ANONİM; Leyl

Da lknurIvgen

798K 43.2K 9.2K

Leyl: Merhaba. Leyl: Baştan söyleyeyim sapık değilim. Leyl: Bugün koridorda günlüğünü düşürmüşsün. Leyl: O... Altro

|1|
|2|
|3|
|4|
|5|
|6|
|7|
|8|
|9|
|10|
|11|
|12|
|13|
|14|
|Leyl|
|15|
|16|
|17|
|18|
|19|
|20|
|21|
|22|
|23|
|24|
|25|
|26|
|27|
|28|
|29|
|30|
|31|
|32|
|33|
|34|
|35|
|36|
|37|
|38|
|39|
|40|
|41|
|42|
|43|
|44|
|45|
|46|
|Final| 1
|Final|2
sonsöz
|Leyl-özel|
Benden bir soru :)

🍁Mavera

7.6K 392 75
Da lknurIvgen

Mavera'nın Günlüğünden bir parça;

40

18'im de, 28'im de ve 38'im de yanımda olan dostlarım, 22 seneyi aşmış aşkım ve canımın parçası oğlumla geçirdiğim bir güzel yaş daha...

Gençliği boyunca tek bir sayfa düzenli günlük tutamayan o kız gitti sanki yerine satırlara tutunan bir kadın bıraktı...

-
17 SENE SONRA

Gecenin bir vakti uyanmış, bu satırları karalıyordum bir deftere. Sevdiğim adam hemen arkamda yatağın içinde uyuyordu ve biraz daha yanına gitmezsem yokluğumu hisseder ve uyanırdı.

Ayağa kalktım ve usulca yatağa geri dönecekken midemin ağzıma gelmesiyle rotamı odamızdaki banyo yaptım ve klozete koştum.

Bir süredir devam eden kusmalarla baş edemiyordum artık. Reglm, gelmesi gerektiğinin üzerinden neredeyse 2 ay  geçmişti ama ben hep ertelemiştim... Artık 40'lı yaşlara girmiştim ve bir çok hastalığın önü açılmıştı benim için.

Midemde olan her şeyi çıkarttığımda elimi yüzümü yıkamak için lavaboya döndüm. Dönmemle kapıda dikilen eşofmanı belinden düşmek üzere olan Atlas'ı gördüm.

Bir adam nasıl olurda 40 yaşında bile bu kadar seksi olabilirdi?

"Neden kustun?"

"Bir şey dokunmuş olabilir, bilmiyorum sevgilim."

"Bir süredir sürekli kustuğunun farkındayım ve bana doktora gideceğiz demeni bekliyordum güzelim."

"Ve eminim ki bu tek kusma değildir." Diye ekledi.

Lavaboda işimi halledip Atlas'a döndüm, "Yarın için izin alabilir miyiz ki?"

"Ben hallederim, senin yerine de diğer hocalar girer bir kaç saatlik."

"Tamam sevgilim,"

22 senedir, bana hep güzelim demişti.

22 senedir O'na hep sevgilim demiştim.

Bizim aramızda değişen tek şey yaşlarımızdı.

Sabah Poyraz okula gidiyor diye erken kalkıp ona kahvaltı hazırlayıp onu yolcu ettikten sonra Kocamın sıcacık kollarına geri dönmüştüm.

Sonra unuttuğum bir şey aklıma geldi.

Ben Poyraz'a harçlık vermemiştim.

Atlas'ı telaşla uyandırdım. Koskoca kadın olmuştum ve oğluma harçlık vermeyi unutmuştum...

"Atlas sen Poyraz'a hiç para verdin mi? Ben vermeyi unuttum!"

"Dün vermiştim," Atlas ağzının içinden konuşup uyumaya devam etti.

Benimde bu unuttuğum şey uykumu açtığı için, kalkıp evi toplamaya başladım. Aslında ev tertemizdi ama bende ki bir yerden sonra takıntı olmuştu.

Poyraz odasını sıkça toplamamı istemiyordu, bir şeylerin sürekli yerini değiştirdiğim için hep benimle tartışıyordu ama en azından kıyafetlerini yıkamama izin veriyordu.

Zor bir oğlum vardı ve ben o zor oğlanın kalbine girmeyi başaran bir kız olduğunu biliyordum.

Saat erken olmaktan çıkıp normal bir saate geldiğinde, Atlas'ı uyandırdım ve onu her sabah rutini olan duşa yönlendirdim.

O arada hızlı bir kahvaltı daha hazırladım ve bende üzerimi giyindim.

Atlas ile kahvaltı ederken midem yine bulanmaya başlamıştı ama tekrar kusmak istemiyordum o yüzden yemek yemeyi bıraktım.

"Sevgilim, sen al çayını geç balkona. Bende toplayıp geleyim," Atlas kafasıyla onayladı ve çayını alıp evin balkonuna geçti.

Atlas ile sohbet edip, Poyraz hakkında konuştuk ve doktordan randevu aldığımız saat yaklaşınca evden birlikte çıktık.

Randevuyu Uyanır uyanmaz ayarladığım için şanslı anıma denk gelmişti.

Atlas ile elele hastaneye girdiğimizde kafamızda yüzlerce soruyla yürüyorduk ikimizde...

Doktor'un rutin kontrollerinin sonuçlarını beklerken Hastanenin yakınlarında olan Alışveriş merkezinde gidip dolanmış genel olarak evin ve kendi ihtiyaçlarımızı gidermiştik.

Belki zamanımız olsa sinemaya bile girerdik.

Şimdi doktorun masasının yanında iki tekli koltukta karşı karşıya oturmuş doktorun diyeceklerini bekliyorduk.

"Aslında ben başta erken menepozdan şüphelenmiştim 2 ay regl olmadığınızı duyunca ama kusma bunu kafamdaki tek bir noktaya yöneltti... Bir gebelik durumu söz konusu ve dış gebelik olmadığını kan değerlerinize göre kesinen söyleyebilirim."

Şok, bir yılan gibi kıvrıla kıvrıla bedenimde ilerledi ve ağzımın açılıp gözlerimin büyümesine sebep oldu. Atlas'a baktığımdaysa, onun donup kaldığını gördüm.

"A-ama ben 40 yaşındayım?"

"Bu konuda endişe etmeyin, size ilaçlar ve muayenelerle güvende hissettireceğiz. Dilerseniz sizi ultrasyona alabilirim?"

Doktor durdu ve ekledi, "Tabii sormayı unuttum, bu bebeği aldırmayı düşünüyor musunuz?"

Bu sorunun cevabını vermek Atlas ve ben için hiç de zor değildi.

"Asla!"

"Asla!"

Gülümsedim, ve Atlas'da gülümsedi.

Bu olana inanmak zordu ama madem bu bebek bizimle olmak istemişti, onu bundan mahrum edecek değildik.
-
Poyraz 17 yaşındaydı ve bir kardeş ister miydi bilmiyorduk ama içimden bir ses çok sıcak bakacağını söylüyordu.

Hiçbir zaman şımarık bir çocuk olmamıştı, haklıyla haksızı ayırabilen bir evladım vardı. Umarım ikincisi de öyle olurdu.

"Atlas, ben inanamıyorum!"

"Valla ben hala şok içimdeyim..." Atlas ile arabadaydık, eve gidiyorduk ama yollar sanki daha uzundu.

"Nasıl haber vereceğiz bizimkilere? En önemlisi Poyraz'ın tepkisi..."

"Eminim ki o da Kardeşine şimdiden bağlanacaktır güzelim, endişe etme. Bizimkileri bence bugün yemeğe davet edelim. Ben bizim devamlı gittiğimiz yerden rezervasyon yaptırırım."

"Tamam sevgilim,"

Atlas ile eve gittiğimizde Poyraz'ın eve bizden önce geldiğini gördük.

"Oğlum, klübe gitmeyecek miydin bugün?"

Poyraz salonda üstü olmadan yatıyordu ve bembeyaz teni kızarmıştı.

"Pek iyi hissetmiyorum kendimi."

"Sen biriyle kavga mı ettin Poyraz? Bu sırtın neden kırmızı?"

"Anne kavga etsem okuldan çağırmazlar mıydı sencede? Az önce uyuyordum, koltuktan düştüm o arada sehpaya çarptım."

Poyraz yattığı yerden doğruldu, "siz niye evdesiniz?"

"İşimiz vardı babanla, senin ateşin mi var bakayım?"

Elimi alnına koyup ateşine baktım, biraz yükselmişti.

"Ateşin var biraz, gel ilaç vereyim."

"İçmem ben ilaç falan, duşa gireceğim."

Poyraz kalkmış banyoya ilerlerken Seslendim, "Akşam Bizimkilerle yemeğe çıkacağız! Hep beraber!"
-
"Atlas ben şimdiden kilo mu aldım? Baksana göbeğim pörtlemiş gibi mi?"

Aynadan kendime bakarak giydiğim elbiseyi inceliyordum. Beyaz kadife bir elbise giymiştim ama şimdiden karnım belliymiş gibi hissediyordum.

"Güzelim, neredeyse iki buçuk aylık hamilesin, normal değil mi ufaktan göbeğinin belli olması?"

"Daha bol bir şeyler giymeliyim galiba."

"Nasıl rahat edeceksen öyle giyin güzelim."

Üzerimi değiştirip siyah bol bir elbise giydim ve birden bire içimdeki hisle Atlas gömleğini giyerken ona sarıldım.

"Bir bebeğimiz daha olacak..." Fısıldadım. Biliyordum ki ikimizde heyecanımızı arkadaşlarımıza söylediğimiz zamana saklıyorduk ama benim içim içime sığmıyordu.

Atlas kollarıyla beni göğsüne bastırdı ve saçlarıma öpücükler kondurdu.

"Çok Heyecanlıyım Manev-" elini alnına vurdu ve düzeltti "Mavera.."

Güldüm, bir değişmeyen şey de ismimi söyleyememesiydi...

"Kaç yıl oldu hala Manevra diyorsun ya pes Atlas! Ben Poyraz'a bakayım hazır mı diye." Yatak odasından çıkıp Poyraz'ın odasına girdim ve onun da hazır olduğunu gördüm.

Çok rahat giyiniyordu her zaman ama bu sefer özenmişti, siyah bir pantolon ve lacivert bir gömlek giymişti.

"Bu ne şıklık Poyraz bey?"

"Size sormalı Mavera Hanım?"

Güldüm ve Oğluma hayranlıkla baktım, mükkemmel bir çocuktu.

Odasındaki puflardan birine oturdum ve Poyraz'da benim yanıma oturdu.

"Senin bir sorunun mu var Poyraz'ım?  Çok sessizsin, durgunsun, benimle..."

Anne olmak bu zamana kadar yaşadığım en güçlü duyguydu ve oğlumu bu denli solmuş görmeye kıyamıyordum.

"Bir şey yok anne."

"Var bir şey oğlum, ben hissediyorum. Var bir şey."

Atlas odanın kapısının önünde belirmişti ve Poyraz'dan oda cevap bekliyordu.

"Yok bir şey dedim anne, irdelemesene."

Poyraz bağırmamıştı ama sesi içimde yankılanmış gibi hissetmiştim.

Atlas sessizliği bozdu, "hadi geç kalacağız, kalkın gidelim." Dedi.
-
Restoranta geldiğimizde herkesin bizden önce geldiğini görmüştük, herkesle selamlaştıktan sonra oturduk ve yemekleri söyledik.

Hepimizin çocukları aynı bizim gibiydiler.

Alaz ve Akşın, Samet ve Mısra'nın ikizleriydi. İzem'de Niran ve Ateş'in kızıydı. Hepsi bizim küçüklüğümüz gibiydi...

Niran ve Mısra iki yanımda oturuyorlardı ve karşımızda yine aynı dizilimde Ateş, Atlas ve Samet vardı.

"Ya bir şey diyeceğim, ortam çok gergin değil mi sizcede?"

"Sanki biri birazdan ossuracakmış gibi."

Samet'in dediğine güldükten sonra Atlas'la bakıştık ve Atlas ayağa kalktı.

"Ben bu gerginliği yok edecek bir şey söylemek istiyorum, hatta istiyoruz."

Bana baktı.

"Ben anladım bu konuşmayı! Tebrik ederim kardeşim." Ateş'e baktığımızda gözlerimizden okunanı ilk onun okuduğunu hissettim.

"Bir dakka! Bende anladım galiba! Mavera?"

Mısra'ya kafamı salladım ve gülümesedim. Mısra'nın heyecanını hissettim.

"Anne? Ne oluyor?"

"Hayırlı olsun kardeşim, abi oluyorsun." Alaz'ın dediğiyle Poyraz şoka girdi ve öylece bakakaldı.

Niran ve Samet'de şoka girmişti.

"Ben yine mi teyze oluyorum? Ben? Teyze?"

Niran şokla sıralarken Atlas ve ben gülüyorduk. Hatta İzem ve Akşın da şok olsa da hemen yanıma gelmişlerdi.

"Bize kuzen geliyor şimdi?" İzem ve Akşın yumruklarını tokuşturup güldüler.

Böylece herkese haber vermiş olduk...
-
Gece geç saatlere kalmadan evlerimize dağılmış, arabayla eve dönüyorduk.

"Anne, sen kaç yaşındasın?"

Poyraz'ın sorusuyla yarı uyku yari uyanıklık halimden uyanık hale gelmiştim.

"40, ne oldu oğlum?"

"Senin için zor olmayacak mı anne?"

"Doktor sıkıntı olmayacağını söyledi,"

"Hah iyi o zaman, sana bir şey olsun istemiyorum."

Babası gibi kalbi de güzel bir oğlum vardı.
-
4 AY SONRA:

"Anne, niye hiç tekme atmıyor?"

"Uyuyordur," Atlas okuduğu gazeteden kafasını kaldırdı ve bize baktı. Ben koltukta uzanmış artık tümsekleşmiş karnımla dinleniyordum. Poyraz'da yere oturmuş kardeşi tekme atar diye bekliyordu.

Atlas elindeki gazeteyi koltuğa bıraktı ve o da Poyraz'ın yanına oturdu.

"Baba, git ya ben istiyorum tekmeleri görmek."

"İnsan babasını kardeşine satar mı oğlum, ikimizde bakarız işte."

Onların bu tatlı hallerine gülümsedim ve Poyraz'a hamile olduğum anılarıma gittim...

Çok heyecanlıydım, deneyimsizdim, bir bebek dünyaya getirmek beni korkutuyordu, tehlikeliydi ama şimdi o bebek büyümüş kocaman bir genç olmuştu.

"Baba bak oynuyor!" Poyraz heyecanla elini karnıma koyduğunda, Atlas'ta koydu ve kızımızın tekmelerini hissettik.

"Bu tekmeler Kızımızın dilinde acıktım demek, çekin ellerinizi de yemek yapmaya kalkayım."

Yattığım yerden kalkıp mutfağa giderken durup Atlas ve Poyraz'a baktım.

Baba- Oğul oyun konsolunun başına geçmişlerdi.

Harika bir eşe mükkemmel bir evlada sahiptim... Bir tanesi de yoldaydı.
-

Eyyo, selam!

Her çift için birer özel bölüm yazmak daha güzel olur diye düşündüm. O yüzdennn, sıkı tutunun Niran-Ateş çiftinin ve Mısra- Samet çiftinin de özel bölümleri olacak ama onlara daha çok geçmişten bir şeyler yazacagım yani 18 yılın sonu değilde aralarından gibi.

Hadi kalın sağlıcaklaaaa🍁

VEEEEE BOLCA YORUM 😎



Continua a leggere

Ti piacerà anche

15.7K 934 39
Herkese Merhaba Arkadaşlar Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları VIP katından selam ve sevgi ile...
87.8K 4.2K 28
"Ne bekliyordun?" "Hiçbir şey beklemiyordu-." Cümlemi tamamlamama izin vermedi. "İki güzel söz, bir güzel bakış, iki sarılış. Başka! Başka ne oldu! N...
yirmi Da ilayda

Storie brevi

669K 50.2K 65
hazar biraz duyarsız, biraz da sinir bozucu birisi boyxboy ve texting
65.3K 3.9K 26
! Kitap bana aittir.! İ𝑐𝑙𝑎𝑙&𝐴𝑟𝑎𝑚 𝑍𝑒𝑚ℎ𝑒𝑟𝑜ğ𝑙𝑢 🥀28.08.2023🥀 Kuma yoktur.. Tesadüf denilen şeye hayatım boyunca inanmamıştım,ama galiba...