İKİ DÜNYA ARASINDA - EJDERİN...

By viviandsena29

119K 6.7K 1.2K

Ebru ; 23 yaşında , güzel alımlı ve bunun farkında olan bir kızdır. Bir sabah uyandığında odasında üç kapı gö... More

1.bölüm TANITIM
2.Bölüm EJDERİN YUVASI
3. Bölüm ÖZLEMEK
4. Bölüm YAĞMUR
6.Bölüm GÜÇ
7. Bölüm DOLUNAY
8.Bölüm AY GÜZELİ
9. Bölüm KÜÇÜK YILDIZ
10.Bölüm KİTAP
11. BÖLÜM OYUN
12. Bölüm SESSİZLİK
13. Bölüm KELEBEK
14.Bölüm BEKLENMEYEN
15.Bölüm VAY ANASINI BE!
16.Bölüm SON SAYFA
17.Bölüm SEN VE BEN
18.Bölüm HAPŞEVET
19.BÖLÜM GELİNLİK
20.Bölüm GEÇ OLMADAN
21. Bölüm HİSSİZLİK
22. Bölüm KADER
23. Bölüm ÇARPIŞMA
24.bölüm KİLİTLİ KALDIM
25.bölüm BENİMLE BİRLİKTE
FİNAL

5.Bölüm YÜZÜK

5.8K 322 20
By viviandsena29

Yağmur tüm şiddeti ile yağıyordu.Karanlık gökyüzü büyük gürültülerle çakan şimşeklerin ışıkları ile aydınlanıp tekrar kararıyordu.Yağan yağmur taneleri benim üzerime düşüp yok oluyordu.Oysaki tam üzerime geliyorlardı.Düz yolda yürüdüğüm sırada karşıma büyük ve gösterişli çeşme çıktı.Kulpları kırmızı mercandı ve çok güzel görünüyordu.Elimi uzattığım anda kendimi boşlukta buldum.

Yüzüme gelen damlalarla nefes nefese kan ter  ve ıslak bir şekilde uyandım.Ejder tepemde dikilmiş kaşları çatılı ve dik bir şekilde bana bakıyordu.Elini yüzüme doğru sallayıp Yüzüme sert olmayacak bir tokat attı.

''Uyansana kızım.Kış uykusuna mı yattın?''Bulanık gören gözlerimi kırpıştırarak açtığımda giydiğim geceliğin ıslandığını gördüm.Sinirle ona baktığımda sırıtıyordu.

''Bir insan böyle uyandırılır mı?''Elindeki bardağı komidinin üzerine bırakıp yatağa eğildi.Dudaklarını yaladığında gözlerim dudaklarına kaysa da tekrar gözlerine baktım.

''Öperek mi uyandırayım?Tamam bir dahakine denerim.''Gözlerim fal taşı gibi açılırken örtüyü üzerimden atıp ayağa kalktım.Saçlarım bile ıslanmıştı.Yatağa oturup keyifle beni izlemeye başladı.

''Öpme! Ne öpmesi canım.O da nereden çıktı.Bir kere dürtsen uyanırım ben.''Kafasını yan bir gülüşle sallayıp kollarını göğsünde birleştirdi.

''Böyle uyuyan birini görmedim ben.Ne yaptıysam uyanmadın.Üstüne üstlük 5 dk daha izin istedin.O da yetmedi 'Seni içebilir miyim?' Diye sayıkladın.Artık ne gördüysen rüyanda.'' Gözlerim daha da açılırken benim halime gülüp ayağa kalktı.Yanıma gelip saçlarıma dokundu.Sonra da alnıma koydu elini.

''Neyse bu kadar yaygara yeter.Hasta olmadan duşunu al ve giyin.Çocuk bakamam ben. Aşağıda kahvaltı hazır.Ve hazırlan bu gün denetim var.''

Yüzüne bakıp saçlarımı bileğimdeki toka yardımı ile topladım.Ne kadar sert görünürse görünsün aslında benliğini kaybetmemişti.Bir kadına nasıl davranması gerektiğini biliyordu.En azından ben öyle düşünüyordum.

''Ne denetimi?Benim ne işim var?''Yüzüme bakıp ciddi haline büründü.

''Bugün krallığım nasıl durumda onu öğrenmem gerek.Ayrıca caxiler peşindeyken seni tek başına bırakamam.2 yıl daha beklemek istemiyorum.'' Kapıyı çarpıp çıkarken,dünü hatırlayınca titrememe engel olamadım.Alev topu gibi bir adam beni götürmek istemişti.Hayatımda ilk görüyordum ve korkmama engel olamıyordu.

Banyoya girip kısa sürede duşumu alıp üzerime siyah bir badi ve kot bir pantolon giydim.Saçlarımı kurutup zorlansam da balık sırtı örüp aşağı indim.Mutfağa girdiğimde ejder camın önünde kalçasını yaslamış sigara içiyordu.Boğazımı temizleyip masanın başına geçtiğimde,bana bakıp sigarasından tekrar içip avucuna hapsetti sigarayı.Gözlerim avucuna kaydığında ellerini gevşetti.Avucundan dökülen küller yere döküldü.Yere doğru üflediğinde küller uçuşarak kayboldu.

Yaptığı hareket çok havalıydı.Acaba farkında mıydı? Önüme bıraktığı meyve suyuyla birlikte kahvaltıyı yapmaya başladık.Aklımdaki soruları ona sormak istiyordum.Sonunda dayanamayarak elimdeki çatalı bırakıp ona baktım.

''Dünkü yaratık neydi? Neden kralları olmana rağmen sana itaat etmiyor?'' Diye korkuyla sorduğumda ağzına attığı etti çiğneyip yüzüme baktı.

''Onlar bana itaat etmeyen şeytanlar.Bana itaat etmedikleri için hayal dünyası onları cezalandırdı.Ölünceye kadar yanmaya mahkum oldular.Onlar da ölür ve doğar.Ama bazıları insanların ruhlarını çalarak daha uzun yaşarlar.Her şeyin ve onların sahipleri olmamı istemediler.''

Ağzına bir et daha atıp çiğnemeye başladı.Kahvaltıyı bitirip dışarı çıktığımızda arabanın camına kafamı yasladım.akıp giden yollar bana düştüğüm bu dünyanın ayrıcalıklarını gözlerimin önüne seriyordu.Gökyüzündeki sabah olmasına rağmen kaybolmayan yıldızlar,ve gök kuşağı gibi rengarenk gökyüzü.

Araba yavaşladığında geldiğimiz yere baktım.Bar gibi bir yere gelmiştik.Arabadan inip onun yanına gittiğimde elimden tuttu.İçimin bir tuhaf olmuştu.İçeri girdiğimizde herkes onun gözlerine bakıp kafasını sallıyordu.Ejder beni barmenin yanına kadar götürdü. Barmen bana bakıp kafasını sallayınca ben de nezaketten kafamı salladım.

''Tolga 10 dakika göz kulak ol.'' Aldığı emri anlayan barmen elini kalbine götürüp geri çekti.Ejder yüzüme baktı.''Uslu dur.''O giderken gözlerimi devirip barmene döndüm.O da bana bakıyordu.Elindeki bardakları kurularken işaret parmağımda hissettiğim sızı ile parmağımı ovaladım.

''Hayal dünyasına hoş geldiniz efendim.''Barmene bakıp gülümsedim.

''Hoş buldum.'' O işini yapmaya devam ederken elimin acısı daha fazla artınca istemsizce inleyip parmağımı kaldırdım.Barmen endişeyle bana baktı.

''Efendim! İyi misiniz?'' Acıyla dişlerimi sıkıp parmağımı ona doğru uzattım.Parmağım kızarmıştı ve sanki kızgın yağ dökülmüş gibi sızlıyordu.Barmen parmağıma bakıp ,arkasını dönüp buz uzattı.Buzu alıp parmağıma koyduğumda iyi gelmişti.Yavaş yavaş acısı geçerken barmene teşekkür ettim.O sırada Ejder geldi.Yüzünde memnun bir ifade vardı.Yanındaki adam ona bir şeyler anlatırken keyifle güldü ve omzuna dokunup kafasını salladı.Adam merdivenlerden yukarı çıkarken Ejder beni gördü.

Kaşlarını çatıp söylenerek yanıma geldi.Elimi eline alıp bakmaya başladı.Sızısı geçmişti ama hala kırmızıydı.'' 10 dakika yoktum.Ne halt yedin?'' dedi sinirle söylenerek.Başımı kaldırıp gözlerine baktım.

''Ben yapmadım.Birden yanmaya başladı.Sonra böyle oldu.'' Kafasını iki yana sallayıp, yanımıza gelen adama çevirdi başını.Beni gören adam başını sallayıp Ejder'e bir şeyler anlatmaya başladı.Ejder tekrar onun omzuna elini koyup takdir etti.

''Aferim Patrik.İşini baban gibi güzel yapıyorsun.Babanın iyi yetiştirdiği belli seni.''Patrik denen adam gülümseyip yanımızdan ayrıldığında Ejder barmene döndü.

''Eyvallah Tolga.'' Tolga elini tekrar kalbine götürüp kafasını salladı.Bardan çıktığımızda tekrar arabaya bindik.Bilmediğim yerlere doğru yol alırken yolları izlemeye devam ettiğim sırada ejderin birden arabayı durdurması ile korkuyla ona baktım.

''Siktir! Bu ne lan?'' Parmağını sıkı sıkı tutarken gözlerini kapatıp kafasını koltuğun başlığına yasladı.Eline baktığımda baş parmağındaki kızarıklık dikkatimi çekti.Sonra kendi parmağımdaki kızarıklık. 2 Dakika sonra acısı geçmiş olacakken derin bir nefes aldı.Cebinden bir sigara çıkarıp yaktı.

''Gördün mü?Ben yapmadım demiştim.''Bana kaşları çatılı bakarken burnuma sigaranın dumanı gelmesi ile öksürüp elimi dumanı dağıtmak için salladım.

''Şunu yanımda içmesen olmuyor mu? Pasif içici oldum.'' Dedim isyan ederek.Birden içine çektiği dumanı üfleyince inadına yaptığını anladım.Camı açtığımda temiz hava almak iyi gelmişti.Ama ağacın arkasında gördüğüm şeyle korkuyla Ejderin elini tuttum.Bana kafasını çevirip baktığında söylenmeye başladı.

''Kızım iyi alıştın kuala gibi yapı-'' Yüzümü ona çevirince,Yüzümün hali nasılsa gerçekten endişelenmişti.Sigarayı avucuna bastırdı.

''Ne oldu?'' Dedi sakince .Titreyen ellerimle dışarıyı gösterdim.Peşimdeydiler ve beni istiyorlardı.Ejder yanımdayken korkmuyorum desem yalan söylemiş olurdum.

''A...Ağacın a...Arkasında.'' dedim titreyerek.Kafasını eğip camdan baktığında sinirle çenesi kasıldı.Elimi sıkı sıkı tutup yüzümü ellerinin arasına aldı.

''Merak etme!Sana dokunamaycaklar.''Dişlerini arasından sinirle söyleyince gözümden gelen bir yaşı silip fısıldadım.''Korkuyorum.''Diye itiraf ettiğimde kafamı göğsüne yasladı. Elleri saçlarımda dolaşırken beni rahatlatmaya çalışıyordum.

''Benim yanımda güvendesin Ebru.''Burnumu çektiğimde benden çekilip arabayı çalıştırdı. Gittiğimiz tüm mekanları denetleyip uzun uzun konuşuyordu.Ve konuşmalar sırasında herkesin ona büyük bir saygı duyduğunu anladım.Bardaki gibi bırakmamıştı.Nereye giderse elimi sıkı sıkı tutup beni yanından ayırmıyordu.Bu dünyanın diğer dünyadan farkı,her şeyin olağan üstü olmasıydı.Ejderin güçleri vardı.Önce kül ediyordu,sonra yok.Bozulan şeyleri bir dokunuşu ile yeniliyordu.Herkesin kralıydı ve onun önünde kimse eğilmiyordu.Sokakta eski bir ev yoktu.Dilenciler yoktu.Muhtaç insanlar yoktu.

En şık insanlar vardı.Sokak satıcıları bile keyfiyen yapıyordu işlerini.Her toplumdan insan vardı ve bunların hepsi bir aradaydı.Düşmanlıklar azdı.Kadınlara erkek üstünlüğü yapılmıyordu.Çoğu insan mutluydu.Ay ve yıldızlar hep gökyüzündeydi.Yürüdüğümüz yolda, geçtiğimiz yerlerde bir çöp bile yoktu.Her yer temiz ve güzeldi.

Eve geldiğimizde hava kararmıştı.Gittiğimiz yerlerde verilen yemekler karnımızı doyurmuştu.Dolabımdan pijama alıp Ejder'in odasına girdim.Saat gece 12 ye geliyordu ve her yer karanlık olmadan onun yanına gelmiştim.Camın önündeki bedenini bana çevirip kısık gözleri ile bana baktı.

''Ne var?'' Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp onun yanına gittim.

''Korkuyorum.Senin yanında uyuyabilir miyim.?''kafasıyla onayladığında onu beklemeden beni davet eden uykunun kollarına bıraktım kendimi.Kısa bir süre sonra ise onun varlığını hissettim  yanımda.

Birer birer yağıyor yine yağmur damlaları.Hava yeniden karanlık.Şimşekler art ardına çarpıyor. Karanlık gök yüzü her defasında aydınlanıp kararıyor.Yolun sonuna vardığımda yine kırmızı mercanlı çeşmeyi gördüm.Elimi uzatıp çeşmeyi açtım.Akan suyun ardından ne kadar susadığımı fark ettim.Avuçlarımı birleştirip suyu kana kana içtiğimde çeşmeyi kapattım.Çeşmenin ardından çıkan kadına kaydı gözlerim.

Büyüleyici bir güzelliği vardı.Kırmızı mercan rengi uzun saçları ve kırmızı gözleri ile bana bakıyordu.Elini bana uzattı.

''Bana elini ve güzel kızım.'' Naif sesiyle ona gülümseyip elimi uzattığımda beni bir kapıdan içeri soktu.Burası benim yatak odamdı.Bir süre sonra içeri annem girdi.Etrafı inceledi.Beni bulamayınca yatağın üzerindeki kağıttan ejderhayı görünce durdu.İnanamıyormuş gibiydi.Ona doğru gitmek istediğimde kızıl saçlı kadın elimi tekrar tuttu.

''Sabret güzel kızım.'' Yüzümü telaşla ona çevirdim.

''Gitmeme izin ver.'' Dedim gözümden bir yaş gelirken.Benim önüne geçip annemi gösterdi. 

''Annene sadece sen istersen gidebilirsin güzel kızım.''Kaşlarımı çattım .Ben nasıl gidecektim ki.

''Peki nasıl gideceğim?'' Bana elini uzattığında elini tuttum.

''Senden istenileni yapıp aşık olacaksın.Ancak saf sevgi ile gidebilirsin güzel kızım.''

''Aşık olmak kolay bir şey mi?'' Diye sordum yüzüne bakarak.Hafifçe gülümsedi.

''Kolay olsaydı sen burada olmazdı güzel kızım.Sana sadece bir şekilde yardım edebilirim.''

Elimi tutup işaret parmağıma iki kırmızı taşlı bir yüzük taktı.Neden böyle bir şey yaptığını anlamaya çalışırken bir elini uzatıp yanağıma dokundu.

''Bu yüzüğü taktığın anda artık çıkaramazsın güzel kızım.Bu taşların birisinin görevi sana zarar vermek isteyen şeyi yok eder.İkinci taşı ise Ejderden uzaklaşmamanı sağlar Belli bir mesafe sonrası ne ileri ne geri gidebilirsiniz güzel kızım. Ejdere de vereceğim bir tane. Ama unutma ! Bu taşlar sakın kırılmasın.Anladın mı beni güzel kızım?'' 

Ona kafamı sallarken eğilip yüzüğe bir öpücük kondurdu. Cayır cayır yanan parmağıma baktım.Taşlar birden alevlenerek kalkıp yerine oturdu tekrar.İçi alev alev yanıyordu.

Çığlık atarak yatakta toparlandığım sırada Ejder küfür ederek zıpladı yerinde.Parmağımı kaldırdığımda yüzüğü görmemle şaşırarak Ejderin elini tuttum.Ejder bana bakıp parmağımdaki yüzüğü görünce kaşlarını çattı.Elini kaldırdığında onun baş parmağındaki yüzüğü gördüm.

''Bunlar da ne?'' Şaşırarak.Yüzüğü çıkarmaya çalıştığında bir küfür savurdu.Ona bakıp kaşlarımı çattım.

''Boşuna uğraşma çıkmaz.Onlar artık bizden bir parça.'' Küfür dolu bir ifade ile bana baktı.

'' Ne demek bu?'' Saçlarımı elimdeki toka ile bağlayıp yüzüğüme baktım.

''Rüyamda kırmızı saçlı ve kırmızı gözlü bir kadın taktı bunu bana.Sana da takacağını söyledi.Ve taktığımız anda itibaren çıkaramayacağımızı.Biri beni koruyacakmış.Diğeri seni beni hep yakında tutacakmış.Kırılırsa kötü olur dedi.''

Kaşlarını düşünür gibi çattı.Elini saçlarına daldırıp güldü.''Kızıl saçlı periyi görmüşsün sen.'' Kaşlarımı çattım.Utanmasa kalkıp oynayacaktı.

''O da kim ?'' diye sordum merakla.Dudaklarını yalayıp yataktan kalktı.

''Kızıl saçlı peri çok nadir gelir.Eğer bu yüzüğü sana ve bana taktıysa bu senin gelen son kadın olduğun anlamına gelir.Seni koruyor.Çok yakında çıkacağız buradan.''

O anlatırken ben şaşkınlıkla onu dinliyordum.Buradan çıkmamız çok yakındı ve ben bunu rüyamda görmüştüm.Kızıl saçlı peri beni seçmişti ve ben gelen sok kadındım.Artık dönüş yoktu.Onunla öyle yada böyle aşık olacaktık birbirimize.Ve bir şeyler yapmak için ayağa kalkmalıydık artık.

Ondan uzak durarak ve onu koruyucum olarak görerek ona aşık olamazdım.Artık bir şeyleri göze alarak hareket etmeliydik.Evime dönmek için kendimi feda etmeliydim.Ya da kalbimi.Parmağımdaki yüzük parmağımı sıkıca sarmıştı.Ve parmağıma çok yakışmıştı. Onun parmağında tek taş vardı.Kendini koruyabiliyordu.Bu da  o tek taşın sadece ikimiz ayırmayacağı anlamına geliyordu.Aşık olmak için ilk ne yapmak gerekiyordu. Onu sevmek için ne yapmam gerekiyordu.Gözlerinde kendimi bulmak için ne yapmam gerekiyordu.

Galiba bir şekilde kapıyı çalacaktı aşk.Ama uzaktan ama yakından .Ellerimizden tutup en zorlu günlere götürüyordu.Aşk demek mutluluk demek değildi.Aşk acı çekmek demekti. Acı çekmekten korkan biri aşık olamazdı.Acı yüreğe kazına kazına aşka dönüşürdü.Ve benim artık acımı yüreğime kazımam gerekiyordu.


EVEEETT BÖLÜMÜ BEĞENENLER ?

YAZARKEN EN KEYİF ALDIĞIM ŞEY SAÇMALAMAK SANIRIM.KÜÇÜKKEN KENDİMİ ODAYA KAPATIP SAATLERCE BAĞIRARAK SAÇMALARMIŞIM. GALİBA BU SAÇMALIKLARI BİR YERE AKTARDIĞIM İLK YER OLACAK.

DELİ BİRİ OLDUĞUMU VE AİLEMİN DE NORMAL OLMADIĞINI BİLİYORUM.SİZ DE DELİ OLDUĞUMUZU DAHA İYİ ANLAMANIZ İÇİN ŞAMATA GIRGIR ADLI KİTABIMA GÖZ ATIN DERİM.GÜLECEĞİNİZE EMİNİM.



Continue Reading

You'll Also Like

247K 15.5K 38
"Ne zaman bırakır, beni?" Benim için bile artık yabancı olan sesimi bir tek o duyuyordu. O da benim gibiydi. Bir insandı.. o da kraliçe olmak zorunda...
11.4K 1.1K 16
İnsanlar klanlar halinde dünyanın dört bir yanına dağılmış halde yaşıyordu. Klanlar genellikle kendi halinde yaşardı. Aralarındaki savaşlar yok denec...
STITCHES By Blac'k

Non-Fiction

82.6K 4.5K 37
Dikiş izlerinin bıraktığı o yaralar. Bir neşter ve bıçakla hatırlanır. Ya da bir bakışla. Belki bir anıyla.
7.5K 844 17
"Dikkat dikkat mühür sokağı sakinleri, saat 23.00 dan 03.00 a kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Herkes evlerine geçsin ve yasak bitene kadar...