Vazgeçebilir Misin ?

By HaticeKurtaran

360K 12.8K 555

'' Vazgeçebilir misin kalbim ? Atmana sebep olan, kavgalı olan akılla seni dost yapan, hüznü senden uzaklaştı... More

Vazgeçebilir Misin ?
1. Bölüm // Kalbimin Tek Sahibi //
2. Bölüm // Aşk Uzmanı //
3. Bölüm // İlk Çarpıntılar //
4. Bölüm // Beni Yak //
5. Bölüm // Beklenmeyen Ataklar //
6. Bölüm
7. Bölüm // Aşka Odaklan //
8. Bölüm // Uslanmaz Hasta //
9. Bölüm // Sürpriz Misafir //
11. Bölüm // Bir Miyiz ? //
12. Bölüm // Cesur Adımlar //
13. Bölüm // Büyülü Kahveler //
Şahane Sürprizli Bir Not // Bakmadan Geçmeyin ;) //
14. Bölüm // Ömürlük Aşk... //
15. Bölüm // Sürpriz Karşılaşmalar //
16. Bölüm // Nefes Kesen Manzara //
17. Bölüm // Her daim sevmeme izin ver //
Sürprizzz ^_^
18. Bölüm // Kalbime Sahip Çık ! //
19. Bölümden Alıntı
19. Bölüm // E&Y //
Önemli Bir Soru
20. Bölüm // Sadece Sen Varsın //
21 Bölüm // Düğüm Noktası //
22. Bölüm // Sevdim ve aldatıldım... //
23. Bölüm // Söz... //
24. Bölüm
25. Bölüm Alıntısı // Bol acı ve gözyaşına hazır olun //
25. Bölüm // Yıkık harabe yürekler... //
Seni İstemiyorum! Kitap oluyor <3
26. Bölüm // Dostluklar sahneye iner... //
27. Bölüm // Vazgeçebilir Mi ? //
28. Bölüm // Üç harflik serüven... //
29. Bölüm / Hüsran... /
30. Bölüm / FİNAL
Pes! Pembe
Seni İstemiyorum! Kapağı Belli Oldu
Tüyapta İlk İmza Günü <3
Meleğin Ateşi Yayında...

10. Bölüm // Baldız ? //

9.3K 443 9
By HaticeKurtaran

Vazgeçebilir Misin ?

10. Bölüm

^^ Bolll vote ve yorum istiyorum <3 Voteler +20 olur umarım ;)) ^^ 

Multimedya : Eva & Yetkin  ( Resim için Ferris Whell Photoshop'a teşekkür ederim. https://www.facebook.com/pages/Ferris-Wheel-Photoshop/223058994563671?hc_location=timeline )

‘’Vay be Yetkin Bey’e bak sen. Yılların kilidini bir bakışta açabilmiş.’’ 

Muzipçe sırıtan arkadaşına iç çekerek ‘’ Açtı açmasına da pas tutan yaramı da kanattı. Şimdi ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Bugün ki hastam aslında ileri adım atmam konusunda bana ders verdi ama ondan bir adım görmeden bunu da yapmak istemiyorum, ‘’ dedi.

Elif, tam söze başlayacağı sırada yanında çalan telefonu eline aldı. Telefonu açtığında ise içinde taşan kahkahayı zor tutmuştu.

‘’ Eva… ‘’

Tanımadığı bir ses arkadaşının adını fısıldarken bu kişinin Yetkin olduğundan adı gibi de emindi Elif. Ardından gelen cümleler ise kahkahasını içine gömmesine neden olmuştu. 

‘’ Bugün parktan aniden çıkışın şaşırttı bizi. İyi misin ? ‘’ diye sorarken içi içini yemeye devam diyordu genç adamın. Şu an Cem olsaydı kendine alayla karışık şaşkınlık sunarken kendi de arkadaşının o bakışını kendinden esirgemiyordu.

Elif duyduklarıyla içinden sevinç nidası atarken sonunda arkadaşının gerçek aşkı bulduğuna inanıyordu. Tek başına yanmak yerine birbirlerini bu aşkta yakmaya hazır bulunuyorlardı. 

‘’ Ben Elif… Eva’nın yakın arkadaşıyım. Siz kimsiniz ? ‘’ diye sordu. Enişte adayının verdiği cevabı delice merak ederken telefonu da arkadaşından uzak tutmaya çalışıyordu.

Birkaç saniyelik duraklama sonunda, ‘’ Ben Yetkin, yakın bir arkadaşıyım ‘’ derken ses tonunda gizliden bir sevdiği sözcüğü saklı gibiydi. Cevaba memnunca sırıtan Elif, telefonu Eva’ya uzatırken muzipçe gülerek ‘’ Ben de Elif, baldızın sayılırım, ‘’ deyip hızla telefonu arkadaşına uzattı. Ortada şaşkınca kalan iki aşık ise ayrı yerlerde anın şokunu yaşıyordu…

Eva, eline tutuşturulan telefonuna donuk bir şekilde bakarken bir an nefessiz kaldığını hissetti. Daha ortada hiçbir şey yokken ‘ baldız ‘ sözcüğü de nereden çıkmıştı ?

Saniyeler sonra kendine zoraki bir şekilde gelen Eva, telefonunu kulağına götürürken Yetkin’in ses vermemesini diyordu. Kendi bile şu an ne diyeceğini bilmezken genç adamın sorularına ne yanıt vereceğini hiçten bilmiyordu.

‘’ Yetkin ? ‘’

Titrekçe çıkan sesiyle kendine söylenirken kalbi heyecan ve meraktan dört nala koşup duruyordu. 

Yetkinse duyduğu sözcükle neye uğradığına şaşmanın yanında içini anlamlandıramadığı bir huzur kaplamıştı. Saniyeleri aşan sessizlikte kendi cennetinin sesini duymasıyla mutluluğu yüzüne yansımıştı aniden.

‘’ Eva… ‘’

Sadece adlarını söyleyerek bile içlerinden taşan sevdayı birbirlerine dile getiriyorlardı. İkisi de kendilerinde bunu keşfederken birbirlerinde de bu sevda işini tamamlama çok yakın gözüküyordu.

‘’ Bugün parktan ani ayrılışın dikkatimizi çekti Cemle… Merak ettik, nasılsın ? ‘’ diye sordu. İçi bas bas aşkını bağırırken dili aşkına lal olup susmayı tercih etmişti yine…

Derin bir soluk alarak, ‘’ İyiyim. Arkadaşım yanıma biraz olaylı geldi de onu öğrenince hızla ayrılmak zorunda kaldım,’’ dedi.

Yetkin, rahatlayarak iç çekerken dilinin ucundaki isteği dile getirmeye karar verdi. Elif’in ‘ baldız ‘sözcüğü bunda büyük bir etkiye sahipti şüphesiz…

‘’ Yarın müsait olursan sana danışmak istediğim bir konu var, ‘’ diyerek tereddütlü bir şekilde sordu Yetkin. İçindeki yangına ancak bir psikologun büyüleyici sözleri soğuk duş etkisi yaratırdı. O da hiç şüphesiz kalbini kaptırdığı kahvesi Eva oluyordu.

Eva, duyduğu soruyla kalbini tutarken heyecandan bayılmamak için de dua ediyordu. Sonunda beklediği bir adım gelmişti artık…

Elif’in meraklı dürtmeleriyle kendine gelen Eva, arkadaşına yarın için verdiği sözü de unutmuştu bir anlığına…

Nefesini tutarak istemsiz bir şekilde ‘’ Yarın müsait değilim, ‘’ dedi. İçi kendini yerken aklı da kalbi de yarını merakla bekliyordu. Yetkin’den ses çıkmaması üzerine sözüne devam etti.

‘’ Yarın müsait değilim ama çarşamba günü müsaitim. O gün uyar mı ? ‘’ diye sordu. Tüm kalbiyle o gün görüşmek isterken kulaklarını dört açıp genç adamdan gelecek cevabı bekliyordu.

Yetkinse soluksuz bir şekilde Eva’nın yanıtını beklerken duyduğu olumsuz cevapla yıkıma uğramıştı. Sözleri pişmanlık rüzgarını içine salarken sonradan duyduğu soru tüm pişmanlığını alıp süpürmüştü. Hiç şüphesiz rüzgarın neden olduğu toz, serinletici suyla dağılıp gitmişti.

Kendini çok kaptırmamaya çalışıp derin bir soluk alarak , ‘’ Çarşamba günü seni alırım o zaman…’’ dedi. İçi mutluluk dolu zaferi kutlarken telefonu kötü bir yanıt almak istemeden kapattı. Telefonunu koltuğa koyarken yüzü bu zamana kadar tatmadığı tatminlik dolu mutluluğu yaşıyordu.

Eva ise elinde telefon şaşkınlığın zirvesine tırmanıyordu. Yetkin’in atik sözlerine mi şaşırsın, onunla buluşacağına mı şaşırsın bilemiyordu… Şaşkınlığın tatlı yüzünü yaşarken kendini gelecek buluşmanın ayrıntılarına kaptırmıştı bile…

Elif, arkadaşının şaşkın aşıklar gibi elinde telefonla dalıp gitmesini muzipçe sırıtıp izlerken daha fazla dayanamayıp Eva’nın elinde unuttuğu telefonu hızla kaptı. Ani gelen hareketle elindeki boşlukla yerinde sallanan Eva, arkadaşının kurnaz sırıtmasını görünce sinirlenmek yerine kendine kaçış yolu aramaya çalıştı. Ne kadar sinirlenmek istese de bu duygu arkadaşına sökmek yerine kendi başına çorap sökmeye başlardı hemen… 

İçinde taşan mutlulukla gülümsemesini gizleyemezken yerinden hızla kalkıp zıplamaya başladı. Yaşı, karakteri, üzerine yapışan olgunluğu ne olursa olsun yaşadığı mutluluk hepsini umursamaz bir yol izliyordu. Sevinçle olduğu yerde tepinirken yaşadığı eşsiz duyguyla da kendinden geçmişti. Onun bu çılgın sevincine Elif de ortak olurken iki genç kız kendinden geçip mutluluğun dansına eşlik ediyordu. İkisinin de yüzünü mutluluk hormonu ele geçirmişken anın tadını çıkarmaya son gaz devam ediyorlardı.

Sonunda içindeki meraka dayanamayan Elif, durduğu yerde soluklanmaya başlayarak hala enerjisini kaybetmeyen aşık arkadaşına döndü.

‘’ Enişte bey senin bu halini görse arkasına bakmadan topuklar…’’

Elif’in sinir bozan gülümsemesiyle söylediği sözleri takmayan Eva ‘’ Sen kendi haline yan… Ben hiç değilse sevinçten çıldırıyorum ama sen her dakika böylesin. Kuzey bey senden daha çok çeker…’’ diyerek kendine dönen oku arkadaşına saplamıştı. Keyfi yerine daha da gelirken sonunda arkadaşını zapt edecek birinin de olması neşesine neşe katıyordu.

‘’ Bana o Kuzey’in adını anma. Pislik mahlukat insan bir arar, sorar! Nerede o düşünce beyefendi de ? O anca şirketini düşünsün. ‘’

Kuzey’in adıyla beraber alev topuna dönen Elif, kendini sözlerinde kaybetmiş gibiydi. Saniyeler önceki neşe, umursamazlık yerini kaybederek kendini öfkeye ve umutsuzluğa bırakmıştı.

Arkadaşının bu tavrının nedenini bilen Eva ise kıkırdamasını durduramazken Elif’e bilmiş bakışlarını atmaktan geri durmuyordu.

‘’ Ben sana demiştim değil mi ? Sonunda seninde kalbini kazanan biri çıkacak ve siz birbiriniz inadınızla yiyeceksiniz… Oh olsun sana, az benle uğraşmıyordun. Şimdi sen de benimle beynini patlatacaksın, ‘’ diyerek zafer edasıyla güldü. 

Yıllardır arkadaşının bir odundan bir oduna konmasını izlerken sonunda odunların şahı kütükte aradığını bulması ise kendine yaşattığı eğlencenin cezasıydı… Bu duruma zevkle tanık olurken sonunda dostunun gerçek aşka kavuşması ise mutluluğun en güzellerindendi.

‘’ Seni hain süpürgeli prenses ! Bu alçaklığın cezasını sana çektirmez miyim? ‘’ diyerek arkasına dönüp eline kanepenin yastığını aldı. Eva’nın bu durumu anlamasıyla hızına hız katarak elindeki minderle arkadaşına vurmaya başladı. Yepyeni bir yastık savaşı artık başlamış bulunuyordu…

Saatlerdir içine yerleşip düzenini kuran özleme daha fazla dayanamayan Kuzey aklına gelen fikirle muzipçe sırıttı. Varış hesabını kafasından hızla hesaplarken sabahın erken saati olması umurunda bile değildi. Uykusunu kendine zehir eden kalbindeki cadısı Elif, kalbini sömürmekle beraber aklını da yitirmesine neden olmuştu. Sabahın beşi olmasını umursamayıp üzerini şık ve çekici bir şekilde giyerek evden çıkıp arabasına atladı.

Aklından çıkmak bilmeyen, evinin ve işinin yerini unutan Elif’e üzerinde uygulayacağı bir ders(!) verecekti. İçindeki kurnaz fikre gülerken özlemekten bitap düşen kalbine acımadan edemiyordu. Bir ayı hasretle geçerken bu sürenin daha da uzaması hem kendine hem de kalbine zarardı. Daha fazla bu aşkı oyun etmeden her şeyi yerine oturtulup aşk denilen ilaçtan merhemini alıp mutluluğa yelken açmalıydı. 

Saatler, yolculukta bir bir geçerken sonunda kalbinin çekim yerine ulaşmıştı. Önceden Eva’dan aldığı adres kendisine çok yararken içi Elif’i görecek olmanın heyecanına da dur diyemiyordu.

Arabasını gelişi güzel park edip adımlarını Eva’nın evine çevirdi. Kalbinin ritmi kendini kaybetmişken zile dur durak bilmeden basmaya başladı. Kendini en kötüsüne hazırlarken evin kapısı hışımla açıldı. Saçları birbirine girmiş, uykusundan kopamamış yari, tüm güzelliğiyle kendisine şaşkınca bakıyordu. Kuzey , onun bu haline gülümserken Elif donmuş vaziyetteydi. Tam Kuzey’in harekete geçeceği sırada Elif de tüm ipleri kopartıp çılgınlığını genç adamın yüzüne karşı yaşatmıştı…

Son…

Continue Reading

You'll Also Like

10.6K 1.3K 6
Bir gün güneş gibi parlayan bir kız geçmişi karmaşık ve karanlık bir adama aşık olur... Ve adam ondan kaçtıkça kader onları bir araya getirmek için e...
4M 114K 73
Lamia: Ayrılık ay dönümümüz kutlu olsun. Mirza: Lamia şaka mısın? Mirza: Sen terkettin beni.
22.2M 893K 115
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geç...
145K 7.1K 59
Ela gözlerini sarmalayan uzun, şekilli, katran karası kirpikleri vardı. İnce yüz hatları acıyı gizlerken derinlerinde, inadına gülümsüyordu hayata. D...