Yalancı yarim - Ateşle Dans

By TCmmGnay

9.2K 1.1K 11.4K

Hikayeyi daha sonra yazdığım ilk hali ile yayınlayacağım, ben bu hikayeyi yalancı yarim karakterlerini kullan... More

tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70
Bölüm 71
Bölüm 72
Bölüm 73
Bölüm 74
Bölüm 75
Bölüm 76
Bölüm 77
özel bölüm 1
özel bölüm 2
özel bölüm 3
özel bölüm 4
DUYURU

Bölüm 8

143 31 36
By TCmmGnay

Ayşe incelenmekten rahatsız oldu. Ciddileşip " Sanırım yeni genel müdürümüz dünüz yemeklerimi denetleyeceksiniz yoksa bu defa karar verdiniz mi acaba nasıl değişimler yapacağınıza "

Sadri kızın rahatsız olduğunu anlamıştı ama incelemeye devam etmekten kendini alamıyordu. "Düşünüyoruz daha bir karara varmadık "

Tarık Naz'ın olmadığını görünce merakla " Bizim masaya bakan garson yok mu?"

Ayşe adamın bu kadar ilgiyle sormasına anlam veremedi anlaşılan yeni vakalar cereyan edecekti. Neyse ki şurada 2 gün sonra Naz gidecekti. Çok üzerine gelmezdi inşallah Türk olanlar kendilerini bir şey sanıyor hemen karşılık bulacaklarını sanıyorlar bulamayınca da çirkinleşiyorlardı. Umarım bu adam çirkinleşen tiplerden değildir diye düşündü. " Rahatsızlandı gitti sizinle ben ilgileneceğim"

Tarık farkında olmadan telaşlandı. Sesini kontrol edemedi"Nesi var" yakınındaki birkaç masa dönüp bakmışlardı. Tarık farkında bile değildi.

Ayşe " Bu hafta çok yoğundu birazda yağmurda ıslanmış ikisi birleşince hafif baygınlık geçirdi "

Tarık " Neee " sesi farkında olmada yüksek çıkmıştı. Şaşkın bir an duraladı. "Ne oluyor bana ya " sonra sakin bir sesle " Doktora gitti mi?"

Ayşe şaşkın baka kaldı bir süre "bu adam ne diye bu kadar telaşlandı ki " İlginize teşekkürler ama merak edilecek bir şey yok afiyet olsun tatlı ne alırdınız "

Tarık merakla " Ama.. "

Sadri eğilip " Ya yok dedi ya ne bu halin senin " Ayşe'ye dönüp " tatlı yerine bir kahve alalım orta olsun "

Ayşe uzaklaşınca Tarık Sadri'ye döndü. Ne diyecekti tepkisinin nedenini kendi bile algılayamamıştı. Durumu kurtarmak zorundaydı Sadri'nin ağzına sakız olamazdı. "Ya odasında bayılır da bir şey olursa otelimin yanlış bir olayla anılmasını istemem yoksa bana ne onun sağlığından"

Sadri gülümseyerek " Tabi doğru başka ne olabilir ki Tarık cidden şaşkınım tepkine ayrıca o bir çalışan unutma bakalım burada mı kalıyor acaba "

Tarık " Of Sadri cıvıtma hemen bende biliyorum herhalde söylediğim gibi otelde bayılsa kalsa bir şey olsa hoş olmaz ondan telaşlandım sanırım daha ilk anda hiçte iyi bir etki bırakmış olmayız hadi çıkalım ben kahve falan içmek istemiyorum"

Sadri "İyi öyle olsun odaya geçelim bakalım neler olacak "

Ayşe kahve tepsisiyle geldi. Tam servis yapacakken

Sadri "Ayşe Hanım kahveler odama gelsin lütfen "

Ayşe "Peki efendim "

Naz bara geçip masaları düzenledi. Bardaki düzeni elden geçirdi.

Mert girdi "merhaba Naz "

Naz dalgındı birden irkildi. Ne işi vardı yine bunun ara verelimin neresini anlayamamıştı acaba "Ne istiyorsun Mert "

Mert yaklaşıp ellerini barın tezgâhına koyup "Konuşalım mı biraz "

Naz "Burada olduğumu nereden öğrendin "

Mert haber vermemesine bozulmuştu."Ha birde o var neden kapalı telefonun "

Naz "Bilmem dün şarjı bitmişti takmayı unuttum sanırım nereden öğrendin belki de şu anda ben otobüste olacaktım "

Mert "Doğru nasıl oldu da iki gün ertelendiğini söylemeyi unuttun söyler misin?"

Bu çocuk neden anlamıyordu acaba ara verelim demişti. Ara verdiği kişiye neden haber verecekti acaba " Bir süre ara vermeye karar vermiştik sanırım ve hala sorumun cevabı .., ama gerek yok Ayşe'dir kesin "

Mert Naz ne derse desin duymazlığa gelip sadece işine gelenleri duymaya odaklamıştı kendini sanki "Bunu hallettiğimize göre konuşabilir miyiz şimdi "

Naz aynı şeyleri sürekli konuşmaktan çok sıkılmıştı derin bir nefes alıp verdi yüzü asılmıştı. "Konuşacak bir şey yok Mert bir süre ara verelim demiştik sanırım"

Mert anlamak istemiyordu. Naz'ı kaybedemezdi. "Naz lütfen bu kadar basit olamaz biz seninle birlikte neleri aştık tamam aptallık ettim doğru kelimeleri kuramadım. Kabul etmeyeceğini biliyordum işin içine annemi kattım "

Naz "Annen istemedi yani "

Mert "Tamam, onunda ısrarları oldu ama ben sen Amerika'ya gitmeden netleşsin istedim"

Naz"Neden "

Mert "Bilmiyorum aramıza uzaklık girince bir şeylerin değişmesinden korktum lütfen ne kadar uzadığının önemi yok yeter ki döneceğini bileyim "

Naz daha net açıklama yapmaya karar verdi böyle olmayacaktı. Sakince açıklamaya başladı."Mert sana verilmiş bir sözüm hiç olmadı biliyorsun dağda olanları hatırlatacaksın yine biliyorum. Aslında bunu çok önce yapmalıydım ama seni kırmak istemediğimden hep sustum.bak .. "

Mert gelecek olanı durdurmak için üzgün "lütfen Naz yapma sus ben seni seviyorum affet hata yaptım biliyorum bir kalemde silip atamazsın"

Naz "mert biliyorum ama olmuyor işte neden anlamıyorsun senin düşündüğün gibi bir duygu hiç olmayacak sana karşı "

Mert'in için için hep korktuğu oluyordu. Sesini kontrol edemeden bağırdı "Sus söyleme 3 yıllık birlikteliği böyle yıkamazsın lütfen "

Ne diyordu bu adam ya ne 3 yılı daha yeniydi birliktelikleri birliktelik de değildi oysa nasıl olduğunu anlamadığı bir gece geçirmişler sabah katlığında Mert ile birlikte olduğunu anlamıştı. Hiçbir şey hatırlamıyordu. "Mert kendi kendine kurduğun hayale inanıyorsun 3 yıl mı biz 5 ay önce gittik dağa olanlar orada başladı. Öncesi sadece arkadaştık unutma lütfen herkesin nasıl baktığı değil unutma olur mu gelecek ne getirecek şu anda bilmiyorum ama önümdeki en az 10 yıl evlilik ya da başka bir durum görünmüyor bunu kaç defa anlattım sana önceliklerim var "

Mert Naz'ın elinden kayıp gittiğini anlıyordu ama kaybedemezdi. Yalvarır gibi "Seni bekleyeceğim Naz kaç yıl olduğunun bir önemi yok geleceğini bileyim yeter ki "

Naz "Döneceğim ama sana bekle diyemem benden ümidi kes eğer dağda yaşadıklarımız duygularımı değiştiremediyse değişmeyecek demektir. "

Mert tedirginlikle "Başka biri mi var "

naz sevmediği aşık olmadığını neden anlamıyordu. İlla biri mi olmalıydı sinirle "Hayır tabi ki yok seni senin istediğin gibi sevmeyi gerçekten çok isterdim Mert ama olmuyor anla beni özür dilerim. Her anımda yanımda oldun bana destek oldun sen iyi bir dostsun ama bu kadar daha fazlası yok "

Mert "Dostlarda evlenip mutlu olabilirler Naz kalbinde başka biri olmadığı sürece seni bekleyeceğim "

Naz "mert ..."

Naz'ın ağzını kapatıp "sus bu kararı ben veriyorum. Amerika dan döndüğünde tekrar konuşuruz tamam mı şimdi gidiyorum. Sana iyi yolculuklar "

Naz bıkkınlıkla "Teşekkürler "

Ayşe fırsat bulduğu ilk anda Naz'ın yanına geldi. "Evet şimdi gelelim bu servisi devretme olayına "

Naz "Ya ne yapayım adam bana servis yapamıyorsun dedi öküz gibi dikmiş böyle gözlerini birde utanmadan laf söylüyor arkadaşı desen"

Ayşe sırıtarak " Bak dikkatini çekerim surat astığın arkadaşı kim biliyor musun?"

Naz merakla "Kim "

Ayşe "Yeni genel müdürümüz selim beyin yerine gelen yandın kızım sen "

Naz "Neee yani bana yemekleri siz yapsanız daha çok beğenirdim diyen Kazanova şimdi genel müdür mü?"

Ayşe "Aynen canım "

Naz Ayşe'nin söylediklerini bir yandan hazırlıyor bir yandan söyleniyordu " Of Ayşe ya neden daha önce söylemedin "

Ayşe "Söylemediğimi kim söyledi doğum günü gecesi dışarıda takıştığın kim biliyor musun diye anlatım ya tabi sen o ara başka şeyler düşündüğünden beni anlamadın bile değil mi "?

Naz sinirle tepsiyi uzatıp "Al şu tepsiyi götür "

Ayşe " İyi tamam kızma hemen "

Naz sıkıntıyla servise devam etti. Garsonlar geliyor istediklerini söylüyor bazen de müşteri bara oturup kendi istiyordu. Naz isteklere yetişmeye çalışıyordu.

Nick bara yaklaşıp "Ne o prenses çok sinirlisin hayrola "

Naz sıkıntı ile "Tek başına kalınca yoğun "

Nick " Yardım edeyim"

Naz "Gerek yok yeterince yaptın "

Nick "Ayıp ettin şimdi kim öğretti sana barmenlik sırlarını "

Naz "Tabi sen ama burada müşterisin "

Nick "aynı şeyi söyleyip durma şimdi senin arkadaşınım bakıyorum çok yoğunsun"

Naz "öyle grubunuz çok kalabalık geldi "

Bara gelen müşterinin isteği yapıp bardağa boşalttı döndü. Onu dikkatle süzen sürmelerle karşılaştı.

Tarık Naz'ı izliyordu ne çabuk toparlamıştı böyle bu hiç hasta gibi durmuyordu."Geçmiş olsun ne çabuk iyileşmişsiniz "

Naz öylece baktı sonra Ayşe'nin uydurduğu olay aklına geldi. "Teşekkürler hafif bir bulantıydı geçti. Afiyet olsun "

Naz ve Nick bir yandan servis yapıyorlar daracık yerde karşılıklı dans etmeyi ihmal etmiyorlardı biri bir figür yapıyor diğeri onu tamamlıyordu. Sonra karşılıklı gösteriye başladılar.

Nick eline 5 şişe aldı yukarıya doğru peş peşe attı. Sonra tutuğunu Naz'a aktarmaya başladı karşılıklı atılıyor yakalanıyor sonra karşıya atılıyordu. Etraflarından döndürüyorlar ollarında tutuyorlar başlarından alınlarında karşılıklı sanki birbirlerini tamamlayan türden hareketlerle devam ettiler. Bir süre sonra etraflarına toplanan grup alkışlarlar eşliğinde bravo sesleri yükseldi.

Gruptan kızlardan biri "Nick dün teknede yaptığınız dans gösterisini yapsanıza harikaydı.

Nick " Tamam jess hadi Naz ".

Naz "Nick saçmalama yapamam görevliyim şu anda "

Nick Naz'ın elinden tutup piste çekiştirirken "Hadi ama küçük bir dans hadi bakalım paslanmış mısın "?

Tarık bakışları ile göz hapsine almıştı.

( görüntü size fikir versin )

Karşılıklı tango yapmaya başladılar. Etraftakiler çembere aldılar. Karşılıklı geçip durdular. Müzik eşliğinde birbirlerine dans ederek yaklaşıp sarıldılar dönmeye ve tangonun belli hareketlerini yapmaya başladılar. Naz birinin kendini dikkatle izlendiği duygusuna kapılıp etrafını bakıyordu dans ederken kendine öfkeyle bakan elaları görünce uzak durmasını sağlamak için biraz erotik görüntüler sergilemeye başladı. Nick göz kırpıp ne oluyor der gibi baktı. Naz başıyla barı gösterdi. Nick anlamış ve Naz'a uymaya başlamıştı. Zaman, zaman birbirinden ayrılıp değişik figürlerde gösterseler genelde birbirlerine yapışık gibi dans ettiler.

Dansın sonunda Nick ve Naz selam verdiler alkışlar arasında Naz bara geçiyordu Tarık görüntüleri öfkeyle izlemişti. Bu kız nasıl dans ediyordu böyle delimiydi. Önüne gelenle dans ediyordu oldukça yakından hem de bu kızı elde edip tekmeyi savurmaktan büyük zevk alacaktı erkeklerle alay etmek ne demekti göstermeliydi. Erkekleri elinde oynatıyordu. Adam onun yerine servis yapmıştı. Barda da yardım ediyordu. Teşekkürü bu muydu yani öyleyse ona bir teşekkür borçluydu. Onu alması gerekiyordu. Önünü kesti. "Sıra bende anlaşılan özür için yanlış teklifte bulunmuşum benimle dans et"

Naz bir an yanlış ne yapmış olabileceğini düşündü şimdiye çekip gitmesi gerek miyor muydu? Kolunu çekip öfkeyle baktı yüzüne " Hayır ben müşterilerle dans etmem "

Tarık Nick'i gösterip "Bu beyefendi ne oluyor peki "

Nick tam Tarık'ın üzerine yürüyordu Naz elini kaldırıp "Sen dur Nick ben hallederim "

Tarık'a dönüp "Lütfen sorun istemiyorum kendisi aynı zamanda arkadaşım olur şimdi izninizle geçebilir miyim "?

Tarık kolundan tekrar tutup çekiştirerek "Dans etmeden olmaz "

Naz sinirle elinden kurtulmaya çalışırken söyleniyordu "Size hayır dedim anlamadınız mı hayııırrr"

Tarık kolundan tutup çekiştirirken "Bende ediyorsun dedim yürü "çekiştirmeye devam ediyordu.

Naz elinden kurtulup "lütfen rezillik çıkarmayın bırakın beni servis yapmam gerekiyor müşteriler servis bekliyor"

Nick Tarık'ın bırakmadığını daha da zorladığını görünce daha fazla dayanamadı kolundan tutup çekti "Kız hayır dedi anlamadınız mı?"

Tarık Nick'i itti " Sana ne sen karışma "

Nick te Tarık'ı itip "Ben karışırım şimdi rahat bırak kızı "

Sadri müdahale etmediğinde ortalığın iyice karışacağını anlayınca Tarık'ın koluna girdi sürüklerken "ayıp oluyor Tarık yürü "

Tarık sinirle "Bırak Sadri "

Sadri eğilip sessizce "Öğlen otelde rezillik çıkmasından korkuyordun ama sen çıkarmak üzeresin oğlum devam edersen karakolluk olacaksın sonra manşetlerde Tarık Tekelioğlu yeni aldığı otelde bir çalışanına tacizde bulundu ne süper reklâm olur ama "

Tarık daha fazla direnmedi Sadri ile çıktı bardan

Naz derin bir nefes aldı bar tezgâhının arkasına geçti "Nereden çıktı bu adam karşıma allahım beni ne kadar daha sınayacaksın artık bela istemiyorum "

Nick omuzlarına hafif masaj yapıp "Sen Amerika'da barmenlik demiştin değil mi bu ne ki daha rezil tacizlerle karşılaşacaksın hadi sakin ol "

Naz sıkıntı ile "Of Nick şimdi moral bozmanın sırası mı "?

Nick göz kırpıp "Değil servis zamanı " kalabalığa dönüp "Kusura bakmayın küçük bir aksilik oldu sizi beklettik hemen geliyor istedikleriniz "

Tarık dışarıya çıktı sinirle

Sadri "Ne bu sinir Tarık"

Tarık sinirle "Çıkarmayacaktın gösterecektim küçük hanıma dalga geçmek nasıl olur "

Sadri "Hadi gel biraz dolaşalım anlaşıldı takıldın yine "

Tarık "Yok benim dağıtmam lazım ben gidiyorum"

Sadri "Ya bırak hadi gel "

Tarık "Bırak dedim Sadri ben gidiyorum "

Tarık arabaya atladı arkada sert patinaj sesi bırakarak uzaklaştı. Sürekli müdavimi olduğu bara geldi. El kaldırıp bara yaklaştı "Her zamankinden "

Birkaç kadeh devirdikten sonra yanına kumral bir bayan yaklaştı "İyi geceler yalnızsın sanırım "

Tarık şöyle bir baktı alaylı "Oradan belli olmuyor mu "?

"Hımm aynı zamanda sinirliyiz sanırım peki arkadaş ister misin "?

Tarık "Sen mi olacaksın "

"Neden olmasın"

Tarık "çok mu istiyorsun "

"Ona sonra karar veririm" derken kadın göz kırpmıştı. " ama neden olmasın "

Tarık kadının yüzsüzlüğüne ne diyebilirdi ki istemişti. Hiç bakmadan içkisine döndü. Kadın yayına yaklaşıp kadehini uzattı."yeni başlangıçlara "

Tarık sırıtışla kadehini uzatıp tıklattı. Döndü yudumlamaya başladı.

............

Bir süre yan yana içkilerini yudumladılar

Kadın "Sohbetine de doyum olmuyor "

............

"Anlaşılan ağır takılanlardansın tanışalım ben mehtap "

Kadın çekip gideceğine hala sırnaşıyordu. Naz'a dersini verememişti hıncını bu kadından çıkarabilirdi. Gülümseyerek Tarık elini uzatıp "Bende Tarık "

"Memnun oldum "

Tarık dönüp "Çıkalım mı "?

"Bana uyar "

Arabaya bindiler otele geldiler hiç konuşmadan otel odasına çıktılar odaya girdikleri an

Tarık "Soyun "

"Hımm aynı zamanda aceleciyiz bakıyorum "

Tarık kadını yatağa itip "Sen ne çok konuşuyorsun istediğin birliktelik değil mi konuşarak neden zaman harcayalım"

"Acelen ne "

"Hala konuşuyor ya "

Üzerine uzandı. Haşin tavırlarla okşamaya öpmeye başladı. Birden durdu "ne yapıyorum ben ya " şöyle alaylı kadına baktı sonra hızla kalktı. Üzerinden çıkardığı gömleği giydi kapıya yöneldi.

Kadın şaşkın "Ne yapıyorsun "

"Gidiyorum "

"Sonuna getirmeye gücün yoktu neden getirdin beni buraya "

Tarık bir an durdu sinirden çenesini hafif sağa sola hareket ettirip sert bir sesle "Ona gücüm var ama yapmaktan vazgeçtim "

"Ne bu şimdi "

Tarık kadına baştan aşağı süzdü "Midemi bulandırıyorsun "

"Neden "

Tarık hızla kapıyı çarpıp çıktı. Koşarak merdivenleri indi gecenin serinliğinde uzun süre yürüdü. "Ne yapıyorsun Tarık onun nezdinde kadınları aşağılamak isterken kendini de onlarla beraber çamura sürüklüyorsun "

Yürüyerek deniz kenarına indi. Karanlık sulara baktı. Başını iki elinin arasına aldı. Bir süre alnında gezdirdi ovdu. Kendini karanlığın girdabın içinde hissediyor içinde hala bir yerlerin acıyor olmasına kızıyordu.

Karşıdan en olmaması gereken oluyordu. Bir tekne ışıkları yanarak az ileriden geçti. Tarık gözlerine inanamıyordu. "Döndünüz demek " bir an gözlerini kaptı.

Geçmiş 2009

Tarık yeni oyuncağı ile birlikte arkadaşları ile geziye çıkacaktı. İtalya sahillerini dolaşacaklardı. Herkes gelmişti.

Sofia yanında bir arkadaşı ile geldi.

Sofia "Selam Tarık umarım sakıncası yoktur bir arkadaşımı getirdim "

Tarık Sofia'nın yanındaki kıza baktı göz alıcı bir güzelliği vardı. Saçları güneşte ışıl ışıl parlıyordu kumral saçlı yeşil zümrüt gibi gözleri yüzündeki gülümsemeyi daha harika yapıyordu. Tarık gelen kızdan gözlerini alamıyordu.

Tarık gülerek "Ne sakıncası olabilir ki hoş geldiniz "

Sofia "Tanıştırayım ev arkadaşım Frencesca "

Tarık kızdan gözlerini alamıyordu. İçinde bir şeylerin kıpırdadığını hissediyordu. "Memnun oldum hoş geldiniz geçin yerleşim sonra güvertede görüşürüz kaptan yolcular tamam hareket edebiliriz "

Sadri "Ne o daldın bakıyorum "

Tarık "Çok güzel Sadri "

Sadri "Her gördüğün güzel hatuna takılmasan olmaz "

Tarık "Bu farklı duruyor "

Sadri "Umarım öyledir "

Tekne hareket etmişti. Herkes yerleşmişti sonrasında güverteye çıkılmıştı. Espriler sohbet kahkahalar çınlatıyordu tekneyi ama Tarık'ın tek takıldığı Frencesca daydı. Konuşmalara katılmaya çalışıyor ama gözlerin kaymasına engel olamıyordu.

Bir süre sonra herkes yorulmuş kamaralarına çekilmeye başlamıştı. Güvertede tek Frencesca ve Tarık kaldı.

Tarık yanına yaklaşıp "bizden başka kimse kalmadı "

Frencasca "Hıı öyle oldu çabuk yoruldular sanırım "

Tarık "sanırım "

Frencesca "tekne senin galiba "

Tarık "Hımm babamların mezuniyet hediyesi arkadaşlarla kutlayalım dedik hem tatil yapmış olacağız daha önce sizi hiç görmedim hangi bölüm "

Frencesca "Ben okumuyorum mankenlik yapıyorum. Sofiadan öğrendiğime göre sanırım Türksünüz burada mı kalacaksınız memlekete dönecek misiniz "?

Tarık "Daha karar vermedim şimdilik buradayım "

Tarık bir süre izledikten sonra dayanamadı "Frencesca biliyor musun galiba ben sana âşık oluyorum "

Frencesca şaşkın baktı "ben .. bilmiyorum "

Tarık kollarına aldı. Saçlarından kokladı sıkıca sarıldı öyle sıkmıştı ki Frencesca nefessiz kaldı "Ben biliyorum burada karşılaşmamızın bir anlamı olmalı sanırım aynı aşk okuyla vurulduk sende benden gözlerini alamadın farkındayım "

Frencesca "evet, ama daha karşılaşalı kaç saat oldu "

Tarık "âşık olmak için çok uzun sürenin mi geçmesi gerekiyor ben ilk görüşte aşka inanırım "

Frencesca "İtalya da ne kadar kalacaksın"

Tarık saçını arkaya doğru götürürken "Mümkün olduğu kadar çok "

Eğilip öpmek istemişti. Ama Frencesca kollarından kurtulup uzaklaştı ve kamaraların olduğu bölüme indi. Tarık arkasından gülerek baktı. Sonraki günler sürekli beraberlerdi. 1 hafta çabucak bitmişti. İtalya'nın sahil kentlerini gezdiler yüzdüler tarihi birkaç kasabasını gezdiler. Tarık aldığı telefonla moralleri bozuldu. Babası dönmesini ve bankanın başına geçmesini istiyordu.

Frencesca "Gidiyorsun beni unutursun "

Tarık sıkıca sarıldı "Asla gelip seni alacağım "

Frencesca "Şimdi böyle söylüyorsun ama gidince unutacaksın"

Tarık bırakıp gitmek istemiyordu."Senden benimle gel "

Frencesca "Gelemem "

Tarık ellerini tutup "Neden "

Frencesca "Aileme ne derim. Çalışmalıyım onlara para göndermeliyim "

Tarık "Sorun değil ne kadarsa ben gönderirim hadi gel "

Frencesca "Olmaz bunu kabul edemem "

Tarık "Ama neden "

Frencesca "Neyim olarak kabul edeceğim söyler misin ailem bunu öğrenirlerse beni asla affetmezler "

Tarık "Müstakbel kocandan kabul edemezler mi "?

Frencesca "Anlamadım"

Tarık ellerini okşarken "Benimle evlen "

Frencesca boynuna atılmış sıkıca sarılmıştı. Sonra Tarık hızla Sadri'yi uyandırdı "Kalk evleniyorum "

Sadri uyku sersemi doğruldu "Oğlum kafayı mı yedinsen "

Tarık "Hayır, âşık oldum dedim ya onu burada bırakıp gidemem benimle gelecek"

Sadri "İstanbul da evlenseniz olmuyor mu aceleniz ne Belgin teyze öldürür "

Tarık kolundan tutup sürüklerken "Of konuşup durma hadi kalk annem anlar beni onun gönlünü yapmak için düğünü İstanbul da yaparız hadi çabuk ol "

Tüm herkesi kaldırmış dönmeden kaptan evlendirmişti bile limana girdiklerinde ise ikinci bir telefon aldılar bu defa telefon edilen Sadri'ydi ve öğrenilen haber çokta iç açıcı değildi Hulusi kalp krizi geçirmişti.

İlk bulunan biletle İstanbul'a dönülmüştü. Sonrası kâbus gibiydi. Banka batmak üzereydi. Babası durumun vahimliğinden kalp krizi geçirmişti yoğun bakımda yatıyordu. Sonrası peş peşe geldi. Babası ameliyat oldu. Tarık bankanın başına geçip kurtarmak için gece gündüz çalışmaya başladı. Babasının stresten uzak durması için İtalya'ya gidildi. İlk günlerde çok anlayışlı olan Frencesca sonrasında sürekli şikâyet eder hale gelmişti. Sonra hepsi çorap söküğü gibi gelmiş ve onu bırakıp gitmişti.

Haziran 2012

Teknenin düdük sesi ile daldığı düşüncelerden uyanır gibi oldu. Uzun süre baktı. Sonra oturduğu yerden kalkıp "Değmeyecek bir kadın için hala acı çekiyorsun Tarık kendine gel "

Naz için kalan zaman sorunsuz geçmişti. Ayşe ve Naz Nick ile vedalaşıp eve geldiler.

Ayşe bekledi ama Naz'dan tık yoktu en sonunda dayanamadı " Naz "

Naz yorgun "Hıı "

Ayşe "Anlatacak mısın olanları artık nedir bugün yaşananlar "

Naz sıkıntıyla dudaklarını büzüştürüp "Tam olarak bende anlamadım ki ne olduğunu barın girişinde bana arkadan çarptı öyle olunca ben çok kızdım söylendim sonra ben tekrar dışarıya çıktığımda sarhoşun biri sarktı tam adamı devireceğim hop üstümden gitti. Bir baktım bu neymiş öyle dans edersem normalmiş adamın sarkması bende öfke ile yardım isteyen olmadı diye söylendim oda nasıl işte nasıl kurtulacakmışım diye söylendi ben ona uygulamalı gösterdim tabi oda benzerini bana yaptı kızgınlıkla gözlerine biber gazı sıktım. Öğlen yemekte özür dilememi istedi. Bende dilemedim. Dans faslını biliyorsun nerden takıldı anlamadım gitti"

Ayşe anlatılanları şaşkınlıkla dinledi " Belki çamurlu su sıçrattığında söylediklerine takılmış olabilir belki ondan uğraşıyordur "

Naz iyice şaşırmıştı "O bu mu?"

Ayşe gülümseyerek "Farkında değil misin "?

Naz "Tanıdık geliyordu ama müşteri sandım. Yarın gelmez inşallah Pazar günü gelmez değil mi genel müdür gelmeyince arkadaşının ne işi var değil mi Ayşe "

Ayşe "Umarım canım hadi uyuyalım sabah yine yollardayız erkenden biliyorsun"

Naz "haklısın gelmez değil mi?"

Ayşe "Dileyelim gelmesin gerçi adamın işi yok seninle mi uğraşacak "

Naz "haklısın " döndü yatağına geçip yattı.

Sabah erkenden otele geldiler hazırlanıp lokantaya geçtiler sabah kahvaltısı başlamadan ama Naz girdiği anda durdu. Tarık çoktan gelmiş masaya kurulmuştu bile, Naz sinirle yutkundu iç ses "yuh artık ya otelde mi kaldı ki bu " başını dikleştirip yaklaştı "günaydın ne alırdınız "

...........................................

Continue Reading

You'll Also Like

223K 22K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
394K 36.1K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
12.1M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
83.3K 6.5K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...