Sevgili Manyak |Tamamlandı.|...

Por aykacistgirls

114K 6.8K 2.3K

Not: İlk kurgum olması nedeniyle birtakım hatalar mevcuttur. "Ben de özledim," diyerek sağ elini saçlarıma ye... Más

Tanıtım (Bilgilendirme)
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13 ~Dondurma Yenecek~
14 ~Sinan idolüm~
15 ~Ve Sürpriz~
16 ~Tuzlu Kahve Meselesi~
17 -Kız İsteme Mevzusu-
18 -4N1K Meselesi-
19 -Kadınlar Özeldir, Kızlar Güzeldir.-
20 -Dumanlı Sevda-
21 -Not Meselesi-
22 -Gitme-
23 -Gitseydin Ölürdüm-
24 -Hasta-
25 -Öpücük Meselesi-
26 -Özgür Ruhlu-
27 -Kıvanç Demir-
28 -Ayrılık-
29 -İşte Gidiyorum-
30 -Beni Çok Sev-
31 -Karne-
32 -Olsun-
33 -Sevgililer Günü TuğBer-
34 -Çiftler Tadında Texting-
35 -Çikolatalı Süt Pijamalı Kız-
36 -Güven Sorunu-
Final: Seni Hep Seveceğim

37 -Çiftler Tadına-

1K 43 8
Por aykacistgirls

Zeynep

"Gerçekten bak, çok sevgili beynini satılığa çıkartalım senin. Şöyle temizinden, hiç kullanılmamış!" diyerek gözlerimi kocaman açtığımda Eren kaşlarını çattı. Zaten dağınık olan saçlarının arasına sol elini daldırdı ve biraz daha dağıttı. "Hayır seni küçükken havaya üç kere atıp iki kere mi tuttular inan anlamıyorum," dedim sitem ederek. Eren, ayakta kalmak yerine çalışma masamın önündeki dönen sandalyeyi bana doğru çevirip oturdu. 

"Alp, Allah aşkına şu sevgiline bir şey söyle!" Alp, benim üzerimde olan gözlerini Eren'e çevirdi ve alayla gülümsedi. Alp'in bana, onu savunmak adına ağzını açamayacağını adı gibi biliyordu. Ki suçlu olan zaten Eren'di, Dolunay değil. 

"Ne söyleyeyim kardeşim, kız haklı bir yerde. Kızı dinlemeden ayrıldın, şimdi bir zahmet sürün peşinde." Eren, Alp'in kurduğu cümle karşısında gözlerini devirmekle yetinirken kaşlarımı çattım. Dolunay'ın günlerce ne kadar ağladığını, Sinan abinin Eren ile çok sert bir şekilde konuşmak için gittiğinde kaç kere yoldan döndürdüğümü ben biliyordum. Hoş, bana kalsa gidip ağzını burnunu kırmasına izin verirdim ama Dolunay kıyamıyordu. 

"Nasıl gönlünü alacağımı bilmiyorum," dedi durgun bir ses tonuyla. Ellerimi sıkıntıyla göğsümde birleştirdim ve ağzımdan derin bir nefes verdim. "Gönlünü almışsın zaten, kırdığın kalbini toplaman gerek." Tuğçe geriye doğru yatırdığı kafasını, yanında oturan Berk'in omzuna yaslayıp dudaklarını araladı. 

"Bir biz kadar olamadınız oğlum, saçma sapan şeyler yüzünden kavga edip duruyorsunuz." Tuğçe'nin söyledikleri karşısında Berk başını yavaşça Tuğçe'ye doğru çevirdi ve saçlarına minik bir öpücük kondurdu. "Eğer normal bir ilişki istiyorsanız böyle durumlar karşısında birbirinizi dinlemeniz gerekir, ayrılmanız değil."

"Yüklenin üzerime, az daha yüklenin!" diyerek bağıran Eren'e karşı bu sefer ben gözlerimi devirdim. "Hayır cidden üç kere atılıp iki kere tutulmuş bu," diyerek fısıldadım. Berk söylediğimi duymuş olacak ki hafiften gülümsedi. Aklı başında olan tek dostum Berk'ti sanırım. 

"Hem her şey benim suçum mu ya?" dedi Eren. Tuğçe, iç sesimi okumuş olacak ki mükemmel bir Tuna Karaman edasıyla gözlerini kısıp o şaheser sözü söyledi. "Sus, ses tonundaki geri zekalılık midemi bulandırıyor!" Gülerek Tuğçe'ye baktığımda kısmış olduğu gözlerini eski haline getirdi. 

"Kanka lan, bana yumruk atsana!" diyerek bağıran geri zekalı arkadaşım Eren, yerimden sıçramama neden olurken oturduğum yataktan ayağa kalktım. Seri adımlarla geri zekalı arkadaşıma doğru ilerleyip elimi dağınık olan saçlarına geçirip sertçe çektim. "Ne bağırıyorsun?" dedim kafasına vurup geri çekilirken. 

"Zeynep, yetmez bu kadarı Berk yumruk atsın bana." Berk, kaşlarını çatarak bir bana bir Eren' baktı. Tuğçe'nin omzuna yasladığı kafasını narince eliyle kaldırdı ve ayağa kalktı. "Oğlum boksa başladım ben, ölürsün." Alp ufak bir kahkaha atınca Eren ona öldürücü bakışlarını yolladı. Oturduğu dönen sandalyeden havalı ve hızlı bir şekilde ayağa kalkmaya çalışırken ayakları bizim anlamadığım bir şekilde birbirine takıldı ve Eren sertçe yere, minik sandalyem ise Eren'in üzerine düştü. 

Ufak çaplı bir kahkaha krizi.

"Benim yumruk atmama gerek kalmadı desene," diyerek kahkaha atan Berk'e doğru baktı Eren. Üzerindeki minik sandalyeyi, yüzündeki sinir eşliğinde yana ittirdi ve ayağa kalktı. Eh, haliyle üç kere atıp iki kere tutulunca huylu huyundan vazgeçmiyordu. Berk'e doğru ilerleyip, "Yumruk at lan, kır ağzımı burnumu!" dedi. Berk başını yeniden olumsuz anlamda sallayınca Eren elini yumruk yapıp Berk'in karnına geçirdi. 

"Hadi şimdi vur ödeşelim," dedi sırıtarak. En sonunda pes eden Berk, Eren'in ölüm fermanını imzalar gibi mavi gömleğinin kolunu büyük bir özenle kıvırdı. Elini yumruk yapıp gözlerini kapattı ve Eren'in suratına okkalı bir yumruk geçirdi. Acı içerisinde yanağını tutan Eren, yüzünü buruşturarak Berk'e bir öpücük gönderdi ve koşarak odadan çıktı. 

"Geri zekalı cidden," dedim sırıtarak. Berk olayın şokunu atlatarak gözlerini devirdi ve biricik sevgilisi Tuğçe'nin yanına oturdu. Alp, olanları sadece gülerek izlemekle yetinirken sırıttım. "Biz ne yapalım?" dedim dudağımı büzerek. Burada boş boş oturacak halimiz yoktu en nihayetinde. 

"Lunaparka falan mı gitsek acaba?" dedi Alp fikir üretmeye çalışırken. Bu eyleme katılacağımı sanmıyordum çünkü lunapark sadece geceleri eğlenceli oluyordu, gündüzleri değil. "Geceleri tadı çıkıyor onun, gündüzleri değil," diyerek düşüncemi dışarı yansıtan Tuğçe'ye karşı gülümsedim ve Alp'e döndüm. 

"O zaman fikirler tükendi, siz bulun." Usulca dudağımın kenarını kıvırdım ve başımı olumsuz anlamda salladım. Elimi çeneme koyup yapabileceğimiz şeyleri düşünmeye başladım. Kitap okuyabilirdik ama dördümüzün birden okuyabileceği ortak bir kitap olabileceğini düşünmüyordum. Aklıma düşen fikirle gözlerimi kocaman araladım ve ufak bir çığlık attım. 

"Youtube kanalı açalım!" Bağırarak söylediğim cümle eşliğinde hepsinin yüzlerine teker teker baktım. Tuğçe benim gibi heyecanlı görünüyordu, Berk tepkisiz, Alp ise şaşkın. Hayır bunda şaşıracak ne vardı cidden anlamıyordum. 

"Vakit geçirmek için çok eğlenceli olur," diyen Berk' çevirdim bakışlarımı. Yeşil gözleri hissettiği mutlulukla neredeyse parlıyordu. Tuğçe kabul edeceği için ona bakma gereği bile duymadan Alp'e döndüm, somurtuyordu. 

"Petitom, sen ne diyorsun?" Alp'e karşı kullandığım hitap şekliyle Berk ufak bir kahkaha atarken onu umursamamayı seçtim. Bir kere biz dünyanın en eğlenceli, en minnoş, en ponçik çiftiydik! Birbirimize aşkım, bebeğim gibi saçma hitaplarda mı bulunacaktık? "Minnak yüzlü sevgilim, bu fikir sence de biraz saçma değil mi?" Petito ayıcığın tatlılığını andıran Alp'e somurtarak baktım. Yere oturmuş ve sırtını duvara yaslamıştı. Ağır adımlarla ona doğru ilerledim ve hemen yanına oturdum. 

"Benim her şeyden çok, Cem Belevi ile eşit sevdiğim petitom, eğleneceğiz cidden. Hem eğer kanala koymayı istemezsen koymayız, söz veriyorum." Alp söylediklerimden sadece bir yere takılmışcasına öfkeyle gözlerini kıstı ve karşı duvarımda asılı duran posterlere baktı. 

"Şeytan diyor ki yak, kurtul hepsinden!" Şaşkınlıkla gözlerimi aralayıp dizine hafifçe vurdum. Bu tepkim karşısında bakışlarını bana sabitleyip ciddi bir yüz ifadesiyle söyleyeceklerimi beklemeye başladı. Tamam, o böyle dururken korkmuyorum değildi. 

"Bakma bana öyle, korkuyorum." Alp sıkıntıyla gözlerini kapattı ve ağzından derin bir nefes aldı. Başını olumsuz anlamda salladı sakinleşebilmek adına. Benim hayranı olduğum ünlüye karışma hakkı yoktu ama sanırım şu an biraz abartmış olabilirdim. Alp sevgilimdi sonuçta, ona olan sevgim her şeyden bambaşkaydı. Alp sakinleşerek gözlerini araladı ve normal bir ifadeyle bana bakmaya başladı. 

"Bak Zeynep, artık ciddi anlamda beş kelimenden bir milyonunun Cem Belevi olmasından sıkıldım." Ses tonundaki bıkkınlık suratına yansımış olacak ki tatlılığından herhangi bir eser yoktu. Onu anlıyordum ama hayranı olduğum bir ünlü vardı, ben ne yapabilirdim ki? "Sevmene asla laf etmiyordum, bu yaşlarda elbet herkesin hayran olduğu bir ünlü olur ama sen... Sevgiline karşı olan sevgini, bir ünlüye karşı beslediğin hayranlıkla bir tutuyorsun. Ona olan hayranlığın bitince bana karşı da mı bitecek yani, olay bu mu?" 

Başımı olumsuz anlamda korkuyla salladım ve yutkundum. Benim asla böyle bir niyetim yoktu ki! "Alp saçmalama, benim sana olan sevgimi bilmemiş gibi konuşuyorsun. Söylediklerinde haklısın ve ben gerçekten çok özür dilerim!" Alp burukça gülümsedi ve beni kendisine doğru yaklaştırdı. Başımı dikkatle omzuna yaslayıp saçlarıma minik bir öpücük kondurdu. 

"Seni seviyorum," diyerek fısıldadı. Sadece onun dudaklarının arasından dökülünce anlamlı olan bu cümle, kalbimin hızla çarpmasına sebep olurken gülümsedim. "Aile var aile, kendinize gelin!" Tuğçe'nin bağırması sonucu kulaklarımı tırmalayan sesiyle yüzümü buruşturdum ve başımı Alp'in omzundan ayırdım. 

"Aile de ahlaklı olsa," diyerek mırıldandım. Tuğçe cevap verecekken odanın içerisini dolduran telefonumun zil sesi, Tuğçe'nin söyleyeceklerini başlamadan bitirirken sırıttım. Alp'in yanından kalkıp çalışma masasına doğru ilerledim ve en köşede, test kitaplarımın arasında ezilmekten can çekişen telefonumu elime aldım. Biricik idolüm olan Sinan abi arıyordu. Hemen telefonu açtım ve kulağıma yasladım. 

"Zeynep, yardımına ihtiyacım var!" Heyecan ve stresin kolaylıkla yansıdığı ses tonu kaşlarımın çatılmasına neden olurken dudaklarımı araladım. 

"Yoksa işin çıktı ve senin yerine beyin ameliyatına benim mi girmemi istiyorsun?" Karşı taraftan gelen Sinan abinin isteği, oldukça sesli bir çığlık atmama neden olmuştu. Şimdi kendi abim gibi gördüğüm Sinan abime bunun için yardım mı edecektim? 

.

Hepinizi çok seviyorum, önümüzdeki bölüme kadar kendinize çok iyi bakın! 💜

Seguir leyendo

También te gustarán

CEHENNEMDE YAN Por parodyy

Ficción histórica

8.3K 322 11
Belki çok günah işlediler eski kralicenin ahını aldılar. Belki öldürdüler acı cektirdiler. Ve belki cehennemde yanacaklar. Ama kimin umrunda onlar ke...
5.4K 472 29
Yaren, Komutan Akın'ı mesleği yüzünden bırakır. Yaren bu duruma daha sonradan pişman olsa da geri dönmek ister. Ve Akın' a mesaj atar. Devamını hadi...
32.7K 1.4K 25
Barlas: Aldatan birinin bu tarz cümleler kurması ironik değil mi sence de? Barlas: Aldatan birinin eski sevgilisine şarkılar yazıp söylemesi yetmiyor...
14.9K 1.3K 27
Bir anda "Oyun Oynayalım mı?" adlı gruba alınan Göksel'in sonrasında anonimden aldığı mesajlarla gruptakileri korkutarak eğlenmesi ve devamında gelen...