Vazgeçebilir Misin ?

By HaticeKurtaran

360K 12.8K 555

'' Vazgeçebilir misin kalbim ? Atmana sebep olan, kavgalı olan akılla seni dost yapan, hüznü senden uzaklaştı... More

Vazgeçebilir Misin ?
1. Bölüm // Kalbimin Tek Sahibi //
2. Bölüm // Aşk Uzmanı //
3. Bölüm // İlk Çarpıntılar //
4. Bölüm // Beni Yak //
5. Bölüm // Beklenmeyen Ataklar //
6. Bölüm
7. Bölüm // Aşka Odaklan //
8. Bölüm // Uslanmaz Hasta //
9. Bölüm // Sürpriz Misafir //
10. Bölüm // Baldız ? //
11. Bölüm // Bir Miyiz ? //
12. Bölüm // Cesur Adımlar //
13. Bölüm // Büyülü Kahveler //
Şahane Sürprizli Bir Not // Bakmadan Geçmeyin ;) //
14. Bölüm // Ömürlük Aşk... //
15. Bölüm // Sürpriz Karşılaşmalar //
16. Bölüm // Nefes Kesen Manzara //
17. Bölüm // Her daim sevmeme izin ver //
Sürprizzz ^_^
18. Bölüm // Kalbime Sahip Çık ! //
19. Bölümden Alıntı
Önemli Bir Soru
20. Bölüm // Sadece Sen Varsın //
21 Bölüm // Düğüm Noktası //
22. Bölüm // Sevdim ve aldatıldım... //
23. Bölüm // Söz... //
24. Bölüm
25. Bölüm Alıntısı // Bol acı ve gözyaşına hazır olun //
25. Bölüm // Yıkık harabe yürekler... //
Seni İstemiyorum! Kitap oluyor <3
26. Bölüm // Dostluklar sahneye iner... //
27. Bölüm // Vazgeçebilir Mi ? //
28. Bölüm // Üç harflik serüven... //
29. Bölüm / Hüsran... /
30. Bölüm / FİNAL
Pes! Pembe
Seni İstemiyorum! Kapağı Belli Oldu
Tüyapta İlk İmza Günü <3
Meleğin Ateşi Yayında...

19. Bölüm // E&Y //

3.7K 209 14
By HaticeKurtaran

Vazgeçebilir Misin ?

19. Bölüm

Yemyeşil bir çimin üzerine kurduğu masayla enfes bir görüntü sağlayan Yetkin, beyazın göz kamaştıran özelliğini hem masada hem de çimlerin üzerinde kullanmıştı. Çimler beyaz güllerle büyük bir kalp oluştururken kalbin içindeki E&Y harfleri ise muhteşem bir görüntü sağlamıştı. Çimlerin bu güzelliğinin yanı sıra masaya da konan beyaz güller masumluğun, sevdanın izini her yere imzasını atarken, Eva nefesini tutarak bu görüntüyü hafızasına kazıyordu. Yetkin, Eva'yı masaya oturtmadan önce masadaki kutuyu alarak sevdiğine uzattı. Eva, soluksuz bir şekilde elindeki siyah kutuyu tutarken gözlerini de Yetkin'in gözlerine kilitli bırakmıştı.

Kutuyu yavaşça açarken kendini de olası bir teklife hazırlıyordu. İçinden her şey çok hızlı ilerliyor, diye geçirirken kutunun içindekini görünce düşüncesi hızla yer değiştirmişti. Yüzük yerine anlamlı bir şekilde pırlantalardan işlenmiş bir kolye duruyordu karşısında. Geçirdiği duygu sarsıntılarıyla sevdiğine bakarken onun da büyük bir aşkla kendine baktığını fark etti. Titreyen eline rağmen kolyeyi kutusundan çıkartırken asıl büyü kolyenin şeklinde ortaya çıkmıştı. Y&E harflerinin şık bir şekilde pırlantalarla işlenmesi hem kolyeye hem de harflere ayrı bir hava karmıştı. Aynı zamanda bu klasik hediyelerin de ötesine geçmişti.

Eva, dolan gözleriyle genç adama tüm hayranlığıyla bakarken Yetkin, genç kızın elindeki kolyeyi alarak kalbinin üzerine götürdü.

'' Bu harfler, ikimizin kalbini temsil ediyor güzelim. Ne sen ne de ben birbirimizden kopabiliriz. Bu aynı zamanda kalbimizin mühürlenmesi. İlk adımımızı atıyoruz Eva'm. Bundan sonra bu aşkın yolu hep mutlulukla ilerleyecek. Son nefesime kadar kalbin kalbimde, ruhun ruhumda olacak. Seni seviyorum.... ''

'' Kalbim kalbinde, ruhum ruhunda can bulacak. Bu kolye aşkımızın kördüğümü olacak. ''

Eva'nın sözleriyle elindeki kolyeyi sevdiğinin boynuna götüren Yetkin, hediyesini sevdiğinin zarif boynuna asarken oraya minik bir buse kondurmaktan da geri kaçmamıştı.

Kollarıyla sevdiğini saran genç adam, '' Bundan sonra adımlarımız daha bir emin, daha sağlam olacak. Sana kavuşmaya son bir adımım kaldı ve ben onun çok daha özel olmasını istiyorum. Çok yakında seni yanımdan hiç ayırmayacağım Eva'm...'' Dedi.

Eva, Yetkin'in kararlı sözleriyle kalbinin titrememesine mani olamamıştı. Sevdiği, aşık olduğu adam açık açık evlenmeye çok az kaldı diyordu. Hayallerinin ötesine geçen aşkı tüm ruhuyla kendini yeniliyordu. Kalbine saplanan heyecandan gözlerini masaya doğru yöneltirken Yetkin, Eva'nın sessizliğini utanmasına yormuştu. Hiç şüphesiz genç kız heyecanın ötesinde bu duyguyu da yaşıyordu. Yetkin, muzip bir ifadeyle Eva'nın elini tutarken masaya doğru ilerlediler. Eva'nın karşısına oturan genç adam hayranlıkla sevdiği kadını izlemeye başladı. Saniyelerin bile aralarına girmesine izin vermeden soluksuzca izliyordu. Yetkin'in hayran ve aşk dolu bakışlarını üzerinde hisseden Eva da heyecanını bir köşeye bırakarak sevdiği adamı izlemeye başladı. Sadece gözlerin konuştuğu dakikalarda aslında çok şey konuşuluyordu.

Aşkları, sevdaları ve gelecekleri....

Kalplerindeki tüm duyguların birbirlerine fısıldamasıydı, suskunluklarına neden... Onlar sessizce bu anın tadını çıkarırken duyguları çoktan birbirlerine kenetlenmişti.

Akşamın kör karanlığını üzerlerinde hissedene kadar yemeklerini yavaşça yiyip, sohbet etmişlerdi. Aşklarının keyfini çıkarırken özlemlerini de dindiriyorlardı. Bir gün görüşememek bile onlara zor gelirken koskoca bir haftayı görüşemeden geçirmişlerdi. Bunun acısını yemekte çıkarırlarken Eva'nın sözü bir an da yemeğin seyrini değiştirmişti.

'' Eğer bir gün aramızda bir yanlış anlaşılma olursa sadece birbirimize danışarak hareket edelim. Bizden başkalarının bu meseleye karışmasına izin vermeyelim. Ve ne olursa olsun birbirimizi üzmeyelim Yetkin. Kaybetmekten, vazgeçmekten korkuyorum. Bana bunu yaşatma! ''

Yetkin, Eva'nın sözlerine şaşırırken kaşlarını da çatmıştı. Bu acımasız duyguların aşklarına karışmasına izin vermezdi, veremezdi. İlk kez böylesi bir duyguya hapsolurken kendini eski acımasız adama da çeviremezdi.

'' Sen merak etme güzelim. O gönlünü her daim ferah tut. Aşkımız sadece bize ait. Buna birinin dahi karışmasına göz yummam. Bana güven Eva'm. Seni üzmem, üzemem. Seni üzdüğüm an kendimi de bitirmiş olurum. Ben senin nefesinle can bulurken seni nasıl nefessiz bırakırım ? ''

Eva'nın elini sımsıkı tutup gözlerinin kahveliğine takılı kalırken sevdiğinin gönlünü de ferahlatmaya çalışıyordu. Buraya kadar gelen aşklarını bundan sonra hiçbir şey bozamazdı!

Yetkin'in yanılması, Eva'nın hüsrana uğraması çat kapı gelen bir misafir gibi olacaktı çok yakında. Ama bunun geri dönüşü olmayacağı gibi merhemi de işe yaramayacaktı. Hayat her daim sürprizlerle dolu olduğu gibi acılarını da yanından ayırmazdı. Mutluluğun üzerine serpilen hata dolu anlar bazen tüm geçmişi bazen de tüm sevgiyi alır götürürdü. Çoğu kez hayat seni bambaşka bir yöne iterken unutamazsın yaşadıklarını. Ama bu tercihe düşenler de bilir ki Vazgeçmek de bir tercih işidir vazgeçememek de... Bunun en iyi örneği içimize işlenecek acı olaylarda saklıdır.

Yetkin'in sözleriyle rahatlayan Eva, derin bir nefes alıp başını gökyüzüne çevirdi.

'' Yıldızlar gibi kaymayalım biz de. Onlar bir boşluğa savrulurken biz hayatın çıkmazına hapsoluruz. Aşkımız hep böyle parlasın, ışığını hiç kaybetmesin. ''

Tedirginliğini son kez dile getirirken gözlerini de yıldızlardan çekmiyordu. Gözleri sözleri kadar cesaretli değildi çünkü... Yetkin, Eva'nın hislerini anlamaya çalışırken gözlerini gökyüzünde buldu. Sevdiği kadının tedirginliğini anlarken bu durumu çok fazla önemsemiyordu.

Ayrılmayacaklarından emin olduğu gibi aşklarından da emindi genç adam. Böyle kendilerinden eminken ayrılığın ya da kötü olayların kendilerine vurmayacağını düşünüyordu. Ne köreltici bir düşünceydi ki bu yaşadığı dünyanın bir oyundan farksız olmadığını bilmiyordu.

....

Her zaman güzel şeyler açmazdı kapımızı. Bazen hüzün, bazen ayrılık, bazen de hasret tüm rüzgarıyla kapımızın açık kalan yerinden içeriye sızardı. Cem, tükenmiş bir halde kendini koltuğa atarken bir kez yaşadıkları gözlerinin önünden süzülüp geçti. Sahi neydi onu bu kadar üzen, bu hale getiren ?

İçindeki sıkıntı koca bir dağ olup kalbinin atmasına yer bırakmazken sıkıntıyla anını ovuşturdu. Saçları uzamış, sakalları çıkmıştı şu birkaç günde.

Geçmişinde yaşadığı anı yeni yeni peşini bırakmışken son yaşadığı olayla tekrar eski haline dönüş yapmıştı. Sevmek, sevilmek onun işi değildi. Zor da olsa kabullenmişti genç adam bunu. Ne zaman sevmeye karar verse vurgunu yiyordu kalbinin en hassas noktasına. İki kere iki dört etmişti ve şimdi üç kere üçüm dokuz etmesine gerek yoktu. Onun bir kez daha aynı hatayı tekrarlayıp üçüncü kez darbe yemeye niyeti yoktu. Bundan sonra sadece ve sadece günlük ve heveslik kızlarla takılacaktı. Aşkın tüm gücü ve kudreti ondan ebediyen uzaklaşmıştı.

Yattığı yerden doğrulup sarsak adımlarla odasına geçtiğinde kendini duşa soktu. Bedeniyle beraber tüm geçmişini, acılarını ve darbelerini silme vakti gelmişti. Silinmemeye ant içmiş anılar aklına durmaksızın üşüşürken bu durumu çekecek durumda değildi.

Son kez kendini bu hala sokan Cem, nefretle duşunu alıp, tüm izleri anılarından silmeye çalıştı. Hayat ona yeni bir kucak açmışken, genç adamın bundan haberi bile yoktu. Tam her şey bitti derken asıl olay ve unutulmayacak anılar bu zaman diliminde yaşanacaktı.

.....

Eva, huzurla yerinden kıpırdarken gözlerini açmamak için direniyordu. Sanki gözlerini açarsa yaşadığı o unutulmaz dakikalar gördüğü rüyaların sahibi olacaktı. Bundan korkarak birkaç dakika daha yatağında oyalandı. En sonunda elini boynuna götürerek yaşadıklarının tamamen gerçek olduğunu kanıtladı. Aşkının, sevildiğinin ve bir ömürlük beraberliğinin simgesini boynunda taşıyordu. Ne şimdi ne de daha sonra asla çıkmayacaktı bu kolye boynundan.

Keyifle gözlerini açıp kar beyazı yatak örtüsünü üzerinden çekerken aklı hala dün ki konuşmalarındaydı. Söz vermişti sevdiği adam ve Eva her şeyiyle güveniyordu genç adama. Ruhunu ve kalbini rahatlıkla Yetkin'e verirken artık aşklarının da büyük bir basamağa adım attıklarından haberdardı. Yalnız atladığı, dahası unuttuğu bir şey vardı.

Aşk ve güven zor bulunan bir duygu iken en kolay kaybedilen de iki misafirdi....

Son...

Beklettiğim için özür dilerim. Vizelerim ve İstanbul'a gelişim biraz zorladı yeni bölüm yazmama. Umarım beklediğinize değen bir bölüm olmuştur. Beğeni ve yorumlarını çok merak ediyorum. İnşallah bu sefer +30 beğeni ve bolca da yorum gelir.

Bu arada tüm okuyucularımı Hatice Kurtaran'dan Hikayeler adlı grubuma bekliyorum.

Continue Reading

You'll Also Like

10.6K 1.3K 6
Bir gün güneş gibi parlayan bir kız geçmişi karmaşık ve karanlık bir adama aşık olur... Ve adam ondan kaçtıkça kader onları bir araya getirmek için e...
6.6K 323 22
Belki de bir imkansızı sevdim..
559K 67.3K 99
Güzeller güzeli bir ay yüzlü ve daldan dala konarak her çiçekten bal alan bir çapkın. Kader ağlarını örer de Ay Yüzlünün daha doğmadan kalbine hapset...
811K 48.1K 71
Bir umut kırıntısı benim kalbim. Işlenilen suçun ağırlığında canımı almak için yemin edenlere inat , umutla bekliyordu işte . Kocamı öldürdüm ama bu...