geriye doğru taradı.
''Buradaki insanlarda evleniyor .Her düğüne gidip yanlarında oluyorum.Bir saat durup ayrılıyorum.Şimdi sen benimle geleceksin.''
Omzumu silkip başımı salladım.Biraz eğlene bilirdim açıkçası.Acaba Güneş ne yapıyordu. Bana kızmış mıydı.Yada annem benim kaybolduğumu görünce ne tepki vermişti.Koltukta düşünürken Ejder ayağını sehpaya uzatıp cebinden sigarasını çıkarıp içmeye başladı. Kokusuna dayanamadığım için camın önüne gidip camı açtım.Göz ucuyla bana bakıp sırıtan Ejdere gözlerimi devirip geçirdiğim güzel günleri düşünmeye başladım.
Yazardan -Ebrunun gitti gün-
Eylül hanım sabah kahvaltıyı hazırlamış ve uykucu kızının uyanmasını bekliyordu. Karşısında kravatını bağlamaya çalışan kocasını görünce gülümseyip cilveli bir şekilde kocasından kravatı alıp uzanarak bağlamaya başladı.O sırada Ayhan karısının belini kavrayıp kendine çekti.İkisi de gülümserken Ayhan karısını hala nasıl fit kaldığına şaşırıyordu. Eylül kırk yaşında olmasına rağmen hala çok güzel ve aklını başından alan bir kadındı.
Eylül ve Ayhan tek çocuk istemiş ve Ebrudan başka çocuk yapmamışlardı.Eylül sonunda kravatı bağlayıp kocasının dudaklarına mini bir öpücük bırakıp geri çekildi.
''Hayatım kızımız hala uyanmadı bir bakayım yoksa okula geç kalacak.'' Ayhan karısının anlından öpüp geri çekildi.
''Bak bakalım.Uykucu bir günde erken uyansa dişimi kıracağım.''Ayhan sitem ederken Eylül gülerek merdivenlerden çıkmaya başladı.Ebruyu ne kadar şımartsalar da kızları çizgisini hiç aşmamış olgun bir kız gibi davranmıştı.Asla ailesini utandıracak bir harekette bulunmamış ,yüzlerini yere eğdirmemişti. İkisi de kızlarından oldukça memnundu.Eylül kapıyı açıp içeri girdiği anda yatağın dağınıklığıyla kaşlarını çattı.
Hızla banyonun kapısını açtığında Ebruyu görememesiyle telaşlanmaya başladı.Odaya geri döndüğünde yatakta gördüğü şeyle kalp atışlarının hızlandığını hissetti.Uzun zaman önce Ebrunun anlattığı efsane aklında dolanmaya başladı.
''Eğer ben de bir gün gidersem anne yatağıma kocaman bir ejderha koymasını isterim hayal dünyasının.O zaman endişe etmezsin.''
''Bu efsanenin sonu yok anne hala devam ediyor.Araştırmalarıma göre ülkemizden 7 kadın ortadan kaybolmuş.Geriye yatakta külleri kalmış.Bu da efsanenin hala devam ettiğini doğruluyor.''
Eylülün eli kalbine giderken hızla rafa yaklaşıp efsanenin anlatıldığı kitabı eline aldı.Son sayfalarını açıp okumaya başladı.
''Ve Ejderin yuvasına yeni bir kız gönderildi.Bu sefer masum bir kız seçildi Ejder için. Masum ,güzel ve genç...''
Eylülün gözleri dolarken hızla kapıyı açıp aşağı indi.Çayını içen Ayhan karısının yüzünü görünce hızla yanına gitti.
Her şeyi Ayhan'a anlatan Eylül korkuyordu.Ayhan olayın şaşkınlığını atamamıştı üzerinden.Böyle bir şeye inanamıyordu.O sırada kapı çaldı.Eylül ağlayarak kapıyı açtığında karşısında Ağlayan kişiyi görünce gülümseyen yüzü soldu Güneşin.Kolundan tutarak içeriye çekiştirdi.
''Eylül abla iyi misin?Ne bu hal?'' Eylül olan her şeyi anlatırken göz yaşlarını tutamadı. Güneş Eylülün elini tuttu.
''Sakin olalım abla.Ebru çok okudu böyle şeyler. O ne yapacağını bilir.''
Bir birilerini teselli ettiler günler boyunca.Kurtulur umuduyla.
EBRUDAN
Akşam olduğunda üzerime giydiğim beyaz askılı belden bağlamalı diz kapağımın biraz üstüne kadar gelen şifon elbisemi giydim.Altına kırmızı parlak bir stiletto giyip saçlarımı saç spreyi sayesinde düzleştirip topuz yaptım.Dudaklarıma kırmızı ruj sürüp gözlerime hafif bir makyaj yapıp aşağı indim. Benden sonra gelen Ejder merdivenlerden inip karşıma geçti.Üzerine siyah bir takım giymiş saçlarını arkaya yatırmıştı. Gerçekten yakışıklı olmuştu.Bana bakıp kaşlarını çattı.
''Ruj fazla kaçmamış mı?'' Gözlerimi devirip koltukta duran siyah ceketimi aldım elime.
''Düğüne gidiyoruz Ejder parlatıcı mı sürseydim.''Ejder kafasını sallayıp paltosunu giydi. Kapıdan çıkıp arabaya bindik.Uzun bir aradan sonra saray gibi büyük bir yere geldik. Arabadan çıktığımızda hızla yanıma gelip elimi tuttu.Bir an ona bakıp omzum silkerek önüme döndüm.Hızla saraya girdik.Kapıda bizi selamlayan görevlilere Ejderin isteği ile mimiksiz bir şekilde baş selamı verdim.
Biraz yüksek bir yere çıkıp bizim için ayrılan beyaz büyük bir koltuğa oturduk.Etraf çok net görünüyordu.Önümüze gelen içeceklerle Ejdere ne kadar değer verdiklerini anlamıştım. Biraz sonra müzik eşliğinde gelin ve damat gelmişti.Dans etmeye başladılar.Müzik bittikten sonra tekrar dans müziği çalmaya başladı ve pist diğer çiftlerle dolmaya başladılar.Ben onlara bakarken Ejder eğildi kulağıma .
''Dans etmek ister misin?''Gülümseyerek Ejdere döndüm.Ayağa kalkıp elimi tuttu ve dans pistine indiğimizde bütün bakışlar bize dönmüştü.Ellerini belime koyup beni kendine çekti.Kollarıma boynuna dolayıp hafif hafif sallanmaya başladık.Etrafta beraber dans eden insanlar fısıldaşarak bize bakıyorlardı.Biraz sallandıktan sonra ellerini çekip elimden tutarak yerimize geçtik.
Düğünün en güzel kısmına gelmiştik.Oyun havası ,dans müziğinin yerini alırken ayağa kalkmak için hareketlendiğimde Ejder kolumu tuttu.
''Nereye gidiyorsun'' Başımı ona çevirip dans pistinde eğlenen insanları gösterdim.
''Kurtlarımı dökmeye.''Kafasını salladığında düşmemeye dikkat ederek pistte indim.Bir kaç kızla tanışıp onlarla birlikte oynarken yanıma bir adam gelip kolumu tuttu.Elektriğe dokunmuş gibi birden elimi çektim.
''Sen kimsin?Çokta güzelmişsin.''İmalı sorusuyla kaşlarımı çattım.Ejderin olduğu yere baktığımda bir kaç kişiyle konuştuğunu gördüm.Kolumu tekrar tutunca çekmek istedim ama o kadar sıkı tutuyordu ki canımın acıdığını hissediyordum.Parmağımdaki yüzük birden parlayınca Ejderin yerinden hızla kalkıp etrafa bakınmaya başladı.Boştaki diğer elimi havaya kaldırdığımda gözlerimiz buluştu.
Yüzüğün ışıltısı sönerken hızla yanımıza gelmeye başladı.
''Kolumu bırak yoksa çok kötü şeyler olacak!'' Dedim tehdit ederek.Hafifçe gülüp kafasını eğdi.
''Hadi ya ne yapacaksın?'' Yüzüme eğilirken Ejder boynundan tutup geriye doğru savurdu adamı.Kaşları ölümüne çatık bakıyordu adama.Beni arkasına alarak adama döndü.
''Sen kraliçene mi sarkıyorsun? Bunun bedelini biliyor musun?!!!'' Dİye kükreyince müzik kesildi ve herkes buraya bakmaya başladı.Karşımdaki adam korkusuzca bakıyordu. Korkmuyor muydu? Piç bir gülümseme ile bakmaya başladı.
''Güzel kızmış.''Dedi umursamazca.Ejder daha da sinirlenerek adamın kulağına yaklaşıp bir şey söyledi.Ardından adamın yüzü sinirden kızardı ve çekip gitti. Ejder düğün sahibini tebrik edip elimden tutarak dışarıya çıkardı.Arabaya binip nereye gittiğimizi, bilmeden yola bakıyordum.Kısa bir aradan sonra uçurum gibi bir yere gelmiştik ve ay çok net görünüyordu.
Arabadan inip uçurumun kenarında durduk.Ejder elimi tutup aya bakmaya başladı. Topuklarım ayaklarımı acıtmaya başladığında topuklularımı çıkarıp yere koydum. Ayaklarım rahatlarken bir adım ileriye adım atıp kafamı Ejdere çevirdim.
''Çok güzel. Telefonunu versene.''Kaşlarını çatıp telefonunu cebinden çıkardı ve bana verdi.Kamerayı açıp ayın güzel görüntüsünü çektim.Ardından telefonu selfi moduna alıp kendime çevirdim.
Ejdere yaklaşıp boynuna sarıldım ve hiç beklemediği anda fotoğrafımı çektim.Geriye gidip kaşlarını havaya kaldırdı.
''Ne yaptın?''Dedi hayretle.Küçük bir kahkaha atıp telefonu ona verdim.
''Geceye bir iz bıraktım.Peki sen geceye bir iz bırakmak istesen ne yapardın?'' Diye sordum gülümseyerek.Bana bir adım yaklaşıp kolumu tuttu ve uçurumun kenarından uzaklaştırdı. Dudaklarını yalayıp kısık sesle cevap verdi.
''Geceye bir iz bırakmak istesem seni öperdim.'' Buz gibi havada yandığımı hissederken yutkundum.
''Neden öpmüyorsun?'' Dedim kendime engel olamayarak.Ben gülümserken kulağıma eğildi.
''Ay güzelinin gülüşünü izliyorum.''Kendime engel olamayarak küçük bir kıkırtı kaçtı ağzımdan.Hoşuma gitmişti.Benim gülüşümü güzel buluyordu.Elimi çekiştirip arabaya yöneldik.
Kısa bir süre sonra eve gelmiştik.Banyoya girip işlerimi hallettim ve uzun bir eşofman giyip sporcu atletini giydim.Ejderin yanına gidip yatağa yattığımda ejder arkamdan sarıldı. Ellerimi onun ellerinin üzerine koyup uyumaya başladım.
Efsaneler ,kehanetler,hikayeler her ne olursa olsun gerçeklik payı olabilir . Efsaneler yaşanmış olaylardır.Ben bir efsanede yaşıyorum.Sonu gelmeyen belki de sonunu benimle getireceğim bir efsanedeydim.Bu efsane kısa sürede gerçeğe dönüşecek ve aileme ve aşkıma en kısa sürede kavuşacaktım.Yarının insana neler getirceği bilinmezdi.
BÖLÜMÜ BİTİRMİŞ BULUNMAKTAYIM.5 GÜNDÜR YARIM YARIM YAZDIM VE SİNİR KRİZİ GEÇİRECEKTİM.AŞAĞI YUKARI ÇIKIP İNMEKTEN BİTTİM YANİ.BÜTÜN AYAK İŞLERİNİ BEN YAPIYORUM VE EV YOL GEÇEN HANINA DÖNDÜ.
İYİ TATİLLER.BENİM TATİLİM TATİL BİTİNCE BAŞLIYOR. :)))
B.BATMAZ