İKİ DÜNYA ARASINDA - EJDERİN...

By viviandsena29

119K 6.7K 1.2K

Ebru ; 23 yaşında , güzel alımlı ve bunun farkında olan bir kızdır. Bir sabah uyandığında odasında üç kapı gö... More

1.bölüm TANITIM
2.Bölüm EJDERİN YUVASI
3. Bölüm ÖZLEMEK
4. Bölüm YAĞMUR
5.Bölüm YÜZÜK
6.Bölüm GÜÇ
8.Bölüm AY GÜZELİ
9. Bölüm KÜÇÜK YILDIZ
10.Bölüm KİTAP
11. BÖLÜM OYUN
12. Bölüm SESSİZLİK
13. Bölüm KELEBEK
14.Bölüm BEKLENMEYEN
15.Bölüm VAY ANASINI BE!
16.Bölüm SON SAYFA
17.Bölüm SEN VE BEN
18.Bölüm HAPŞEVET
19.BÖLÜM GELİNLİK
20.Bölüm GEÇ OLMADAN
21. Bölüm HİSSİZLİK
22. Bölüm KADER
23. Bölüm ÇARPIŞMA
24.bölüm KİLİTLİ KALDIM
25.bölüm BENİMLE BİRLİKTE
FİNAL

7. Bölüm DOLUNAY

5.3K 300 50
By viviandsena29

Yeni bölümcüler alın size yeni bölüm .@Lavinia--Yaren--   senin için olsun bu bölüm .


Geçtiğim yollara,yollara bıraktığım ayak izlerini gördüm arkama baktığımda.Yemyeşil çimenler ,rengarenk çiçekler ve balta girmemiş büyük bir orman karşıladı beni.Saçlarım özenle bağlanmış, dudaklarımda elbisemin zıddı bir ruj var.Pembe.Siyah uzun yerlerde sürünen elbiseme baktım.Karşımda büyük bir ev vardı.Şatoya benzeyen kocaman bir evdi.Karanlık pencerelerine baktım.O kadar korkutucuydu ki Kalbimin hızlandığını hissettim.Eve doğru yürüdüğümde  arkamdan biri elimi tuttu.Kafamı çevirdiğimde kızıl saçlı kızıl gözlü bir kadın gördüm.Bu kadın kızıl periye benziyordu.

Gülümseyen ve gülünce yanağında belli olan derin gamzeye baktım.Beni kendine çekip açık bir kapıdan içeri girdi.Ben de peşinden girdim.Beni yine odama getirmişti.Ama odam çok değişmişti.Yatağımın çarşafları siyah ve çift kişilikti.Duvarlarımda fotoğraflar bana göz kırpıyordu.Bunlar kimdi acaba? Ben düşünürken kızıl peri elimi çekiştirdi.Elinde kırmızı bir balon vardı.Balon o kadar güzeldi ki kıpkırmızı ve parlaktı.Balonu bıraktığı anda balon patlayarak içindeki suyu saçlarımı ıslattı.Ve elbisem beyaza dönüştü.Saçlarım omuzlarıma döküldü.Aynadaki görüntüme baktığımda dudaklarımdaki rujun kırmızıya döndüğünü gördüm.Kızıl peri elini yanağıma koydu.

''Güzel kızım sana yardımcı olmaya çalışıyorum.Ama sen her seferinde fırsatları kaçırıyorsun.''Kaşlarımı kaldırıp onun gözlerine baktım.

''Ben ne yapmalıyım bilmiyorum.''Diye itiraf ettim mırıldanarak.Güzel gülüşünü daha da derinleşirken gözlerini açıp kapattı.

''Yüzükler sizi  birleştirmeye çalıştıkça sen kaçıyorsun güzel kızım .Bunu neden yapıyorsun?''

Söyledikleri ile başımı yere eğdim.Rujlu dudaklarıma aldırmadan alt dudağımı üst dudaklarımın arasına sıkıştırırken parmaklarımla oynuyordum.

''Kızıl peri ben ne yapacağımı bilmiyorum.Çok utanıyorum.''Dedim başım yerdeyken.Elini çeneme koyup kafamı kaldırdı.Gözlerimin en içine baktı.Eliyle gözlerimi kapatıp tekrar açmamı sağladı.Elleri dudaklarıma ve saçlarıma değdi.Ellerimi ellerinin arasına hapsetti.

''Seni değiştireceğim güzel kızım.Artık aranızdaki çekime izin verin ve aşık olmak için uçan kalplerinizi avuçlarınızdan bırakın.'' dedi avucunu açarken.Elindeki kanatlı kalbe kaydı gözlerim.Kızıl perinin dediğini anlamazken karşımda gördüğüm ayna gözlerimin açılmasına sebep oldu.Saçlarım her zamankinden daha canlı ve gürdü.Gözlerim kahvelerini yitirmiş kızıl olmuştu.Gülümserken kızıl periye döndüm.

''Gözlerim?''Dedim ellerim gözlerime giderken .Kızıl peri yanıma gelip elimi tuttu.

''Kırmızı tutkunun rengidir güzel kızım.Kızıl gözlerin senin heyecanını ele verecek . Siz artık saklanamayacaksınız güzel kızım.'' Kalbim hızlanmaya başlarken son kez fısıldadı kulağıma.''Siz artık tutkunun esirisiniz.''

Uykum açılırken belimi saran kollar ve boynumun arasındaki nefesler heyecanlanmama sebep oluyordu.Örtü ikimizi sararken burnumun önündeki saçlarının kokusu genzimi dolduruyordu.Saçları çok güzeldi.Elimin arasındaki saç tutamları yumuşacıktı.Belimi saran parmakları nefeslerimin boğazımda düğümlenmesini sağlıyordu.Başının altındaki kalbim daha da hızlı atarken kafasını hareket ettirdi.Daha da yerleştirdi .

''Nefes al aptal boğulacaksın.Kalbin çok hızlı atıyor.''Kaşlarım çatılırken Sıcakladığımı ve terlediğimi hissettim.Midem kasılırken kuru bir öksürük çıktı dudaklarımdan.

''Üzerimden kalkmayı düşünmüyor musun acaba?'' Dedim mırıldanarak.Kafasını iki yana salladı.Boynuma değen dudakları nefes almamı zorlaştırıyordu.

''Yumuşak ve sıcaksın.Ayrıca güzel kokuyorsun.''Dedi mırıldanarak.Gözlerim fal taşı gibi açılırken uykusunda saçmalıyor mu acaba? Diye düşünüyordum.Aradan geçen dakikalarda gözlerimi duvara dikmiş izliyordum.Ellerini üzerimden çekmeye çalışırken homurdanarak daha da sıkı sardı beni.

''Kıpırdama.''Dedi uyarırcasına.

''Kalkmam gerek .''Dedim mırıldanarak.Ellerini üzerimden çekerken kafasını kaldırıp kendini yana attı.sonra birden oflayarak gözleri kapalı bir şekilde kalktı ve üzerindeki tişörtü küfür ederek çıkarttı.Esmer teni çıplak kalırken kendini tekrar yatağa bıraktı.Gözlerimi kaçırıp tuvalete girdim.İşlerimi halledip ellerimi yıkayarak dışarı çıktım.O hala uyurken kapıyı yavaşça açıp dışarı çıktım.Aşağı inip odama girdim.Dolabı açtığımda elim hiç ummadığım bir elbiseye gitti.Bunu istemsiz yapmıştım ve ne olduğunu anlamadan elimin altına gelmişti.Bunu giymek isteyen bir tarafım vardı.Ama soru şu ki bir erkeğin yanında bu kıyafeti giymek ne kadar doğru bir seçimdi.


Elbiseyi giydiğimde yakışmıştı.Aklım kızıl perinin dediklerinde takılı kalırken dolabın kapağını kapatıp gözlerime baktım.Kahverengilerim yerlerini koruyordu.Saate baktığımda 9'a geldiğini gördüm.Mutfağa girmek istediğimde parmağımda hissettiğim sızı ile yüzümü buruşturdum. Çarpılan kapının ardından merdivenin başından üzeri çıplak ve sinirli bir Ejder duruyordu.

''Ne bok yemeye uya-''Beni gördüğünde cümlesini yarım bırakarak sustu.Beni baştan aşağı süzerken dudaklarında çarpık bir gülümseme meydana geldi.Nefeslerim hızlanırken elimi hızla atan kalbimin üzerine koydum.Yavaş ve aheste adımlarla yanıma gelip kafasını eğdi.Gözlerini kırpıştırııp yüzüme bakarken teninin kokusunu hissetmemle gözlerim gözleri ile kesişti.Kaşları çatılırken geri çekildi.

''Siktir! Gözlerine ne oldu senin?'' Eliyle çenemi tutarken ben kaşlarımı çattım.

''Ne olmuş ki?'' Diye sordum şaşkınca.Beni salondaki aynanın yanına götürüp aynanın karşısına geçirdi.Aynada kendime baktığımda gözlerimin rengi kırmızıydı ve alev alev yanıyordu.Tıpkı yüzük gibiydi.

''Kızıl peri yaptı.''Dedim mırıldanarak.Hızla bana bakıp kollarımı tuttu.

''Ne? Yine ne dedi sana?Kelimesi kelimesine anlat.'' Dedi kaşlarını çatarken.Dudaklarımı ısırıp kafamı çevirdim.Ona nasıl anlatacaktım ki?Beni koltuğa çekiştirip karşıma oturdu.Eliyle anlatmamı işaret ettiğinde kafamı yavaşça sallayarak ona anlatmaya başladım.

''Rüyamda üzerimde siyah bir elbise vardı.Dudaklarımda pembe bir ruj ve saçlarım topluydu.Sonra bir şato gördüm siyah pencereli.Biraz ürkütücüydü.Gitmek istediğimde kızıl peri elimden tutarak beni yine odama götürdü.Sonra elindeki kırmızı balon üzerimde patlayarak üzerime içindeki suyu döküldü.Daha sonra elbisem beyaz oldu.Rujum kırmızı oldu.Sonra saçlarım açıldı.Kızıl peri benim artık kaçmamı ve kaçamayacağımı söyledi.'' Dedim tek nefeste.Kaşları çatılı bana bakarken birden gülümsedi.

''Demek istemiş ki:Artık aklından ne geçiyorsa tersini düşünemeden yapacaksın.Mesela bugün bu elbiseyi giymek istedin ama aslında istemiyordun.İstediğin için düşünsen de fırsatın olmadı.Yani artık aklından ne geçiyorsa yapacaksın.İstemsiz de olsa.Sonradan pişman olsan da.''

Nasıl yani dedim anlamayarak.Üzerime doğru gelip göz göze gelmemizi sağladı.Elleri iki yanımdan kafes oluştururken eğdiğim kafamı istemeden kaldırdım ve gözlerine baktım.Nefeslerim hızlanırken yüzüme bakıp gülümsedi.Bu gülümseme hınzır bir gülümsemeydi.

''Kırmızı tutkunun rengidir Ebru.Tutkunun var olduğu anlarda kendine engel olmayacaksın. Şu an olduğu gibi.Bakmak istedin ve baktın.Kendine engel olamadın. Gözlerin kalp atışlarının hızlanması ile kırmızıya dönüştü.''Kendimi geri çekemiyordum. gözleri gözlerimdeyken ellerinden biri yanağıma kaydı.Dokunduğu dudaklarımı ısırdığımı yeni fark ederken kendini yutkunarak geri çekti.Yanımdan kalkıp giderken az önce olan şeyler nedeniyle bir süre kendime gelemedim.

Kalkıp mutfağa gideceğim sırada parmağım tekrar sızladı.Yukarıdaki kapı gürültü ile çarpılıp aşağı inen ayak sesleri dudağımı ısırmamı sağlarken yavaşça arkamı döndüm. Bana kızgınca bakarken elini uzattı.Çekinerek büyük elini tuttum.Üst kata çıkıp odaya girdiğimizde o üzerini değiştirirken cama dönüp etrafı izlemeye başladım.Bir süre sonra arkamda varlığını hissettiğimde arkamı döndüm.

Bana bakıyordu.Gözümün önüne gelen saç tutamını kulağımın arkasına atarken sağ  dudağı kıvrıldı.Elini yanağım boyunca kaydırıp boynuma ulaştı.Boynumdan koluma doğru inerken içimin titrediğini hissettim.Sertçe yutkunurken eline bakıyordum.Eli son durak olarak elimi tuttu ve beni çekiştirerek aşağı inmeye başladık.Beni koltuğa oturtup karşıdaki koltuğa uzanıp telefonuna bakmaya başladı.Aklıma Ejderin yaşı gelirken muzırca gülümseyip Ejdere baktım.

''Ejdeeerr?'' Dedim sona doğru uzatarak.Telefondan başını çevirmeden öküzce cevap verdi.

''Hı?''Dedi.Yerimde bağdaş kurup dudaklarımı yaladım.Gülmemek için kendimi tutarken sordum.

''Sen şimdi kaç yaşındaydın?'' Diye sordum.Başını telefondan çevirip umursamazca cevap verdi.

''101.Ne oldu?'' dedi umursamazca.Aklıma A101 şakası yapmak gelse de o fikri kenara atarak parmaklarımla aramızdaki yaş farkını hesaplamaya başladım.Ben parmaklarımı sayarken bana bakan kaşları çatıldı.

''Ne yapıyorsun?''Aklımdaki sayıyı tutarken omuz silkerek cevap verdim.

''Aramızdaki yaşı hesaplıyorum.''Dedim.Saymayı bitirdiğimde dudaklarımı kemiriyordum. Ben 23 yaşımdaydım.Aramızdaki fark 78 yaştı.Yattığı yerden doğrulup telefonu kapatarak masanın üzerine bıraktı.Dudaklarını yalayıp kafasını yana eğdi kısık bakışlarıyla.

''Kaç yaş varmış?'' Dedi kısık sesiyle.Gülmemek için kendimi zor tutarken cevap verdim.

''77 Yaş. '' Dedim gözlerine bakarak.Kafasını sallayıp yüzündeki çarpık gülüş ile ayağa kalkıp yavaş adımlarla önüme gelip diz çöktü.Göz göze gelirken fısıldadı.

''Eee,ne olmuş?'' Dedi sabit tuttuğu sesiyle.Derince yutkunurken histerik bir gülüş çıktı dudaklarımdan .Gözlerimi açıp elimi salladım.

''Amaaan canım.Ahaha sen de .Aşkın yaşı mı olur.Saçmalama.''Ben saçma saçma konuşurken o keyif alır gibi yüzüme bakıyordu.Üzerime doğru gelirken geri gitmek istesem de gidemedim ve kafam koltuk başlığına dayandı.Elleri iki yanımı kapatırken yüzüme yaklaşıyordu.Gülen yüzüm solarken o hala gülüyordu.

''Ne oldu? Az önce ima ettiğin şeyi anlamadım mı sandın?''Ben ona tepkisizce bakarken ellerim aramıza mesafe koymak için onun göğsüne gitti.Elim ateşe değmiş gibi çekip tekrar koydum.Dudaklarımı yalarken gözleri dudaklarıma kaydı.

''İlk günden beri merak ediyorum.'' Dedi etkilemeye çalışırmış gibi bir sesle.Kaşlarımı çatıp yutkunarak sordum.

''Neyi?'' Dedim sesim titrerken .Bana daha da yaklaşırken nefesi dudaklarıma vuruyordu.Sıcaklık tenime vururken terlediğimi hissediyordum.Dudaklarını yalayarak son kez fısıldadı dudaklarını dudaklarıma bastırıp maraton koşmuşum gibi atmaya başlayan kalbimle.

''İnce dudaklarının tanını.''

Dudaklarını dudaklarıma bastırmış hareket etmemi sağlarken nefesim boğazımda düğümlendi.Midem kasılırken dudaklarını hareket ettirerek beni öpmeye başladı.Yumuşak dudakları öyle nazik öpüyordu ki gözlerim kendiliğinden kapandı.Ellerim istemsizce ensesine giderken bunu yapmak istemiyordum.Ama kendimi yaparken buluyordum. Ellerim yumuşak saçlarını bulurken ona karşılık verirken buldum kendimi.Acemice karşılık vermem onu inletirken beni belimden tutarak kucağına alıp dönerek koltuğa oturdu.

Elleri belimi kavrarken kendimi nasıl hissettiğimi bilmiyordum.Hatta kendimi hissetmiyordum.Bunu bilinçli yaptığımdan bile şüpheliydim.Sonunda kendini geri çekip alnını alnıma dayadı.Hızlı nefeslerimiz birbirine karışırken gözlerimi titreyerek açtım.Ne yapmıştım az önce? Onu öpmüş müydüm? Sanki elektrikli bir sobanın önünde gibi yüzüm yanarken utançla gözlerimi kapatıp alt dudağımı ısırdım.Dudaklarından küçük bir gülüş çıktı.Sonra küçük bir öpücük bıraktı dudaklarıma sonra da gözlerime.

''Bunu kast etti kızıl peri.Tutkunun esiri olduk.Ateşlerin içinde yandık.'' Dedi eliyle yanağımı okşayarak.Dudaklarımda küçük bir gülümseme oluşurken gözlerine baktım.

''Kırmızı gözlerinle bana bakınca çok çekici görünüyorsun.'' Dedi.Daha ne kadar utanacağımı bilmiyordum.Ayağa kalkıp beni yere bıraktı.beni bırakıp mutfağa geçti.Bir süre sonnra mutfak kapısına yaslanarak beni izlediğini fark ettim.

''Koca kıçını kaldırıp buraya gel.Yemek yiyeceğiz.''kafamı tamam der gibi sallayıp ayağa kalktım.Yavaş ve titrek adımlarla mutfağa gittim.Ben sandalyeye otururken o kalçasını tezgaha yaslanıp bana bakıyordu.

''Utanç duygusunun gerçek anlamı var şu anda karşımda.Kendine gel.Sen benim için geldin buraya unuttun mu?''Gözlerimi onun gözlerine çevirdim.Onun için gelmiştim.Yüz yıllık esaretinden kurtarmak için gelmiştim.Onun kurtarırken kendimi esaret altına alacaktım aşık olarak.Kafamı tamam anlamında sallarken karşıma oturdu.Kahvaltımızı yaptık.O mutfaktan çıkıp salona geçerken ben mutfağı toparlayıp çekinerek yanına oturdum.

Akşama kadar televizyondan film izledik.Akşam olmuş hava kararmıştı.Kafamı cama çevirdiğimde gördüğüm manzara ile dilim tutulmuştu.Dolunay o kadar güzel parlıyordu ki dudaklarımda peydah olan gülümsemeyi sonradan fark ettim.Cama yaklaştığımda dolunayın eşsiz manzarasına büyülenmiş gibi bakıyordum.Elim yüzüğümü bulurken arkamdan Ejderin sesini duydum.

''Ne yapıyorsun orada?''Camdan yansımasını görüyordum.Camdaki yansımasındaki gözlerine bakıp cevap verdim.

''Baksana dolunay çıkmış.Çok güzel değil mi?''Gözlerim parmağımdaki yüzüğe kayarken neden parladığına dair bir fikrim yoktu.Ejder birden kolumdan tutup kendine çekti.

''Siktir!''Küfür etmesini anlamlandırmazken vücudumun uyuştuğunu hissediyordum.Elini elime sarıp yüzükleri birleştirdi.Vücudumu bir titreme sararken kendine çekip sarıldı. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.Rahatlamış gibi yüzüme bakıp alnımı alnına dayadı.Nefesi yüzüme vuruyordu.Buraya ne ara gelmiştim ben? camın önünde ne işim vardı?

''Ne oldu? '' Dedim şaşkın bir şekilde.Ne olduğunu anlamazken elimden tutup odaya çıkardı beni.Yatağa oturup beni yanına çekti.

''Güzelim dolunay ayda bir kez çıkar.Büyüleyici gibi görünerek büyüler.Seni hipnoz ederek her şeyi unutturur ve kendini kaybedersin.Caxiler için açık hedef olursun.Yüzük olmasaydı sen zor kurtarırdım. Dolunaya sakın bakma .'' Dedi uyararak. Yüzüğümün  bu kadar parlamasının sebebi buydu demek ki.Gözlerimi sıkıca yumup gözlerine baktım.

''Uykum geldi benim.''Gülümseyerek yatağın önündeki dolaptan bir gecelik takımı verdi bana .Arkasını döndüğünde ona güvenip üzerimdekini çıkararak geceliğimi giydim.Eline uzanıp elini tuttuğumda arkasını döndü ve ışıklar kapandı.Alışmıştım artık.Bu dünya kendini böyle koruyordu.gece yarısına geldiğinde her şey derin bir uykuya dalıyordu. Elimden tutup beni yatağa çekti.Beni hiç tereddüt etmeden göğsüne çekerken nereye koyacağımı bilmediğim ellerimden birini saçlarına götürdü.Diğeri belini sardı.

Uyku ilk kez huzurlu kollarına beni çağırırken kendimi bulutların üzerindeymiş gibi hissediyordum.Bu gün öğrendiklerim kendini tekrar ederken yarını düşünmemeye çalışıyordum.Ona yavaş yavaş alışırken aslında bir yönünü fark ettim.Sahipleniyordu. Bırakmıyordu ve yanındaki kişinin zarar göreceğini anladığı an kendini kaybediyordu. Korkuyordu.Aslında o bana güveniyordu.

Onu sevmek istedim.Onun beni sevmesini istedim.Kollarında saatlerce sebepsizce uzanmak istedim.Bu gün olduğu gibi utansam da onu kana kana öpmek istedim ve bunu bilinçli yapmak istedim.Yüzük araya girmeden elini tutmak kalbime koymak istedim.Onu görünce atan kalbimi sahiplenmesini istedim.Ben galiba bu gün fazla şey istedim.Aşk daha fazla bir istek olsa da ben onu aslında hep istedim.Şimdiye kadar kimse çıkmadı karşıma.Kimsenin karşısına çıkmadım.

Ben hep babam gibi birini bulmak istedim.Evlilikte ve ilişkide korktuğum şeyler vardı.Aldatılmak gibi.Ben kimseye güvenemedim babamdan başka.Ama şimdi çok başka.Çünkü aldatmak bir yana bir birimize muhtacız biz.Kimsemiz yok birbirimizden başka.Gece olsa o ve ben de yıldızlar.Tamamlasak birbirimizi yapboz gibi.

Bir söz okumuştum.-Siyah neden gök kuşağında olmak istesin ki, gece tamamıyla ona aitken.-Şimdi o neden başkasını istesin ki ben ona aitken.Aşk belki de en can alıcı zamanda itiraf eder.Kendini otaraya en olmadık zamanda çıkar.Belki yemek tarifi verir gibi olacak ama bilmediğin bir yemeğin tarifini nasıl vereceksin ki? Öyle değil mi? Ben aşkı kimseden öğrenmeyecektim.Kendim öğrenecektim.

Belki şimdi belki yarın. Ama er yada geç öğrenecektim.



BİTİRDİNİZ GENÇLER. EVET AŞKI TARİF ETMEK BİLMEDİĞİN BİR YEMEĞİ TARİF ETMEK KADAR ZOR. ŞUNU SÖYLEMELİYİM Kİ YAZARKEN ÇOK HEYECANLANDIM.İLK KEZ BAŞINDAN BERİ SADECE BURADA HEYECANLANDIM.

HEYECANLANANLAR EL KALDIRSIN?

OKURKEN GÜLÜMSEYENLER EL KALDIRSIN?

DAHA NELER OLACAK ACABA DİYENLER EL KALDIRSIN?

Bİ SİKTİR GİT DİYENLER?

PEKİ PEKİ HOŞÇAKALIN SEVGİYLE KALIN.ÖPÜLDÜNÜZ.


B.BATMAZ


Continue Reading

You'll Also Like

5.9K 345 41
Çocukluğunda babasından ağır şiddet gören Murat, hayatı boyunca babasına benzememek için çabalar. Hayali yerine koyduğu hedeflerini böyle bir babaya...
372 28 8
İşte o an anlamıştım... Ne o geri dönecekti... Ne ben oraya dönecektim... Ama Tengri'nin işi bu ya tamgasını basmıştı kaderlerine... Hikayedeki baz...
850K 39.5K 80
[texting] asu: kim? asu: en azından bana kim olduğunu söyle asu: o gece gittiğin mekandaki kızlardan birisiyle mi aldatıyorsun beni? asu: ya da okuld...
11.4K 1.1K 16
İnsanlar klanlar halinde dünyanın dört bir yanına dağılmış halde yaşıyordu. Klanlar genellikle kendi halinde yaşardı. Aralarındaki savaşlar yok denec...