Yalancı yarim - Ateşle Dans

By TCmmGnay

9.3K 1.1K 11.4K

Hikayeyi daha sonra yazdığım ilk hali ile yayınlayacağım, ben bu hikayeyi yalancı yarim karakterlerini kullan... More

tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70
Bölüm 71
Bölüm 72
Bölüm 73
Bölüm 74
Bölüm 75
Bölüm 76
Bölüm 77
özel bölüm 1
özel bölüm 2
özel bölüm 3
özel bölüm 4
DUYURU

Bölüm 10

163 21 8
By TCmmGnay


Derya ikisini öyle gülüşürken görünce kızın saçını başını yolmak Koray'ı yumruklamak istiyordu. Adam demek ki onu kısa süre için eğlencelik değerlendirmişti. Oysa Derya neler ummuştu evlilik planları bile yapmaya başlamıştı. Şimdi bu kızla eğleniyor birlikte dolanıyordu. "Oo neşeniz bol olsun eğlence hazırlamak yerine bakıyorum siz eğleniyorsunuz Koray Bey "

Koray Derya'yı inceledi bir süre alayla cevap verdi "Ben her ikisini de aynı anda yapabiliyorum Derya hanım "

Derya ters bakıp "Yani ben eğlenmesini bilmiyorum bunu mu diyorsunuz "

Koray sadece eğlenebilirken işini de yapabildiğini anlatmak istemişti ama Derya yine başka türlü anlamıştı."Yooo ben öyle bir şey demedin siz öyle anladınızsa suç benim değil "

Naz bırakırsa didişmeye devam edeceklerini anlayınca araya girip "Sorma Derya adamın biri öyle komik ki anlatamayacağım" Dans esnasındaki görüntüler gözünün önünde yeniden canlanırken gülmeye başlamış gülmekten katılan karnını tutarken söyleyeceklerini söyleyemiyor Derya ya gülerek bakıyordu. Derya şaşkın öylece bakıyordu.

Naz gülmesini tutmaya çalışırken "Ay Koray anlatamıyorum sen anlatsana "

Koray olayı kısaca gülerek özetledi. Derya önce gülmemek için zorladıysa da kendini oda bırakıp kahkahalarla gülemeye başladı.

Derya gülmelerinin nedenini anlamış biraz rahatlar gibi olup sohbete nihayet katılabilmişti. "Ay gerçekten çok komikmiş yani şimdi adam sağı ile solunu hep mi karıştırdı. Ay ne komik bir görüntü olmuştur "

Naz nihayet biraz rahatladı "Ya bize komikti ama kadın sinirden az daha boğuyordu. Adama ben sola diyorum o sağa atıyor tabi kadının ayağına basıyor ben sağ diyorum o sola adım atıyor hop kafalar çarpıyor sorma "

Bülent Bey geldi "Oo neşeniz bol olsun "İşlerinin başında olmaları gerekirden sohbet ederken yakalanmak Naz ve Koray'ı tedirgin etti. Yüzleri ciddileştirdiler.

Derya gayet rahattı."Dayıcım gel sende dinle ne kadar komik bir olay "

Bülent "Dinlemek isterdim ama Selim beyi ve misafirlerini karşılamalıyım canım hadi sizde işinizin başına şimdi burada olmanız hoş olmaz "

Aynı anda Selim bey ve misafirleri girdi otelin lobisine

Selim bey Sadri ve Tarık'tı giren Bülent hemen atılıp "hoş geldiniz "

Naz gördüğü karşısında yüzünü buruşturup "Allah kahretsin "

Koray şaşkın "ne oldu "

Naz hızla dönerken "boş ver hemen gidelim buradan "

Birlikte koşar adım oradan uzaklaştılar

Selim "bu otelin genel müdürü Bülent Tarık evladım "

Ama Tarık duymadı bile peş peşe hızlı gidenlere bakıyordu. Sinirleri yine gerilmişti her yanında başka bir erkek gördüğünde sinir oluyor hep ona bir ders vermek isteği ile doluyordu. Erkekler etrafında fır dönüyor oda durumdan memnun görünüyordu. Tarık bu durumu hazmedemiyordu. O da böyle bir kadın için fır dönmüş döndüğü yetmemiş birde evlenmişti o ise ilk fırsatta kaçıp gitmişti. Önce kendine âşık edecek sonra terk edip perişan edecekti. Sanki yaparsa içi soğuyacak gibi hissediyordu. Son çıkışlarını görünce öfkeden dişlerini sıkmıştı

Koray kapıyı tutmuş Naz önünden geçerken elini beline koymuştu.

Tarık sinirle "burada başka birini mi buldun. "Nasıl bir kadındı bu böyle ya şu kısa zamanda üç erkekle görüyordu.

Sadri Tarık'ın bir şeyler söylediğini duymuştu ama ne söylediğini anlamamıştı."hı ne dedin "

Aynı anda Selim beyde aynı şekilde bir şey söylediğini anlamamıştı. "Bir şey mi dedin Tarık "

Tarık sanki suçlu onlar gibi sert bir sesle "Yok bir şey "

Sadri baktığı tarafa baktı ama sadece ileri geri sallanan bir kapı vardı. Sabri yüzüne baktı ne oluyor der gibi Tarık cevap bile vermedi.

Tarık içinde anlamlandıramadığı büyük bir öfke vardı "Evet geçelim mi? Biz işimize bakalım "

Selim bey eliyle yolu gösterirken Bülent "tabi buyurun "

Beraber ofise geçildi. Sonra durum Bülent'e aktarıldı. Bülent dosyaları getirdi. Tarık ve Sadri incelemeye aldılar.

Selim uzun süre beklemekten sıkılmaya başlamıştı. Sonra inceleyebilecekleri dosyaları hala inceliyorlardı."İstersen çıkalım zeytinliklere bakmaya "

Tarık incelediği dosyadan başını kaldırıp "Tamam çıkalım ha Bülent bey lütfen şimdilik çalışanlardan otelin sahibi olduğum söylenmesin aynen nasıl devam ediyorsanız öyle devam edin "

Bülent nedenini anlamasa da "Tabi efendim burada mı kalacaksınız "

Tarık "Yoo teknemde kalacağım ama bir ayağım burada olacak durumu inceleyip sezon sonu neler yapılabilir onlara bakacağım size kolay gelsin "

Tarık Sadri Selim birlikte çıktılar. Selim kendi arabası ile giderken Tarık ile Sabri kiraladıkları arabayla Selim beyi takip ettiler.

Koray merakla Naz'a döndü böyle kaçar gibi neden hızla oradan uzaklaşmışlardı. "ne oluyor Naz "

Naz nasıl bir şansım var diye hayıflanıyordu. Koray'ı duymadı. Burada da bulmuştu "Of ya İstanbul da başıma bela oldu şimdi yine burada karşıma çıktı ya sinir yazımı rezil etmez umarım çabuk gider "

Koray "Ne oldu anlatsana "

Naz "Yok, şimdi sinirimi daha fazla germeye niyetim yok gidip işimin başına döneyim ben en iyisi "

Koray Naz anlatmak istemeyince ısrar etmedi. Naz işinin başına döndü.

Zeytinlik gezildi.

Tarık etrafa bakıp komşu zeytinliğe baktı. Başını salladı"Konumu çok harika şu yanda ki kimin sahibini tanıyor musunuz oda olsa süper bir site olur burası "

Selim "Tanıyorum ama satar mı bilmiyorum. Toprağına çok bağlıdır "

Tarık "Öyle mi ama bence herkesin bir fiyatı vardır selim bey önemli olan onu bulabilmektedir neyse Sabri sen bir araştırma yap bakalım neler yapılabilir hadi "

Sadri "Tamam sana kolay gelsin " hızla uzaklaştı. Arabaya binip gitti.

Tarık "Biraz daha inceleyelim bakalım "

Selim şaşkın "Ne yapacak Sadri bey "

Tarık "Tarlalar hakkında bilgi toplayacak kişiler hakkında bilgi toplayacak sonra bana bir dosya hazırlayacak bende ona göre yöntemimi belirleyeceğim "

Selim "Konuşma tarzın insanı korkutuyor evlat umarım yanlış bir şey yapmazsın hakkında yanlış izlenim edinmiş olmak istemem doğrusu sanki mafya vari bir konuşma gibi geldi bana "

Tarık kahkaha atarken "Yok, selim Bey ne işim olur mafyayla benim adama nasıl yaklaşım sergilemeliyim onu belirleyeceğim duygusal mı yoksa parasal mı?"

Selim "Bende bir an dedim gözünü mü korkutacak dedim çünkü Osman Efendi paraya hiç pirim vermemiştir bu güne kadar "

Tarık aldığı bilgileri kafasına not etmişti bile "Aklımda tutarım bu durumu teşekkürler ben biraz dolaşıp fikir edineceğim siz isterseniz dönebilirsiniz "

Selim "Sen Sadri Bey gitti "

Tarık "Merak etmeyin bulurum bir yolunu "

Selim "İyi ben gideyim sana kolay gelsin "

Tarık "Oğlun geliyor mu "?

Selim "Yok, kurtuldu ya şimdi bir arkadaşının şirketinde çalışmaya başlamış artık bir daha hata yapmayacakmış "

Selim uzaklaştı arabayla. Tarık dolaştı farklı konumlardan inceleme yaptı. Sonra neler yapılabilecek kabataslak kafasında oluşturdu. Sonra yola çıktı. Yolda birkaç arabaya el kaldırdı. Sonunda bir araba durdu. Bindi otele geldi. Akşam olmuştu.

Telefon etti "Alo Sadri nerdesin iyi hadi gel otelde bir yemek yiyelim sonra neler yapacağız konuşuruz "

İçeriye girdi. Masaya geçip oturdu. Biraz dosyalara bakmak istedi. Karıştırıyordu inceliyordu. Bir süre böyle devam etti ama nedense canı sıkıldı. Neler oluyordu acaba bir bakmak iyi olacaktı. Oteli gezmek istiyordu ama Bülent beyde yoktu. "En iyisi lokantaya geçmek "

Doğruca lokantaya geçti. Oldukça geniş üç sütunlu bir yerdi. Ortadan dışarıya açılan kapı vardı orası açıktı. Dışarıda da masalar vardı. İçerisi daha sakin olunca içeride kalmaya karar verdi. Dışarıda sanki daha çok çocuklu aileler oturmuştu. Lokantaya göz gezdirip sakin olan dışarıya açılan kapıdan oldukça uzak masaya oturdu. Menüyü incelemeye başladı. Nasılsa gelecekti.

Sadri geldi "Hayrola tekneye gelmedin "

"Canım burada yemek istedi "

Garson geldi "Hoş geldiniz ne alırdınız "

Tarık başını kaldırdı baktı beklediği kişi değildi canı sıkıldı ama belli etmeden istediğini söyledi. Az sonra kapıdan gelen garsona gözünü dikti. Naz elinde tepsi ile geldi. Baktı yutkundu "Sakin ol Naz sinir olduğunu belli etme sakin ol gülümse of ya tamda yanındaki masa "

İstemsiz derin bir of çekti. Tarık hareketine istemsiz güldü. Etkilediğini bilmek hoşuna gitti.

Sadri baktı yere baktı "Hımm anladım ne oluyor "

Tarık Sadri'ye ters bakıp "Ne olsun acıktım açık hava acıktırdı ne olsun "

"Yeme beni Tarık ne oluyor taktın bu kıza bakıyorum "

Tarık " Saçmalama ya biraz eğlenelim dedim. Ne var bunda "

Otel müdürü Bülent Bey geldi" Hoş geldiniz Tarık bey dışarıdaydım şimdi geldim geldiğinizi öğrendim bir isteğiniz var mı?

Tarık " Şimdilik yok ama hiç kimse kim olduğumu bilmesin tamam mı hele şu garson kız"

Bülent "Tamam, efendim ilgilenirim. Başka"

Tarık "Odamı hazırlasınlar burada kalmaya karar verdim birde ofis istiyorum"

Bülent " Derhal efendim başka "

Tarık "Şimdilik bu kadar "

Bülent başını eğip "Afiyet olsun"

Tarık " Teşekkürler"

Sadri " Ne o neden kim olduğunun öğrenilmesini istemiyorsun"

Tarık " Müşteri sansın bakalım "

Naz gergin bir halde servis yapmaya başladı. Birkaç defa düşme tehlikesi atlattı. Birkaç defa çatal bıçak düşürdü. Sonra yeniden getirip müşteriden özür dileyip koydu. Tarık huzursuz etmenin zevkini yaşıyor gibiydi. Sanki o huzursuz oldukça sadistçe bir zevk alıyordu.

Yemeklerini yemişlerdi. Tarık masadan kalkmıyor öylece Naz'ın geliş gidişlerini çaktırmadan inceliyordu. Eda izlendiğini biliyordu. Huzursuz oluyordu ama elinden bir şeyde gelmiyordu.

Sadri "Oğlum hadi kalkalım "

Tarık gülümseyip "İyiyim ben böyle "

Naz Tarık'ın bakışlarından etkilenmemek için büyük çaba sarf ediyordu ama sürekli gözünün üzerinde olması istemese de etkiliyordu. Normalde yapmadığı birçok sakarlık yapmıştı. Daha fazla dayanamadı yanına gidip " Bakın Tarık Bey çalışmak zorundayım. Okulum başlamadan para biriktirmem gerek tatil yerlerinde aldığım para daha çok olduğundan yazları buraları tercih ediyorum. Tabi bunu sizin anlamanızı beklemiyorum gerçi üç yıl öncesine kadar bende anlamazdım. Neden peşimi bırakmıyorsunuz ne istiyorsunuz benden söyler misiniz? Özür diledim başka ne istiyorsunuz"

Tarık sanki izleyen o değilmiş gibi şaşırmış yaptı kaşlarını yukarı kaldırıp "Kim ben mi ne yaptım da rahatsız oluyorsun onu anlamadım "

Naz içinden ya sabır çekti, sinirli bir gülümseme yerleştirip "Peki sürekli neden takip ediyorsunuz onu anlamadım"

Tarık umursamaz bir tavırla " Ben mi seni takip ediyorum yanlış anladınız sanırım ben size değil garsona bakıyordum rastlantı olarak sürekli size rastlamış olabilir bakışlarımdan siz rahatsız oldunuzsa suç benim değil "

Naz sinirle "Ha ben yanlış anladım öyle mi "?

Tarık alaylı "Sen kendini çok güzel buluyor olabilirsin ya da çevrendeki salaklar öyle sanıyor olabilirler şimdi izninle "

Tarık birden ayağa kalktı Sadri konuşulanları öyle dinledi. Tarık hızla lokantadan dışarıya doğru yürümeye başladı. Sadri arkasından

Naz öylece çıkışlarına baktı. Yumruklarını sıkıp olduğu yerde "Hıhh "yaptı içinden sinirden tepinmek geliyordu ama bulunduğu durum ve konum buna izin vermiyordu. İçeriye doğru bir yandan yürüyor bir yandan içinden geriye doğru ondan başlayıp geri saydı.

Kapıya çıktıklarından Sadri "Oğlum ne bu şimdi yemek boyunca takip ettin ama sanki sen değilmiş gibi tepki verdin hayrola"

Tarık gülümseyerek "Herhalde seni takip ediyorum çünkü sana bir ders vermeye niyetim mi var deseydim Sadri hadi gel Bülent'le konuşmam lazım"

Sadri "Ne konuşacaksın "

Tarık aaklına gelenle yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. "Gidince anlarsın "

Bülent Bey odasında dosyaları inceliyor programa bakıyordu. Tarık'ı görünce ayağa kalktı "Buyurun Tarık bey "

Tarık " Sizinle konuşmak istediğim bir şey vardı"

Bülent ayağa kalkıp yerini gösterdi. Tarık eliyle otur deyip karşısındaki koltuğa yerleşti. Sabri karşısına geçti. Merak etmişti. "Evet, efendim sizi dinliyorum "

Tarık lafı dolandırmadan direk konuya daldı." Şu Naz Hanım ne kadardır sizle çalışıyor sanırım İstanbul'daki otelde de karşılaşmıştık "

Bülent: Şey üçüncü yazımız efendim her yıl yaz döneminde gelir çok beceriklidir nerdeyse anlamadığı iş yok gibi"

Tarık " Öyle mi hayret o kadarda becerikli görünmüyor oysa"

Bülent "Çok iyidir bu işe çok ihtiyacı var hem okuyor hem çalışıyor. Tarık Bey bir hatasını mı gördünüz. "

Tarık " Yooo "

Bülent " Şey sizi dinliyorum "

Tarık " Naz hanımı yardımcım olarak istiyorum."

Bülent " Ama efendim neye yardım edecek ayrıca daha önce bilgi işleme almak istedik kabul etmedi. Ayrıca bu yıl Koray ayarladı sabahleyin dans dersleri veriyor "

Tarık hafif gülümsedi "Öyle mi iyi sabah ondaki ders benim özel olsun "

Bülent öylece bir süre Tarık'ın yüzüne baktı ne yapmak istediğini anlamak için acaba kızdan etkilenmiş miydi? Evet, çok güzeldi her yıl etrafında dolanan çok olurdu ama hiç birine yüz verdiğini görmemişti."şey efendim sabah ilk sekizde başlıyor dokuz buçukta bitiyor sonra yarım saat kahvaltıya ayırıyor sonra havuz başındaki bara görevinin başına geçiyor barmen olarak "

Tarık "iyi o zaman dokuzda olsun "

Bülent bilgisayardan bakarak "şey efendim sekiz ile sekiz kırka kadar bir grup sekiz elliden dokuz buçuğa kadar ikinci grup dolu efendim. İlk grup salsa ikinci grup tango hangisini istersiniz ama gerçi tango eşli sizi diğerine ekleyebiliriz isterseniz "

"Hiçbiri bana yarım saat yeter ilk ders olarak yedi buçuğa olsun anlaştık mı "?

"Zor ama peki efendim " karşısındaki patronuydu ne diyebilirdi ki ama zorlarsa Naz dan bir şikayet gelirse o zaman konuşurdu. Daha bir şey yokken konuşmanın anlamı yoktu.

Tarık el kaldırıp çıktı. Sadri şaşkın arkasından çıktı. Çıkar çıkmaz Sadri elini omzuna koyup

"Hayrola sen dans etmesini sevmezsin ki "

Tarık sırıtarak yan bakıp "Kim demiş ben bayılırım dans etmeye ama kendi tarzımda yaparım"

Sadri" Takıldın bakıyorum ve ağlarını örmeye başladın ne o ilk başta üzerine atlamadı diye sıkkınsın sanırım ama Naz farklı duruyor Tarık bırak kızın peşini bence çok üzersin gibi bir his var içimde"

Tarık " Saçmalama neden üzeyim sadece birlikte güzel zaman geçireceğimi düşünüyorum. Belki oda yazı güzel geçirmek istiyordur belki de farklıyım gibi takılarak çekiyordur adamları kendine İstanbul'da başkalarıyla burada Koray'la takılıyor ve erkeklerle çok rahat gibi duruyor"

Sadri " Emin misin?"

Tarık "Sence bakalım küçük hanım ne kadar farklı görelim "

Sadri "Sana bir şeyler oluyor ama hayırlısı "

Tarık "Olduğu yok sıkıldım bu muhabbetten bara gidip biraz dağıtalım yürü"

Sadri "İyi gidelim"

Naz artık lokantada müşteriler azalmaya başlayınca bara geçti.

Arkadaşına " Selam Cem nasıl gidiyor "

"İyi Naz iyi ki geldin artık yoksa çağırtacaktım kalabalık olmaya başlamıştı "

" Şimdi sorunsuz hallederiz "

Bir yandan gelen garsonun istediklerini hazırlayıp uzattı. Bir süre öylece devam etti. Bara oturan birini fark etti. Biri seslendi "tekila lütfen "

Naz dönmeden" Zeytinli limonlu "

"Limonlu " istenileni hazırladı döndü. Bıraktı. Adamın yüzüne bakmadı bile ama adamın bakışlarını hissediyordu. "ah yine lütfen birken iki olmasın " diye aklından geçirdi.

Tarık Naz'ın seri hareketlerle hazırlayışını takip etti. Bardağı bırakıp döneceği anda alaylı "Bu kadar sakarlıkla nasıl garsonluk yapıyorsun şaşırıyorum umarım zehirlenmem inşallah barmenliğin garsonluğun gibi değildir "

Naz duyduğu sözle başını kaldırdı aynı bakışlarla karşılaştı sürmeli elalarla bir an durdu sonra eksik etmediği yüzüne yapıştırılmış gibi duran gülümsemesi ile "Daha önce zehirlenmediğinize göre şimdide zehirlenmezsiniz merak etmeyin siz ne alırsınız Sadri bey "

Tarık aynı alaylı sesle "O kadar güveniyorsun yani "

Naz kendinden emin bir tavırla başını dikleştirip"Evet siz karar verin sizi bekliyorum. Sadri Bey "

Tarık "Hımm bakalım ne kadar iyisin görelim "

Sadri "Bana da aynından olsun "

Naz "Hemen geliyor "

Tarık sürekli sipariş veriyor Naz bir yanda diğerlerinin siparişlerini yetiştirirken Tarık'ın istediklerini veriyordu. İçtiğinde kusur bulmak istiyordu ama bulamıyordu. Bahane olsun diye de kusur bulmak istemiyordu. Biraz sonra az ileride sürekli onları süzen iki bayan vardı. Biri yanlarına gelip "İyi akşamlar "

Tarık kızı baştan aşağı süzerken "İyi akşamlar" kızlar böyle kendileri geliyordu ayağına o da geri çevirmiyordu. Kızlar tek gecelik çerezi olup bitiveriyorlardı.

"Ben Selin yan masada oturuyoruz. Arkadaşım Yeliz sizde yalnızsınız birlikte takılmaya ne dersiniz "

Sadri kızı daha fazla süzüp durmasın istedi etraftan dikkat çekiyordu. Yan sandalyede oturandan dik dik bakmaya başlamışlardı. Tarık dan önce "Olur hem de süper olur hadi Tarık " cevap vermesini bile beklemeden kadehini alıp kızın arkasından gitmeye başladı.

Naz konuşmalara kulak misafiri oluyor bir yandan "İnşallah giderlerde rahatlarım biraz " gittiklerini görünce derin bir oh çekti.

Cem "Ne o yeni bir takıntılı bir tip galiba bu daha genç hem de Türk"

Naz "Iyy sorma ya İstanbul da takıldı burada da karşıma çıktı. Hemen atılmadım diye sürekli tepemde "

Cem "Hepte seni buluyor geçen yılkı o yaşlı amca da gidinceye kadar sürekli peşindeydi "

"Ya onun hiç olmazsa hareketleri çok sevimliydi "

Gece boyunca dans ettiler içtiler

Sadri ve yeliz kalktı.

Sadri" Biz çıkıyoruz siz "

Tarık " Daha içmeyi düşünüyorum "

Selin Tarık'ın koluna girip "Hadi bizde çıkalım "

Birlikte çıktılar. Naz arkalarından baktı. "Oh neyse yeni bir hatun buldu umarım onunla takılırda bana bulaşmaz bir daha"

Cem "Takma nasıl olsa tatili bir süre sonra bitecek ve gidecek en fazla bir hafta olmadı on gün dayan alışkınsın sen bu tiplere "

"Öylede artık yormaya başladı "

Koray bara gelip yaslandı Naz'ın işini bitirmesini bekleyip "Selam nasıl gidiyor "

Naz "İyi sakinledi sen bu saatte gösteri bölümünde olurdun"

"Evet de Bülent Bey bir isteğini sana haber vermem gerekiyordu sabahleyin özel bir müşterin varmış dans için"

"İyide saatler dolu "

"Sabah yedi buçuk sekiz arasında gelecekmiş ona yarım saat yetermiş"

"Öyle mi kim kalkar sabahın yedisinde "

"Orasını bilmem artık çok ısrar etmiş haberin olsun "el kaldırıp görevinin başına geçmek için tiyatro bölümüne doğru gitti.

Naz sesli nefes alıp verdi. Ne talihsizdi ya kim bilir kimdi birde özel dersti. Umarın ona takılan biri değildir diye düşündü. " Of ya ne talihsiz kızım sabahın altısında ayaktayım "

Cem "Neden o kadar erken "

Naz yüzünü asarak "Ancak ayılırım "

Gece üç gibi işi bitti. Barı temizledi. Yorgun odasına giderken çiçeklerin kokusunu ateşböceklerinin seslerini dinledi. Gökyüzüne bakıp yıldızları izledi kendini uzaktan izleyen gözlerden habersiz "Yürü Naz hadi sabah erken kalkacaksın "söylendi ama sanki sesi yüksek mi çıkmıştı etrafına bakındı. "Neyse kimse yok " yürüyüp odasına girdi. Üzerini yavaş yavaş çıkarıp yere bırakırken banyosuna girdi. Banyosunu yapıp yorgun yatağına girdi. "ne gündü ama işin var Naz bu adamla hem de çok of Ayşe yanımda olsan konuşsak ne iyi olurdu "

Saatine baktı "Çok geç rahatsız etmemeliyim "ışığını kapatıp derin bir uykuya daldı. Sabah saati çaldı. Gözlerini açmadan eli saatine gitti alarmını kapattı tekrar "Hımm biraz daha uyuyayım yarım saat yeter "döndü yastığına sarılıp uyumaya devam etti.

Ama bu defa odasının telefonu ile uyandı. Uykulu bir sesle esneyerek açtı "Alo "

Derya "Naz Hanım sabah yedi buçuk seansındaki programınıza gelmemişsiniz öyle olunca müşteri şikâyette bulundu "

Yataktan doğrulup çıkarken "Özür dilerim saatimi kurmayı unutmuşum hemen geliyorum Derya hanım "

Yataktan sürünerek kalktı. Şort ve tişörtünü giyip koşar adım spor salonuna girdi. "Günaydın geciktim kusura bak... "

Karşısındaki adamı görünce sustu kaldı. Karşısında Tarık vardı.

Tarık asık suratla "Çok dakik olduğunuz söylenmişti ama nedense hep aksilikleriniz bana rastlıyor nedense "

Görmeyi umduğu en son kişi karşısında birden görünce konuşması dondu kaldı. Birde kendine geç kalmakla suçluyordu. Ama işte yapacağı bir şey yoktu ihtiyacı vardı. "Günaydın özür dilerim saatimi kurmayı unutmuşum bir daha olmaz özel bir isteğiniz var mı özel dans kursu istediğinize göre yoksa ben kendim mi seçeyim "

Tarık gayet ciddi göründüğünü düşündüğü bir edayla "Siz başlayın beğenmezsem değiştiririz"

Naz yaptığı işe odaklanmaya çalışarak "Peki, önce ısınma hareketleri ile başlayalım " müzik çaları çalıştırdı.

"Beni izleyiniz "

Naz hareketlerini yaparken aynı anda anlatıyordu. " Öncelikle beşik hareketi basit adımlarla başlıyoruz sağa sola hafif adım atma ile ayağımızı yan kavis yaptırarak yapıyoruz "

Tarık ellerini önünde bağlayıp duvara yaslandı. Onu izlemeye başladı. Naz aynada onu izlediğini görünce döndü "Neden yapmıyorsunuz "

"Sizi izliyorum "

"Neden "

"Siz öyle söylediniz "

"Ben izleyin derken aynısını yapmaya çalışın dedim "

"Öyle söylesenize bende neden izlememi istediğinizi anlamadım herhalde dans öğretmenin bir tekniği diye düşündüm "

Adam gerçekten anlama özürlüydü nasıl anlamıştı öyle işi vardı."Yok lütfen beni takip edin "

Bir süre sonra Tarık durdu "Sıktı bu aynı hareketler aynı hareketler "

"Tango dansının temel başlangıç hareketleri yapıyoruz"

"Direk dansa geçelim"

"Dans etmesini biliyorsanız neden kursa katılma gereği duydunuz "

"Pratik yapmak için hatırlama amaçlı şimdi geçelim mi"?

"Nasıl isterseniz " oldukça mesafeli bir şekilde elini uzattı. Diğer elini omzuna koydu. "Başlayalım mı "?

Naz elini eline verdi omzuna koydu ve yönlendirmeye başladı. Tarık bir süre izin verdi. Sonra Tarık "Bu dansın erkeğin yönlendirmesine göre yapmamız gerekmiyor mu? "

Naz "Ne kadar bildiğinizi bilmediğimden siz devam edin "

..........................................................

Continue Reading

You'll Also Like

94.2K 5K 61
"Komşum ünlü bir futbolcu. Fazla yakışıklı ve bunun da fazlasıyla farkında. Üstelik inatçı keçinin teki, tam anlamıyla gıcık ve çekilmez biri. Başta...
528K 47.4K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
868K 87.6K 44
[04.04.2017 Gizem/Gerilim #3] Üniversiteyi yurt dışında okumak için Kore'den ayrılıp California'ya gelen Jeon Jungkook, kimsenin dilinden düşmeyen Fr...
3.1K 371 73
Desteği hak eden ve hak ettiği desteği göremeyen herkes için hazırlanmış bir kitap